Heniyye: İsrail’in Gazze’ye saldırısı durursa tüm rehine ve tutukluların takası konusunda müzakereleri yeniden başlatmaya hazırız

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye (DPA)
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye (DPA)
TT

Heniyye: İsrail’in Gazze’ye saldırısı durursa tüm rehine ve tutukluların takası konusunda müzakereleri yeniden başlatmaya hazırız

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye (DPA)
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye (DPA)

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısının durması halinde, tüm rehine ve tutukluların takası konusunda kapsamlı bir anlaşmaya varılması için müzakereleri yeniden başlatmaya hazır olduklarını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Mısır merkezli Al Qahera kanalından aktardığına göre Heniyye, Hamas’ın ‘İsrail’in katliamları ışığında’ müzakere yapmayacağını da vurguladı.

Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki açlık ve yardımdan mahrum bırakma politikası ışığında, insani ve sağlık düzeyinde benzeri görülmemiş bir felaket yaşandığına dikkat çeken Heniyye, Al Qahera kanalına yaptığı açıklamada şunları söyledi;

Birleşmiş Milletler’in faaliyet gösterdiği seviye ne kabul edilebilir, ne de yeterlidir. Bu Gazze’nin yaşadığı insani trajedinin boyutuyla da orantılı değil.

İsrail’i rehine ve tutuklu takasına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçlayan Heniyye, Hamas’ın çocuk ve kadın rehine meselesine ilişkin verdiği sözlere saygı duyduğunu vurguladı.

Gazze’deki savaşın benzeri görülmemiş bir savaş olduğunu dile getiren Heniyye, açıklamasına şu ifadelerle devam etti;

Bu savaş, Filistin meselesinin boyutu ve işgalle aramızda yaşanan çatışmanın niteliği gibi büyük hedefleri taşıyordu. Bu savaş sona ermeden önce, bir süre dikkatlerden düştükten sonra, Filistin meselesinin yeniden dünyanın gündemine getirilmesi gibi birçok hedefe ulaşıldığı söyleyebilirim.

Heniyye, bu kahramanca operasyonda ulaşılan bir diğer hedefin de, kendileri ve İsrail ordusunun sahip olduğu güç ve teçhizatın büyüklüğü arasındaki büyük farka rağmen, bu ordunun yenilmez, efsanevi bir ordu olarak kabul edildiği anlayışına darbe vurmak olduğunu söyledi.

Operasyondaki üçüncü hedefe değinen Heniyye şöyle devam etti

Bu hedef, Filistin meselesine Arap, İslami ve insani boyutlarıyla saygının yeniden tesis edilmesine dikkat çekmek oldu. İster Kahire’deki uluslararası zirvede, ister İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesinde, ister Suudi Arabistan’da düzenlenen Arap-İslam zirvesinde olsun, Filistin konusu tüm liderlerin önceliğiydi. Stratejik bir boyuta sahip olan bu hedefler, Filistin halkının kendi topraklarında özgürlük istediği ve bu topraklarda onurlu bir şekilde yaşamak istediği, Nakba’dan bu yana maruz kaldıkları tarihi adaletsizliğin artık sona ermesinin zamanının geldiğine dair spesifik ve açık bir mesaj taşıyor.

Heniyye, İsrail’in savaşın başlamasından bu yana Gazze’nin kuzeyindeki tüm hastanelere kasıtlı olarak saldırdığını, Gazze’nin güneyindeki tüm hastaneleri kuşattığını, hastanelere ilaç ve yakıt girişini engellediğini, sağlık personelini hedef aldığını ve onlarca sağlık sistemi çalışanını gözaltına aldığını vurguladı.

Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesi’ndeki korkunç katliamın yanı sıra Endonezya Hastanesi, Kemal Advan Hastanesi ile el-Avda Hastanesi’ndeki acımasız saldırıları hatırlatan Heniyye, “Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki tüm hastanelerin hizmet dışı olduğu söylenebilir. Şifa Hastanesi şu anda kapasitesinin beşte biri oranında bile çalışmıyor” dedi.

Heniyye, “Bu nedenle, Gazze Şeridi’nin kuzeyinin sağlık ve tıbbi ihtiyaçlar da dahil olmak üzere yardım operasyonlarına erişimden mahrum bırakılmasıyla insani ve sağlık düzeylerinde benzeri görülmemiş bir felaketle karşı karşıyayız” diye ekledi.



Suriye medyası, Esed'in devrilmesinin ardından ‘devrim’ kıyafetlerini giydi

Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesini kutlamak için düzenlenen havai fişek gösterileri arasında muhaliflerin bayrağını dalgalandıran bir Suriyeli (Reuters)
Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesini kutlamak için düzenlenen havai fişek gösterileri arasında muhaliflerin bayrağını dalgalandıran bir Suriyeli (Reuters)
TT

Suriye medyası, Esed'in devrilmesinin ardından ‘devrim’ kıyafetlerini giydi

Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesini kutlamak için düzenlenen havai fişek gösterileri arasında muhaliflerin bayrağını dalgalandıran bir Suriyeli (Reuters)
Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesini kutlamak için düzenlenen havai fişek gösterileri arasında muhaliflerin bayrağını dalgalandıran bir Suriyeli (Reuters)

Şam'da iktidarın el değiştirmesiyle birlikte Suriye'nin resmi medyası birbirini izleyen olayları ele alırken kafa karışıklığı yaşadı. Ancak kısa süre içinde, onlarca yıldır baskısı altında olduğu rejimin örtüsünden sıyrıldı ve muhalefetin üç yıldızlı bağımsızlık bayrağının renklerine boyandı.

Baas Partisi ve Esed ailesi on yıllar boyunca bilgi ve ifade özgürlüğü de dahil olmak üzere ülkedeki tüm özgürlükleri kısıtladı. Çatışma yılları boyunca rejim, medyayı kendi söylemlerini yaymak için bir araç haline getirdi, bağımsız gazetecilerin çalışmalarına kısıtlamalar koydu ve yabancı gazetecilerin ülkeye girişini sınırladı. 2020'den bu yana ülkede matbu gazetelerin yayını tamamen durduruldu.

Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif grupların 8 Aralık'ta Şam'a ulaşarak Beşşar Esed rejiminin devrildiğini ilan etmesinin ardından Suriye resmi haber ajansı SANA, 24 saatten uzun bir süre yayınını durdurdu. Devlet televizyonu da sahadaki hızlı gelişmelere ayak uyduramadı ve sadece arşivlenmiş görüntüleri yayınladı.

Saatler süren karmaşanın ardından ekranda ‘büyük Suriye devriminin zaferi’ sözleri belirdi ve buna vatandaşların ve muhalif savaşçıların kamu mallarının korunması çağrısı eşlik etti.

Kısa bir süre sonra televizyon ekranında, haber stüdyosundan dokuz kişilik bir grup belirdi. İçlerinden biri Şam’ın Fethi Operasyon Odası’na atfedilen ve ‘Şam şehrinin kurtarıldığını ve zalim Beşşar Esed'in devrildiğini’ duyuran bir bildiri okudu.

Ertesi gün SANA, Telegram hesabında yeşil rengin ve üç yıldızın ağırlıklı olduğu bir fotoğraf yayınlayarak, yeni başlangıcı duyurdu. Ardından Askeri Operasyonlar Dairesi ve bakanlıklardan gelen haberleri yayınlamaya devam etti.

Diğer yandan hükümet ve özel kuruluşlar için çalışan medya profesyonelleri, sosyal medya profillerini değiştirmekte gecikmedi ve eski rejimle ‘ilişkilerini kanıtlayacak’ tüm gönderileri sildi.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından Emevi Meydanı'nda Suriye bağımsızlık bayrakları taşıyan insanlar (Reuters)Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından Emevi Meydanı'nda Suriye bağımsızlık bayrakları taşıyan insanlar (Reuters)

“Onların suçu yok”

Kurulduğu 2006 yılından bu yana diğer medya kuruluşlarına kıyasla görece bir eleştiri marjına sahip olan rejime yakın el-Vatan gazetesi, rejimin düştüğü sabah, ‘Suriye medyasının ve gazetecilerinin hiçbir suçu olmadığını’ ilan etmekte gecikmedi.

El-Vatan gazetesinin genel yayın yönetmeni Vaddah Abdi Rabbuh sosyal medya hesabında, “Suriye medyası ve medya çalışanları suçsuzdur. Biz halkla birlikteydik ve halen de öyleyiz. Sadece talimatları yerine getiriyor ve bize gönderdikleri haberleri yayınlıyorduk” diye yazdı.

Gazete o günden beri ülkenin yeni siyasi yönetiminden haberler veriyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre Abdi Rabbuh şu ifadeleri kullandı: “Enformasyon Bakanlığı'ndaki yeni yetkililerle görüştük. Onlar ekibimizin çalışmalarına devam edebileceği konusunda bize güvence verdiler. Gelecekte baskıya geri dönmeyi umuyoruz. Zira Suriye tek bir matbu gazetesi olmayan yegâne ülke.”

Diğer medya kuruluşlarının aksine, özel radyo istasyonu Şam FM, ‘genel durum istikrarlı ve güvenli hale gelip haber aktarımına izin verene kadar’ haber programlarını ve yayınlarını geçici olarak askıya aldığını duyurdu.

2007 yılında Şam'da kurulan radyo istasyonu, söz konusu açıklamadan iki gün sonra, artık faaliyet göstermeyeceğini bildirdi.

Ancak daha sonra Şam FM, ‘Enformasyon Bakanlığı'nın kararına dayanarak 22 Aralık 2024 Pazar gününden itibaren program, haber ve yayınlarına devam edeceğini’ vurguladı.

HTŞ ve müttefiki muhalif gruplar, 27 Kasım'da bir kısmını kontrol ettikleri İdlib vilayetinden başlattıkları saldırının ardından kuzeyde Halep, merkezde Hama ve Humus'tan Şam'a kadar ülkenin büyük şehirlerini kademeli olarak kontrol altına aldılar.

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-ŞeraSuriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera

‘Yeni medya durumu’

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'ne göre Suriye, 2024 basın özgürlüğü sıralamasında sondan bir önceki sırada yer alıyor.

Enformasyon Bakanlığı 13 Aralık'ta, rejimin şemsiyesi altında çalışan gazeteciler arasında endişe yaratan bir açıklama yayınlayarak, ‘devrik Esed rejiminin savaş ve propaganda makinesinin bir parçası olan ve suçlarının teşvik edilmesine doğrudan veya dolaylı olarak katkıda bulunan tüm savaş medyası profesyonellerini’ sorumlu tutma niyetini yineledi.

Suriyeli iş adamı ve Milletvekili Muhammed Hamşu tarafından finanse edilen SAMA TV gibi bazı kanallar ‘yeniden yayına başlamak için hazırlıklarını sürdürüyor’. Bazı yerel platformlar ve internet siteleri de yavaş yavaş yayınlarına tekrar başladı.

Yeni yetkililerin yaklaşımı, uzun yıllardır geçimlerini rejim yanlısı medya kuruluşlarından sağlayan gazeteciler için endişe yaratıyor.

Muhalif Suriye Gazeteciler Derneği'nin Şam ofisi direktörü Bessam Safer, “Kan dökülmesine katıldığı kanıtlanmadıkça hiçbir gazeteci sorumlu tutulamaz. Özgürlük ve insan hakları temelinde yeni bir medya durumu oluşturmak için medyayı uzlaştırmaya çalışmalıyız” dedi.