Hamas, İsrail'in Gazze'de 30 Filistinliyi infaz etmesiyle ilgili "suçun" belgelenmesi çağrısında bulundu

Hamas Hareketi, İnsan hakları örgütlerine İsrail'in Gazze'de 30 Filistinlinin elleri bağlı infaz edilişine dair suçu belgelemeleri çağrısı yaptı.

(AA)
(AA)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze'de 30 Filistinliyi infaz etmesiyle ilgili "suçun" belgelenmesi çağrısında bulundu

(AA)
(AA)

Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiye'de bulunan bir okulda elleri ve gözleri bağlı 30 Filistinlinin cesedine rastlandığı belirtildi.

Bu olayın Gazze'deki sivil toplum örgütlerinden Filistin Esirler Cemiyeti tarafından belgelendiği kaydedilen açıklamada, işgal ordusunun açıkça infaz etmeyle Filistinli sivillere yönelik bir katliam gerçekleştirdiğine dikkat çekildi.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) soykırım ve etnik temizlik suçunun durdurulması için aldığı kararları dikkate almaksızın, Filistin halkını öldürmeye ve yok etmeye devam eden bu suç ordusunu ve onun Nazi liderlerini kovuşturmaya tabi tutmak için insan hakları kurumlarına bu korkunç suçu belgeleme çağrısı yapıyoruz.

Açıklamada, Filistin halkına yönelik bu kabul edilemez suçların yeni Nazi olarak nitelendirilen İsrail yönetiminin peşini bir lanet gibi bırakmayacağına dikkat çekilerek, söz konusu yönetimin bir gün mutlaka insanlığın çağdaş dönemde tanık olduğu bu suçların hesabını vereceği kaydedildi.

Filistin Esirler Cemiyeti'nin, yaptığı açıklamaya göre, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da İsrail tarafından abluka altında tutulan bir okulda 30 kişinin cansız bedeninin bulunduğu ortaya çıktı. Olay yerinde bulunan görgü tanıkları, öldürülenlerin ellerinin ve gözlerinin bağlı olduğunu belirtti.



Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddetti

Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
TT

Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddetti

Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)

Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddettiklerini teyit etti. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati ile yaptığı telefon görüşmesinde, Gazze'de ateşkesin derhal sağlanması gerektiği konusunda mutabık kaldı.

Bakanlar ayrıca, “insani yardım, acil yardım ve tıbbi yardımın engellenmeden acil ve derhal ulaştırılmasını, çatışmayı körükleyen ve aşırılığı güçlendiren sistematik açlık ve öldürme politikasının derhal durdurulması" konusunda mutabık kaldı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın bugün yaptığı açıklamaya göre, iki bakan dün akşam “kardeş ülkeler arasındaki düzenli istişare ve koordinasyon çerçevesinde, başta Gazze'deki durum olmak üzere bölgesel meseleleri takip etmek amacıyla” telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Bakanlar görüşmede, ülkeleri arasındaki yakın ikili ilişkileri ele alındı. Bakanlar, ilişkilerin her alanda giderek gelişmesinden memnuniyetlerini dile getirerek, “kardeş halkların kapsamlı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için” ortak iş birliğini güçlendirmeye devam etme kararlılıklarını vurguladılar. Ayrıca, bölgedeki siyasi ve güvenlik gelişmeleri ile bir dizi acil bölgesel mesele hakkında da görüş alışverişinde bulundular.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'na göre bakanlar “İsrail'in acımasız saldırılarının devam ettiği Gazze'deki felaket durumundaki gelişmeleri” görüştüler ve İsrail Bakanlar Kurulu'nun Gazze'yi işgal ve saldırıları genişletme planını kesin bir şekilde reddettiklerini vurguladılar. Bu kararın, Filistin topraklarının yasadışı işgalini pekiştirmek, savunmasız Filistin halkına karşı soykırım savaşını sürdürmek ve halkın kaderini tayin etme ve bağımsız devlet kurma hakkını açık bir şekilde ihlal ederek uluslararası hukuku ve uluslararası insani hukuku çiğnemek amacıyla alındığını" vurguladılar.

Abdulati, Mısır'ın Katar ve ABD ile rehinelerin ve bir dizi Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını, Filistinlilerin kanının akıtılmasının durdurulmasını ve yardımların tam ve koşulsuz olarak ulaştırılmasını sağlayacak bir anlaşmaya varılması için sürdürdüğü çabaları anlattı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre iki bakan, sivillerin korunması ve Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve 4 Haziran 1967 sınırları içinde ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurma hakkının sağlanmasının önemini vurguladı.

Telefon görüşmesinde ayrıca genel bölgesel durum ele alındı. Dışişleri bakanları, Sudan, Suriye ve Lübnan'da mevcut zorluklar ve krizlerle başa çıkma yolları konusunda görüş alışverişinde bulundular, iki ülke arasında yakın koordinasyonun sürdürülmesi konusunda mutabık kaldılar ve bölgesel güvenlik ve istikrarın temellerini desteklemek için bu konularda Arap koordinasyonunun önemini vurguladılar.