Birleşmiş Milletler: 4,9 milyon engelli Yemenli zor koşullarla karşı karşıya

Kolera enfeksiyonu oranlarında kademeli bir düşüş doğrulandı.

Engelli kişiler, göçmen kamplarında su hizmetlerine erişim konusunda kendilerini rahat hissetmiyorlar (Birleşmiş Milletler)
Engelli kişiler, göçmen kamplarında su hizmetlerine erişim konusunda kendilerini rahat hissetmiyorlar (Birleşmiş Milletler)
TT

Birleşmiş Milletler: 4,9 milyon engelli Yemenli zor koşullarla karşı karşıya

Engelli kişiler, göçmen kamplarında su hizmetlerine erişim konusunda kendilerini rahat hissetmiyorlar (Birleşmiş Milletler)
Engelli kişiler, göçmen kamplarında su hizmetlerine erişim konusunda kendilerini rahat hissetmiyorlar (Birleşmiş Milletler)

Yemen'deki Birleşmiş Milletler İnsani İşler Ofisi'nin yakın tarihli bir raporu, kolera salgını oranlarında bin vakanın üzerine çıkmasından üç ay sonra geçen ay içinde kademeli bir düşüş olduğunu doğruladı. Ayrıca 4,9 milyon engelli insanın son derece zor yaşam koşullarıyla karşı karşıya olduğu vurgulandı.

Rapora göre, Yemen'in Hadramut, Aden, Abyan, Lahci, el-Mehra, ed-Dali, Taiz ve el-Hudeyde gibi çeşitli valiliklerinde kolera vakalarında bir artış bildirilmesinin sonra Şebve Valiliği'nde de vakaların yüzdesinin yüksek olduğu aktarıldı.

Yemen'de kolera vakalarının yaklaşık üçte birini beş yaşın altındaki çocuklar oluşturuyor (Birleşmiş Milletler)
Yemen'de kolera vakalarının yaklaşık üçte birini beş yaşın altındaki çocuklar oluşturuyor (Birleşmiş Milletler)

Birleşmiş Milletler (BM) raporunda, 31 Aralık itibarıyla 9 ilde 23 bölgeyi kapsayan, 6'sı ölüm olmak üzere toplam bin 18 vakanın bildirildiği ve vakaların yaklaşık üçte birini beş yaş altı çocukların oluşturduğu belirtildi. Rapor, farklı bölgelerde, özellikle de Husi kontrolü altındaki ülkenin kuzey kesiminde eksik raporlama nedeniyle gerçek sayıların çok daha yüksek olduğunu öne sürdü.

BM ofisi, Marib, el-Beyda ve el-Cuf da dahil olmak üzere diğer valiliklerdeki durumu yakından izleyen ortakların son verileri, vakalarda bir azalmaya işaret ettiğinden, durumda kademeli bir iyileşmeye dair bazı işaretler olduğunu ifade ederek bu düşüşün soğuk hava nedeniyle olabileceğini, geçici bir durum olarak görüldüğünü, yaklaşan yağmur mevsimi beklentisiyle tedbirleri güçlendirmek için bir fırsat olarak görüldüğünü ve bu durumun koleranın yayılmasını daha da kolaylaştırabileceğini belirtti.

Engellilerin yaşadığı acılar

Birleşmiş Milletler raporuna göre, Yemen'deki uzun vadeli kriz, aralarında fiziksel veya zihinsel engeli bulunanlar da dahil olmak üzere, benzersiz zorluklarla karşı karşıya kalan sayısız insanın yerinden edilmesine, yaralanmasına ve travma geçirmesine neden oldu. Rapor, engelli kişilerin entegrasyonunun önündeki engellerin çok olduğunu ve toplumsal desteğin çökmesi, çatışma, ekonomik zorluklar, hizmet eksikliği, suç işlemenin ve sosyal izolasyonun yayılması nedeniyle daha da kötüleştiğini vurguladı.

Yemen'deki yardım kuruluşları koleranın yayılmasını kolaylaştırabilecek yağışlı mevsime hazırlanıyor (Birleşmiş Milletler)
Yemen'deki yardım kuruluşları koleranın yayılmasını kolaylaştırabilecek yağışlı mevsime hazırlanıyor (Birleşmiş Milletler)

Geçtiğimiz yıl yapılan bir araştırma, engellilerin yüzde 89'unun toplum tarafından kabul görmediğini hissettiğini, sağlık ve eğitim gibi temel hizmetlere erişimin yetersiz olduğunu, bunun da onların refahı açısından ciddi zorluklar oluşturduğunu ortaya koydu.

Rapora göre, Dünya Sağlık Örgütü'nün Yemen'de yaklaşık 4,9 milyon engelli olduğunu tahmin ettiği, özellikle kuzey Yemen'de engelli raporlarına ilişkin kapsamlı veri eksikliği engelli kadınlar ve kız çocukları için ihtiyaçlarının ve karşılaştıkları zorlukların anlaşılmasını zorlaştırıyor.

Bu verilere göre, Uluslararası Af Örgütü'nün 2022'de yaptığı bir araştırma, çatışmalar nedeniyle engellilere yardım eden yerel kuruluşların sayısında önemli bir düşüş olduğunu gösterdiğinden, engelli kişilere yönelik uzmanlık isteyen hizmetler, özellikle ulaşılması zor bölgelerde oldukça az.

Çatışma ve doğal afetler engelli kişilerin karşılaştığı zorlukları daha da kötüleştirdiği ve çoğu zaman onları topluluklarına tam katılımdan mahrum bıraktığı için, bu kuruluşların birçoğu engelli kişilere yardım, koruma sağlama, veri toplama ve ihtiyaç değerlendirmeleri yapma konularında da zorluklarla karşılaşmaktadır.

Yemen'deki çatışma milyonlarca engelli insanın acısını daha da artırdı (X)
Yemen'deki çatışma milyonlarca engelli insanın acısını daha da artırdı (X)

BM raporu, tüm bu konuların, özellikle kadınlar ve kız çocuklarına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet de dahil olmak üzere koruma risklerini artırdığı konusunda uyardı. Rapora konu olan engelli kişilerin, göçmen kamplarındaki su hizmetlerine erişimde zorluk nedeniyle kendilerini rahat hissetmedikleri, özellikle yerinden edilmiş engelli kişilerin kamplarda güvensizlik ve şiddete maruz kaldıkları, güvenli ve hayati tesislerin bulunmaması gibi ilave sorunlarla karşı karşıya oldukları vurgulandı.



Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde 70 bin kişinin hayatını kaybetmesi, çok sayıda kişinin yaralanması, yüz binlerce insanın yerinden edilmesi ve neredeyse bütün mahallelerin yok olmasının ardından, yeniden inşa artık hayal gücünü zorlayan, neredeyse tasavvur edilemez bir görev haline geldi.

Buna rağmen, bölgede en değerli tarihi yapılar arasında yer alıp ağır hasar gören az sayıdaki noktada, işçiler şimdiden çalışmaya başladı. Amaç, geçmişten geriye kalan az sayıdaki kalıntıyı toprak altından çıkarmak.

Bu alanlar arasında, Gazze’nin eski kent merkezinde bulunan ve savaş sırasında İsrail güçlerinin hedef aldığı en önemli kültürel miras olan Büyük Ömer Camii de bulunuyor. İsrail ordusu, avlularının altında savaşçılar tarafından kullanılan bir tünel bulunduğunu öne sürerek yapıyı bombaladığını açıklamıştı. Filistinliler ise böyle bir tünelin varlığını reddediyor ve saldırının Gazze’nin dini ve kültürel mirasını yok etmeye yönelik olduğunu savunuyor.

dfrgt
Gazze şehrinde bulunan Büyük Ömer Camii'nin içindeki enkazı temizleyen bir işçi, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Batı Şeria’daki Beytüllahim’de bulunan Miras Koruma Merkezi’nde mimar ve kültürel miras uzmanı olarak görev yapan ve şu anda savaşta zarar gören alanları kurtarmak için Gazze’de çalışan Hammude ed-Dehdar, İsrail’in bu yapıların yıkımının Filistin tarihini silebileceğini düşünerek ‘yanıldığını’ söyledi.

Dehdar, Gazze’de Reuters’a yaptığı açıklamada, bu yapıların kadim bir halkın ortak hafızasını temsil ettiğini belirterek, “Bu miras, korunması ve savunulması için ortak çaba gerektiren bir bellektir” dedi.

İsrail ordusu ise Hamas hedeflerine yönelik her saldırının, bu tür alanları tehlikeye atabilecek olması nedeniyle sıkı bir onay sürecinden geçtiğini açıkladı.

fgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “İsrail ordusu, kültürel miras alanları ile tarihi ve kültürel önemi bulunan mekânlara azami hassasiyetle yaklaşmaktadır. Bu alanlar ve sivillerin zarar görmesini en aza indirmek, saldırı planlamasında temel bir önceliktir” ifadeleri yer aldı.

Zamansız hikayeler

Nüfusunun büyük bölümü, bugün İsrail sınırları içinde kalan şehir ve köylerden zorla göç ettirilmiş mülteciler ya da onların çocuklarından oluşan Gazze Şeridi’nde, Büyük Ömer Camii, Gazze halkını kendi kültürel mirasına ve Ortadoğu’nun zengin mimari tarihine bağlayan temel unsurlardan biriydi.

Halk arasında anlatılan geleneksel hikâyelere göre Samson’un onu esir alanların üzerine tapınağı yıktığı yer olduğu söylenen bu alan, İslam’ın 7. yüzyılda Halife Ömer bin Hattab döneminde Akdeniz’e ulaşmasından önce bir Bizans kilisesine de ev sahipliği yapıyordu. Bölge İslam hâkimiyetine girdikten sonra yapı camiye dönüştürüldü.

Sonraki yüzyıllar boyunca yapı; Memlükler, Haçlılar ve Osmanlılar tarafından pek çok kez yeniden şekillendirildi ve Orta Çağ’da bölgenin mimari harikalarından biri olarak ün kazandı.

Caminin minaresi, Gazze siluetinin en belirgin unsurlarından biriydi. Cemaat, kubbeli tavanlar altında ve cilalı taşlarla döşeli avlularda ibadet eder; namazın ardından caminin görkemli cephesinin önünden geçerek kapılarından dışarı çıkar ve eski kentin çevresindeki çarşı sokaklarına doğru akardı.

frgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

Yakındaki Kayseriyye Çarşısı, dükkânlarıyla ünlüydü; esnafı ve komşuları, âşıkların düğün takılarından kıskanç kayınvalidelerin hikâyelerine uzanan unutulmaz öyküler anlatırdı. Bugün bunlardan geriye neredeyse hiçbir iz kalmadı.

Ağır hasar gören bir diğer yapı da 13. yüzyıla uzanan tarihi Paşa Sarayı oldu. Bir müzeye ev sahipliği yapan yapının sergilediği eserler artık kayıp.

Dehdar, kültür ve miras söz konusu olduğunda bunun yalnızca eski bir bina ya da tarihi taşlardan ibaret olmadığını vurgulayarak, “Her taş bir hikâye anlatır” dedi.

Filistin’in Batı Şeria merkezli Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı Müsteşarı Cihad Yasin ise Filistinli yetkililer ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) tarihi alanların restorasyonu için üç aşamalı bir plan hazırladığını, ilk maliyetin 133 milyon dolar olarak öngörüldüğünü belirtti.

Yasin, önceliğin çökme riski taşıyan yapıların hızlı müdahaleyle desteklenmesi olduğunu söyledi. Ancak beyaz çimento ve alçı sıkıntısı yaşandığını, Gazze’deki kaynakların sınırlı olduğunu ve restorasyon malzemelerinin fiyatlarının ciddi şekilde arttığını ifade etti.

sdfgt
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail hava saldırıları sırasında hasar gören, kısmen yıkılmış Berkuk Kalesi, 16 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde kültürel mirasın yıkımı, evlerini ve geçim kaynaklarını kaybetmiş yaslı aileler arasında bile ayrı bir acı yaratmaya devam ediyor.

Münzir Ebu Asi, küçük kızı Kenzi’nin Büyük Ömer Camii’nin vurulduğunu duyunca hissettiği derin üzüntü nedeniyle onu teselli etmek zorunda kaldığını söyledi.

Ebu Asi, “Küçük kızım Kenzi çok üzüldü. Camiye saldırı haberini duyduğumuzda biz de şaşırdık; neden böyle bir şey yapıldı?” dedi.

Sözlerini sürdüren Ebu Asi, Paşa Sarayı’nın da bombalanmasının ardından artık kesin bir kanaate vardıklarını belirterek, “Bu işgalin, Filistin kimliğini yok etmek, her türlü Filistin eserini silmek istediği artık bizim için kesinleşti” ifadesini kullandı.


Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)
TT

Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)

Etiyopya Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mısır’ı Afrika Boynuzu bölgesinde ‘Etiyopya’yı hedef alan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürütmekle’ ve ‘gerilimi artırmaya zemin hazırlamakla’ suçladı.

İki ülke arasında Mavi Nil üzerindeki Rönesans Barajı konusunda süren anlaşmazlığa atıfta bulunan bakanlık, açıklamasında Mısır’ın ‘Afrika Boynuzu’nda Etiyopya’yı merkeze alan, ancak onunla sınırlı olmayan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürüttüğünü’ savundu.

Bakanlık, Mısır’ın ‘diyaloğu reddettiğini ve gerilimi artırma niyetini açıkça ortaya koyan düşmanca söylemini yoğunlaştırdığını’ iddia etti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Etiyopya’nın Rönesans Barajı’na ilişkin tek taraflı adımlarını reddettiğini yineleyerek, “Etiyopya’nın uygulamaları tüm Afrika kıtasının istikrarını tehdit eden ciddi bir tehlike oluşturuyor” dedi.

Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı da geçen ay yaptığı açıklamada, Etiyopya’nın baraj yönetiminde ‘tek taraflı ve kontrolsüz uygulamalarını’ sürdürdüğünü, bunun ‘havza ülkelerinin hak ve çıkarlarını tehdit eden ciddi riskler barındırdığını’ vurguladı.

Etiyopya, milyarlarca dolara mâl olan dev Rönesans Barajı’nın inşasına Nil Nehri üzerinde 2011 yılında başladı. Mısır ise projeyi, Afrika’nın en uzun nehrindeki tarihi su haklarını tehdit eden bir girişim olarak görüyor.

Afrika Birliği (AfB) arabuluculuğunda Mısır ile Etiyopya arasında yürütülen müzakereler Nisan 2021’de sonuçsuz kalmış; bunun üzerine Kahire, Addis Ababa’ya baskı uygulanması için konuyu Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne taşımıştı.


İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

Filistin merkezli Ma'an haber ajansının bildirdiğine göre, dün akşam (Çarşamba) Gazze Şeridi’nin güneyine düzenlenen İsrail hava saldırılarında 6 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.

Ajans, İsrail ordusunun Han Yunus kentinin batı bölgelerini en az dört füzeyle vurduğunu aktardı.

Filistinli sağlık kaynakları, “aralarında iki çocuğun da bulunduğu 6 kişinin İsrail bombardımanında yaşamını yitirdiğini” bildirdi.

Saldırının, Han Yunus’un batısındaki Mevasi bölgesinde bulunan bir çadırı hedef aldığı belirtilirken, gelişmenin İsrail ordusunun gün içinde Refah’ın güneyinde yaşanan çatışmalarda 5 askerinin yaralandığını duyurmasının ardından geldiği ifade edildi.