İslam Kültür Başkenti seçilen Bingazi “terörizmin” izlerini temizliyor

Derne’deki sel felaketi nedeniyle etkinlikler yaklaşık 3 ay ertelendikten sonra

Bingazi'nin İslam kültürünün başkenti seçilmesi kutlamalarından bir bölüm (İslam Kültür Başkenti Komitesi Medya Merkezi)
Bingazi'nin İslam kültürünün başkenti seçilmesi kutlamalarından bir bölüm (İslam Kültür Başkenti Komitesi Medya Merkezi)
TT

İslam Kültür Başkenti seçilen Bingazi “terörizmin” izlerini temizliyor

Bingazi'nin İslam kültürünün başkenti seçilmesi kutlamalarından bir bölüm (İslam Kültür Başkenti Komitesi Medya Merkezi)
Bingazi'nin İslam kültürünün başkenti seçilmesi kutlamalarından bir bölüm (İslam Kültür Başkenti Komitesi Medya Merkezi)

Libya’nın doğusunda bulunan Bingazi şehrinin "2024 Yılı İslam Kültür Başkenti" seçilmesi dolayısıyla, halk ve resmi makamlar, Arap ve yabancı ülkeden gelen bir grup diplomatik heyetin de katılımıyla geceyi geniş bir kutlama atmosferinde geçirdi.

Foto: İslam kültürünün başkenti seçilen Bingazi'nin kutlamalarından bir bölüm (Bingazi İslam Kültür Başkenti Komitesi Medya Merkezi)
İslam kültürünün başkenti seçilen Bingazi'nin kutlamalarından bir bölüm (Bingazi İslam Kültür Başkenti Komitesi Medya Merkezi)

Libya'nın ikinci büyük şehri olan Bingazi, 2014 yılında Halife Hafter’in komuta ettiği Libya Ulusal Ordusu (LUO) başlattığı "Onur Operasyonu" kapsamında terör gruplarıyla çatışmıştı. Yaklaşık 3 yıl süren çatışmalar, kamu ve özel tesislerde büyük hasara yol açtı.

Bingazi'nin "İslam Kültür Başkenti" seçilmesine ilişkin kutlamaların, Libya’nın bağımsızlık kahramanı Ömer el-Muhtar'ın şehadet yıldönümü kutlamalarına denk gelecek şekilde 16 Eylül'de başlaması planlanıyordu. Ancak o dönemde Derne ve ülkenin doğusundaki diğer şehirleri etkileyen sel felaketi buna engel oldu.

Foto: Bingazi'nin İslam kültürünün başkenti seçilmesi kutlamalarından bir bölüm (Bingazi İslam Kültür Başkenti Komitesi Medya Merkezi)
Bingazi'nin İslam kültürünün başkenti seçilmesi kutlamalarından bir bölüm (Bingazi İslam Kültür Başkenti Komitesi Medya Merkezi)

Pazartesi akşamı Bingazi'de başlayan kutlamalara aydınlar ve sanatçıların yanı sıra, Bingazi ve Libya'nın her yerinden gelen popüler müzik gruplarının katılımıyla, Libya'nın tarihini ve statüsünü yansıtan kültürel miras ve medeniyet öğeleri sunuldu.

Libyalı siyasi analist Yusuf el-Huseyni, Şarku'l Avsat'a yaptığı röportajda "Bingazi bir süre önce istikrara yönelik geniş adımlar atmaya ve kendisini yerel, bölgesel ve hatta belki de uluslararası değere sahip bir Akdeniz şehri haline getirmeye başladı. Bu durum, Libya'nın "2024 yılı İslam Kültür Başkenti" seçilmesine de yansıdı, bu, Libya halkını ve genel ruh halini savaş kültüründen, istikrar ve güvenlik kültürüne taşımak için iyi bir fırsat” dedi.

Foto: Kutlamalara aydın ve sanatçılar katıldı (Bingazi İslam Kültür Başkenti Komitesi Medya Merkezi)
Kutlamalara aydın ve sanatçılar katıldı (Bingazi İslam Kültür Başkenti Komitesi Medya Merkezi)

2011 yılında kültür başkentlerinin kutlanmasını onaylayan İslam Dünyası Üçüncü Kültür Bakanları Konferansı, 2022 yılında İslam kültürünün başkenti olarak Bingazi'yi seçti.

Libyalılar, Usame Hammad başkanlığındaki Temsilciler Meclisi tarafından atanan hükümetin "Bingazi ve çevresine büyük zarar veren terörizmin etkilerini ortadan kaldırmak için çalışmayı başardığına" ve "Beş köprü inşa etmenin yeni bir aşamanın ilk adımı olduğuna" inanıyor.

Hafter, Temsilciler Meclisi Başkanı Müsteşar Akile Salih, Libya'nın doğusundaki bazı yetkililer ve Hammad eşliğinde Bingazi kentindeki beş köprünün açılışını yaptı.

Foto: Bingazi'nin İslam kültürünün başkenti seçilmesi kutlamalarından bir bölüm (Bingazi İslam Kültür Başkenti Komitesi Medya Merkezi)
Bingazi'nin İslam kültürünün başkenti seçilmesi kutlamalarından bir bölüm (Bingazi İslam Kültür Başkenti Komitesi Medya Merkezi)

Bu köprü inşaatları, LUO’nun denetimi altında hükümet, İmar ve İstikrar Komitesi ve İmar Fonu tarafından uygulanan, yeniden inşa ve inşaat projeleri paketi kapsamında yer alıyor.

Libyalı siyasi analist el-Hüseyni "Bu, komşu ülkelere ve uluslararası topluma, istikrarsızlıktan kurtulmaya ve bu hedefi ülke çapına yaymaya başladığımızın göstergesidir” dedi. Bingazi'nin İslam kültürünün başkenti olarak seçilmesinin kutlanmasıyla aynı zamana denk gelen hükümetin Dışişleri Bakanlığı, Bingazi'yi Dijital Güçlendirme Arap Birliği'nin genel merkezi olarak resmen onayladı.

El-Hüseyni, “Tüm bu kültürel ve siyasi göstergelerin, hayalini kurduğumuz şeye, yani tüm Bingazi bölgesini serbest ticaret bölgesine dönüştürmek için yatırımları çekeceğini umduğunu ifade etti. Belki bölgenin rönesansına katkı sağlayabilir, yüklerini hafifletebilir” dedi.

Etkinliklerin açılışında yaptığı konuşmada Hammad, Bingazi'nin İslam dünyasının kültür başkenti seçilmesini şehrin tanık olduğu istikrara bağladı ve "Terörizme karşı savaşın sona ermesiyle birlikte, Bingazi’nin İslami, entelektüel ve edebi tarihine karşı yıkım, cehalet ve dar görüşlülüğe karşı savaş başladı” dedi.

Foto: Bingazi şehri geceyi geniş bir şenlik atmosferinde geçirdi (Bingazi İslam Kültür Başkenti Komitesi Medya Merkezi)
Bingazi şehri geceyi geniş bir şenlik atmosferinde geçirdi (Bingazi İslam Kültür Başkenti Komitesi Medya Merkezi)

Hammad, "Terörün sivilleri, askeri personeli, yazarları, gazetecileri ve aydınları hedef aldığı zorlu dönemden" bahsederek, "Bingazi'nin seçimi boşuna değildi. Aksine, terörizmden mustaripti, nitelikli insanlarının hedef alındığı bir şehir için bu değerli bir seçimdir” ifadelerini kullandı.



Suriye’nin işgal altındaki Golan Tepeleri’nde artık bir tampon bölge yok

Stratejik öneme sahip Şeyh Dağı'nın zirvesindeki İsrail askerleri (Reuters)
Stratejik öneme sahip Şeyh Dağı'nın zirvesindeki İsrail askerleri (Reuters)
TT

Suriye’nin işgal altındaki Golan Tepeleri’nde artık bir tampon bölge yok

Stratejik öneme sahip Şeyh Dağı'nın zirvesindeki İsrail askerleri (Reuters)
Stratejik öneme sahip Şeyh Dağı'nın zirvesindeki İsrail askerleri (Reuters)

Halil Musa

İsrail ordusu, ‘ileri savunma cephesi’ kurmak amacıyla Suriye'nin işgal altındaki toprakları Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgede askeri üsler kurmaya devam ediyor. Bu üsler, tampon bölgenin ötesine geçerek Golan Tepeleri’nin doğusundaki Suriye topraklarının derinliklerindeki köylere kadar ilerliyor.

Söz konusu askeri üsler, Şeyh Dağı'nın (Hermon Dağı) kuzeyinden batıya doğru Dera'nın batı kırsalındaki Yermuk Havzası’na kadar uzanan Suriye-Ürdün-İsrail sınır üçgeninde yer alıyor.

İsrail'in 8 Aralık 2024 tarihinden bu yana Suriye’de işgal ettiği toprakların yüzölçümü 500 kilometrekareyi aşarak Golan Tepeleri’nin yarısı kadar bir alana ulaştı.

En büyük ve stratejik açıdan en önemli üs, deniz seviyesinden 2 bin 814 metre yüksekliğindeki Şeyh Dağı'nın zirvesinde yer almakta ve başkent Şam’a, Lübnan'ın Bekaa Vadisi’ne ve İsrail’in kuzeyine hâkim bir konumda.

İsrail ordusu, bu üssü Suriye ordusunun geçen yılın sonunda Esed Beşşar rejiminin düşüşüyle birlikte çekilmeden önce kullandığı yerlerde kurdu.

Üs, 1974 yılında İsrail ile Suriye arasında imzalanan Ayrışma Anlaşması ile kurulan tampon bölgenin dışında yer alıyor.

Her sabah Şam'da

Birkaç ay önce üssü ziyaret eden İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’nın her sabah Şam'daki başkanlık sarayında gözlerini açtığında İsrail Savunma Ordusu'nun onu Şeyh Dağı'nın tepesinden izlediğini ve bizim burada, Suriye’nin güneyindeki tüm güvenlik bölgesinde Golan Tepeleri ve Celile halkını onun tehditlerinden korumak için bulunduğumuzu hatırlayacak” ifadelerini kullandı.

İsrail’in söz konusu askeri üslerinde, İsrail ordusunun üç tugayı konuşlu. Bu tugaylar 210. Bölgesel Bashan Tümeni'ne bağlı. İsrail, Şeyh Dağı'nın eteklerinden Dera’nın batı kırsalındaki Hamma bölgesine (Yermuk Nehri havzası) kadar uzanan 70 kilometre uzunluğundaki tampon bölge boyunca 10'dan fazla askeri üs kurdu.

Üsler, Cibata el-Haşeb, el-Hamidiye, Kuneytra, Kahtaniye, Tel Kuna, Tel el-Ahmer eş-Şarki ve Tel el-Ahmer el-Garbi köylerine kuruldu.

jı8uk

İndependent Arabia’ya konuşan kaynaklar, İsrail ordusunun şu anda Kenitra kırsalındaki Kudna kasabası yakınlarındaki Tel Ahmer’in doğusunda bir askeri üs inşa ettiğini ve bu üssün Tel Ahmer'in batısındaki başka bir askeri üsse ekleneceğini söyledi.

İsrail ordusu, bu askeri üslerin yakınlarındaki evleri yıkıyor. Son haftalarda, Kuneytra kırsalında yer alan Hamidiye köyünde 16 evi yıktı.

İsrail ordusu, Dera’nın batı kırsalında güvenlik ve askeri operasyonlar yürütmek üzere Mariye beldesi yakınlarında bir askeri üs kurdu.

İsrail, bu üsleri kurarak ordusunun bölge üzerindeki kontrolünü güçlendirmeyi ve iki taraf arasındaki ‘çatışmayı önleme anlaşmasına’ aykırı olarak Suriye'nin güneyinde yeni bir gerçeklik oluşturmayı hedefliyor.

Birleşmiş Milletler Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF), Kuneytra’daki başlıca karargahı ve Nebe el-Fevvar köyündeki başka bir karargahı ile Şeyh Dağı eteklerindeki diğer karargahları aracılığıyla tampon bölgede çalışmalarını sürdürüyor.

Dişleri olmayan bir ülke Suriye

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Suriye’nin Golan Tepeleri’nde kontrol ettiği bölge, bin 800 kilometre karelik yüzölçümüyle Suriye'nin yüzölçümünün yaklaşık yüzde birini oluşturuyor. İsrail 1967 yılında Golan Tepeleri’nin bin 160 kilometre karelik kısmını ele geçirmişti. Son aylarda ise kontrolünü 500 kilometre karelik bir alana daha genişletti.

İsrail ordusu bu üsler aracılığıyla kuzeyde Şeyh Dağı'ndan güneyde sınır üçgenine kadar uzanan onlarca Suriye köyüne baskınlar ve aramalar düzenleyerek, ‘terörizmin altyapı tesisleri’ olarak adlandırdığı yerleri hedef alıyor ve ‘kuzey cephesinden gelebilecek tehditleri önlemek’ için askeri faaliyetlerde bulunuyor.

İsrail ordusu, birkaç gün önce ‘Suriye'nin güneybatısındaki Ummu el-Lahs ve Ayn el-Bustali bölgelerinde İran'a bağlı dört silahlı kişiyi’ tutukladığını duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, ‘İsrail'in kuzey sınırlarının güvenliğini sağlamak için tampon bölgede ve ona yakın birkaç ek noktada faaliyet gösterildiği’ belirtilirken nerelerde konuşlandığına değinmekten kaçındı.

Suriyeli kaynaklara göre İsrail ordusu birkaç hafta önce bu köylerde, özellikle de Yermuk Havzası'nda bulunan Dera ilinin batı kırsalında ve Kuneytra kırsalında nüfus ve sosyal araştırmalarını tamamladı.

İsrail ordusu, Suriye'nin güneyindeki güvenlik bölgesinin silahsız ve tehditlerden arındırılmış olmasını sağlamak amacıyla Suriye'de süresiz olarak kalmaya hazır olduğunun altını çizdi.

Suriyeli stratejist Fayez el-Esmer, “İsrail, Beşşar Esed rejiminin düşüşünü fırsat bilerek Suriye'yi dişsiz ve pençesiz hale getirmeye ve Golan Tepeleri’ndeki kontrol alanını genişletmeye çalışıyor” yorumunda bulundu.

Tel Aviv'in bunun durumun perde arkasında Ayrışma Anlaşması dışında yeni bir anlaşma dayatmak istediğini düşünen Esmer, “Bu anlaşma, Tel Aviv'e tampon bölgede erken uyarı istasyonları kurma ve güvenliğini sağlama bahanesiyle bölgeye ABD askerleri konuşlandırma imkanı verecek” dedi.

Suriyeli stratejist, İsrail’in Ahmed eş-Şara liderliğindeki yeni Suriye yönetimine güvenmediği için tıpkı 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'e düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu gibi bu kez Suriye topraklarından yeni bir saldırı düzenlenmesinden çekindiğini söyledi.

1974 tarihli Ayrışma Anlaşması’nın çöküşü

Stratejist Anan Vehbi ise İsrail'in bu üsler aracılığıyla güvenlik tehditlerine karşı önleyici saldırılar düzenlemeye dayanan yeni çatışma kuralları dayatmak istediğini düşünüyor. Bu yeni üslerin çatışmanın devam etmesini sağlamak, ancak büyük bir savaşa değil, düşük yoğunluklu bir çatışmaya yol açmak amacıyla kurulduğunu söyleyen Vehbi, “İsrail ordusunun bu bölgelerden çekilmesini imkânsız görüyorum, çünkü Tel Aviv bu bölgelerden hareketle Suriye'nin güneybatısının tamamında güvenlik hakimiyeti kurmak istiyor” değerlendirmesinde bulundu.

8ı
Netanyahu, Golan Tepeleri konusunda Ayrışma Anlaşması’nın çöktüğünü açıkladı (Reuters)

Öte yandan Suriye Dışişleri Bakanlığı, Tel Aviv'in Şam ile ilişkilerin ‘normalleştirilmesi’ konusundaki ilgisini dile getirmesinin ardından, Suriye'nin 1974 yılında İsrail ile imzalanan Ayrışma Anlaşması’na geri dönmek için ABD ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı.

Suriyeli yetkililer, İsrail'in Suriye'nin askeri cephaneliğine yüzlerce hava saldırısı düzenlemesi ve Beşşar Esed rejiminin düşmesinden sonra ülkenin güneyine girmesinin ardından ‘tansiyonu düşürmek için’ İsrail ile dolaylı müzakereler yürüttüğünü kabul etti.

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Suriye ve İsrail'in ABD'nin arabuluculuğunda ‘sınırlarında sükuneti yeniden tesis etmeyi amaçlayan’ ciddi görüşmeler yaptığını doğruladı.

Suriye'den resmi bir kaynak ise ‘İsrail ile barış anlaşması imzalanacağına dair açıklamalar yapmak için zamanlamanın doğru olmadığını, ancak Tel Aviv'in 1974 tarihli anlaşmaya tam olarak uyması ve işgal ettiği bölgelerden çekilmesi halinde yeni anlaşmaların müzakere edilebileceğinden söz edilebileceğini’ söyledi.