Velid Canbolat, Lübnan'da cumhurbaşkanlığı koltuğunun uzun süre boş kalmasından endişeli

Velid Canbolat yaptığı çıkışla Lübnan muhalefetini şaşırttı.

Eski İlerici Sosyalist Parti Başkanı Velid Canbolat. (NNA)
Eski İlerici Sosyalist Parti Başkanı Velid Canbolat. (NNA)
TT

Velid Canbolat, Lübnan'da cumhurbaşkanlığı koltuğunun uzun süre boş kalmasından endişeli

Eski İlerici Sosyalist Parti Başkanı Velid Canbolat. (NNA)
Eski İlerici Sosyalist Parti Başkanı Velid Canbolat. (NNA)

İlerici Sosyalist Parti’nin eski Başkanı Velid Canbolat yaptığı son açıklamada “Marada Hareketi başkanını ve eski milletvekili Süleyman Franciyye’yi veya başka birini cumhurbaşkanı olarak seçmekte hiçbir sorunum yok. Bu, Demokratik Buluşma Bloğu’nun bazı üyelerinin görüşü olmayabilir, ama benim görüşüm bu” dedi. Şarku’l Avsat’ın parlamento ve parti kaynaklarından edindiği bilgiler göre Demokratik Buluşma’ya mensup temsilcilerden bu görüşe herhangi bir yanıt gelmemesi ise siyasi çevrede şok etkisi yarattı.

Her ne kadar ilk bakışta baba Canbolat’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin yeni tavrına, sahip olduğu siyasi radarlar çerçevesinden cumhurbaşkanlığına ivme kazandırmaya hazırlandığı şeklinde yaklaşanlar olsa da Canbolat, kendisini ‘tavrını yeniden gözden geçirmeye’ zorlayan bir bölgedeki değişiklikleri diğer temsilcilerden önce fark etmiş durumda. Franciyye veya bir başka ismin seçilmesini kabul edeceği yönündeki açıklaması da bu durumdan kaynaklanıyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre onun tavrını cumhurbaşkanlığı tercihlerinde bir değişimin başlangıcı olarak görenler bile Franciyye’yi Clemenceau’daki evinde karşılamasını, müttefiki Meclis Başkanı Nebih Berri ile kesintisiz temasını ve İran büyükelçisinin uzun bir aradan sonra akşam yemeği davetine verdiği yanıtı göz ardı edemiyor.

Canbolat, Büyükelçiyle Lübnan ve bölgeyle ilgili en öne çıkan konularda farklı açılardan görüş alışverişinde bulundu.

Bu görüşün savunucuları, milletvekili Mişel Muavvad’ın adaylığı konusunda muhalefetle çakışmasının ardından Canbolat’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisini muhalefetten kademeli olarak uzaklaştıracak kendi siyasi mesafesini çizmeye hazırlandığını iddia edecek kadar ileri gidiyorlar. Canbolat, muhalefetle Muavvad konusunda yaşadığı çatışmadan sonra eski Bakan Cihad Azur’u destekleme konusunda uzlaşı sağladı. Ancak şu an Franciyye veya bir başkan ismin cumhurbaşkanı olarak seçilmesini destekleme kararı aldı. Daha önce de 14 Mart güçlerinden ayrılarak, kendilerini 14 Mart ve 8 Mart güçlerinin ortasında bir konuma yerleştirmişti.

Diğer yandan Demokratik Buluşma temsilcileri ve İlerici Sosyalist Parti üyeleri yorum yapmaktan kaçınsa da Canbolat’ın yeni tavrı, Arap ve yabancı büyükelçilerin çoğunun birden fazla yönde hareket etme girişimini takip ediyor. Öyle ki özellikle Beşli Komite, Lübnan siyasi güçlerini cumhurbaşkanlığı seçimlerini krizden çıkarmak için bir anlaşmaya varmaya teşvik etmek amacıyla temaslarını ve toplantılarını etkinleştirmeye hazır.

Öte yandan Demokratik Buluşma temsilcileri ve İlerici Parti üyeleri, Canbolat’ın yeni tavrı veya yeni bir tartışmaya çekilmek hakkında yorum yapmamak için bir sessizlik politikası izliyor. Ancak bu politikayı takip etme ısrarı, ‘Franciyye veya başka bir ismin seçilmesine kişisel olarak itiraz etmediği’ hususunda Al-Akhbar gazetesine verdiği röportajda söyledikleri üzerinde durmamıza engel değil.

Cabolat’ın bu tavrı, herkesle sıfır sorun istemesinden kaynaklanıyor. Zira desteğini Franciyye ile sınırlamazken, diğerlerinin seçilmesine de kapıyı açık bıraktı. Adaylığı ve seçilmesi konusunda veto hakkının olmadığını, kendisi için önemli olanın devlet işlerini yönetmek için cumhurbaşkanının seçimine öncelik vermek olduğunu söylemek istedi. Zira ona göre her şey bir vekil tarafından yönetilmeye başladıktan sonra işlerin yolunda devam etmesi düşünülemez.

Aynı şekilde kendisini, Franciyye’ye destek vermediğini bir kez bile gizlemeyen oğlu Teymur Canbolat’ın başkanlığını yaptığı Demokratik Buluşma’dan da farklı kılmak istiyordu. Bu nedenle kararlarının biri tarafından kontrol edilmesi ve durumun Franciyye’nin ya da başka birinin yararına kullanılması mümkün değil. Teymur Canbolat, Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn’un, eski Bakan Cihad Azur’un ve diğer adayların yanı sıra eski Milletvekili Salah Hanin’in adaylıklarını destekleme konusunda babasıyla aynı fikirdeydi.

Bu nedenle Canbolat’ın bu meseleye ivme kazandırmaya hazır olduğundan bahsetmek, henüz kendi tavrının Demokratik Buluşma’nın bazı üyelerinin tavrı olmayabileceğini kabul ettiği sürece doğru olmaz. Dolayısıyla bölgede direniş eksenini ve onun aracılığıyla Franciyye’yi desteklediğini söylemek abartı olur. Zira o halde desteğini başka bir adaya dikkat çekmeden Franciyye ile sınırlandırırdı.

Bu bağlamda Canbolat, Franciyye’yi veya başka bir ismi Baabda’daki saraya ulaştırma konusunda kendisini en güçlü seçmen olarak tanıtmadı. O kadar ki artık hiçbir adayla sorunu kalmadığını belirtmek ve durgun cumhurbaşkanlığı sularını hareket ettirmek için kendi bakış açısını ifade etmek istedi. Her ne kadar seçimini Hristiyanların anlaşmasına bağlamış olsa da, cumhurbaşkanının seçiminden başlayarak anayasal kurumların düzeninin yeniden sağlanmasının şartı olarak cumhurbaşkanlığı boşluğuna son verilmesinin gerekli olduğunu söyledi.

Velid Canbolat, cumhurbaşkanı seçimlerinin anahtarının, aday parlamentoda önemli ve dengeli bir Hıristiyan bileşenin desteğini almadıkça elde edilemeyeceğini söylüyordu. Halen de söylemi devam ettiriyor. Franciyye açısından en azından öngörülebilir gelecekte eksik olan şey bu. Dolayısıyla bu tutumu, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarından başlayıp güney Lübnan ve Kızıldeniz’e kadar uzanan, bölgeyi kasıp kavuran çalkantılı gelişmeler ortasında bir cumhurbaşkanı seçilemeyeceği ve boşluğun uzun süre devam edeceği yönündeki yüksek düzeydeki korkularından kaynaklanıyor. Sonuç olarak kendi seçimlerin aksamasının sorumluluğunun bir kısmını Hıristiyan parlamento bloklarına yüklerken, onları cumhurbaşkanlığındaki boşluğunun devam etmesinden sorumlu tuttu. Hizbullah ise Franciyye’ye verdiği desteği sürdürse bile Gazze Şeridi’ne öncelik vererek, cumhurbaşkanlığı seçiminin gerektirdiğini inşa etme kararını sahaya bırakırken, bu konudaki sorumluluğundan muaf tutulamaz.

Belki de Canbolat, tavrıyla, cumhurbaşkanının seçilmesini engelleyen çıkmazda bir boşluk açmak istedi. Konumunu ise Franciyye ile sınırlandırmadı. Kendisi için önemli olan cumhurbaşkanlığı pozisyonunu bir an önce doldurmak. Ancak bu, General Joseph Avn’a verdiği desteği kesin olarak bıraktığı anlamına gelmiyor. Güçlü Cumhuriyet bloğu, Güçlü Lübnan bloğu ve Ketaib Partisi, tavırlarını Franciyye lehine değiştirmeye istekli olmadığı sürece hiçbir şey, muhalefetin ya da diğer tarafların Franciyye konusunda temkinli davranmasını da engellemiyor. Bazı taraflar Franciyye konusunda endişelerini dile getiriyor ve sanki Canbolat ‘önceden haber vermeden duruşuyla onları köşeye sıkıştıracak kadar’ kendilerini şaşırtmış gibi davranıyor.



Erdoğan: Şam'a yönelik yaptırımların kaldırılmasını istiyoruz... İsrail devrimi ‘dinamitlemeye’ çalışıyor

Antalya Diplomasi Forumu'nun açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'i Suriye ve bölgeyi istikrarsızlaştırmakla suçladı. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Antalya Diplomasi Forumu'nun açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'i Suriye ve bölgeyi istikrarsızlaştırmakla suçladı. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan: Şam'a yönelik yaptırımların kaldırılmasını istiyoruz... İsrail devrimi ‘dinamitlemeye’ çalışıyor

Antalya Diplomasi Forumu'nun açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'i Suriye ve bölgeyi istikrarsızlaştırmakla suçladı. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Antalya Diplomasi Forumu'nun açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'i Suriye ve bölgeyi istikrarsızlaştırmakla suçladı. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Suriyeli mevkidaşı Ahmed eş-Şera'ya Türkiye'nin Suriye'ye uygulanan uluslararası yaptırımların kaldırılması için diplomatik çabalarını sürdüreceği konusunda güvence verdi.

Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriyeli mevkidaşı eş-Şera ile görüşmesine ilişkin bir açıklama yayınlandı. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı açıklamada, Erdoğan'ın Antalya Diplomasi Forumu için Türkiye’de bulunan eş-Şera ile yaptığı görüşmede, Suriye ile ticari ve ekonomik alanda iş birliğini canlandırmak için gayretlerin artırılması gerektiğini ve Türkiye'nin istikrarı yeniden tesis etmek için Suriye'yi desteklemeye devam edeceğini vurguladığı belirtildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Türkiye’nin Suriye’de yeniden kaos yaşanmasını isteyenlere fırsat verilmemesini memnuniyetle karşıladığını, gelecek yılların Suriye’de istikrarın, refahın ve huzurun yılları olacağını ifade etti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu'ndaki görüşmeleri sırasında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile el sıkıştı. (AFP)Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu'ndaki görüşmeleri sırasında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile el sıkıştı. (AFP)

Türkiye, İsrail'i Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından ülkedeki bölünmeleri körükleyerek Suriye'deki devrimi dinamitlemeye çalışmakla suçladı ve bölgedeki istikrarsızlıktan sorumlu tuttu.

Erdoğan, İsrail'in Suriye'de etnik ve dini aidiyetleri kaşıyarak, ülkedeki azınlıkları hükümete karşı kışkırtarak 8 Aralık devrimini dinamitlemeye çalıştığını vurguladı.

“Suriye'nin yeni bir istikrarsızlık girdabına sürüklenmesine göz yummayız” diyen Erdoğan, Suriye halkının acı, zulüm ve savaştan bıktığını ifade etti.

Türkiye'nin güneyindeki Antalya kentinde dün başlayan 4’üncü Antalya Diplomasi Forumu'nun açılışında konuşan Erdoğan, İsrail'in Suriye'deki saldırılarının DEAŞ’la mücadele çabalarını olumsuz etkilediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu'nun açılışında konuştu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu'nun açılışında konuştu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan ayrıca, İsrail'i Lübnan ve Suriye'ye yönelik saldırılarıyla bölgenin istikrarını doğrudan tehdit etmekle suçladı.

Türkiye, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera liderliğindeki yeni yönetimi çeşitli alanlarda destekliyor. Ankara ile Şam arasında Suriye'de Türk askeri üslerinin kurulmasını da içeren olası bir askeri iş birliği anlaşması, Hama ve Tiyas askeri havaalanlarını vurmakta gecikmeyen İsrail'i endişelendirdi. İsrail, iki hafta boyunca saldırılarını Türkiye'nin büyük bir hava üssü inşa edeceği söylenen T4 Hava Üssü’ne yoğunlaştırdı.

Diğer yandan Türk ve İsrail heyetleri çarşamba günü Azerbaycan'da, gerilimi azaltma mekanizması kurulması ve Suriye topraklarında olay ya da çatışmaların önlenmesi konusunda anlaşmaya varmak amacıyla görüşmelerde bulundu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Antalya Diplomasi Forumu koridorlarında sohbet ediyor. (EPA)Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Antalya Diplomasi Forumu koridorlarında sohbet ediyor. (EPA)

Pazar gününe kadar devam edecek olan 4’üncü Antalya Diplomasi Forumu'na katılan eş-Şera, forumun ilk yılından bu yana Suriye'nin ilk resmi katılımını gerçekleştiriyor. Zira geçen yılki foruma Suriye'nin varlığı o dönemde Suriyeli bir muhalefet heyetiyle sınırlı kalmıştı.

Geçtiğimiz yıl üçüncüsü düzenlenen foruma Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen'in yanı sıra aralarında Müzakere Komisyonu Başkanı Bedir Camus, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Hadi el-Bahra ve Geçici Hükümet Başbakanı Abdurrahman Mustafa'nın da bulunduğu çok sayıda muhalif isim katılmıştı.

Foruma devlet ve hükümet başkanları ile dışişleri bakanları, 140 ülkeden yaklaşık 450 temsilci, üst düzey uluslararası örgütlerden 60 temsilci ve 4 binden fazla konuk katılıyor.

Eş-Şera'nın foruma katılmak üzere Türkiye'ye yaptığı ziyaret, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını sürdürmesi ve Ankara'nın Suriye topraklarındaki askeri varlığını güçlendirme çabalarının İsrail tarafından reddedilmesi nedeniyle Türkiye ile İsrail arasındaki anlaşmazlıkların arttığı bir döneme denk geldi.

Bir çatışma çözüm mekanizması kurulması yönündeki çabaların devam edeceğini belirten Türkiye Savunma Bakanlığı kaynakları, İsrail'in bölgedeki yayılmacı politikasından vazgeçmesi ve uluslararası toplumun bu konuda üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Türkiye'de düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu çerçevesinde Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani ile bir araya geldi. (SANA)Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Türkiye'de düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu çerçevesinde Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani ile bir araya geldi. (SANA)

Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani ile bir görüşme gerçekleştiren eş-Şera, Şam'ın Beşşar Esed döneminden bu yana Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması talebine destek sağlamak amacıyla başka görüşmeler de gerçekleştirecek.

Türkiye, eş-Şera ile Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin arasında iki ülke arasındaki görüş ayrılıklarını gidermek üzere bir toplantı düzenlemeye hazırlanıyor.

Türkiye'nin BM Daimî Temsilci Yardımcısı Aslı Güven, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik devam eden saldırılarının (Suriye’nin) egemenliğinin ihlali anlamına geldiğini ve bölgesel istikrarı tehdit ettiğini vurguladı.

Perşembe gecesi BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarına ilişkin düzenlenen oturumda konuşan Güven, İsrail'in Suriye topraklarına saldırmaya devam ederek (Suriye’nin) egemenliğini ihlal ettiğini, bölgesel istikrarı tehdit ettiğini ve Suriye'nin terör örgütü DEAŞ'la mücadele çabalarını ve terörle mücadeleye yönelik ortak çabaları doğrudan zayıflattığını söyledi.

Suriye yönetiminin attığı adımların, halkının beklentileri doğrultusunda Suriye'ye ait ve Suriye liderliğinde bir siyasi geçişi hayata geçirme iradesini gösterdiğini belirten Güven, Suriye'nin egemenliği, toprak bütünlüğü ve birliğinin tam olarak korunması gerektiğini ve Türkiye'nin bu hayati görevde Suriye ile iş birliğine hazır olduğunu vurguladı.

Güven, uluslararası toplumu, Suriye halkının onurlu bir şekilde toparlanmasına yardımcı olmak için ortak bir sorumluluk üstlenmeye ve onlarla gerçek bir dayanışma göstermeye çağırdı.