Maruni Piskoposlar, Lübnan’ın çatışma sahası olarak kullanılmasından endişeli

Caca: Hamas, Lübnan’da Hizbullah’ın otoritesine tabi.

Patrik Rai dün İngiltere’nin Lübnan Büyükelçisi’ni kabul etti. (NNA)
Patrik Rai dün İngiltere’nin Lübnan Büyükelçisi’ni kabul etti. (NNA)
TT

Maruni Piskoposlar, Lübnan’ın çatışma sahası olarak kullanılmasından endişeli

Patrik Rai dün İngiltere’nin Lübnan Büyükelçisi’ni kabul etti. (NNA)
Patrik Rai dün İngiltere’nin Lübnan Büyükelçisi’ni kabul etti. (NNA)

Lübnan Maruni Patriği Beşara Butrus er-Rai bugün ‘dayanışma’ olarak nitelendirilen bir ziyaret kapsamında Güney Lübnan’a geçecek. Kendisine, ‘güneyliler ve yerinden edilmiş kişilerle dayanışmasını ifade etmek için’ Katolik Patrikler ve Piskoposlar Konseyi’nden bir heyet eşlik edecek. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ziyaret, bölgedeki Müslüman ve Hıristiyan toplumlarının temsilcileriyle bir toplantıyı da kapsıyor.

Maruni Piskoposlar Konseyi dün Rai başkanlığında bir toplantı düzenledi. Toplantı sonucunda Hamas Hareketi’nin Aksa Tufanı İzcileri’nin kurulduğunu duyurmasına yanıt olarak, Güney Lübnan’da Filistinli grupların yeni cepheler açmasını kınayan bir bildiri yayınlandı. Savaş ve barış kararının ‘sonuçlarıyla tüm Lübnan halkını etkileyeceği için yalnızca Lübnan devletinin elinde olması gerektiği’ hatırlatıldı.

Konsey ‘devletin başının olmamasının (cumhurbaşkanlığı makamının boş olması) Lübnan adına savaşa girme kararının daha fazla tekelleştirilmesine, ordunun felce uğramasına, Birleşmiş Milletler’in (BM) 1701 sayılı kararının bozulmasına ve Lübnan’ın bölgesel askeri çatışmalar için bir saha olarak kullanılıp sınırlarının ve topraklarının tekrar Lübnan dışındaki silahlara açılmasına’ yol açacağından endişe edildiğini ifade etti. Konsey, Meclis Başkanı ve milletvekillerine, ilk turda boşluğu dolduracak bir cumhurbaşkanı seçmeleri çağrısında bulundu. Ayrıca Başbakan’a ‘söz konusu ihlalleri kınaması ve bunlara tüm siyasi ve güvenlik derecelerinde Arap ve uluslararası diplomatik düzeylerde derhal ve kararlı bir şekilde tepki göstermesi’ çağrısında bulundu.

Lübnan Kuvvetleri Partisi Başkanı Semir Caca yaptığı açıklamada, “2008’deki Filistin Bildirgesi’nin Lübnan devleti ve Filistin arasındaki ilişkinin doğasını şekillendireceği umuluyordu” ifadelerini kullanarak ‘herhangi bir tereddüt olmaksızın Lübnan’ın egemenliğine ve bağımsızlığına tamamen bağlı kalma taahhüdüne’ dikkat çekti. Caca ‘Lübnan’daki silahlı Filistin gruplarının Lübnan devletinin egemenliğine ve yasalarına tabi olması gerektiğini’ vurguladı.

Hamas’ın açıklamasının ‘ne biçim ne de içerik açısından kabul edilebilir olduğunu, bunun Lübnan’ın egemenliğine zarar verdiğini ve Lübnan ile Filistinliler arasındaki ilişkiyi bir kez daha bozmaya çalıştığını’ söyleyen Caca sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hamas ve onun gibi Lübnan’daki diğer örgütlerin Hizbullah’a ve onun kararlarına tabi olduğu ve Hizbullah’ın bilgisi ve onayı olmadan herhangi bir askeri harekette bulunmalarının imkansız olduğu malum. Hatta askeri hesapları için bu grupların füzeler yollamasını isteyen Hizbullah’tır. Hamas’ın Hizbullah’ın üzerinde fiili imzası olmasa bu yönde bir açıklama yapmasının imkanı yok. İşin acı verici ve üzücü olan tarafı, hükümet tarafından temsil edilen Lübnan otoritesinin, özellikle de Başbakan ile Savunma ve İçişleri bakanlarının sanki duyduklarımız ve şahit olduklarımız başka bir ülkede ve devlette yaşanıyormuş edasıyla hiçbir şekilde kararlı bir tutum veya fiili bir tedbir almıyor olmaları. Halbuki hükümetin bu saçmalığı durdurmak için Hizbullah’a çok açık bir şekilde baskı yapması gerekiyor.”



Suudi Arabistan yardımları Suriye'ye akmaya devam ediyor

Suudi yardım konvoyları dün Suriye'deki Nassib sınır kapısına akın etti (SPA)
Suudi yardım konvoyları dün Suriye'deki Nassib sınır kapısına akın etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan yardımları Suriye'ye akmaya devam ediyor

Suudi yardım konvoyları dün Suriye'deki Nassib sınır kapısına akın etti (SPA)
Suudi yardım konvoyları dün Suriye'deki Nassib sınır kapısına akın etti (SPA)

Suriye halkının içinde bulunduğu mevcut durumun etkilerinin hafifletilmesine katkıda bulunmak amacıyla Kral Selman İnsani Yardım ve Yardım Merkezi (KSRelief) tarafından yürütülen Suriye halkına yardım kara köprüsü kapsamında gıda, barınma ve kışlık malzeme yüklü 25 yeni yardım tırının dün Suriye'nin Nassib sınır kapısından geçmesiyle Suudi yardım konvoyları Suriye'ye akmaya devam etti.

Suudi yardım kara köprüsü kapsamında şu ana kadar toplam 199 yardım tırı Nassib sınır kapısından geçiş yaptı.

6y7u8ı
Suriye halkına yardım amacıyla "Kral Salman İnsani Yardım ve Yardım Merkezi" tarafından kurulan Suudi hava köprüsündeki 14'üncü yardım uçağı (SPA)

Şu ana kadar gıda, tıbbi malzeme ve barınma malzemeleri taşıyan 16 yardım uçağı, Suudi hava köprüsünden Şam Uluslararası Havalimanı'na ulaştı.

Bu yardım, Suudi Arabistan'ın Suriye'deki kardeşlerine sağladığı sürekli desteğin bir uzantısı ve Krallığın çeşitli krizler ve sıkıntılar sırasında kardeş ve dost ülkelere yardım elini uzatma rolünün bir teyididir.

csdfvgrth
Dün Suriye'deki Nassib sınır kapısından geçen Suudi tırlarından bazıları (SPA)

Suudi Arabistan, Şam'a iki kara ve hava köprüsü aracılığıyla gönderdiği yardım için “belirli bir tavan” olmadığını, Suudi liderliğinin etkilenenlerin acılarını hafifletme direktifleri doğrultusunda, Suriye'deki insani durumu istikrara kavuşturarak sahadaki hedeflerine ulaşana kadar açık kalacağını vurguladı.