İngiltere Dışişleri Bakanı: Kızıldeniz’de saldırılar devam ederse Husileri yeniden vurmaya hazırız

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron (AFP)
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron (AFP)
TT

İngiltere Dışişleri Bakanı: Kızıldeniz’de saldırılar devam ederse Husileri yeniden vurmaya hazırız

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron (AFP)
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron (AFP)

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, Kızıldeniz’de ticari ve askeri gemilere yönelik saldırıların devam etmesi halinde, ülkesinin Husi hedeflerine daha fazla saldırı düzenlemeye hazır olduğunu belirtti.

Cameron, İngiltere merkezli The Telegraph gazetesinin internet sitesi için kaleme aldığı makalede, ülkesinin ABD ile Yemen’deki Husilere karşı başlattığı hava saldırılarına dair detayları paylaştı.

Dışişleri Bakanı makalesinde, “Kızıldeniz uluslararası ticaretin ana arterlerinden biridir. Dünyadaki gemi taşımacılığının yaklaşık yüzde 15’i Afrika’yı Asya’dan ayıran dar boğazdan geçmektedir. Husiler gemilere bu geçişi reddederse, hayati önem taşıyan tedarik zincirleri tehdit altında olacak, İngiltere’de ve dünya genelinde fiyatlar artacak” yazdı.

Cameron, “Ortak eylemimizle, İran desteğiyle oluşturulan Husi varlığını zayıflatma konusunda bir miktar yol katetmiş olacağız” ifadesini kullanarak, Husilere gerçekleştirdikleri eylemleri sona erdirme kararlılığının mesajını verdiklerini belirtti.

Husilerin yaptığının yanlış olduğunu vurgulayan Cameron makalesini şöyle sürdürdü;

“Biz buna bir son vermeye kararlıyız. Müttefiklerimizle çalışacağız. Seyrüsefer özgürlüğünü her zaman savunacağız. En önemlisi, sözleri eylemlerle desteklemeye hazır olacağız.”

Cameron, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ı ilk İngiliz saldırılarına onay verdiği için övdü ve “Başbakan, ABD’den gelen sınırlı ve hedefe yönelik askeri harekat konusunda yardım talebini dikkatle değerlendirdi” diye ekledi.

İngiltere’nin söz konusu hava saldırıları konusunda acele etmediklerini belirterek, “Bir deniz görev gücü oluşturup konuşlandırmanın yanı sıra, uyarı üzerine uyarıda bulunduk” diye yazdı.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, geçtiğimiz günlerde ABD ve İngiltere’nin Husi hedeflerine yönelik hava saldırılarını, ABD’nin ‘düşman unsurların Kızıldeniz’de seyrüsefer özgürlüğünü tehlikeye atmasına izin vermeyeceğine’ dair açık bir mesaj olarak tanımladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Elçisi Hans Grundberg de, bu konudaki kaygısını dile getirdi.

Grundberg, tüm taraflara, Yemen’deki durumu kötüleştirecek adımlardan kaçınmaları çağrısında bulunarak, bunun barış çabaları ile bölgedeki istikrar ve güvenlik üzerindeki olumsuz etkilerinden endişe ettiğini ifade etti.

Yemen’deki İran destekli Husilerin Sözcüsü Muhammed Abdusselam da, ABD-İngiltere ortak saldırılarının etkisini küçümsedi.

Biden, Husilerin Doğu ile Batı arasındaki ticaret için en önemli nakliye koridorunda bulunan gemilere saldırmayı bırakmaması halinde bu operasyonun tekrarlanacağını da göz ardı etmedi.

Yemen’deki Husiler, Gazze’de İsrail’le savaşan Hamas hareketine desteklerini göstermek amacıyla Kasım ayından bu yana Kızıldeniz’deki yüksek değerli kargo gemilerine saldırıyor.



Suriye Enformasyon Bakanı: Şam kırsalındaki olaylar geçiş döneminin gerilimlerini yansıtıyor

Şam yakınlarındaki Sahnaya'dan yükselen dumanlar (AP)
Şam yakınlarındaki Sahnaya'dan yükselen dumanlar (AP)
TT

Suriye Enformasyon Bakanı: Şam kırsalındaki olaylar geçiş döneminin gerilimlerini yansıtıyor

Şam yakınlarındaki Sahnaya'dan yükselen dumanlar (AP)
Şam yakınlarındaki Sahnaya'dan yükselen dumanlar (AP)

Suriye Enformasyon Bakanı Hamza el-Mustafa, Şam kırsalında yaşanan mezhepsel şiddet olaylarının ardından dün yaptığı açıklamada, devletin söyleminin çoğunluk ve azınlık ayrımı yapmadığını, vatandaşlık temeline dayandığını söyledi.

Hz. Muhammed'e hakaret içeren bir ses kaydının yayılmasının ardından salı ve çarşamba günleri Şam kırsalındaki Ceramana ve Sahnaya'da Müslüman ve Dürzi gruplar arasında çıkan çatışmalarda onlarca kişi hayatını kaybetti.

Suriye devlet televizyonuna verdiği demeçte, Suriye devlet kurumlarının Ceramana'nın içinde ve dışında yaşayanları herhangi bir saldırıdan korumaya çalıştığını ifade eden Enformasyon Bakanı, şehirdeki şiddet olaylarının Genel Güvenlik Dairesi mensuplarını da etkilediğini vurguladı.

El-Mustafa Şam kırsalındaki şiddet olaylarının ‘geçiş döneminin gerilimlerini yansıttığını’ söyledi. Suriye basınına göre en az 16 kişinin hayatını kaybettiği olayların ardından Ordu ve Genel Güvenlik Dairesi güçleri Eşrefiye Sahnaya bölgesinin kontrolünü ele geçirdi.

Yerel bir yetkili dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Şam yakınlarındaki Sahnaya bölgesinde Dürzi militanlar ile Sünni Müslümanlar arasında çıkan çatışmalar sırasında düzenlediği hava saldırısında iki kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Şam Kırsalı Valisi Amir eş-Şeyh düzenlediği basın toplantısında, “İşgalci İsrail savaş uçakları bir güvenlik devriyesini hedef aldı, devriyenin bir üyesini ve Eşrefiye Sahnaya kasabasının bir sakinini öldürdü, birkaç kişiyi de yaraladı” dedi.

Suriye resmi haber ajansı SANA bugün erken saatlerde Şam Kırsalı Emniyet Müdürü'ne dayandırdığı haberinde, Eşrefiye Sahnaya bölgesindeki güvenlik operasyonunun ölümle sonuçlanan şiddet olaylarının ardından sona erdiğini duyurdu.

Suriye devlet televizyonu askeri bir kaynağa dayandırdığı haberinde, Suriye ordusu ve asayiş güçlerinin Şam kırsalındaki Eşrefiye Sahnaya bölgesinin tamamında kontrolü sağladığını ve asayiş güçlerinin Sahnaya'da bir dizi ‘silahlı kanun kaçağını’ mahkemeye çıkarmak üzere gözaltına aldığını belirtti.

Suriye medyası Ceramana ve Sahnaya'da bir ön ateşkes anlaşmasına varıldığını ve ‘iki bölgede sükunetin sağlanması için pratik adımların belirlendiğini’ bildirdi.

Daha önce de Suveyda vilayetinden şeyhler ve Dürzi toplumu liderlerinden oluşan bir heyet gerginliği kontrol altına almak amacıyla Sahnaya'ya gelmişti.

Suriye medyasına göre, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Şam yakınlarındaki Ceramana’da salı günü Dürzi militanlar ile Sünni Müslümanlar arasında mezhepsel şiddet olayları patlak verdi ve 12 kişi öldü.

Şiddet olayları Dürzilerin çoğunlukta olduğu Sahnaya’ya da sıçradı. Suriye medyası dün bir genel güvenlik merkezine düzenlenen silahlı saldırıda 16 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi. Suriye devlet televizyonu daha sonra ülkenin güneyindeki Suveyda ve Dera'yı birbirine bağlayan bir otoyolun yakınında iki Genel Güvenlik Dairesi personelinin ‘kanun kaçağı gruplar’ tarafından öldürüldüğünü duyurdu.

Suriye İçişleri Bakanlığı, şiddet olaylarının Hz. Muhammed'e hakaret içeren bir ses kaydının yayılmasının ardından patlak verdiğini ve kaydın kaynağının araştırıldığını açıkladı.

Suriye yönetimi, Dürzi toplumu da dahil olmak üzere azınlıkları koruma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, her türlü yabancı müdahaleyi kategorik olarak reddettiğini ve ‘Suriye topraklarında şiddet eylemlerine katılan yasadışı grupların sözde uluslararası koruma talep etme çağrılarını gayrimeşru ve tamamen reddedilmiş olarak gördüğünü’ belirtti.

Bakanlık’tan yapılan açıklamada, “Suriye Cumhuriyeti, her zaman Suriye ulusal dokusunun ayrılmaz bir parçası olan Dürzi toplumu da dâhil olmak üzere, Suriye halkının istisnasız tüm bileşenlerini koruma konusundaki kesin kararlılığını teyit eder” denildi.