Filistinli uzmanlar: İsrail, Aruri suikastı sonrası yol ayrımında

Filistinli uzmanlar, Hamas'ın üst düzey yöneticilerinden Salih el-Aruri'nin, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta öldürülmesinin ardından İsrail'in yol ayrımına girdiğini değerlendiriyor

(AA)
(AA)
TT

Filistinli uzmanlar: İsrail, Aruri suikastı sonrası yol ayrımında

(AA)
(AA)

Uzmanlar, suikastın ardından İsrail'in iki yoldan birini takip edeceği konusunda görüş birliği içinde: Birinci İsrail'in, Aruri suikastıyla elde ettiği zaferin coşkusuyla yeni katliamlar yapması ikincisi ise çıktığı daldan inerek Hamas ile anlaşmayı kabul etmesi.

Suikastın, işgal altındaki Batı Şeria'da gerilimi tırmandırabileceği ve direnişin saldırılarının artmasına neden olacağı da muhtemel senaryolar arasında kabul ediliyor.

Aruri suikastının yansımaları

Cenin'deki Arap Amerikan Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi Profesörü Eymen Yusuf, AA muhabirine yaptığı açıklamada, suikastın 3 yansıması olacağından bahsetti.

Yusuf'a göre bu yansımalardan ilki, "İsrail ile direniş güçleri arasındaki herhangi bir müzakere ve ateşkes seçeneğinin rafa kaldırılması, bir dizi krizin çıkması ve İsrail'in savaşı yeni bir boyuta taşıması sonucu müzakere girişimlerinin ertelenmesi" şeklinde tezahür edecek.

İkincisi, Gazze'deki soykırım savaşının ve saldırıların dozu artacak zira Aruri'nin Hamas'ın ikinci adamı olması göz önüne alındığında İsrail'in, bunu bir zafer olarak kullanması mümkün.

Üçüncü yansıma ise Aruri'nin, Batı Şeria'nın çocuğu ve Hamas ile diğer direniş güçlerinin tabanı nezdinde popülerliği olması nedeniyle İsrail'deki hedeflere "askeri tepkiler" verilecek.

Lübnan cephesinde yaşanabileceklere ilişkin de değerlendirmede bulunan Yusuf, "Hizbullah akıllı davranacak ve büyük ihtimal İsrail'le geniş çaplı ve topyekün bir savaşa girmeyecektir. Ancak daha nitelikli operasyonlar planlayabilir ve sıra dışı cepheleri vurabilir." dedi.

Yusuf, suikastla ilgili olarak "Tüm cepheleri kapsaması mümkün olan yeni bir kriz ortamı oluşturacak. Bu ortam tüm seçeneklere açık." ifadelerini kullandı.

Suikast sonrası muhtemel senaryolar

Yabous Araştırma Merkezi Müdürü Süleyman Bişarat da Aruri suikastının İsrail-Filistin çatışmasında bir yol ayrımı teşkil edeceği görüşünü savundu.

Bişarat'a göre yol ayrımlarından biri "çatışmanın tüm cepheleri kapsayacak şekilde genişlemesi" diğeri ise "İsrail'in, Hizbullah ile Gazze'deki direniş güçlerinin koyacağı siyasi bedelleri ödemeyi kabul etmesi."

"İsrail, Gazze'de koyduğu hedeflerin hiçbirini gerçekleştiremeyince çıktığı daldan inmek ve anlaşmayı kabul etmek için son seçenek olarak bu suikastı denedi." diyen Bişarat sözlerini şöyle sürdürdü:

Ancak Aruri suikastı, Batı Şeria'daki direniş ruhunu daha da pekiştirebilir ve sadece Hamas değil diğer direniş gruplarının da dahil olacağı silahlı saldırıların düzenleneceği ulusal bir halin doğmasına yol açabilir.

İsrail, caydırıcı güç olma özelliğini geri kazanmaya çalıştı

Filistinli uzman Ahmed Refik Avad da Aruri suikastının, pek çok yansımaları olmakla birlikte İsrail'i çıktığı daldan inmeye ve direniş güçleriyle anlaşmayı kabul etmeye iteceği görüşünü destekledi.

Avad "İsrail, zafer kazandığını ve Aruri'yi öldürerek en önemli hedeflerinden birini gerçekleştirdiğini düşünüyor. Dolayısıyla arabuluculardan ve dostlarından savaşı sona erdirmeleri için bir senaryo üretmelerini isteyecek." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail'in savaşın başından bu yana büyük kayıplar verdiğini hem kendi halkı hem tüm dünya önünde imajının zedelendiğini kaydeden Avad, "İsrail, kendi zannınca bu suikastla caydırıcı güç olma özelliğini geri kazandı." diye konuştu.

Avad, Filistinliler için suikastın, savaşa dönüş anlamı taşıdığını ve İsrail'in burada daha fazla suç işleyebileceğini savundu.



Suriye: Savaş kalıntıları ve mayınlar bir ayda 24 kişinin ölümüne yol açtı

TT

Suriye: Savaş kalıntıları ve mayınlar bir ayda 24 kişinin ölümüne yol açtı

Beyaz Baretliler üyeleri Halep'te meydana gelen patlama sonucu oluşan araç yangınını kontrol altına almaya çalışıyor (Beyaz Baretliler - X)
Beyaz Baretliler üyeleri Halep'te meydana gelen patlama sonucu oluşan araç yangınını kontrol altına almaya çalışıyor (Beyaz Baretliler - X)

Suriye'de bir aydan kısa bir süre içinde savaş kalıntıları ve mayınların patlaması sonucu en az 24 kişi öldü, onlarca kişi de yaralandı.

Suriye Sivil Savunması “Beyaz Baretliler” internet sitesinde yaptığı açıklamada, sahadaki gelişmeler, Esed rejiminin çökmesi nedeniyle mayın ve patlamamış mühimmatın yaygın olduğu temas hatlarının ortadan kalkmasının ardından, savaş kalıntılarının patlamasının dramatik bir şekilde arttığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın DPA'dan aktardığına göre açıklamada, “Bu kalıntılar Suriyelilerin yaşamlarını tehdit ediyor ve güvenlik arayışında olan, evlerine dönen ve Suriye'nin geniş bölgelerindeki çiftliklerinde çalışan Suriyelilerin trajedisini derinleştiriyor” denildi.

Esed rejiminin geride bıraktığı dört ayrı mayının patlaması sonucu üç kişinin öldüğünü ve üç kişinin de ağır yaralandığı duyuruldu.

Sivil savunma ekiplerinin dün müdahale ettiği dört olay arasında El Bab şehrinde bir sivil polis ekibinden iki personelin öldürülmesi ve Halep'in doğu kırsalındaki Harbaşa köyünde bir mayının patlaması yer alıyor.

İdlib'in güneyindeki el Hamidiye köyünde mayın patlaması sonucu bir kişinin öldüğünü, Halep'in batı kırsalındaki Acil kasabasında mayın patlaması sonucu bir çocuğun ağır yaralandığını ve Halep'in doğusundaki Tadef şehrinde mayın patlaması sonucu iki sivilin orta derecede yaralandığı belirtildi.

Hama iline bağlı el Selamiye şehrinin doğu kırsalındaki el Kastal köyünde pazar günü meydana gelen mayın patlamasında bir sivil hayatını kaybederken, biri ağır olmak üzere iki sivil de yaralandı. Cumartesi günü Suriye'de meydana gelen dört savaş kalıntısı patlamasında ise 9'u çocuk 12 sivil yaralandı.

Sivil Savunma, 27 Kasım - 21 Aralık tarihleri arasında ekiplerinin Suriye'deki çeşitli bölgelerde savaş kalıntısı ve mayın patlaması sonucu 8'i çocuk ve bir kadın olmak üzere 20 sivilin öldüğünü ve 12'si çocuk 22 sivilin yaralandığını belgelediğini açıkladı.