Tunus, kıyılarından yapılması hedeflenen 13 yasa dışı göç planını engelledi

Aralarında yabancı bir kız çocuğunun da bulunduğu 13 Tunuslu kurtarıldı.

Tunus’un göç kriziyle mücadelesi sürüyor. (EPA)
Tunus’un göç kriziyle mücadelesi sürüyor. (EPA)
TT

Tunus, kıyılarından yapılması hedeflenen 13 yasa dışı göç planını engelledi

Tunus’un göç kriziyle mücadelesi sürüyor. (EPA)
Tunus’un göç kriziyle mücadelesi sürüyor. (EPA)

Tunus İçişleri Bakanlığı, yıl sonu tatilinde ülkenin deniz sınırını yasa dışı olarak geçilmesinin planlandığı 13 operasyonu engellediğini, sınırı geçen Sahra Altı Afrika uyruklu 175 kişi de kurtardığını açıkladı.

Açıklamada, yasa dışı göç operasyonlarının Safakes ve Nabil bölgelerinin kıyılarına kadar uzandığı bildirildi. Göçmenlerin yasa dışı faaliyetlerini takip eden Deniz Muhafız birimleri, Tunus kıyılarından İtalya kıyılarına doğru planlanan ölüm yolculuklarını tespit etti.

Şarku’L Avsat’ın edindiği bilgilere göre soruşturma kapsamında Safakes’te beş kişi tutuklandı. Yasa dışı sınır geçiş operasyonlarını düzenleyenlerin ve arabulucuların yanı sıra kullanıma hazırlanan 10 bot ile İtalya kıyılarına doğru yola çıkmak için hazırlanan, çok sayıda tekneyi bekleyen sekiz deniz motoru ele geçirildi.

Düzensiz göç operasyonunu engelleyen Nabil deniz bölgesi birimleri, aralarında yabancı bir kız çocuğunun da bulunduğu 13 Tunuslu yolcuyu kurtarmayı başardı. Tunus Savcılığı’nın incelemesi üzerine, bu kapsamda gerekli yasal önlemlerin alınmasına, insan kaçakçılığı şebekelerinin ortaya çıkarılması amacıyla daha ileri güvenlik soruşturmaları yapılana dek tutuklu kalmalarına karar verildi.

wd
Afrikalı göçmenler, Avrupa kıyılarına geçmek için Tunus kıyılarını kullanıyor. (AFP)

Yasa dışı göçmenleri destekleyen insan hakları örgütleri ve yerel kuruluşlar, Afrika ve Güney Amerika ülkelerinin acı çektiği ekonomik ve güvenlik koşullarının mağdurları oldukları gerekçesiyle insani muamele yapılması çağrısında bulunuyor.

Tunus Ekonomik ve Sosyal Haklar Forumu Başkanı Abdurrahman el-Huzeyli, gerek göç veren ülkelerde gerekse göç alan ülkelerde gerekli çözümler üretilmediği sürece düzensiz göç dalgalarının bu noktada durmayacağı konusunda uyardı.

Göçmenlere yönelik ihlalleri meşrulaştırmak, onları toplu halde ve zorla ‘gizli yolculuklara’ yollamak için bazı Avrupa ülkeleriyle sınırsız iş birliği yapmanın göçmen sorununa uygulanabilir bir çözüm sunamayacağını vurgulayan Huzeyli, geçen ay Fransa Parlamentosu tarafından onaylanan, kapsamlı sığınma prosedürleri sistemi oluşturmaya yönelik Avrupa yasa tasarısını eleştirerek şunları söyledi:

“Bu, hareket halindeki insanlara karşı baskıcı bir politikanın ve güvenlik yaklaşımının benimsenmesini bir kez daha teşvik ediyor. İnsan haklarına ve göçmen haklarına saygı konusunda bir başka geri adıma işaret ediyor. Zira göçmenlerin Avrupa topraklarına gelmesini engellemeye yönelik bir güvenlik yaklaşımını merkeze alıyor. Göçmen alımı için bu ülkeler arasında dayanışma ve iş birliği yürütülmesi yerine kitlesel zorla sınır dışı etme işlemlerinin düzenlenmesi için Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında bir dayanışma sisteminin kurulmasını savunuyor.”



İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
TT

İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)

İsrail, Gazze Şeridi’nde işgal altındaki bölgeler (Sarı Hattın doğusu) ile Hamas'ın faaliyet gösterdiği bölgeleri (Sarı Hattın batısı) birbirinden ayıran Sarı Hattın yaklaşık 3 kilometre batısında yeni bir tampon bölge oluşturmaya çalışıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan silahlı gruplardan saha kaynaklarına göre İsrail'in bu çabaları, ateşkesin ikinci aşamasına geçmeden önce sahadaki yeni durumu istikrara kavuşturmayı amaçlıyor. Bu çabalar, işgalci İsrail güçlerinin tampon bölge için istedikleri yerleri belirlemelerine olanak tanıyan evlerin yıkılması ve arazinin düzleştirilmesini içeriyor.

Sahadaki bu gelişmeler, İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in geçtiğimiz pazar günü Gazze Şeridi'ndeki İsrail güçlerini teftiş ederken yaptığı açıklamalarla tutarlıydı. Zamir, Sarı Hattın yeni bir sınır, yerleşim yerleri için ileri bir savunma hattı ve bir saldırı hattı oluşturduğunu söyledi.

Buna karşın Hamas liderlerinden Husam Bedran, Zamir'in açıklamalarının işgalin ateşkes anlaşmasının şartlarına uymadığını açıkça ortaya koyduğunu vurguladı. Bedran dün Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, Hamas’ın anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmeden önce İsrail'in ateşkese yönelik ihlallerine son verilmesini istediğini belirtti.


Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden dün yapılan açıklamada, Suriye meselesine ilişkin ABD'nin de katıldığı son görüşmelerin iki taraf arasında bir anlaşma veya mutabakata yol açtığı iddiaları yalanlandı.

Açıklamada, Suriye ile ilgili konularda Washington'ın himayesinde görüşmeler ve temaslar yapıldığı, ancak bunların henüz ön görüşme aşamasında olduğu vurgulandı.

Bu konuda herhangi bir anlaşma veya niteliksel ilerleme olduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığı vurgulanan açıklamada, temasların ABD'nin bölgede yürüttüğü daha geniş diplomatik çabaların bir parçası olduğu belirtildi.

Kaynaklara göre Netanyahu, İsrail medyasının, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantıları sırasında, ABD'nin arabuluculuğuyla iki taraf arasında varılan anlaşmayı imzalamayı reddettiğini bildirmesinin ardından bu açıklamayı yapmak zorunda kaldı.


Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresine havan toplu saldırı: Can kaybı yok

İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresine havan toplu saldırı: Can kaybı yok

İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)

Suriye Devlet Televizyonu dün akşam başkent Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresine ‘nereden ateşlendiği bilinmeyen’ havan topları düştüğünü, ancak herhangi bir can kaybı yaşanmadığını bildirdi.

Suriye Arap Haber Ajansı SANA’ya konuşan askeri bir kaynak, üç havan topunun Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresini hedef aldığını, ancak herhangi bir can kaybı veya maddi hasara yol açmadığını söyledi. SANA, ‘İlgili yetkililer Mezze Askeri Havaalanı çevresine konuşlandı ve havan toplarının nereden ateşlendiğini belirlemek için soruşturma başlattı’ bilgisini aktardı.

Reuters geçtiğimiz kasım ayında, ABD'nin Suriye ile İsrail arasında bir güvenlik anlaşmasının önünü açmak için Şam'daki bir hava üssünde askeri olarak konuşlanmayı planladığını bildirmişti.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre hava üssü, İsrail ve Suriye arasında gelecekte imzalanacak bir saldırmazlık anlaşması kapsamında silahsızlandırılmış bölge oluşturulması beklenen Suriye'nin güneyindeki bazı bölgelerin girişinde yer alıyor.

O dönemde SANA, Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan bir kaynaktan bilgiler aktaran Reuters'ın haberini yalanlamış ve ‘Reuters'ın Suriye'deki ABD üsleri hakkında yayınladığı haberlerin hiçbir gerçeklik payı yoktur’ ifadelerini kullanmıştı.

ABD, Suriye ile İsrail arasındaki gerilimi azaltmak ve Şam'ın İsrail'in son zamanlarda ele geçirdiği topraklarını geri almasını sağlayacağını umduğu bir güvenlik anlaşmasına varmak için iki taraf arasında arabuluculuk yapıyor.