Üç aydan uzun bir süre önce İsrail-Hamas savaşının patlak vermesinden bu yana Lübnan’ın güneyinde yaşayanlar, ülke hatlarından, Lübnan aksanıyla konuşan kişilerden tuhaf telefonlar alıyor.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, telefon edenler anket yaptıklarını, yardım dağıttıklarını veya bir kamu kuruluşundan aradıklarını iddia ederek, aile bireylerinin sayısını ve nerede olduklarını öğrenmek istiyor.
Lübnan’ın güneyindeki Khiam köyünden olan Ümmü Hüseyin (75), geçtiğimiz hafta bankadan arandığı söylenerek, yakındaki şubeden biraz para alması istenilen bir telefon aldı.
Ancak torunu Hasan Şukeir’e göre, Ümmü Hüseyin’in bir banka hesabı bile yok.
AFP’ye konuşan Şukeir, şunları söyledi:
“11 Ocak’ta Lübnan hattına sahip bir numaradan aradılar. Büyükannem aramaya cevap verdi ve arayan kişi ona, bunun büyükbabamın numarası olup olmadığını sordu. Ona bankadan aradıklarını ve tahsil etmeleri gereken bir miktar para olduğunu söylediler. Hiam’da olup olmadığını sordular ve Beyrut’ta olduğunu söyleyince görüşme sona erdi.”
Şukeir, telefon görüşmesinin sona ermesinden kısa bir süre sonra İsrail saldırısının evlerinin yanındaki bir evi hedef aldığını söyledi.
Benzer olaylar son haftalarda, savaşın başladığı 7 Ekim’den bu yana Hizbullah’ın Hamas’ı desteklemek için İsrail’e günlük saldırılar düzenlediği Lübnan’ın güneyinde de yaşandı.
Benzer olayların son haftalarda tekrarlanması, İran yanlısı Hizbullah’ı harekete geçirdi.
Hizbullah güneydeki köy sakinlerinden, tanımadıkları Lübnan numaralarından arayan kişilere herhangi bir bilgi vermemelerini istedi ve İsrail’in bölge sakinleriyle temasa geçerek ‘güneydeki köylerde bulunan direniş unsurlarının nerede olduğu hakkında bilgi toplama’ girişimine karşı uyardı.
Hizbullah tarafından yapılan açıklamada, “Düşman, hedef almayı planladığı kardeş savaşçılarımızın evlerde bulunmasını sağlamak için bu tür bilgileri kullanıyor” denildi.
İsrail ordusunun bir sözcüsü, AFP’ye yaptığı açıklamada, telefon görüşmelerinin arkasında İsrail’in olup olmadığı sorulduğunda ‘bu soruyu yanıtlayamayacağını’ söyledi.
Kameralar ve casus cihazlar
Bir güvenlik kaynağı AFP’ye, ordu istihbaratı ve polisin İsrail’den geldiğine inandıkları çağrıları araştırdığını, bunun da Lübnan’ın iletişim ağının tehlikeye girdiği anlamına geldiğini söyledi.
Medyayla konuşma yetkileri olmadığı için isminin gizli kalmasını isteyen kaynak, İsrail’in bu taktiği daha önce evlerde saklanan Hizbullah üyelerini hedef almak için kullandığını dile getirdi.
22 Kasım’da Beit Yahun köyündeki bir eve düzenlenen saldırıda, Hizbullah’ın parlamentodaki bloğuna başkanlık eden Muhammed Raad’ın oğlu da dahil olmak üzere beş Hizbullah üyesi öldürüldü.
Güvenlik kaynağına göre, saldırıdan kısa bir süre önce kimliği bilinmeyen bir kişi telefon etti ve ev sahibine, kendisi ile ailesinin evde olup olmadığını sordu.
Hizbullah’a göre, İsrail, direniş güçlerinin hareketiyle ilgili bilgileri toplayıp, onları hedef almak amacıyla sınır köylerindeki ev ve işyerlerinin güvenlik kameralarını da hackledi.
Ayrıca, Lübnan vatandaşlarını özel kameraların internetten bağlantısını kesmeye çağırdı.
Beyrut’ta ikamet eden ve güvenlik nedeniyle isminin gizli kalmasını isteyen bir bölge sakini, yerel bir Hizbullah yetkilisinin yakın zamanda kendisini aradığını ve evinin etrafına kurulu CCTV kameralarını kapatıp, bağlantısını kesmesini istediğini söyledi.
Söz konusu kişi, bu isteği yerine getirdiğini de belirtti.
Güvenlik kaynağı, üç kişinin yakın zamanda İsrail’e bağlı şirketlerle çalıştıkları şüphesiyle tutuklandığını söyledi.
Bunlardan biri, Hizbullah’ın Beyrut yakınındaki kalesi olan güney banliyölerinde ev Wi-Fi ağlarını taramakla suçlanıyor.
Şifrelenmemiş
Dijital haklar grubu SMEX’ten Abed Kataya, altyapının temel güvenlik önlemlerinden yoksun olması nedeniyle Lübnan’daki sivil iletişim ağlarının ve CCTV kameralarının hacklenmesinin kolay olduğunu söyledi.
Çoğu Çin malı olan özel güvenlik kameraları internete bağlanabiliyor ve böylece sahipleri telefon uygulamalarını kullanarak onları uzaktan izleyebiliyor.
Ancak Kataya, bağlantının genellikle ‘şifrelenmediğini, bunun da hacklenmeyi kolaylaştırdığını’ belirtti.
İsrail’in, özellikle Lübnan’da, sınır boyunca casus balonları ve gözlem kuleleri konuşlandırarak casusluk teknikleri konusunda uzun bir geçmişi olduğunu da sözlerine ekledi.
7 Ocak’ta Beyrut Havaalanı’ndaki kalkış ve varış ekranları siber saldırıya maruz kaldı, Hizbullah karşıtı mesajların yer aldığı görüntüler yayınlandı ve bagaj taşıma bantları durma noktasına geldi.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ali Hamiye, “Olayla ilgili çalışmalar sürüyor, çünkü Lübnan’da hiçbir kurum siber güvenlik konusunda uzmanlığa sahip değil” dedi.