İsrail, Gazze tünellerindeki radyolar aracılığıyla esirlere mesaj iletti

İsrail, Gazze tünellerindeki radyolar aracılığıyla esirlere mesaj iletti

İsrail, Gazze tünellerindeki radyolar aracılığıyla esirlere mesaj iletti
TT

İsrail, Gazze tünellerindeki radyolar aracılığıyla esirlere mesaj iletti

İsrail, Gazze tünellerindeki radyolar aracılığıyla esirlere mesaj iletti

İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Hamas'a ait bir tünelin girişinde durarak bölgeyi incelediler ve tünelin etkisiz hale getirildiğinden emin olduktan sonra yer altındaki bir sığınağa inerek karmaşık ve alışılmadık bir görevi yerine getirdiler.

İsrail güçleri, herhangi bir patlayıcı taşımak yerine, disk ve gösterge ile çalışan çok eski bir transistör radyo taşıdılar.

Bu radyo, çok uzun mesafelere ulaşabilen "AM" frekans bandını iletiyordu.

Frekansları yükseltme

Askerler, yer altındaki tünele eski radyoyu yerleştirdiler ve İsrail İletişim Bakanlığı'nda çalışan mühendislik ekiplerine sinyal verdiler.

Bunun üzerine mühendisler, Tel Aviv'den yayın yapan radyo istasyonlarının frekanslarını yükselttiler.

Yer altında kalan askerler, İbranice yayın yapan radyo istasyonlarını duyabildiler ve Tel Aviv'den ne kadar uzakta veya derinde olursa olsun frekansın her yere ulaşmasını sağlamak için tünelin 12 metre derinliğine kadar indiler.

İsrail, Gazze'nin kuzeyinde keşfedilen tünelin, bölgedeki en büyük ve en derin tünellerden biri olduğuna inanıyor.

Tünelin uzunluğu birkaç kilometre ve derinliği yerin 12 metre altında. Orduya göre, bu Hamas'ın yer altında inşa ettiği sığınak ağının ulaşabileceği maksimum derinlik.

Umut ışığı

Bu derinlikte, askerler İsrail içinden yapılan radyo yayınlarını net bir şekilde dinleyebildiler ve bu durum onlara umut verdi.

Deneyimlerini İsrail İletişim Bakanı Şlomo Karhi'ye aktardılar.

Peki, askerler bu garip deneyi neden yaptı?

İsrail, bu testle, Gazze'nin yer altındaki tünellerinde Hamas tarafından tutulan esirlerle iletişim kurmayı amaçlıyor.

Radyo dalgalarının, Filistinli gruplarla müzakere yoluyla veya askeri operasyonlarla kurtarmayı hedefledikleri 132'den fazla esirye mesaj göndermek için bir umut ışığı olduğuna inanılıyor.

Denemenin başarılı olmasının ardından İsrail ordusu, esirlerin moralini yükseltmek ve onları rahatlatmak için mesajlar hazırlamaya başladı ve ailelerinden de esirler için yayınlanacak içerikler kaydetmelerini istedi.

Esirler radyo dinliyor

İsrail, Hamas'ın esirlerin radyo kullanmasına istedikleri frekansı dinlemelerine zorlamadan izin verdiğini doğruluyor.

Bu durum, geçen yıl Aralık ayının ilk gününde sona eren insani ateşkes sırasında serbest bırakılan esirlerin ifadelerinden anlaşıldı.

Eski esir Nili Margalit, "Bize radyo kullanma konusunda tam özgürlük verildi, bazen televizyon kanallarını da izledik. Bu basit araçlar sayesinde Gazze içindeki kuvvetlerin faaliyetlerini öğrendim" dedi.

Nili, "Rehin tutulduğum süre boyunca radyo yayınlarını dinleyerek, Hamas üyelerinin Gazze etrafındaki kasabalara düzenledikleri saldırıda ailemden iki kişiyi öldürdüklerini öğrendim. İbranice yayın yapan radyo istasyonları, ülkemizle bağlantıda kalmamın tek yoluydu" şeklinde konuştu.

Eşinin 7 Ekim'deki saldırıdan sonra radyo yayınlarındaki röportajını dinleyerek ondan haber aldığını ve bu sayede içinin rahatladığını belirtti.

Ayrıca, özellikle insani ateşkes görüşmeleri ve esir değişim anlaşmasının detaylarını radyo haberleriyle takip ettiğini açıkladı.

DAHA FAZLA OKU

Takip edilemez dalgalar

Nili'nin deneyimi, İsrail İletişim Bakanlığı'nı bu fikri daha da derinleştirmeye ve İbranice yayın yapan radyo istasyonlarının sinyallerini güçlendirmeye teşvik etti. Ayrıca, ordu radyosunun her gün özel bir frekansta esirler için mesajlar yayımlaması sağlandı.

Bakan Şlomo Karhi, "AM radyo dalgalarını seçtik çünkü bu dalgalar, uzun mesafelere ulaşabilir, parazitsizdir ve Hamas'ın işlettiği tünelleri kolayca geçebilir. Bu geniş kapsama alanı, acil güncellemelerin esirlere kolayca ulaşmasını sağlayacak" dedi.

Ayrıca Karhi, sözlerine şunları ekledi:

Askerler, konumlarının tespit edilmesinden endişe duyarak Gazze'ye girmeden önce cep telefonlarını teslim edecekler ve bunun yerine radyo taşıyacaklar. Böylece İsrail'deki gelişmelerden sürekli haberdar olacaklar.

Karhi, ordunun yayımlayacağı mesajların, esirlerin ve ailelerinin moralini yükseltmede büyük bir değeri olduğunu vurguladı

Ailelerin, rehin tutulan yakınlarının kendilerini dinlediğini bilmelerinin, eski bir radyo cihazı sayesinde mümkün olduğunu belirtti.

Karhi, İsrail'in takip edilmesi zor olan geniş bant AM radyo dalgalarını kullanan transistör radyoları bilinçli olarak seçtiğini açıkladı.

Bu, kaçıranların takip edilmediği mesajını vermek için. Çünkü bu frekansları takip etmek veya bunları alan cihazları tespit etmek zor.

Karhi, AM dalgalarının tek yönlü olduğunu ve geri dönmediğini, bu nedenle tespit edilmesinin veya takip edilmesinin zor olduğunu belirtti.

Amaç, Hamas üyelerinin esirleri radyo dinlemeye devam etmelerinden alıkoymamak.

Sesli mesajların içeriği

Esirlerin ailelerinin katıldığı bir yürüyüşte, İsrail radyosu muhabiri çeşitli röportajlar kaydederek "Sizi seviyoruz", "Sizi unutmadık", "Sizin için baskı yapıp sizi kurtarmak için çabalıyoruz", "Gücünüzü koruyun, sizin için mücadele ediyoruz" ve "Yakında buluşacağız" gibi mesajlar aldı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun esirlerin aileleriyle yaptığı son kapalı toplantıda, Gazze'deki oğullarını kurtarmak için şu an planlanmış bir askeri operasyon olmadığını, ancak "hükümetin ordunun radyo frekanslarını artırarak tünellerin derinliklerine ulaşan umut mesajları yayınladığını ve bu sayede Hamas'ın elindeki esirlerin moralini yükselttiğini" söyledi.

Netanyahu, "Amacımız esirler arasında umutsuzluğu hafifletmek.

Ordu radyosu, "İsrailli esirleri rahatlatmak ve 'güçlü kalın, sizin için savaşıyoruz' demek için günde birkaç kez kesintisiz mesajlar yayınlıyor" dedi.

Hamas hareketinin liderlerinden Usame Hamdan, esirlerin yüksek insani standartlarla muamele gördüğünü ve Gazze'de mevcut olan imkanlar dahilinde taleplerinin karşılandığını belirtiyor.

Ayrıca, Tel Aviv yönetiminin onları geri almak için daha çok çaba göstermesi gerektiğini vurguluyor.

Independent Arabia - Independent Türkçe



“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
TT

“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)

Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan ‘en büyük güvenlik ihlali’ ile karşı karşıya kaldı. Bu güvenlik ihlali, Hizbullah’ın Lübnan’daki ve Suriye'deki kaleleri olarak kabul edilen bazı bölgelerde yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralanmasına ve 9 kişinin ölümüne neden olurken yaralıların sayısı hastanelerin kapasitesini aştı.

Suriye basını Suriye'de bulunan çok sayıda Hizbullah üyesinin taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Şam’ın kentsel ve kırsal kesimlerinde Hizbullah üyelerinin bazılarının taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Suriye’nin başkenti Şam'daki Kefer Susa Mahallesi yakınlarında seyir halindeki bir araçta bir çağrı cihazı patladı. İsrail’in Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan çağrı cihazlarını hedef alan eş zamanlı siber saldırısı sonucunda Lübnan'da birkaç cihaz daha patladı.

Güvenlik ihlali saat 15.30 sularında Beyrut'un güney banliyölerinde bir kişinin elindeki cep telefonunun patlamasıyla başladı. Ardından Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak meydana gelen ‘patlamalar’ birbirini takip etti.

Lübnan’ın güney banliyölerinde, Nebatiye’de ve Bekaa'da yollarda kanlar içinde yatan onlarca insanın görüldüğü görüntüler düşmeye başladı. Ardından Hizbullah, çağrı cihazı taşıyan herkesten bu cihazları atmalarını isteyen bir açıklama yapıldı. İç Güvenlik Güçleri de vatandaşlardan yaralılara yardım edilmesini ve hastanelere kaldırılmalarını kolaylaştırmak için yolları açmalarını istedi. Genelkurmay Başkanlığı, vatandaşlardan, sağlık ekiplerinin olay yerlerine ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla patlamaların yaşandığı bölgelerde toplanmamalarını istedi.

xy6muu7
Beyrut'un güney banliyösünde yaralıların tedavisine yardımcı olmak için kurulan çadırda kan vermek için bekleyen bağışçılar (AFP)

Reuters, Hizbullah yetkililerinin birinin çağrı cihazlarının patlatılması olayının şimdiye kadarki en büyük güvenlik ihlali olduğunu söylediğini aktardı. Reuters’ın emniyet kaynaklarından aktardığına göre Hizbullah, patlayan çağrı cihazları üyelerine daha yeni dağıtmıştı. Fransız Haber Ajansı (AFP) da Hizbullah'a yakın kaynakların ‘yeni çağrı cihazlarının lityum pillere sahip olduklarını ve aşırı ısınma sonucu patlamış gibi göründüklerini’ söylediklerini aktardı.

ABD merkezli gazete New York Times’ın (NYT) konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere dayandırdığı haberine göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkardı. Saldırıda Hizbullah üyelerine ait yüzlerce çağrı cihazı hedef alındı. Sosyal medyada dolaşan videolarda cihazların yollarda, dükkanlarda ve evlerde insanların ellerinde patladığı ve maddi hasara yol açtığı anlar görülüyor.

Hizbullah: Geniş kapsamlı inceleme başlatıldı

‘Güvenlik ihlalinden’ yaklaşık üç saat sonra Hizbullah tarafından yapılan ilk açıklamada dün öğleden sonra saat 15.30 sularında Hizbullah'ın çeşitli birimlerinde ve kurumlarında çalışanların iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının patladığı duyuruldu. Açıklamada “Sebebi açıklanamayan patlamalar şimdiye kadar bir çocuğun ve iki kardeşin ölümüne ve birkaç kişinin de yaralanmasına neden oldu” denildi.

Açıklamada Hizbullah'ın uzman kurumlarının şu an eş zamanlı patlamaların nedenlerini belirlemek için geniş kapsamlı bir güvenlik soruşturması başlattığı belirtildi. Hizbullah tarafından yapılan ikinci açıklamada ise “Mevcut tüm gerçekleri ve verileri inceledikten sonra, bu canice saldırıdan tamamen düşmanımız İsrail'i sorumlu tutuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

xc
Başbakan Mikati'nin Milletvekili Ali Ammar'ın oğlu için taziye ziyareti sırasında çekilen bir fotoğrafı (Başbakanlık Basın Ofisi)

Öte yandan Bakanlar Kurulu, Lübnan'ın egemenliğinin ağır bir ihlali olan ve suç teşkil eden İsrail'in bu saldırganlığını kınadı. Hükümetin ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerekli tüm temasları derhal başlatarak bu suçla ilgili sorumluluklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bakanlar Kurulu, gelişmelerin takip edilebilmesi için toplantılarını kamuoyuna açık olarak yapma kararı aldı.

Bu arada Başbakan Necip Mikati, Milletvekili Ali Ammar'ı ziyaret ederek oğlu için başsağlığı diledi.