Gazze sakinleri için en büyük sığınağı sınır kenti Refah doldu

Bir sonraki seyahatlerinin Mısır olacağından korkan Gazze sakinleri için en büyük sığınağı sınır kenti Refah oldu.

İsrail'in dün Refah'a düzenlediği saldırının ardından kuzey Gazze Şeridi'nden gelen yerinden edilmiş insanlar için barınak olarak kullanılan, ancak hasar görmüş bir evin yıkıntıları (DPA)
İsrail'in dün Refah'a düzenlediği saldırının ardından kuzey Gazze Şeridi'nden gelen yerinden edilmiş insanlar için barınak olarak kullanılan, ancak hasar görmüş bir evin yıkıntıları (DPA)
TT

Gazze sakinleri için en büyük sığınağı sınır kenti Refah doldu

İsrail'in dün Refah'a düzenlediği saldırının ardından kuzey Gazze Şeridi'nden gelen yerinden edilmiş insanlar için barınak olarak kullanılan, ancak hasar görmüş bir evin yıkıntıları (DPA)
İsrail'in dün Refah'a düzenlediği saldırının ardından kuzey Gazze Şeridi'nden gelen yerinden edilmiş insanlar için barınak olarak kullanılan, ancak hasar görmüş bir evin yıkıntıları (DPA)

Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan sınır şehri Refah, kuzeyden merkeze ve güneye doğru yayılan İsrail bombardımanından kaçmak için buraya sığınan yerinden edilmiş insanlarla doldu. En az 1 milyon Gazzelinin bu küçük şehirde çadırlarda kalması dolayısıyla burası bir çadır ormanına dönüştü.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), Gazze nüfusunun neredeyse yüzde 90'ının zorla yerinden edildiğini ve her şeyden yoksun olduklarını, yarısının Refah'ta bulunduğunu doğruladı. Yolculuklarının Mısır'da sona ereceğine dair bitmek bilmeyen korkularının bu insanların hayatlarını daha karmaşık hale getirdiği belirtildi.

Gazze’nin merkezindeki el-Magazi kampında yaşayan, 9 çocuklu bir ev kadını olan Şadiye Numan, ailesiyle birlikte çeşitli bölgelere, oradan da Refah'a kaçmak zorunda kaldığını söyledi.

FOTO: Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah, İsrail’in saldırıları nedeniyle evlerinden kaçan Filistinlilerin barındığı bir çadır kent haline geldi (Reuters)
 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah, İsrail’in saldırıları nedeniyle evlerinden kaçan Filistinlilerin barındığı bir çadır kent haline geldi (Reuters)

Şarku'l Avsat'a konuşan Numan, “Bizi Refah'a ittiler. Burada gördüklerimi görmeyi beklemiyordum. Çok fazla insan var. Yoğunluk fazla. Açıkçası bu manzara beni şaşkına çevirdi. Çok düşündüm. Burada yaşamaktansa geri dönüp bombalama altında onurlu bir şekilde ölmeyi tercih ederim. Ancak yalnız değilim. Çocuklar da var” ifadelerini kullandı.

Mısır’a sınır dışı edilmekten korktuğunu dile getiren Numan, “Her şey buna işaret ediyor. Bu durumun devam etmesi mümkün değil. Refah insana boğuluyor. İsrail'in burayı bombalamaya karar verebileceğinden endişe ediyorum. Öyle bir durumda ne olur?” ifadelerini kullandı.

Mısır sınırına komşu Refah şehrinin nüfusu, belediyenin son resmi istatistiklerine göre 300 bin kişiyi buluyor. UNRWA ve devlet kurumlarının istatistiklerine göre Refah, 1 milyon yeni yerinden edilmiş insanın gelmeden öncede aşırı kalabalık bir kentti.  Bu insanların hepsi şuan 55 kilometrekarelik bir alanda yaşıyor.

Bu gerçek, Refah şehrini Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş insanların barındığı en büyük merkez haline getiriyor.

Yerinden edilenlerin, bilhassa Mısır sınırı yakınlarındaki şehirdeki açık alanlardan yararlanmaya zorlanması ve çadırlarda yaşaması, Mısır'a yönelik seyahat endişelerini artırdı.

Foto: Yerinden edilmiş Filistinli bir kadın, Refah'ta Mısır sınırı yakınlarındaki evinden çocuğuyla kaçtı (Reuters)
Yerinden edilmiş Filistinli bir kadın, Refah'ta Mısır sınırı yakınlarındaki evinden çocuğuyla kaçtı (Reuters)

Filistin Otoritesi, İsrail'i nüfusu yerinden etmeye çalışmakla suçlarken İsrail ise bu eğilimi reddetmiyor. Aksine bu yönelim, Gazze sakinlerinin gönüllü olarak yerinden edilmesi çağrısında bulunan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich gibi hükümet bakanları tarafından da duyuruluyor.

Şucaiyye mahallesi sakini Reham Saad, sınırda bir çadırda eşi, oğulları ve kızlarından oluşan 13 kişiyle birlikte yaşıyor. Kuzeydeki evinden Gazze Şeridi'nin merkezine, ardından Han Yunus'a ve daha sonra Refah'a zorlu bir yerinden edilme yolculuğu yaşadığını anlatan Saad, Şarku'l Avsat'a bunun Mısır'a yapacağı son seyahat olmasından korktuğunu söylüyor. Aynı zamanda, “Her şeyin bizi Refah'a, oradan Mısır'a itmek için planlandığını düşünüyoruz. Orada da durum çok zor. Sanki başka bir yolculuğun başlangıcı gibi” ifadelerini kullanıyor.

UNRWA'nın rolü

Saad ve ailesinin çektiği acılar, yalnızca yerinden edilme yolculuğuyla sınırlı kalmıyor. Eşinin bin 400 şekel (yaklaşık 400 dolar) karşılığında kiralamak zorunda kaldığı çadır, en iyi ihtimalle 6 ila 7 kişiye ancak yetiyor. Bu hususta, “Bu çadırda 14 kişi yaşıyor. 4’er saat uyku uyuyoruz. İkinci bir çadır kiralayamıyoruz. Ayrıca kimse bize çadır teklif etmiyor. Rolünü oynamayı bırakan UNRWA, bize un dağıtmakla yetindi. Tarif edilemeyen, hayal edilemeyen bu trajik duruma ailem ve ben uyum sağlamak zorunda kalıyoruz. Bu durumun ne kadar süreceğini, nasıl biteceğini bilmiyoruz” diyor.

FOTO: UNRWA çalışanları Salı günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yerinden edilmiş Filistinlilere un ve diğer malzemeleri dağıtıyor (AFP)
UNRWA çalışanları Salı günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yerinden edilmiş Filistinlilere un ve diğer malzemeleri dağıtıyor (AFP)

Refah Belediyesi'nin verilerine göre, UNRWA barınaklarındaki yerinden edilenlerin sayısı 713 bin kişi iken çadır, meydan ve evlerdeki yerinden edilenlerin sayısı ise 268 bin kişi. Tüm aileler, gıda ve diğer çeşitli ürün fiyatlarındaki çılgın artıştan şikayetçi olan Saad ailesi gibi yaşıyor.

Şeridi'ndeki savaşın başlangıcında Gazze Şehri'nden Refah'a kaçmak zorunda kalan Kadir el-Barkuni, fiyatların mantıksız bir şekilde ikiye katlandığını, çok fazla yiyecek alamadıklarını söylüyor.

FOTO: Refah’ta İsrail uçakları tarafından bombalanmadan önce Gazze’nin kuzeyinden bazı yerinden edilmiş kişilerin barındığı hasarlı evi inceleyen Filistinliler (DPA)
Refah’ta İsrail uçakları tarafından bombalanmadan önce Gazze’nin kuzeyinden bazı yerinden edilmiş kişilerin barındığı hasarlı evi inceleyen Filistinliler (DPA)

Şarku'l Avsat'a konuşan Barkuni, “Açık bir sömürü var. Elbette tüccarlar bunun uygun bir fırsat olduğunu düşünüyor, bu insan akınını gördüklerinde onlara fırsat doğuyor. Bu insan akını bana, Kahire'deki yoğunluğu hatırlattı, elbette büyük bir farkla” ifadelerini kullandı. İnsanların kendilerini Mısır'da bulmaktan korktuklarını söyleyen Barkuni, “Yerinden edilenlerin sayısı çok fazla ve yaşam koşulları zor. Refah insanlardan bıktı, insanlar da insanlardan bıktı. Buradaki her şey bizim için yetersiz” ifadelerini kullandı.



Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri, Deyrizor'un kuzey kırsalındaki karargâhlarına yapılan benzer saldırıların ardından yaptığı açıklamada, Rakka vilayeti kırsalındaki Tabka kenti ve Haseke vilayetinin güneyindeki eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik noktalarını hedef alan bir dizi silahlı saldırıda 5 üyesinin öldüğünü ve 2 üyesinin de yaralandığını duyurdu. Bu arada Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi, silahlı grupların SDG'nin etki alanlarına yönelik saldırılarında 4 savaşçısının öldürüldüğünü açıkladı.

Kürt yönetimine bağlı İç Güvenlik Güçleri dün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, ‘terörist’ olarak nitelediği grupların ‘Tabka kentinde güçlerine ait iki noktayı hedef aldığını ve iki üyesinin yaralanmasına neden olduğunu, 14 Temmuz sabahı da eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik kontrol noktalarından birine saldırı düzenlendiğini ve beş üyesinin öldüğünü belirtti.

Özerk Yönetim ve SDG liderliği söz konusu saldırıları genellikle DEAŞ hücrelerinin gerçekleştirdiğini iddia ederek, ‘medya saldırıları ve Suriye genelinde, özellikle de ülkenin kuzey ve doğu bölgelerinde kaos ve fitne yaymak isteyen tarafların sürekli kışkırtmaları ışığında’ bu saldırıların arttığını ve sıklaştığını kaydetti.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri liderlerinden Ali el-Hüseyin Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, son dönemde Özerk Yönetim bölgelerindeki güvenlik durumunun, doğrudan karargâhları ve güvenlik kontrol noktalarını hedef alan DEAŞ hücrelerinin hareketlerinde bir artışa sahne olduğunu söyledi. Hüseyin, “Bu girişimlere rağmen, kuvvetlerimiz yüksek hazırlık ve uyanıklıkları sayesinde saldırıları etkili bir şekilde engellemeyi başardı” dedi.

jukıo
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan karargahlarından birinde (Şarku’l Avsat)

Genel Komutanlığın bu grupların kimliğini ve bağlantılarını ortaya çıkarmak amacıyla kapsamlı soruşturmalar başlattığını belirten el-Hüseyin, “Güvenlik güçlerimiz, bu tür girişimleri boşa çıkarmak konusunda daima tam teyakkuz hâlindedir ve sivillerin güvenliğini ve emniyetini korumak için gerekli tüm önlemleri almıştır” ifadesini kullandı.

SDG'nin güvenlik kanadı olan güvenlik güçlerinin mevzilerine yönelik bu silahlı saldırılar, Suriye'nin kuzeydoğusunda Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgelerin akıbetine ilişkin gerginlik ve endişe ortamında, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve SDG lideri Mazlum Abdi tarafından 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak amacıyla Özerk Yönetim’den bir heyetin ABD ve Fransa arabuluculuğunda başkent Şam'da Suriye hükümeti bakanlarıyla yaptığı son görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığının açıklanmasının ardından geldi.

vdfghyju
Suriye hükümeti Tişrin Barajı'nda bakım çalışmalarına başladı. (Arşiv)

Konuyla ilgili olarak SDG Medya Merkezi, Halep'in doğu kırsalında Türk ordusu ve müttefik Suriyeli silahlı gruplar ile aralarında devam eden çatışmalarda 4 savaşçısının öldüğünü bildirdi.

Bu bölgeler, 10 Nisan'da Münbiç kırsalında varılan Tişrin Barajı anlaşmasından bu yana temkinli bir sükunete tanıklık etti. Cumhurbaşkanı eş-Şera ve Abdi arasındaki ikili anlaşmanın bir parçası olarak, tüm askeri tarafların çekilmesi ve Suriye Savunma Bakanlığı güçlerinin barajı korumak üzere bölgeye girmesiyle birlikte Suriye'nin kuzeyindeki stratejik barajın ortak yönetimi oluşturuldu.