Kızıldeniz’deki güvenlik tehditleri Süveyş Kanalı’nı ne kadar etkiliyor?

Süveyş Kanalı’ndan daha önceki geçişleri sırasında nakliye konteynerleri (Reuters)
Süveyş Kanalı’ndan daha önceki geçişleri sırasında nakliye konteynerleri (Reuters)
TT

Kızıldeniz’deki güvenlik tehditleri Süveyş Kanalı’nı ne kadar etkiliyor?

Süveyş Kanalı’ndan daha önceki geçişleri sırasında nakliye konteynerleri (Reuters)
Süveyş Kanalı’ndan daha önceki geçişleri sırasında nakliye konteynerleri (Reuters)

Yemen’deki Husi grubunun Kızıldeniz’den geçen gemilere yönelik tehditlerine ilişkin korkular artarken, büyük denizcilik şirketlerinin Mısır Süveyş Kanalı’ndaki geçişe ilişkin farklı tutumlar göstermesi, kanaldaki deniz trafiğinin Kızıldeniz’deki son güvenlik tehditlerinden ne kadar etkilendiği konusunda soruları gündeme getiriyor. Uzmanlar “Süveyş Kanalı’nın güvenlik tehditlerinden önemli ölçüde etkilenmediği” görüşünde.

Danimarkalı denizcilik şirketi Maersk dün, konteyner gemilerinin önümüzdeki birkaç hafta içinde Mısır Süveyş Kanalı’ndan geçiş tarihlerini belirlediğini duyurdu. Gözlemciler bunu “küresel denizcilik şirketlerinin Süveyş Kanalı üzerinden geçen deniz rotasını kullanmaya yavaş yavaş geri döndüğünün” bir göstergesi olarak değerlendirdi.

Maersk ve bir dizi uluslararası denizcilik şirketi bu ayın başlarında, Husi grubunun Kızıldeniz’den geçen gemilere yönelik saldırıları nedeniyle gemilerinin Süveyş Kanalı’ndan geçişini durdurduklarını açıklamıştı.

sd
Kızıldeniz’deki Husi saldırıları Süveyş Kanalı’nı doğrudan etkiliyor (Arşiv - Reuters)

Maersk’in duyurusu, Fransız şirketi CMA CGM’nin “Süveyş Kanalı’ndan geçen gemi sayısını artırma” kararından 24 saat sonra geldi. Ancak diğer şirketler tutumunu koruyor. Örneğin Reuters Haber Ajansı, Alman Hapag-Lloyd şirketinin bir sözcüsünün dün “şirketin durumu hala Süveyş Kanalı’ndan geçilemeyecek kadar tehlikeli gördüğünü” söylediğini aktardı. Sözcü “Durum sürekli değerlendirilmekle birlikte gemilerin rotası Ümit Burnu olarak kalmaya devam edecek” dedi.

Arap Deniz Limanları Birliği Genel Sekreteri İsamuddin Bedevi, Maersk’in Süveyş Kanalı’ndaki rotasına geri dönmesini “işlerin normale döndüğüne dair olumlu bir gösterge” olarak değerlendirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Genel Sekreter, “Mısır’ın normale dönülebileceği konusunda iyimser” olduğuna dikkat çekerek “Süveyş Kanalı buradan geçmek isteyen herkese açık. Karar nakliye şirketlerinin” dedi.

Bedevi “Kızıldeniz’deki güvenlik tehditleri nedeniyle uluslararası gemi trafiğinin rotasındaki değişiklikten şu ana kadar Süveyş Kanalı önemli ölçüde etkilenmedi. Durumlar iyi ve bir etkilenme olmadı. Rota değiştiren gemi az oldu” dedi.

Süveyş Kanalı İdaresi Başkanı Usame Rebi bu ayın başlarında yaptığı açıklamada, “19 Kasım’dan Aralık ortasına kadar 55 geminin Ümit Burnu rotasına doğru rotasını değiştirdiğini” söylemişti ancak “bunun, aynı dönemde Süveyş Kanalı’ndan geçen 2 bin 128 gemi olduğu düşünüldüğünde küçük bir sayı olduğunu” vurgulamıştı.

sdv
Kargo gemisi Galaxy Leader, geçtiğimiz 20 Kasım’da Kızıldeniz’de Husi tekneleri tarafından kaçırıldıktan sonra (Reuters)

Maersk, Süveyş Kanalı’na dönüşünü “gemileri Husi saldırılarından korumayı amaçlayan ABD liderliğindeki bir askeri operasyonun başlatılmasına” dayandırdı. ABD, Kızıldeniz’de seyrüseferi korumak için uluslararası bir koalisyon kurulduğunu duyurmuş ve bunun bir parçası olarak ABD ordusu salı günü, “Husi grubu tarafından harekete geçirilen 12 saldırı uçağı ve beş füzenin düşürüldüğünü” duyurmuştu.

Bu çerçevede Arap Deniz Limanları Birliği Genel Sekreteri “Kızıldeniz’de seyrüseferi koruyan uluslararası güçlerin varlığı, büyük denizcilik şirketlerine Süveyş Kanalı’ndaki rotalarına geri dönmeleri noktasında bir nevi güven ve emniyet sağlayacak. Bu yol en kısa yol. Alternatif yol, nakliyat masrafını iki katına çıkaracak ve bu da fiyatlarda artışa yol açacaktır” dedi.

Uluslararası deniz trafiği güzergâhının Ümit Burnu güzergâhına kayması nakliye maliyetlerinin artmasına neden oldu ve uluslararası nakliye şirketlerinin hisselerinin etkilenmesine yol açtı. Maersk’in hisse fiyatı dün yüzde beş düşüş kaydederken Hapag-Lloyd dahil diğer nakliye şirketlerinin hisseleri de düşüşe geçti. Gözlemciler, “Süveyş Kanalı üzerinden normal rotaya dönülmesinin hisseleri ve nakliye fiyatlarını düzeltebileceğini” savunuyor.

Süveyş Kanalı, Mısır’ın başlıca sağlam para kaynaklarından biri sayılıyor. Geçen kasım ayında Süveyş Kanalı İdaresi, “kanal gelirlerinin yıllık bazda yüzde 20,3 artarak yaklaşık 854,7 milyon dolara ulaştığını ve Kasım 2022’de bunun 710,3 milyon dolar olduğunu” duyurmuştu.

Süveyş Kanalı, daha önce rotasını Ümit Burnu’na çevirdiğini açıklayan diğer denizcilik şirketlerinin gösterecekleri tutumları bekliyor. C. H. Robinson geçen hafta, 25 gemisinin rotasını Ümit Burnu’na çevirdiğini açıklamıştı. Belçikalı petrol tankeri şirketi Euronav da 18 Aralık’ta bir sonraki duyuruya kadar Kızıldeniz bölgesinden uzak duracağını belirtmişti. Tayvanlı gemi taşımacılığı şirketi Evergreen, Norveçli tanker grubu Frontline, araç taşımacılığı şirketi Gram Car Carriers ve Mediterranean Shipping Company (MSC) de aynı kararı almıştı.



Suudi Arabistan ve ABD... ‘Yeni bir altın çağ’

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, dün Riyad'da düzenlenen imza töreni sırasında el sıkıştı. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, dün Riyad'da düzenlenen imza töreni sırasında el sıkıştı. (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve ABD... ‘Yeni bir altın çağ’

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, dün Riyad'da düzenlenen imza töreni sırasında el sıkıştı. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, dün Riyad'da düzenlenen imza töreni sırasında el sıkıştı. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın iki ülke arasındaki ilişkilerde ‘yeni bir altın çağ’ olarak tanımladığı dönemin açılışını yaptı. Dün Riyad'da düzenlenen Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu'na katılan ikili, teknoloji, enerji, savunma ve altyapı gibi sektörleri kapsayan eşi benzeri görülmemiş bir stratejik ortaklığa imza attı.

Yemame Sarayı'ndaki zirve sırasında Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Trump iki ülke arasındaki ilişkileri ve stratejik ortaklığın çeşitli alanlardaki boyutlarının geliştirilmesine yönelik koordinasyon çabalarını gözden geçirdiler. İki taraf bölgesel ve uluslararası gelişmeleri, ortak ilgi alanlarına giren konuları ve güvenlik ve istikrarın sağlanması için sarf edilen çabaları ele aldı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Trump, iki ülke hükümetleri arasında Stratejik Ekonomik Ortaklık Belgesi'ni imzaladı ve çeşitli alanlarda ikili anlaşmaların, iş birliği ve mutabakat zabıtlarının imzalanmasına tanıklık etti. Beyaz Saray'a göre imzalanan anlaşmalar her iki ülke için de ‘tarihi’ nitelikte ve ‘ABD ile Suudi Arabistan arasında yeni bir altın ortaklık çağını’ temsil ediyor.

Başkan Trump'ın ziyaretiyle eş zamanlı olarak Riyad, Suudi Arabistan ve ABD'den çok sayıda bakan, yetkili ve büyük şirket liderinin katıldığı Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu’na ev sahipliği yaptı.

Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu’na katılan Veliaht Prens Muhammed bin Selman, “ABD ile 92 yıl önce başlayan tarihi dostluk bağlarımız var ve bugün bunları derinleştirmek için bir araya geliyoruz” diyerek Suudi ekonomisinin ABD'nin bölgedeki en büyük ortağı olduğunu ve ABD ile ortak çalışmaların ekonomiyle sınırlı kalmayıp dünyada barış ve güvenliği de kapsadığını belirtti. Muhammed bin Selman sözlerini şöyle sürdürdü: “Suudi Arabistan, ABD'nin bölgedeki en büyük ekonomik ortağıdır ve iki ülke arasındaki ortaklık fırsatlarının büyüklüğü 600 milyar dolara, forumda açıklanan anlaşmalar ise 300 milyar dolara ulaşmıştır. ABD ile 300 milyar dolardan fazla anlaşma imzaladık ve bir sonraki aşamada bir trilyon dolara ulaşacak diğer anlaşmaları tamamlamak için çalışacağız. Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'nun küresel yatırımlarının yüzde 40'ı ABD'ye yönelik ve yaklaşık bin 300 Amerikan şirketi bugün Suudi Arabistan'da yatırım yapıyor.”

Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump forumda yaptığı konuşmada, iki ülke arasındaki ilişkilere ve bölgedeki duruma değindi. “İran'a ‘yeni bir yol’ sunmak istiyorum. Ancak İran liderliği bu zeytin dalını reddeder ve komşularına saldırmaya devam ederse, muazzam bir maksimum baskı uygulamaktan başka seçeneğimiz kalmayacaktır” dedi.

Trump, Ukrayna görüşmelerinin kolaylaştırılmasında oynadığı yapıcı rol için Suudi Arabistan'a teşekkür etti. ABD Başkanı, Lübnan'ın İran ve Hizbullah'ın politikalarının kurbanı olduğunu belirterek, komşularıyla birlikte daha iyi bir gelecek inşa etmesine yardımcı olmaya hazır olduğunu ifade etti. Gazze halkının ‘daha iyi bir geleceği hak ettiğini’ belirten Trump, “Eğer o sırada ABD Başkanı olsaydım 7 Ekim olayları yaşanmazdı” ifadesini kullandı.

İkinci döneminin ilk resmi yurtdışı ziyareti için dün sabah Riyad'a gelen Trump, Kral Halid Uluslararası Havalimanı'nda Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından karşılandı. ABD Başkanı'na Yemame Sarayı'nda resmi bir karşılama töreni düzenlendi; konvoya Arap atları eşlik etti, trompetler çalındı ve milli marşlar okundu. ABD Başkanı ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi şeref kıtasını selamladı.

Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu, çeşitli sektörlerde ortaklıkların ve milyar dolarlık anlaşmaların duyurulduğu ve Suudi Arabistan'ın önemli bir yatırım destinasyonu ve yapay zekâ merkezi olarak rolünü teyit eden açıklamaların yapıldığı bir platform oldu. Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından pazartesi günü lansmanı yapılan HUMAIN şirketinin yapay zekâ alanında 15 milyar doları aşan büyük yatırımlar çekmesi dikkat çekiciydi.

Trump'a başta SpaceX'in kurucusu Elon Musk, BlackRock CEO'su Larry Fink, OpenAI kurucusu Sam Altman, Boeing Başkanı ve CEO'su Kelly Ortberg ve Google CFO'su Ruth Porat olmak üzere çok sayıda iş adamı ve büyük ABD şirketlerinin CEO'ları eşlik etti.

Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Halid el-Falih, Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu açılış konuşmasında, Suudi Arabistan’ın istikrarlı ekonomi politikalarının yatırım çekiciliğine katkıda bulunduğunu belirterek, Krallığın sadece sermaye çekmeyi değil, aynı zamanda bilgi ve teknoloji transferi ve endüstrileri yerelleştiren stratejik ortaklıklar kurmayı da hedeflediğini vurguladı.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile ortak bir diyalog oturumunda konuşan Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan, Suudi Arabistan'da rekor bir sürede başarılanların eşi benzeri görülmemiş bir yapısal dönüşüm olduğunu açıkladı. Bessent ise ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin gücünü vurgulayarak, Suudi Arabistan ile ilişkileri ‘tarihi’ olarak nitelendirdi.