Biden: Amerika'nın Irak'taki saldırıları İran'ı ve desteklediği militanları caydırmayı amaçlıyor

ABD Başkanı Joe Biden, Yeni Yıl tatilini geçirmek için gittiği ABD Virgin Adaları'ndaki St. Croix Havalimanı'ndaki Air Force One'dan iniyor (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden, Yeni Yıl tatilini geçirmek için gittiği ABD Virgin Adaları'ndaki St. Croix Havalimanı'ndaki Air Force One'dan iniyor (AFP)
TT

Biden: Amerika'nın Irak'taki saldırıları İran'ı ve desteklediği militanları caydırmayı amaçlıyor

ABD Başkanı Joe Biden, Yeni Yıl tatilini geçirmek için gittiği ABD Virgin Adaları'ndaki St. Croix Havalimanı'ndaki Air Force One'dan iniyor (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden, Yeni Yıl tatilini geçirmek için gittiği ABD Virgin Adaları'ndaki St. Croix Havalimanı'ndaki Air Force One'dan iniyor (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden dün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, ABD ordusunun pazartesi günü Irak'ta başlattığı hava saldırılarının İran’ı ve Tahran tarafından desteklenen silahlı milisleri, ABD personeli ve tesislerine yönelik saldırılar düzenlemekten caydırmayı amaçladığını belirtti.

ABD ordusu,  İran yanlısı milis gruplarının Irak’ta, ABD personeline ve tesislerine yönelik bir dizi saldırı gerçekleştirdiğini belirterek, "Bu saldırılarda, bir ABD askerinin durumunun kritik  olduğunu ve iki askerin de yaralandığını” açıkladı.

Karşılıklı saldırılar, Gazze'de İsrail ile Hamas arasındaki savaşın Orta Doğu'ya yayılabileceğinin son kanıtıydı.

Biden dün üst düzey ABD Kongre liderlerine gönderdiği bir mektupta "Saldırıların amacı ABD'ye ve ortaklarımıza karşı devam etmekte olan bir dizi saldırıyı etkisiz hale getirmek, İran'ı ve İran destekli milis gruplarını ABD personeline ve tesislerine karşı yeni saldırılar düzenlemekten veya bu saldırıları desteklemekten caydırmaktı” ifadelerini kullandı.

Biden, "ABD’nin, diğer tehdit veya saldırılara karşı gerekli ve uygun görüldüğü şekilde bütün önlemleri almaya hazır olduğunu" da ifade etti.

Irak ve Suriye'de İran'la müttefik olan gruplar, İsrail'in Gazze'deki harekatına karşı çıkıyor ve İsrail'e verdiği destekten dolayı ABD'yi sorumlu tutuyor.

ABD ordusu, Irak'taki saldırılarda muhtemelen "bir grup (Ketaib Hizbullah) militanlarının" öldürüldüğünü ve grup tarafından kullanılan tesislerin tahrip edildiğini açıkladı.

Washington ayrıca İran'ın, Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik operasyonların planlamasına "derinden müdahil” olduğunu belirtti.

İran, Kasım ayından beri Yemen’deki Husilerin saldırılarına karıştığı iddialarını reddediyor. Husiler ise saldırılarının Gazze’deki Filistinlilere dayanışma amacıyla İsrail ile bağlantılı ticaret gemilerine yönelik olduğunu savunuyor.

Diğer yandan Hamas yönetiminde bulunan Gazze'deki sağlık yetkilileri, 7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'e düzenlediği ve 1.200 kişinin ölümüne yol açan saldırının ardından yapılan İsrail saldırısında 21.000'den fazla kişinin öldüğünü belirtti.



Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
TT

Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)

Suriye'nin Süveyda vilayetindeki kanlı olaylar, Bedevi aşiretleri ile Dürzi toplumu arasındaki eski gergin ilişkilerin iç içe geçtiği yönündeki tartışmaları yeniden canlandırdı. Bu tartışmalar, kötüleşen ekonomik durum ve temel hizmetlerin yetersizliği gibi günümüz zorluklarıyla daha da derinleşti.

Yerel gruplar ve güvenlik güçleri arasında son dönemde yaşanan çatışmalar, bu topluluklar arasındaki derin ayrışmayı ve güven eksikliğini yansıtan çelişkili anlatıları ve "şikayetleri" ortaya çıkardı.

Uzmanlar ve Suriye sahnesindeki aktörler “Bedevi kabilelerin kendilerini tarihsel ve süregelen ötekileştirmeden muzdarip bir bileşen olarak sunduklarını”, Dürzi toplumunun ise her azınlık gibi “sürekli bir tehlike ve tehdit hissiyle yaşadığını, bunun da onları kümelenmeye ve izole olmaya ittiği” değerlendirmesinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hükümetin olaylara yaklaşımı “devletin egemenliği, silah sahibi olma hakkı ve güvenliği sağlama görevi” üzerine kurulu olsa da Suriye'nin farklı kesimlerinden analistler “bölünmenin kökenine inen sosyo-politik bir çözüm” çağrısında bulunuyor.