İsrail'in Gazze'de göçe zorladığı Filistinli kadınların en büyük sorunu "mahremiyet ve hijyen"

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana yoğun saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde bugüne kadar 1,9 milyon kişi zorla göç ettirildi. En temel ihtiyaçların dahi sağlanamadığı ortamlarda özellikle kadınlar mahremiyet ve hijyen sorunu yaşıyor

(AA)
(AA)
TT

İsrail'in Gazze'de göçe zorladığı Filistinli kadınların en büyük sorunu "mahremiyet ve hijyen"

(AA)
(AA)

İsrail'in saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneyine göçe zorlanan Filistinliler, genellikle Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'na (UNRWA) bağlı okul ve kurumlara sığınıyor.

Kapasitelerinin çok üzerinde kişiye ev sahipliği yapan bu merkezlerde, kadınların tuvalet ve banyoyu kullanabilmeleri veya kendilerine özel odalarda kalabilmeleri çok zor.

Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'nın kapalı kalmasıyla da kadın hijyen malzemeleri bölgeye giremiyor.

Bunların yanı sıra Gazze Şeridi'ndeki kadınlar, çocuklarını kaybetmenin, evlerinden çıkarılmanın ve en temel ihtiyaçlarından mahrum bırakılmanın yol açtığı yıkıcı psikolojik baskılarla başa çıkmaya çalışıyor.

"Filistinli kadınlara yönelik saldırı, 7 Ekim'den sonra korkunç boyutlara ulaştı"

BM Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddet, Sebepleri ve Sonuçları Özel Raportörü Rim es-Salim, 20 Kasım'da yaptığı açıklamada, Filistinli kadınların, İsrail işgali nedeniyle onlarca yıldır çok katmanlı ayrımcılığa, korkunç ve sistematik şiddete maruz kaldığını, kendi kaderini tayin hakkından yoksun bırakıldığını belirtti.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik son saldırılarında binlerce kadının öldürüldüğüne işaret eden Salim, "Filistinli kadınların onuruna ve haklarına yönelik saldırı, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki yıkıcı savaşının başladığı 7 Ekim'den bu yana yeni ve korkunç boyutlara ulaştı." ifadelerini kullandı.

Salim, hamile kadınların, anestezi, cerrahi müdahale veya sağlık önlemleri olmadan zor koşullarda doğum yaptığına işaret etti.

BM Nüfus Fonu'na göre, Gazze Şeridi'ndeki 690 binden fazla kadın ve kız çocuğu regl dönemlerinde hijyen ürünlerine çok sınırlı şekilde erişebiliyor.

Sığınma merkezlerindeki mahremiyet sorunu

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde bulunan sığınma merkezinde kadınlar tuvalete girebilmek için uzun kuyruklarda bekliyor.

Gazze kentinin kuzeybatısından göçe zorlanan Suad Makbel (43), "Tuvaletler için bile kuyruğa girmemiz gerekiyor. Gazze'de başımıza gelenler yetmedi mi? Onurumuza hakarete burada da katlanmak zorunda mıyız? Kadınlar olarak artık hiçbir mahremiyetimiz yok. Artık herkesin gözü önünde sokaklardayız." dedi.

Sığınma merkezlerindeki aşırı kalabalık, su sıkıntısı ve kişisel hijyen malzemelerinin tükenmesi nedeniyle sorunlarının her geçen gün daha da büyüdüğünü dile getiren Makbel, "Göçün başında bu durumu kabul etmedim ve çok utandım. Karnımda ve böbreklerimde ağrılar oluşana kadar iki gün boyunca tuvalete giremedim." dedi.

Mahremiyet sorununa rağmen mevcut duruma uyum sağlamaya çalışan Makbel, "En kötü senaryoda, bir sığınakta yaşayarak işlerin bu noktaya ulaşmasını beklemiyordum." diye konuştu.

Temizlik ve hijyen krizi

Gazze'de göçe zorlanan kadınlardan Nesrin Mesud (35), "Kadınlara yönelik hijyen ve sağlık malzemelerinin yetersizliği nedeniyle barınma merkezlerinde gerçek bir sağlık kriziyle karşı karşıyayız." dedi.

Su eksikliğinin aynı zamanda hijyen krizine de neden olduğunu, pek çok kadının hastalandığını ve bulaşıcı hastalıkların yayıldığını belirten Mesud, "Sığınma merkezlerinde mahremiyet sağlanmaması kadınlarda korku ve çekinceli hareket etme duygusu oluşturuyor." şeklinde konuştu.

Herhangi bir gelirin olmaması, pazarda ürünlerin tükenmesi nedeniyle ellerinde ne varsa olabilecek en uzun sürede kullanmaya çalıştıklarını anlatan Mesud, saldırıların devam etmesi halinde ellerinde olanların da bitmesinden endişe ettiklerini söyledi.

"Burada hayat çok zor, şartlar dayanılmaz"

İsrail'in yoğun saldırıları nedeniyle Gazze kentinden Deyr Belah'a gelmek zorunda kaldığını söyleyen Suad Ebu Husayra, Deyr Belah'ta yaklaşık 35 kişi için çamurdan yapılmış toprak fırında ekmek hazırladığını ifade etti.

Normalde odun toplama, ateş yakma gibi işleri erkeklerin yaptığını ancak şu an burada birbirlerine yardım ettiklerini anlatan Ebu Husayra, zorla yerinden edilmiş kişiler için her gün yaklaşık 100 somun ekmek pişirdiklerini belirtti.

Ebu Husayra, "Burada hayat çok zor, şartlar dayanılmaz. Gazze'deki evlerimize dönene kadar bu sıkıntılara katlanmak, elemi ve kederi içimize atmak zorundayız." dedi.

Ellerindeki yanıklara ve yaralara işaret eden Ebu Husayra, "Zorla yerlerimizden edilmeden önce evimde karar mercii idim, her türlü şeye karar verirdim. Ancak bugün kaldığım yerde ne deniyorsa onu yapıyorum." diye konuştu.

Filistinli kadın, sözlerini şu şekilde tamamladı:

Bu savaş ne zaman bitecek ve biz evlerimize ne zaman döneceğiz? Bu kadar rezillik yeter.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 20 bin 674'e ulaştı. Saldırılarda öldürülenlerin en az 8 bin 200'ünü çocuklar, 6 bin 200'ünü de kadınlar oluşturuyor.



Trump'ın ‘desteğine’ rağmen Gazze ateşkes anlaşmasının tamamlanmasının önündeki engeller neler?

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
TT

Trump'ın ‘desteğine’ rağmen Gazze ateşkes anlaşmasının tamamlanmasının önündeki engeller neler?

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)

ABD, ocak ayında varılan anlaşmanın mart ayında çökmesinden bu yana Gazze Şeridi'nde bir ateşkesin gerekliliğinden bahsediyor. 13 Haziran'da başlayan İran-İsrail çatışmasının 12 gün sonra sona ermesiyle birlikte Gazze krizinin sona erdirilmesi gerektiğine dair uluslararası talepler arttı, ancak henüz bir anlaşma sağlanamadı.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, Gazze anlaşmasının önündeki engelleri İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun savaşa ve kişisel çıkarlarına bağlı kişiliğine ve Hamas'ın savaşı durdurmak için sözlü değil yazılı garantilerde ısrar etmesine bağlarken, savaşın her iki tarafının da ABD baskısı altında kısmi bir anlaşmayı göz ardı etmediğini belirtiyor.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Avrupa Birliği'nin (AB) Ortadoğu Barış Süreci Özel Temsilcisi Christophe Bigot dün Kahire'de yaptıkları toplantıda, ‘Mısır'ın Katar ve ABD ile iş birliği içinde Gazze'de ateşkes sağlanması, esir takası ve Gazze Şeridi'ne insani yardımların ulaştırılması yönündeki çabalarını’ gözden geçirdi. İkili, ‘İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırganlığının durdurulması gerektiğini’ vurguladı.

Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump'ın, savaşın her iki tarafına da Gazze'de bir ateşkes imzalamaları için defalarca çağrıda bulunduğu bir döneme denk geliyor. Şarku’l Avsat'ın Times of İsrael’den aktardığına göre Trump son olarak cumartesi gecesi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, “Gazze'de bir anlaşma yapın. Esirleri geri alın!” diyerek İsrail Başbakanı’na bir anlaşmaya varması için baskı yapmaya çalıştı.

cdvfgh
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail saldırıları sırasında öldürülen yakınları için ağlayan Filistinli kadınlar (AFP)

İsrail ile İran arasındaki çatışmaların sona ermesinin ardından peş peşe açıklamalar yapan Trump, cuma günü İsrail ve Hamas arasında ateşkes sağlanması çabalarına katılan bazı kişilerle yaptığı görüşmeler sonrası Gazze Şeridi'nde yeni bir ateşkes sağlanabileceğine dair iyimserliğini ifade etti. Reuters'ın haberine göre iki taraf arasında bir hafta içinde anlaşmaya varılabileceğini belirten Trump, Gazze'de ilerleme kaydedildiğini ifade etti.

Trump'ın Gazze'de ateşkes için bastırması, Axios'un cuma günü İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in bugün İran ve Gazze Şeridi ile ilgili görüşmeler yapmak üzere Beyaz Saray'a geleceğini duyurmasıyla birlikte geldi. Axios, Dermer'in Netanyahu'nun bu yaz Washington'a yapacağı ziyareti de görüşeceğini bildirdi.

Bu gelişmeler, İsrail medyasında Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un olası ziyaretine ilişkin çelişkilerin yaşandığı ve İsrail Yayın Kurumu'nun Witkoff'un bölgeye gelişi konusunda bir karar vermeden önce arabulucuların Hamas'a yönelik baskılarının sonuçlarını beklediğini söylediği bir dönemde yaşandı.

İsrail'de yayın yapan iNews24, Witkoff'un Mısır'a ‘kararlı bir ziyaret’ gerçekleştireceğini bildirdi. Söz konusu ziyaret, müzakerelerde ‘önemli ilerleme’ kaydedildiğine dair olumlu işaretlerin yanı sıra İsrail tarafından yapılan açıklamaların tonunda somut bir değişimin yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor.

İsrail ve Filistin konularında uzman Mısırlı akademisyen Dr. Tarık Fehmi'ye göre ateşkesin önündeki en büyük engellerden biri Hamas'ın gelecekteki ateşkesler için yazılı garanti almakta ısrar etmesi, Washington'un ise sözlü garantilerden bahsetmesi olduğunu düşünüyor. Fehmi, Witkoff'un Mısır ve İsrail'e yapacağı ziyaretin, arabulucuların Trump'ın desteğiyle bir anlaşmaya varmak için izledikleri yolda bir ilerleme kaydedilmesi halinde gerçekleşeceğini ve bu ziyaretin, ABD Başkanı'nın anlaşmaya varma arzusuna pek sıcak bakmayan Netanyahu üzerindeki baskıyı artıracağını düşünüyor.

fgth
Gazze Şeridi'ndeki İsrail bombardımanı sırasında hayatını kaybeden bir kurbanın cenazesini taşıyan Filistinliler (AFP)

Hamas konusunda uzman Filistinli siyasi analist İbrahim el-Medhun'a göre ‘şu anda herhangi bir anlaşmanın tamamlanmasının önündeki en büyük engel, yargıdan ve siyasi hesap vermekten kaçan Binyamin Netanyahu’. El-Medhun, İsrail'in 7 Ekim 2023'teki başarısızlığıyla ilgili herhangi bir soruşturma komitesi kurmayı reddeden ve peşindeki yolsuzluk dosyalarında yargı önüne çıkmayı kabul etmeyen kişinin Netanyahu olduğuna dikkat çekti. Öte yandan Trump'ın birkaç gün önce İsrail'in içişlerine müdahalesi geldi; Netanyahu'ya yargılanmasının durdurulması ve iktidarda kalmasının sağlanması da dahil olmak üzere açık sözler ve vaatlerde bulundu.

El-Medhun, garantiler ve bunların anlaşmayı engellediği yönündeki söylemler konusunda şu ifadeleri kullandı: “İster sözlü ister yazılı olsun, bu konu önümüzdeki müzakereler sırasında ve üzerinde mutabık kalınacak detaylı mekanizmalar aracılığıyla ele alınacak. Ancak Hamas için şu andaki öncelik soykırımı durdurmak, saldırganlığı sona erdirmek, işgali geri çekmek, kuşatmayı kırmak, yardım getirmek, aç bırakma politikasını durdurmak ve Gazze Şeridi'ndeki felaket durumundan kurtulmaktır.”

Hamas dün yaptığı açıklamada, Arap medyasında yer alan, esir takası anlaşmasını ve Gazze Şeridi'nde ateşkesi kabul etmek için koşullar belirlediği yönündeki haberleri yalanlayarak, bunun ‘temelsiz’ olduğunu vurguladı. Hamas, herhangi bir anlaşma için koşullarının açık olduğunu ve bunların ‘işgalin söylemine hizmet eden anonim kaynaklar’ aracılığıyla değil, kamuoyu önünde ortaya konduğunu belirtti.

fgtrhyu7
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (AFP)

İsrail müzakerelerdeki gelişmelerle ilgili resmi bir açıklama yapmazken, Gazze Şeridi'nde bir anlaşma yapılması çağrıları Washington'dan Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa ve Türkiye’ye kadar yayılıyor. Cuma günü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ateşkes çağrısında bulunurken, bir gün önce de AB liderleri Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes yapılması çağrısında bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisinden yapılan açıklamada, Erdoğan'ın geçtiğimiz çarşamba günü NATO zirvesinde liderlere İsrail ile İran arasındaki ateşkesin kalıcı olması gerektiğini söylediği ve Gazze Şeridi'ndeki insani krizin hafifletilmesi için ateşkes çağrısında bulunduğu belirtildi.

Fehmi, ‘Hamas'ın birçok fikirle ve arabulucuların yoğun çabalarıyla karşı karşıya olduğunu, uzun vadeli değil kısmi bir anlaşma yapmak zorunda olduğunu ve bunu baskı altında kabul edebileceğini, İsrail'in tutumunun ise Trump ve ekibinin baskısıyla belirleneceğini’ vurguladı.

Diğer yandan el-Medhun'a göre Hamas bu aşamada ‘savaşı bitirmek, soykırımı durdurmak, İsrail işgalini Gazze Şeridi'nden çekmek ve ilk aşama olarak insani yardımın girişini sağlamakla’ ilgileniyor gibi görünüyor. El-Medhun, Hamas’ın, ‘saldırganlığın sona erdirilmesi için ciddi baskı yapan bölgesel ve uluslararası ortamın ışığında uzlaşmazlığa yönelmediğini’ ifade etti.

El-Medhun sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Hamas, katliamların ve saldırganlığın sona ermesine yol açacak her türlü fırsatı değerlendirecektir. Savaşı sona erdirmek ve Gazze Şeridi'nde asgari yaşam unsurlarını yeniden tesis etmekle ilgilenen Hamas, esir dosyasındaki sorumluluğunun bilincinde; adil ve kapsamlı bir anlaşmanın parçası olarak İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını garanti eden her türlü teklifle etkileşime girmeye hazır.”