Mısır'da yeni koronavirüs varyantının yayılma riskleri

Yeni varyanta ilişkin ilk iki enfeksiyonun duyurusu yapıldı.

Mısır, iki yeni koronavirüs mutantı vakasının tespit edildiğini duyurdu. (arşiv - Reuters)
Mısır, iki yeni koronavirüs mutantı vakasının tespit edildiğini duyurdu. (arşiv - Reuters)
TT

Mısır'da yeni koronavirüs varyantının yayılma riskleri

Mısır, iki yeni koronavirüs mutantı vakasının tespit edildiğini duyurdu. (arşiv - Reuters)
Mısır, iki yeni koronavirüs mutantı vakasının tespit edildiğini duyurdu. (arşiv - Reuters)

Mısır Sağlık ve Nüfus Bakanlığı perşembe günü yaptığı açıklamada, yapılan testlerde iki vatandaşın yeni koronavirüs varyantı (JN.1) ile enfekte olduklarının tespit edildiğini duyurdu. Sağlık durumlarının stabil olduğunu ve hastalık semptomları nedeniyle hastaneye yatırılmaları için gerek bulunmadığı kaydedildi. Hastalığın hafif bir üst solunum yolu enfeksiyonu ile ilgili olduğu belirtilen açıklamada yeni mutantın yayılmasına ilişkin uyarılar da yapıldı.

Mısır Sağlık Bakanlığı, Facebook üzerinden yaptığı paylaşımla ülkedeki epidemiyolojik durumu dikkatle izlediğini belirterek grip ve rinovirüs grubu gibi solunum sistemini enfekte eden virüslerden biri olduğu için koronavirüs ile mücadeleye yönelik sağlık tavsiyelerinde herhangi bir değişiklik olmadığını kaydetti. Solunum sistemini enfekte eden diğer virüslerden farklı herhangi bir önlem alınmasının gerekli olmadığı vurgulandı.

Bakanlık, ellerin ve yüzeylerin sürekli dezenfekte edilmesi, enfekte kişilerin evden çıkmamaları, dışarı çıkmaları gerekiyorsa maske takmaları, tesisler ve konutlar için iyi havalandırma sağlanması, kalabalık, iyi havalandırılmayan yerlerde bulunulmaması ve bulunulması gerekiyorsa maske takılması çağrısı yaptı.

Uluslararası Misr Üniversitesi Sağlık Ekonomisi ve Epidemiyoloji Profesörü Dr. İslam Anan da Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Virüsün şiddetinde bir fark yok, Omikron kadar sert ve çok hızlı yayılıyor. Enfeksiyonların sayısı tam olarak bilinmese de bir doğrulukla sayamasak da sadece ABD’de her beş Kovid-19 vakasından birinde bu varyantın olduğuna dair tahminler var. Virüs şu an Mısır da dahil olmak üzere tüm ülkelere ulaştı."

Yeni varyantla enfeksiyon vakalarının sayısının artmasını bekleyen Anan, Kovid-19'un önümüzdeki dönemde yeniden yayılacağı uyarısında bulundu ve yeni varyantın aşılardan kurtulma yeteneğinin önceki diğer viral varyantlara göre artabileceğini söyledi. Ancak halen aşıların hastalığın ilerlemesini ve hastaneye yatış ihtiyacını önlemede oldukça etkili olması nedeniyle varyantın geniş çapta yayılmayacağını vurguladı.

İslam Anan açıklamasının devamında yaşlılar ile yüksek tansiyon ve diyabet hastalarının dikkatli olmalarını, kalabalık yerlerden kaçınmalarını ve maske takmaya özen göstermelerini tavsiye etti. Kovid-19 semptomları görülürse doktorlar tarafından önerilen ilaçların alınmasının ve sağlık durumu ağırlaşırsa hastaneye gidilmesinin önemine dikkat çekti.

Yeni koronavirüs varyantının şu an ABD’deki Kovid-19 vakalarının yaklaşık yüzde 20'sini oluşturduğu tahmin ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü kısa bir süre önce JN.1 suşunu ‘endişe verici’ olarak nitelendirdi. Örgüt bu suşu yakından izliyor ancak henüz yüksek riskli olanlar izleme listesine eklemedi.

Bununla birlikte kuruluş, yeni türün hızla yayıldığı ve insanların bir araya geldiği aile etkinliklerinde, toplantılarında kapalı mekanlarda ve restoranlarda daha fazla zaman geçirilen kış aylarında enfeksiyonlarda hafif bir artışa yol açabileceği konusunda uyardı.

San Francisco'daki California Üniversitesi'nde solunum hastalıkları konusunda uzman olan Dr. Chen Hong, bir hafta önce üniversitenin internet sitesine şu açıklamayı yaptı:

“JN.1 semptomlarının Kovid-19 varyantlarının Omikron ailesinin diğer üyelerinin semptomlarına benzer olduğuna inanılıyor. Hastalık genellikle iltihaplanma ile başlıyor. Boğazda tıkanıklık ve kuru öksürük bunu takip ediyor. İnsanlar ayrıca burun akıntısı, yorgunluk, baş ağrısı, kas ağrısı, ateş, ishal ve koku alma duyusunda değişiklik gibi başka semptomlar da yaşayabiliyor. Ancak belki de semptomlardan daha önemli olan, bu semptomlardan mustarip olan kişinin bağışıklığı. 75 yaşın üzerinde olan veya bağışıklığı zayıf olan ve yakın zamanda Kovid-19 aşısı olmamış bir hasta, nefes almada zorluk gibi daha ciddi semptomlar yaşayabilir ve daha çok hastalanabilir.

Hong, yeni varyant hakkındaki endişelere yönelik de şunları söyledi:

"Yeni varyantın diğer Omikron varyantlarına kıyasla daha ağır hastalıklara, hastaneye yatma ihtiyacına ya da daha yüksek ölüm oranına neden olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmuyor.”



SDG’nin  Halep'ten çekilmesi, çatışmaların Fırat'ın doğusuna taşınması tehdidi oluşturuyor

SDG ile Türkiye destekli muhalif gruplar arasında varılan anlaşmanın ardından Halep'ten Rakka'ya giden Kürtler (Şarku’l Avsat)
SDG ile Türkiye destekli muhalif gruplar arasında varılan anlaşmanın ardından Halep'ten Rakka'ya giden Kürtler (Şarku’l Avsat)
TT

SDG’nin  Halep'ten çekilmesi, çatışmaların Fırat'ın doğusuna taşınması tehdidi oluşturuyor

SDG ile Türkiye destekli muhalif gruplar arasında varılan anlaşmanın ardından Halep'ten Rakka'ya giden Kürtler (Şarku’l Avsat)
SDG ile Türkiye destekli muhalif gruplar arasında varılan anlaşmanın ardından Halep'ten Rakka'ya giden Kürtler (Şarku’l Avsat)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı Mazlum Abdi, güçlerinin Halep kenti içinde Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerindeki kontrol bölgelerinin yanı sıra Halep'in kuzey kırsalındaki Tel Rıfat ve Afrin'in köylerinden de çekildiğini açıkladı. Kürt aydınlara göre bu hareket, Özgürlük Şafağı Operasyonu'nu başlatan Suriye Milli Ordusu (SMO) birliklerinin, Halep vilayetinin doğu kırsalında yer alan Münbiç ve Ayn el-Arap (Kobani) kentlerine doğru ilerleme ihtimalinin habercisi olabilir.

SDG, DEAŞ'a karşı savaşında ABD ve Uluslararası Koalisyon güçleri tarafından desteklenirken Türkiye, Suriye Geçici Hükümeti'ne bağlı SMO’yu destekliyor ve SDG'yi terör örgütü olarak görüyor. Bu durum, Özerk Yönetim ve SDG'nin genel seferberlik ilan etmesinin ardından, taraflar arasında şiddetli bir savaşa, temas ve nüfuz alanlarının değişmesine ve savaş çemberinin Fırat'ın doğusuna kaymasına işaret ediyor.

cvtyhju
Halep'ten SDG kontrolündeki bölgelere giden araçlar (Şarku’l Avsat)

Özerk Yönetim Afrin ve Şehba İlçe Meclisi Başkanı Bekir Alo Şarku'l Avsat'a telefonla verdiği demeçte, Halep kenti ve kuzey kırsalını terk etme kararı aldıklarını belirterek, “Türkiye’ye sadık grupların paralı askerleri tarafından kuşatıldıktan sonra halkımızın katledilmesini önlemek ve masumları korumak için kendi özgür irademizle bölgeyi terk etmeye karar verdik” dedi.

Alo, ‘Halep'in mahallelerini ve Şehba bölgesini terk etmenin Afrin'in kurtuluşu için verilen mücadeleden vazgeçildiği anlamına gelmediğini, geçen yıllar boyunca çadırlarda ve açıkta tüm zor koşullara katlanıldığı gibi, mücadelenin devam edeceğini ve daha güçlü olacağını’ kaydetti.

xscdfvg
Suriye'nin kuzeyindeki Tel Rıfat’ta SDG milisleri tarafından terk edilen bir tank (AFP)

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nde araştırmacı olarak görev yapan Bera Sabri, Türkiye'nin ve ona bağlı SMO’nun emellerinin Tel Rıfat'la sınırlı kalmayacağını söyledi. Şarku'l Avsat'a konuşan Sabri, “SDG, Münbiç ve Kobani'nin, Halep'in düşmesi ve Hama ile Humus sınırlarındaki çatışmaların yarattığı gürültüden yararlanarak gruplarını yönlendiren ve SDG ile Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeleri hedef almak üzere sözde güvenli bölgesini genişleten Türkiye için hedef olduğunu anlamalı” dedi.

scd
Türkiye ve İran dışişleri bakanları dün (Pazartesi) Ankara'da düzenledikleri basın toplantısında (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Sabri sözlerini şöyle sürdürdü: “Halep'in düşmesinin ardından Suriye'de yaşanan hızlı ve ani gelişmelerle ilgili bölgesel ve uluslararası temaslar, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin Şam ve Ankara'ya yaptığı ziyaret ve Rusya'nın ilgili taraflarla temasları ile birleşince, medyadaki yaygara ve askeri çılgınlık, sahada politika ve pratik anlaşmalara dönüşmeye başladı. Türkiye, SDG'nin zararına olacak şekilde pastadan pay almak için elinden geleni yapacaktır. Peki ABD bölgede olup bitenlerin neresinde duruyor?”

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Türk mevkidaşı Fidan arasındaki son görüşmenin Halep sonrası bölünmelerde Türkiye'nin çizgisine mutlaka değindiğini belirten Sabri, “Türkiye ABD'den SDG'den yeni bir pay almasına izin vermesini istedi mi ve ABD buna izin verdi mi? Elbette sahada yaşanacak askeri gelişmeler bunu gösterecek” ifadelerini kullandı.

xcvf
Suriyeli Kürtler, Türkiye destekli muhalif grupların Suriye'nin kuzeyinde SDG kontrolündeki bölgelere yönelik saldırılarını protesto etmek için dün (Pazartesi) Kamışlı’da gösteri düzenledi. (AFP)

Kürt gruplar konusunda uzman araştırmacı-yazar Mervan İbrahim Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, savaşın önümüzdeki günlerde Münbiç ve Kobani (Ayn el-Arap) kentlerine sıçramasının muhtemel olduğunu belirterek, bu bölgeleri savaş belasından kurtarmak için ‘bölgede yaşayanların ya Türkiye'ye bağlı muhalif grupların bölgelerine katılmaları ya da özyönetim bölgelerinde kalmaları için bir halk referandumu düzenlenmesini’ önerdi. İbrahim, muhalif grupların ve Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun böyle bir referandumun sonuçlarını kabul etmeyeceğine inandığını ifade etti.

İbrahim'e göre Şehba ve Halep'teki Kürt mahallelerinde yaşanan hızlı gelişmeler uluslararası ve bölgesel mutabakatın bir sonucuydu. İbrahim, “Suriye ordusunun ve daha sonra Rus güçlerinin Şehba ve Halep'teki üslerinden çekilerek YPG'yi yalnız bırakmaları tesadüf değildi. YPG bu savaşın doğasını anladı ve Kürt halkını büyük katliamlardan korumayı tercih etti” dedi.

Münbiç ve Kobani'de SDG ile Türkiye yanlısı muhalif gruplar arasında bir savaş çıkma ihtimalini de göz ardı etmeyen İbrahim şu ifadeleri kullandı: “Askeri çözümü seçtiler ve bu onlar için en uygunu gibi görünüyor. Çünkü Münbiç'in kurtarılması yönetim ve güçleri tarafından büyük fedakarlıklar yapılmasını gerektirdi. Kobani ve onun kararlılığı ise Kürt Özerk Yönetimi için belirleyici bir faktör olacak. Zira yönetimin çökmesi ya da zayıflaması halka ve onların iradesine bağlı ki bu pek olası değil. Geçmiş yıllar bunu kanıtladı.”

xthyj
Şeyh Maksud'dan Rakka'ya giden Kürtler (Şarku’l Avsat)

Bera Sabri'ye göre “Türkiye'nin Suriye'deki Kürtlerin isteklerine karşı sürdürdüğü politika, Kürtlerin ve bölgenin diğer bileşenlerinin mutabakatına dayanan ve Suriye'nin toprak ve halk bütünlüğüyle çelişmeyen Kürt projesini sona erdirme çabasının bir parçasıdır. Kürtlerin temel arzusu, Kürtlerin Araplar ve Hıristiyanlarla birlikte kendi kimlikleriyle yaşadıkları bir idari yapı kurmaktır.”

Sabri sözlerini şöyle tamamladı: “Önümüzdeki günlerde belirleyici faktör ABD'nin tutumu olacak. ABD, ortağı SDG’nin sahada yeni bir alanı kaybetmesini kabul edecek mi? Kürtlerin Amerikalılarla birlikte DEAŞ'a karşı savaştığı Münbiç ve Kobani'nin kaybedilmesini kabul edecek mi?”