Suriye Demokratik Konseyi’nin yeni eşbaşkanları seçildi

Konferansın dördüncü konferansında yol haritası sunuldu ve muhalefet saflarının birleştirilmesi çağrısında bulunuldu

Suriye’nin kuzeyindeki Rakka kentinde düzenlenen Suriye Demokratik Konseyi’nin dördüncü konferansı
Suriye’nin kuzeyindeki Rakka kentinde düzenlenen Suriye Demokratik Konseyi’nin dördüncü konferansı
TT

Suriye Demokratik Konseyi’nin yeni eşbaşkanları seçildi

Suriye’nin kuzeyindeki Rakka kentinde düzenlenen Suriye Demokratik Konseyi’nin dördüncü konferansı
Suriye’nin kuzeyindeki Rakka kentinde düzenlenen Suriye Demokratik Konseyi’nin dördüncü konferansı

Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) siyasi kanadı olan Suriye Demokratik Konseyi, dün sabah Suriye’nin kuzeyindeki Rakka kentinde düzenlediği dördüncü konferansını, ‘Suriye’nin birliği siyasi çözümün temelidir ve ademi merkeziyetçi çoğulculuğa ulaşmanın sağlanmasıdır’ sloganıyla yeni bir liderlik seçerek tamamladı.

Konferansta, Suriye Demokratik Konseyi’nin yeni eşbaşkanları olarak, ABD’de ikamet eden Mahmud Meslat ve Kürt yetkili Leyla Kahraman seçildi.

Ayrıca konferansta, konseyin kurulduğu 2015 yılından bu yana Kürt lider İlham Ahmed’in taşıdığı ‘Yürütme Kurulu Başkanı’ pozisyonunu kaldırdı.

Nihai bildiride, bir sonraki aşamaya yönelik eylem planı ve Suriye krizinin çözümüne yönelik ateşkes ilan edilmesi, tüm tutuklu ve kaçırılanların serbest bırakılması, kayıp kişilerin akıbetinin ortaya çıkarılması, Suriye topraklarından tüm yabancı asker ve unsurların uzaklaştırılması, tüm işgallerin sona erdirilmesi, kurucu meclisin ortaya çıkacağı ulusal bir konferansın düzenlenmesi, geçici bir hükümet kurulması ve mevcut anayasanın askıya alınmasına dayalı 9 ana maddeden oluşan yol haritası yer aldı.

Konferansa, sivil kurum ve yönetimlerin temsilcileri, SDG’den askeri yetkililer, Suriye içi ve dışından ulusal muhalefet figürleri, konsey üyesi siyasi güçler ve partilerin başkanları ve liderleri de dahil olmak üzere yaklaşık 300 konsey üyesi katıldı.

Nihai bildiride, ulusal muhalefet saflarının birleştirilmesi ve uluslararası sponsorluk ve garanti altında ilgili Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına uygun olarak doğrudan diyalog ve müzakere yoluyla ‘Suriye-Suriye’ diyaloğuna bağlı kalınması çağrısında bulunuldu.

sdevf
Mazlum Abdi (Şarku’l Avsat)

SDG Komutanı Mazlum Abdi, daha önceden kaydedilen ve konferansta yayınlanan bir videoda, muhalefet saflarını organize etmenin yanı sıra, tüm Suriyeli güçleri ve kişileri temsil etmek için daha geniş siyasi girişimler başlatarak, Suriye krizine çözüm bulmaya yönelik barışçıl çabaların yoğunlaştırılması çağrısında bulundu.

Suriye Demokratik Konseyi’nin Suriye’deki gerçek bir alternatif olarak görüldüğünü söyleyen Abdi, “Konsey uluslararası, bölgesel ve hatta iç forumlarda SDG’yi temsil eden siyasi bir şemsiyedir ve geçtiğimiz yıllarda birlikte büyük başarılara imza attık” dedi.

Kuruluşundan bu yana 8 yıl

Aralık 2015’te kurulan Suriye Demokratik Konseyi, teknokratik isimlerin yanı sıra Araplar, Kürtler ve Süryaniler de dahil olmak üzere bölgenin bileşenlerinden 16 siyasi parti ve eğilimi içeriyor.

Konsey, kontrolünü Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğundaki geniş alanlara yayan, DEAŞ ile mücadele misyonunun bir parçası olarak, ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon güçleri tarafından desteklenen SDG’nin siyasi çerçevesi.

Konseyin kurulmasına yönelik koşulların hala mevcut olduğunu ve devam ettiğini vurgulayan Abdi, “Bu, konseyin liderleri ve üyelerini, görevlerini ve ulusal rollerini eskisinden daha güçlü bir şekilde yerine getirmeye zorluyor” dedi.

Rejimi güvenlik ve askeri çözüme bağlı kalmakla suçlayan Abdi şunları söyledi;

Suriye rejimi siyasi çözümü kabul etmekten uzaktır ve son dönemde Deyr-i Zor’daki karışıklıklarda da bunu tespit ettik. Bu eylemler halen devam ediyor ve bugün de bunlara şahit oluyoruz.

segth
Suriye Demokratik Konseyi’nin eşbaşkanları Mahmud Meslat ve Leyla Kahraman

Siyasi müttefikler

Suriye Demokratik Konseyi, Haziran 2023’te Ulusal Koordinasyon Kurulu ve Ağustos 2020’de Halkın İradesi Partisi ile siyasi anlaşmalara vardı.

Geçtiğimiz yıllarda krizin çözümüne yönelik birçok siyasi girişim başlatıldı, ancak bunlar rejim ve Ulusal Koalisyon Kurulu gibi bazı muhalif güçler tarafından reddedildi.

Konseyin eski eşbaşkanı Amina Omar, konferansın açılış konuşmasında, toplantının rejimin uzlaşmazlığı ve zorbalığı nedeniyle siyasi çözüm ufkunun tıkandığı ve çözüme öncülük edecek uluslararası yollarda etkili siyasi güçlerin bulunmadığı çok karmaşık küresel ve yerel koşullar altında yapıldığını vurguladı.

Omar konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü;

Biz Suriyeliler, çözümün ancak Suriye’nin iradesiyle ve dış gündemlerden bağımsız bir Suriye kararıyla gerçekleşeceğine olan inancımızla, hala savaşın durdurulmasını, ülkemize barış ve istikrar getirilmesini sabırsızlıkla bekliyoruz.

Konferansta, Suriye Gençlik Hareketi, Özgür Vatansever Partisi, Yeşil İdlib Konseyi, Demokratik İslam Kongresi ve Halkın Devrimci Direniş Hareketi gibi siyasi güçlerin konseye katılacağı duyuruldu.

Toplantıya, Riad Darar'ın yerine konseyin eşbaşkanlığına seçilen muhalefet üyesi Mahmud Meslat’ın da aralarında bulunduğu bağımsız isimler de katıldı.

sdeg
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi için yeni Toplumsal Sözleşme’nin imzalanması

Suriye Demokratik Konseyi’nin konferansı, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin, bir dizi yeni yasanın kabul edildiği ‘Toplumsal Sözleşme’yi onaylamasından birkaç gün sonra gerçekleşti.

Söz konusu sözleşmeye göre, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin adı, ‘Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’ olarak değiştirildi.

Ayrıca, Özerk Yönetim bölgelerinin tek bir bölge ve 7 kantondan oluşmasına karar verildi.

Söz konusu adımlar, Şam hükümetinden ayrı olarak atılıyor.

Krizi çözecek 9 madde

Suriye Demokratik Konseyi, konferansta Suriye krizinin çözümüne yönelik 9 ana maddeye dayalı bir yol haritası sundu.

Söz konusu yol haritası, uluslararası gözetim ve kontrol altında ateşkes ilan edilmesi, tüm tutuklu ve kaçırılanların serbest bırakılması, kayıp kişilerin akıbetinin ortaya çıkarılması, Suriye topraklarından tüm yabancı asker ve unsurların uzaklaştırılması, tüm işgallerin sona erdirilmesi, Suriye’nin tüm bölgelerindeki ablukanın tüm askeri yönlerden kaldırılması, ülkeye uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırılması, Suriye halkının tüm bileşenlerini temsil eden bir kurucu konseyin bir Suriye ulusal konferansı düzenlemek için çalışması, tüm yetkilere sahip bir geçiş hükümeti kurulması, mevcut anayasanın askıya alınması ve yeni bir uzlaşmaya dayalı demokratik anayasa taslağı hazırlayacak bir komite oluşturulmasını içeriyor.

sef
Suriye Demokratik Konseyi eski Yürütme Kurulu Başkanı İlham Ahmed, Amina Omar ve Süryani Sanherib Barsoum

Konferans belgelerinde ayrıca, Suriye Demokratik Konseyi’nin ulusal, demokratik bir alternatif olmayı amaçladığı ve müzakereler yoluyla siyasi çözümün ülkeyi kurtarmanın tek ve en uygun yolu olarak gördüğü belirtiliyor.

Belgeler, konferansın daha geniş, daha gelişmiş ve açık bir şekilde Suriye, bölgesel ve uluslararası ilişkiler inşa etmek için yeni bir başlangıç ​​noktası olacağının da altını çizdi.



AB, Lübnan'da derhal ateşkes sağlanması ve 1701 sayılı karara uyulması çağrısını yineledi

Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)
Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)
TT

AB, Lübnan'da derhal ateşkes sağlanması ve 1701 sayılı karara uyulması çağrısını yineledi

Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)
Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)

Avrupa Birliği’nin (AB) Lübnan delegasyonu bugün (Cuma), acil ateşkes çağrısını ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının tam olarak uygulanması konusundaki kararlılığını yineledi.

Delegasyonun X platformundaki hesabından yapılan açıklamada, AB'nin Lübnan'ı, halkını ve toprak egemenliğini destekleme kararlılığı vurgulandı.

İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını eylül ayında Lübnan'a doğru genişletti ve Ekim 2023'ten bu yana İsrail'le karşılıklı bombardımanda bulunan Hizbullah'ın çok sayıda üst düzey komutanını öldürdü.

İsrail saldırıları binlerce kişinin ölümüne, en az bir milyon Lübnanlının Güney Lübnan'dan göç etmesine ve ülkenin çeşitli bölgelerinde geniş çaplı yıkıma neden oldu.