Mısır: Mübarek'in serveti sosyal medyada tartışma konusu

Devrik Mısır devlet başkanının oğlu ile Hasan Heykel arasında atışma yeniden başladı

Mısır: Mübarek'in serveti sosyal medyada tartışma konusu
TT

Mısır: Mübarek'in serveti sosyal medyada tartışma konusu

Mısır: Mübarek'in serveti sosyal medyada tartışma konusu

Mısır'da, "X" platformu üzerinde, geçmişin tanınmış yazarı Muhammed Hasaneyn Heykel'in oğlu Hasan Heykel ile ülkenin eski lideri Hüsnü Mübarek'in büyük oğlu Ala Mübarek arasında bir söz düellosu yaşandı. Mübarek ailesinin serveti hakkında son günlerde yeniden başlayan tartışmalar, bu düellonun fitilini ateşledi.

Tartışmanın arka planı, Hüsnü Mübarek döneminde iktidarda olan "Ulusal Parti"nin son genel sekreteri Dr. Husam Bedravi'nin, 25 Ocak 2011 isyanının yıldönümü dolayısıyla gazeteci Hamdi Rızık ile yaptığı televizyon röportajında, o döneme dair anılarını anlatmasıyla başladı. Bedravi, röportajda Mübarek'in kendisine iktidarı devretme planının sadece bir "dedikodu" olduğunu, bunun arkasında ise merhum gazeteci Muhammed Hasaneyn Heykel’in olduğunu söylediğini ifade etti.

Bunun üzerine Ala Mübarek, "X" üzerinden yaptığı paylaşımda Heykel’i yanlış bilgi yaymakla suçladı ve onu "iktidarı devretme dedikodusunun" kaynağı olarak gösterdi. Ala, “Heykel'in, Mübarek ailesinin servetinin 9 ile 11 milyar dolar arasında olduğunu iddia ettiğini ancak mal varlığı soruşturması sırasında bunu inkar ederek herhangi bir belge sunmadığını” yazdı.

Ala Mübarek, "X" platformunda sürekli gündeme gelen yorumlar ve babasının yönetimi sırasında ailenin maruz kaldığı suçlamalardan aileyi temize çıkarma çabalarıyla dikkat çekiyor. 25 Ocak devrimiyle babasının iktidarının sona ermesine neden olan olaylar sırasında ailenin temize çıkarılmasına yönelik sürekli açıklamalar yapıyor.

Hasan Heykel ise Ala'ya, "X" üzerinden verdiği cevapta iktidarı devretme meselesine herkesin kendi görüşüyle yaklaşabileceğini belirtirken, servet meselesinde ise "Rakam yanlış olabilir ya da adına kayıtlı değildir" dedi. Heykel, "The Guardian'ın Mübarek'in serveti hakkında daha büyük bir rakam söylediğini" belirterek, Ala Mübarek'e "Hayatında bir gün bile çalışmamış birinin İsviçre'de 300 milyon dolarlık belgelenmiş bir mevduata nasıl sahip olabileceğini" sordu.

Mısır’da medya uzmanlarından biri olan Hafız El-Mirazi, "X" platformu üzerinden tartışmaya dahil oldu ve şunları yazdı: "Umarım Ala Mübarek, Hasan Heykel'in kişisel servetinin kaynağı hakkında yüzlerce milyon dolarlık İsviçre bankasındaki paraların serbest bırakılmasıyla ilgili sorusunu görmezden gelmez... Zira vereceği cevap, aynı zamanda babası eski Devlet Başkanı Mübarek'in (Allah rahmet eylesin), tarihe karşı namusunun temizlenmesi çabalarına da katkıda bulunacaktır."

Mübarek'in oğlu, El-Mirazi'nin talebine cevaben: "Sözlerine yorum yapmayacağım" dedi ve Ala, Hasan Heykel'i kastederek ekledi: "O, ‘Ulusal Banka davası’ sebebiyle çıkarılan tutuklama ve getirme kararından kaçarak yurt dışında bulunuyordu. Bizim gibi suçlamalarla yüzleşmek yerine bugüne kadar, dava sürecinde yurt dışına çıkabilen tek kişi nasıl oldu da dönüşünde yurt dışı seyahatlerine devam edebildi, mahkemenin tüm sanıklar için seyahat yasağı kararına rağmen" dedi ve ekledi:  " Ancak size ve siyasi entrikalardan uzak gerçekleri öğrenmek isteyen herkese bir açıklama yapmak için Hafız Bey, ailenin avukatlarından oluşan ekibinden olayı açıklayan çok sayıda, ayrıntılı ve belgeli basın açıklaması yayınlamasını istedik. Yurt dışındaki en yüksek adli makamlarca aleyhimize çok sayıda ve birbirini takip eden karar ve kararlar verilmiştir.”

Hasan Heykel (X Platformu)
Hasan Heykel (X Platformu)

Hasan Heykel, finans ve yatırım alanında öne çıkan bir figür olarak tanınır ve özellikle "Hermes Finans Grubu"ndaki çalışmalarıyla bilinir. 2012'de "Mısır Ulusal Bankası"nın satış işlemiyle ilgili yolsuzluk iddiası nedeniyle yargılandı ve 2020'de aklandı.

"X" platformunda Halid Hasan adlı kullanıcı, bu tartışmayı ele alarak şunları yazdı: "Sayın Heykel’in, düşünceleri ve rolleriyle, Hüsnü Mübarek’in ise yönetimi ve politikalarıyla; her ikisi hakkında da hemfikir olmak ya da olmamak mümkündür" ve Ala Mübarek ile Hasan Heykel arasındaki tartışmayı ele alarak şunları söyledi: "İkisi arasında geçen bu tartışma, ülkenin prestijinden çok şey kaybettiriyor, özellikle tarihine saldırmak isteyenlerin sayısının çok fazla olduğu şu günlerde."

"X" platformunda "Müşavir Hani Ebu Celale" adıyla bir hesap sahibi yorum yaptı ve Hasan Heykel'den söylediklerini resmi bir belgeyle kanıtlamasını istedi, babasının da "Mübarak rejimine olan nefreti nedeniyle" benzer şeyleri kanıt olmaksızın tekrarladığını belirtti.

Mısır'ın tanınmış ekonomistlerinden Dr. Raşid Abdu, konu hakkındaki düşüncelerini paylaştı ve "Bu iddialar yeni değil" dedi. Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, "Muhammed Hasaneyn Heykel, yüksek güvenilirliğe sahip biri olarak, daha önce Mübarek'in yurtdışında 11 milyar doları olduğunu iddia etmişti. 'Bunun kanıtı nedir?' diye sorulduğunda, 'İnsanlar böyle diyor' demişti, bu da büyük bir yazar için makul bir açıklama değil" ifadelerini kullandı. Abdu, "İnsanlar Heykel’in kendi servetinin kaynağını da merak ediyor" dedi ve 25 Ocak'tan sonra tüm önemli kişiliklerin itibarsızlaştırılma çabasının olduğunu, birçok yetkiliye ve devlet simgesine asılsız suçlamalar yöneltildiğini belirtti ve "25 Ocak sonrası genel yaklaşım, Mübarek’in serveti hakkındaki şüpheleri kanıtlamaya yönelikti" dedi.

Mısır Düşünce ve Stratejik Çalışmalar Merkezi uzmanlarından Aziz İbrahim ise, "Yargısal bir aklanma var... Aynı zamanda tarihin hükmü var... Mübarek'in hikâyesinde, bu büyük servetin varlığından aklanmak, tarihin hükmünün düşmediği anlamına gelmez" görüşünü dile getirdi. İbrahim, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, "Belki de Ala Mübarek, politik çekişmelerden bahsetmek yerine servetinin kaynaklarını açıklamalıdır; çünkü bu servet babasının döneminde toplum içinde oluştu ve bu, toplumun hakkıdır" dedi.

Ala ve Cemal, eski Mısır Cumhurbaşkanı'nın oğulları olarak, "25 Ocak" ayaklanmasından sonra suçlamalarla karşı karşıya kaldılar ve babalarıyla birlikte "Cumhurbaşkanlığı saraylarının fonlarının zimmete geçirilmesi" davasından mahkûm edildiler. Mübarek’in 2020 yılında ölümünün ardından ailesi, suçlamaları temize çıkarmaya çalıştı ve Cemal Mübarek 2022'de, ailenin yurtdışına kaçırılmış parasının olmadığını belirten ünlü bir video yayınladı. Videonun sonunda, "Zafer kazandık babacığım... Huzur içinde yat" ifadelerine yer verdi.



Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
TT

Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)

Öldürülen Filistinli çocukların fotoğraflarını taşıyan İsrailli eylemcilere karşı taraftan destek mesajı iletiliyor. Gazzeli eylemciler, Hamas'ın öldürdüğü İsrailli çocukların fotoğraflarıyla poz veriyor. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin üyeleri, "Filistinli çocukların fotoğraflarını kaldırdıklarını gördük ve biz de açık bir şekilde 'İsrailli çocukların öldürülmesine biz de karşıyız' demek istiyoruz" ifadesini kullanıyor.

Geçen hafta İsrail'deki sosyal medya kullanıcıları arasında yayılmaya başlayan fotoğrafların bazıları, 4 yaşındaki Ariel Bibas ve 9 aylık kardeşi Kfir'i de içeriyor. 

İsrail'de Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırıların sembolü haline gelen bu iki çocuk, anneleri Şiri Bibas'la birlikte kaçırılmıştı. Bir yıl sonra üçünün de cesetleri iade edilirken Hamas, bu ölümlerden İsrail'in hava saldırılarını sorumlu tutmuştu. 

Gazze Gençlik Komitesi, Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa'da hem Binyamin Netanyahu yönetimini hem de savaşı protesto eden ve İsrail'in öldürdüğü Filistinli çocukların fotoğraflarını her hafta gündeme getirmeye çalışan göstericilere "barış içinde birlikte yaşama" mesajı verdi. 

İbranice ve Arapça "Yaşamak istiyoruz" yazıyor 

Örgütün Mısır'da yaşayan kurucusu Rami Aman, İsrail gazetesi Haaretz'e şöyle konuştu:

İsraillilere, çektiği tüm acılara rağmen Filistinlilerin de 'öteki'nin insanlığını tanıdığını göstermek istedik. Şiddeti meşru kılmayı asla düşünmedik, Filistinlilerin ölümleri kutladığı fikrine karşı çıkmayı hedefliyoruz. Gazze halkı bu savaşın bitmesini, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını istiyor.

Aman, Gazze Şeridi'nin nüfusuna işaret ederek "7 Ekim'de yaşananlar, 2,5 milyon kişinin ölümünü meşrulaştıramaz. Mesajımız duymak isteyen her İsrailliye ulaştı. Fotoğraflar ve mesajlar beklediğimizden daha çok yayıldı" dedi. 

2010'de kurulan Gazze Gençlik Komitesi, 500'ü aşkın aktif üyesinin olduğunu bildiriyor. 

Sosyal medyada İsraillilerin "Bu bana barış umudu verdi" ve "Irkçılık ve korku dolu bir gerçekliğe üflenen taze bir nefes" gibi yorumlar yaptığı görüldü. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin Hamas gibi örgütler tarafından hedef alınmasından korkanlarsa "Onlar kendilerini tehlikeye atmadı mı?" ve "Cesur adamlar. Umudun kazanmasını sağlamalıyız" gibi ifadeler kullandı. 

Diğer yandan bu mesajı samimi bulmayanlar da var: 

Bu, Hamas'ın psikolojik savaş hamlesi. Bebekleri ve çocukları öldürdüler ve şimdi onların fotoğraflarıyla birlikte acınası biçimde boy gösteriyorlar.

Gazze Gençlik Komitesi'nin kurucularından Aman, İsrail'in kamu yayımcısı Kan'ın da aralarında bulunduğu medya kuruluşlarının bunu Hamas'a karşı bir eylem gibi lanse etmesinden rahatsız olduğunu da söyledi. 

Amaçlarının İsrail'deki ailelere seslenmek olduğunu vurgulayan Aman, "Son 10 yılda Hamas'a karşı lafını sakınmayanlar ya Gazze'yi terk etmeye zorlandı ya da kendilerine uygulanan siyasi baskıları kullanarak yurtdışına iltica etti" demeyi de ihmal etmedi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı.

Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırılar, 1219 kişinin ölümüne neden olmuştu. 251 rehineden 49'u hâlâ Gazze'de. İsrail ordusu bunlardan 27'sinin öldüğünü bildiriyor. 

Independent Türkçe, Haaretz, AFP