Suriye'de ikinci el kıyafetlerin fiyatları zenginleri de fakirleri de etkiliyor

Yaşam koşulları vatandaşların alışveriş yapmasına engel oluyor, piyasada müşteri olmamasına rağmen kullanılmış kıyafetlerin fiyatı yeni kıyafetlere yakın

Suriye'deki ikinci el kıyafet pazarı neredeyse boş görünüyor (AFP)
Suriye'deki ikinci el kıyafet pazarı neredeyse boş görünüyor (AFP)
TT

Suriye'de ikinci el kıyafetlerin fiyatları zenginleri de fakirleri de etkiliyor

Suriye'deki ikinci el kıyafet pazarı neredeyse boş görünüyor (AFP)
Suriye'deki ikinci el kıyafet pazarı neredeyse boş görünüyor (AFP)

Tarık Ali 

Uzun yıllar boyunca ikinci el kıyafet piyasası, yoksullara yeni giyim fiyatlarının alevlerinden kaçış imkânı sağladı.

Zira kıyafet fiyatları, Suriye savaşının etkili ya da etkisiz tüm yönleriyle, endüstriyel şehirlerin ve yerel giyim üretim tesislerinin yok olması ve iplikten iğneye, kumaşa ve bir giysinin üretimi için gerekli tüm gerekliliklere kadar hammadde fiyatlarındaki artış nedeniyle önemli oranda arttı. 

Sadece başkent Şam'da, mahalleler boyunca uzanan, ikinci el kıyafetlerin satıldığı bir pazar bulunuyor ve buna 'itfaiyeci' pazarı deniyor.

Şam Emniyet Müdürlüğü'nün karşısında yer alan pazar, ünlü tarihi Hicaz semtinin arkasına uzanan bölgede yer alıyor.

Şehrin merkezindeki Kanavat mahallesinin sonuna, özellikle Adalet Sarayı'nın arkasına ve karşı tarafta neredeyse Eski Şam'a kadar uzanıyor. 

Pazar devasa genişlikte ancak fiyatlarının çok yüksek olması, bazı giyim eşyalarının fiyatlarının bir çalışanın aylık gelirine ulaşmasıyla alışveriş yapmak neredeyse imkânsız hale geldi.

Bu fiyatlar, yoksulluk sınırının altına henüz girmemiş olanlar dahil olmak üzere çoğu Suriyelilerin satın alma kabiliyetini aştı.

Suriye'de henüz yoksulluk sınırının altındaki bir dilime girmemiş olanlar bu dilime girme konusunda endişe duyuyor.

Birleşmiş Milletler, Suriyelilerin yüzde 90'ının yoksulluk sınırının altında olduğunu defalarca kez dile getirdi, küçük savaş ağaları sınıfını hariç tutarsak, bu yüzde 10'luk kısımdan geriye kalanların günlük işlerini zorlukla da olsa yönetebilmeleri daha kolay oluyor. 

İkinci el elbise

Tüm bunların ışığında, Şam'da hükümet çalışanı olan Hayfa Lamia'nın da ifade ettiği üzere Suriye'de alışveriş yapmak artık çok karmaşık bir mesele haline geldi.

Lamia "İkinci el kıyafet fiyatları markalardaki parça fiyatlarıyla hemen hemen aynı. Pazarda yüzlerce ceket seçeneği arasında saatlerce arayıp 300 bin Suriye lirasının (20 dolar) altında bir fiyata ceket bulamamam mantıksız bir şey. Aylık maaşımın tamamı 20 bin lira (yaklaşık 13 dolar) ve kazaklar, elbiseler, gömlekler bu fiyatlarda değil, burada yaşananlar tam bir felaket. Bunların Avrupa malı olduğu doğru ama ikinci el ürünler" dedi. 

Lamia, sözlerine şunları ekledi:

İkinci el pazarından yüzde 100 temiz bir parça satın almak çoğu zaman mümkün olmuyor, muhtemelen özel yıkama, dikiş ya da başka şeylere de ihtiyaç duyuluyor. Ancak bu kabul edilebilir zira fiyatları yeni piyasada sunulanlara kıyasla her zaman inanılmaz derecede ucuz. Peki şimdi neler oluyor, soluduğumuz havayı bile özelleştirme projesi kapsamında ikinci el pazarları da mı zenginlerin malı haline geldi?!. 

Merhametsizlik

Şam'da bir mühendis olan Mulham Abara geçen hafta ikinci el kıyafet pazarında saatlerce ileri geri yürüdüğünü, genel görünüşlerinin çok benzer olması, dekor eksikliği ve yalnızca kıyafetleri asmak için ağların kullanılması nedeniyle aynı mağazalara birden çok kez girdiğini buna rağmen istediğini bulamadığını daha doğrusu görünüş açısından defalarca isteğini bulduğunu ancak fiyat açısından hiçbir zaman beklediğini bulamadığını belirtti.

Abara, "Aylardır ikinci el kıyafet pazarını ziyaret etmedim, sanki bir devrim yaşanmış ya da pazar bir kişiye bağlanmış. Öyle ki fiyatlar sanki satılık değil de sadece teşhir amaçlıymış gibi görünmeye başlamış. Suriye'de ikinci el kıyafet pazarları kime yönelikti? Yoksullar içindi. Ama bu günlerde fiyatları, bunların, hali vakti yerinde olanlardan daha fazlası için olduğunu gösteriyor. 150 bin liraya (10 dolar) pijama almam mantıklı mı, üstelik omuzları delik olan bir pijama? Yırtık olması sorun değil, parçaların malzemesi genellikle ikinci el olmasından kaynaklanır. Ama görünen o ki önümüzdeki yıllarda çözüm, halihazırda sahip olduklarımızı, bizi acınacak hale getirecek kadar yıpranıncaya kadar giymeye devam etmek olacak" ifadelerini kullandı. 

Pazarın içinde

İkinci el kıyafet pazarını öğleden sonra geç saatlerde ve dükkânların her zaman alıcılar ve araştırmacılarla dolu olduğu bir zamanda ziyaret etmek, Suriye tarihinde yıllardan beri süregelen bir gelenekti ancak şimdi pazardaki müşteri sayısı birkaç taneden fazla görünmüyor. 

Pazardaki tezgahlardan birinin sahibi Ebu Mahmud ziyaretçilerin azlığından değil, alıcıların azlığından ve bazen bütün günlerin alışveriş yapan olmadan geçmesinden yakındı.

Mahmud, "Devam eden bu durum, arkamızda ailelerin ve çocukların akşam yemeğiyle dönmemizi beklemesiyle açlıktan ölmemize neden olacak. Biz de aslında geçimlerini sağlamaya çalışan alıcılar karşısında bu fiyatların çok yüksek ve külfetli hale geldiğini biliyoruz, ancak yüksek fiyatlar bizim için de zorlayıcı bir durum" dedi. 

İdlib'ten geliyor

İkinci el kıyafet fiyatlarında büyük artışa yol açan bu zorlayıcı durum hakkında başka bir dükkanın sahibi Ebu Raid de "Bunlar, birçok sebepten kaynaklanıyor. Mallarımızı satın alıp bize teslim edilmesi için yüksek ücretler ödedikten sonra, yoğun gümrük vergileri uygulanıyor ve mallara el konuluyor. Ayrıca Lübnan'dan kaçakçılık yollarına ve diğer zamanlarda malların ek ücretlere ve müsaderelere maruz kalmasına da vurgu yapılıyor. Lübnan'dan kaçakçılık yollarına ve diğer zamanlarda malların ek ücretlere ve müsaderelere maruz kalması da söz konusu oluyor. Belki İdlib'in göbeğinden Şam'a toplu halde malların geldiği artık bir sır değil ve bu bilinen nedenlerden dolayı konuşmak istemediğim bir konu ama bu yol da özel takip ve fiyatlandırmaya tabi" dedi. 

İkinci el kıyafet alımı

Tüccarların satın aldığı ikinci el ürünler değişiklik gösteriyor, "süper büyük" paket denilen ürün, en iyi ürün olarak kabul ediliyor ve bir paketin fiyatı yaklaşık bin dolar oluyor.

Parça ürünlerinin aşırı yüksek fiyatları nedeniyle satılmasının imkânsız olması nedeniyle tüccarlar bununla uğraşmak istemiyor.

Malların ortalama ağırlığı yaklaşık 40 kilogram olan paket halinde bağlanmasından dolayı ikinci el yığınına paket ismi veriliyor. 

Süper büyükten sonra en iyi şey ise piyasada dolaşan onun yerini alarak seçkin mallar arasında yer alan ve 'büyük' paket olarak adlandırılan pakettir.

Paketin ağırlığı yaklaşık 40 kilogram olup, ürünlerinin kışlık mont olduğunu varsayarsak 10 ila 15 arasında mont içerir.

Büyük paketin ardından birkaç benzer kategoriye ayrılan ilk elit grup bulunuyor. Bir paketin ortalama fiyatı yaklaşık 6 milyon Suriye lirasına (400 dolar) ulaşıyor.

İkinci paket 4 milyon lira (266,4 dolar), üçüncü paket ise yaklaşık iki milyon lirayla (133,2 dolar) en ucuzu ve düşük kalitelisi oluyor.

Bu kategorilerde giyim parçalarının ağırlıkları ve sayıları değişiklik gösteriyor.

Bir pakette yaklaşık 100 parça hafif giysi bulunabiliyor, bu denklemde tüccara kâr, hatta bazen bol miktarda kâr sağlıyor. 

Fiyatların yükselmesi ve hacim 

İkinci el kıyafet piyasasında tüccar olan Cemal Şarifi, tüccarların mal seçiminde ikiye bölündüğünü belirtti.

Bazıları 'büyük' paket ürünlerini hasarsız olduğu için tercih ediyor ve ağır kıyafetlerden uzak durarak kazanç sağlıyorlar, pakette yazlık kıyafetler varsa ürün bol oluyor. 

Tüccar, "Birinci ve ikinci elit paketlere ve fiyatlara, iyi bir kâr garanti edecek şekilde güvenen başka bir tüccar türü daha var. Ancak fiyatlarındaki temel artış ve müşterinin satın alma konusundaki isteksizliği göz önüne alındığında bunların hiçbiri önemli değil" dedi. 

Kıyafet değişimi 

Gıda, sağlık, ilaç ve eğitim gibi pek çok soruna ek olarak giyim de Suriyeliler için bir sorun haline geldi.

Yakın zamana kadar en basit hak olsa da şimdi kıyafetlerini çeşitli şekillerde değiştirememeleri nedeniyle üniversitelerde ve farklı yerlerden gençlerin utanç yaşamasına neden olan bir durum oluyor. 

Bundan daha karmaşık olanı ise her kış başında market girişlerinde tekrarlanan ebeveyn şaşkınlığı oluyor.

Her yıl büyüyen ve yeni kıyafetlere ihtiyaç duydukları çocuklarını giydirmeyi ve onlara kışın soğuğundan koruyacak kıyafetler sağlamayı düşünüyorlar.

Mağaza sahipleri müşteriyi içeriye davet ederken, dışarıdaki müşteri yardım çağrısı yapıyor.

Independent Arabia - Independent Türkçe



İsrail-İran gerginliği ‘Gazze savaşının’ sona erdirilmesi taleplerini güçlendiriyor

Bu ayın başlarında Gazze'de gıda yardımı almaya giderken İsrail ateşiyle öldürülen genç bir adamın cenazesi başında ağlayan yakınları (AFP)
Bu ayın başlarında Gazze'de gıda yardımı almaya giderken İsrail ateşiyle öldürülen genç bir adamın cenazesi başında ağlayan yakınları (AFP)
TT

İsrail-İran gerginliği ‘Gazze savaşının’ sona erdirilmesi taleplerini güçlendiriyor

Bu ayın başlarında Gazze'de gıda yardımı almaya giderken İsrail ateşiyle öldürülen genç bir adamın cenazesi başında ağlayan yakınları (AFP)
Bu ayın başlarında Gazze'de gıda yardımı almaya giderken İsrail ateşiyle öldürülen genç bir adamın cenazesi başında ağlayan yakınları (AFP)

Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesine yönelik uluslararası talepler, İsrail ile İran arasındaki benzeri görülmemiş gerilim ve İsrail saldırılarının henüz durmadığı Gazze Şeridi'nde giderek kötüleşen insani kriz nedeniyle artıyor.

İsrail'in Gazze ateşkes müzakerelerine ev sahipliği yapması için Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentini önermesinin ardından gelen bu talepler, Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, ‘İran'la savaşın ABD'nin iradesi ve İsrail koşullarıyla durdurulması’ halinde mümkün olduğunu görüyor. Uzmanlar en yakın ihtimalin ‘Hamas'ın kabul etmesi ve ileride yapılacak görüşmeler için garantileri biraz aşması halinde yakın zamanda kapsamlı değil, kısmi bir anlaşma görmek’ mümkün olduğunu belirttiler.

Mısırlı arabulucunun Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için yaptığı çağrılar, büyük ölçüde İsrail ile Hamas arasındaki gerilimin azaltılmasına odaklanmıştı. Dün Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati ile Çinli mevkidaşı Wang Yi, Suudi Arabistanlı mevkidaşı Prens Faysal bin Ferhan, Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin ve Bahreynli mevkidaşı Abdullatif ez-Zayani arasında görüşmeler yapıldı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre görüşmelerde ‘İsrail ile İran arasındaki askeri gerilim, gerilimi kontrol altına almanın yolları, İran'ın nükleer programı konusunda sürdürülebilir bir anlaşmaya varmanın tek yolu olarak derhal ateşkese varılması ve müzakere yoluna geri dönülmesi için gayret ve çaba sarf edilmesinin önemi’ ele alındı.

Abdulati ayrıca salı günü ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ‘İran'ın nükleer programı konusunda sürdürülebilir bir anlaşmaya varmanın tek yolu olarak derhal ateşkes sağlanması ve müzakere yoluna geri dönülmesi için çalışılması gerektiğini’ görüştü.

Bu durum, Arap ve Batı ülkelerinin ‘Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesi, iki devletli çözümün uygulanması yoluyla Filistin meselesinin adil ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması ve bölgedeki tüm ülkeler için istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik tüm çabalara desteklerinin devam ettiğini’ yineledikleri bir döneme denk geldi. Ülkeler, İsrail ve İran arasında yaşanan olaylar ışığında ‘bölgedeki durumun kırılgan olduğunu ve sükûnetin yeniden tesis edilmesi, uluslararası hukuka saygı gösterilmesi ve diplomatik eylemlerin güçlendirilmesine acil ihtiyaç duyulduğunu’ vurguladı.

Söz konusu teyitler, Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözüm için Üst Düzey Uluslararası Konferans eş başkanları Fransa ve Suudi Arabistan ile Brezilya, Kanada, Mısır, Endonezya, İrlanda, İtalya, Japonya, Ürdün, Meksika, Norveç, Katar, Senegal, İspanya, Türkiye, Birleşik Krallık, Avrupa Birliği (AB) ve Arap Birliği'nden oluşan Konferans çalışma gruplarının başkanları tarafından yapılan ortak açıklamada yer aldı.

ıo9p
Cibaliye'nin batısında un çuvalları taşıyan Filistinliler (AFP)

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari salı günü düzenlediği basın toplantısında, ülkesinin ve bölge ülkelerinin ‘İsrail ile İran arasındaki çatışmayı sona erdirmek için bölge içindeki ve dışındaki çeşitli dost ve ortaklarla günlük temas halinde olduğunu’ söyledi. El-Ensari, “Gazze Şeridi'nde ateşkes için arabuluculuk çabaları devam ediyor, ancak İsrail ile İran arasında artan gerginlik ışığında henüz olumlu bir işaret yok” dedi.

Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve İsrail meseleleri konusunda uzman akademisyen Dr. Ahmed Fuad Enver, Batılı ve Arap ülkelerin Gazze savaşını ana ikilem olarak gördüklerini ve durdurulması halinde bölgedeki gerilimin azalacağını düşündüklerini ifade etti. Enver, bu tutum ve temasların, özellikle Netanyahu'nun iç cephesinin biraz sakinleşmesini ya da üzerindeki baskıların sona ermesini istediği için İsrail-İran gerginliğinin arttığı şu dönemde nihai olmasa da kısmi bir durdurma konusunda anlaşmaya varma şansını arttırdığına dikkat çekti.

7ı8
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Filistinli siyasi analist Dr. Abdulmehdi Mutava, Gazze Şeridi'ndeki savaşın İran'daki savaşla birlikte sona ereceğini, ancak Netanyahu'nun özellikle Gazze Şeridi'nde kendi koşullarını dayatacağını, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin İran'la krizi sona erdirdikten sonra Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmeyi isteyeceğini, ancak koşulların yanı sıra yöntemin de farklı olacağını düşünüyor.

İsrail ordusunun dün yaptığı açıklamada, ‘Gazze Şeridi yakınlarındaki sekiz bölge ve topluluk hariç ülkenin tüm bölgelerinde temel faaliyetten sınırlı faaliyete geçileceğini’ duyurması bu beklentiyi güçlendirdi. Jerusalem Post, ABD, Mısır ve Katar'ın İsrail'den Gazze ateşkes anlaşması müzakerelerini yeniden başlatmak üzere Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentine bir müzakere ekibi göndermesini istediğini bildirdi. Haberde, “Uçuşlardaki mevcut kısıtlamalar nedeniyle, Şarm eş-Şeyh müzakereler için alternatif bir mekân olarak önerildi” denildi.

Enver, Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki zor yaşam koşullarını göz önünde bulundurarak ve arabulucuların mevcut çabalarını takdir ederek, gelecekte ateşkesi de içeren kısmi bir anlaşmayı kabul etmesini bekliyor. Gazze müzakerelerindeki mevcut krizin her iki tarafın da ertesi günün düzenlemelerini dayatmak istemesi olduğunu vurgulayan Mutava, “Hamas kalmak istiyor ve İsrail bunu reddediyor. Bu nedenle her iki taraf da uzlaşmaya istekli ve Hamas taviz verirse sınırlı bir anlaşma görebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.