Sudan: Vad Medeni'de ihtiyatlı sakinlik hakim

Kente yönelik “Hızlı Destek Kuvvetleri” saldırısının ardından insani operasyonlar durduruldu

Sudan: Vad Medeni'de ihtiyatlı sakinlik hakim
TT

Sudan: Vad Medeni'de ihtiyatlı sakinlik hakim

Sudan: Vad Medeni'de ihtiyatlı sakinlik hakim

El Cezire Eyaleti (orta Sudan) sakinleri, dün eyaletin başkenti Vad Medeni'nin merkezine birkaç kilometre uzaklıkta gerçekleştirilen yoğun hava bombardımanı sesleriyle uyandılar. Eyaletin ikinci büyük şehri olan Vad Medeni, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında dokuzuncu ayına giren çatışmalarda yerlerinden edilen binlerce insan için güvenli bir sığınak oluşturdu. Ordunun HDK’nın şehre girmesini engellemesi ve 15 Nisan'da çıkan çatışmadan büyük ölçüde etkilenmemesi nedeniyle şehre ihtiyatlı bir sakinlik geri geldi.

Kentin çevresindeki küçük kasabalara ani ve beklenmedik bir şekilde saldırılması vatandaşlar arasında paniğe yol açtı ve çok sayıda kişinin kaçmaya başlamasıyla yaşanan zor saatlerin ardından sokaklarda hayat yeniden başladı. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı kaynaklar, kentte dört tekerlekten çekişli araçlar ve motosikletlerle dolaşan düzenli güçlerin yaygın bir şekilde konuşlandırıldığını, trafiğin sokaklara geri döndüğünü ve mağazaların bir süre sonra kapılarını yeniden açtığını söyledi.

Öte yandan Sudan'daki Birleşmiş Milletler İnsani İşler Ofisi, dünden itibaren bir sonraki duyuruya kadar El Cezire Eyaleti'ndeki sahadaki tüm insani operasyonların askıya alındığını duyurdu.



Selam: Amacımız art arda yaşanan krizlerin ardından Lübnanlıların güvenini yeniden tesis etmek

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam (AFP)
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam (AFP)
TT

Selam: Amacımız art arda yaşanan krizlerin ardından Lübnanlıların güvenini yeniden tesis etmek

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam (AFP)
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam (AFP)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Lübnan televizyonuna verdiği röportajda, hükümetinin hedefinin birçok krizden geçen Lübnan halkının güvenini yeniden kazanmak olduğunu açıkladı.

Selam, “Mesaj çok açık... Art arda gelen krizlerden çok acı çeken vatandaşların güvenini yeniden kazanmak istiyoruz... Lübnan'dan ve siyasi hayatından hiçbir zaman kopmadım. Bugün beni geri dönmeye iten şey ülke için yeni bir fırsatın doğmuş olmasıdır. Yeni bir fırsatla karşı karşıyayız ve geçmiş yıllarda olduğu gibi bu fırsatı kaçırmamalıyız” ifadelerini kullandı. Selam, siyasi bloklara danıştığını ve onlara ‘güven kazanmak istediğimiz için’ bloklar tarafından kabul görecek partizan olmayan bakanlar istediğini söyledi.

Selam, “Özgür Yurtsever Hareket'in temsil kriteri parlamentodaki blokunun büyüklüğüydü ve biz bu kriteri benimsemedik. Maliye Bakanlığı'nın Şii mezhebine ait olduğunu söyleyen bir gelenek yok ve egemen bakanlıklar hakkında konuşmak yanlış... Benim için tüm bakanlıklar egemendir” şeklinde konuştu.

Lübnan Başbakanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Şii toplumundan kendilerini yaralı olarak gören çok sayıda insan var. Dolayısıyla bunu dikkate almak zorundayız. Maliye Bakanlığı’ndaki değişiklik siyasi bir darbeydi, ancak bu bir gelenek değil ve Taif Anlaşması’nın maddelerinden biri değil. Hükümet, vatandaşların güvenine dayanarak kendisini güçlendirecektir. Bu, devleti ve kurumları inşa edecek bir geçiş hükümetidir.”

‘Bakanlar bildirisinin 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanmasını, ateşkesi ve yeniden inşayı öngöreceğini’ vurgulayan Selam, ‘İsrail'in geri çekilmesini tarihinde veya öncesinde tamamlamak için çalışmaların sürdüğünü ve diplomatik çerçeveler yoluyla İsrail'e baskı uygulanacağını, Lübnan'ın 1701 sayılı kararın ve izleme mekanizmasının uygulanmasında üzerine düşeni yaptığını ve taahhütlerinde ihmalkâr olmadığını’ kaydetti.

Yerlerinden edilmiş Suriyelilerin ülkelerine geri dönüşü konusunda ise Selam şunları söyledi: “Lübnan ve Suriye arasında bir dizi mesele var; bunlardan ilki iki ülke arasındaki sınırların istikrara kavuşturulması, ikincisi ise Lübnan'da yerlerinden edilmiş Suriyeliler meselesi. Suriye'deki rejim değişikliğinin ardından bu kişilerin ülkelerine dönmeleri için bir ufuk var. Suriye'deki yeni koşullar ışığında uluslararası toplumla iş birliği içinde bu dönüş için bir plan geliştirmeliyiz. Bunun için Lübnan ve Suriye hükümetleri arasında bir çalışma yapılması gerekiyor. Tüm bu konuları ele almak üzere yakında Suriye'yi ziyaret edeceğiz ve yeni Suriye makamları da bu konuda istekli.”

Suriye'de yaklaşık 14 yıl önce patlak veren savaştan bu yana Lübnan'ın bir milyondan fazla Suriyeli mülteciye kucak açması, Lübnan'ın vahim ekonomik durumu üzerindeki baskıyı arttırdı ve devlet kurumlarının mülteci kriziyle başa çıkma kabiliyetini zayıflatarak sivil toplum kuruluşlarına daha fazla bel bağlamasına neden oldu.