Tunus yargısı yerel seçim sonuçlarına yapılan 11 itiraz davasını inceliyor

Bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tarihi 15 Eylül 2024

Bir Tunuslu, yerel ulusal konsey üyeliği seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullanıyor (EPA)
Bir Tunuslu, yerel ulusal konsey üyeliği seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullanıyor (EPA)
TT

Tunus yargısı yerel seçim sonuçlarına yapılan 11 itiraz davasını inceliyor

Bir Tunuslu, yerel ulusal konsey üyeliği seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullanıyor (EPA)
Bir Tunuslu, yerel ulusal konsey üyeliği seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullanıyor (EPA)

Tunus İdare Mahkemesi, dün (Cuma), 4 Şubat'ta gerçekleşen yerel ulusal konsey üyeliği seçimlerinin ikinci turunun ilk sonuçlarına yapılan itirazları incelemeye başladı. Seçim sonuçlarına yapılan 11 itiraz dosyasını ele alacak olan seçim mahkemesi, geçtiğimiz çarşamba günü açıklanan ilk sonuçlara karşı yapılan itirazları değerlendirecek. Davaların sonuçları en geç önümüzdeki pazartesi günü açıklanacak.

Mahkeme, taraflar arasında karar vermek amacıyla üç gün boyunca aralıksız savunma oturumları düzenleyecek. Ardından müzakere aşamasına gerçilecek ve bu aşamadan sonra başlangıç olarak açıklanan kararlar ilan edilecek.

Yerel konsey seçimlerinin ikinci turu kesin sonuçlarının, İdare Mahkemesi'ndeki tüm itiraz aşamalarının tamamlanmasının ardından 17 Mart'ta açıklanması planlanıyor.

Tunus Asliye Ceza Mahkemesi Dairesi, geçtiğimiz çarşamba günü, belediye seçimlerinin ikinci turuna katılacak bir adaya 6 ay hapis cezası verdi. Bu aday 4 Şubat'ta seçmenleri etkilemek ve seçimleri kazanmak amacıyla rüşvet şeklinde nakit bağışta bulunduğu şüphesiyle bin Tunus dinarı (yaklaşık 333 dolar) para cezasına çarptırıldı.

Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu'nun "Bölgesel ve Yerel Ulusal Konseyi"nin (İkinci Parlamento Odası) oluşumuna yol açacak olan yerel konsey seçimlerinin ikinci turuna ilişkin yayınladığı verilere göre, seçimler 779 seçim bölgesinde gerçekleşti ve bin 558 aday yarıştı. Katılım oranı yüzde 12,53 civarında seyretti; bu oran muhalefetin zayıf bulduğu bir oran. Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in siyasi yolunun destekçileri seçimlere katılım oranını, tüm seçim sürecine eşlik eden  siyasi ve sosyal koşullar göz önüne alındığında "kabul edilebilir" olarak değerlendirdi.

İlgili bir gelişmede, 25 Temmuz Yol Partisi Siyasi Büro Başkanı Abdurrezzak el-Haluli, önceki akşam (Perşembe) düzenlediği basın toplantısında, yerel seçimlerin birinci ve ikinci oturumlarındaki katılım oranının arttığını söyledi.

Haluli, "Seçmenlerin büyük bir kısmının çekimser kalmasına neden olan birçok durum göz önüne alındığında, bu oran kabul edilebilir olmaya devam ediyor. Sandıklara gitme sorunu küresel bir sorun ve özellikle kamu işleri ve siyasi hayata katılmayı reddeden gençler arasında siyasi çalışmalara katılma konusunda genel bir isteksizlik var. Ülkenin iki turlu milletvekili seçimleri ve ardından yerel seçimler ile dolu bir ‘maraton’ yaşadığını düşünürsek, ikinci tur yerel seçimlerinde oluşan katılım oranı kabul edilebilir." dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin zamanında yapılmasının gerekliliğini sorgulayan kampanyalara ilişkin olarak Haluli şunları söyledi: "Bu kasıtlı yapılıyor. Cumhurbaşkanının darbe gerçekleştirdiği fikrini yerleştirmek amacıyla cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ertelenmesi tezini savunanlar var. Anayasanın seçim tarihiyle hiçbir ilgisi yok, seçim tarihini seçim yasası belirler.”

Aynı bağlamda, yasal sürelerin aşılmaması için 15 Eylül 2024'ün "cumhurbaşkanlığı seçim tarihi olacağını" da belirten Haluli, Seçim Komisyonunun güncellenen yasaya uygun olarak seçimlerin tarihini belirlemeye yetkili tek taraf olduğunu ifade etti.



Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
TT

Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)

Suriye Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile koordinasyon halinde, Nada el-Gabra, Lema es-Savaf, Rana el-Baba ve devrik rejim döneminde gözaltına alınan ve kaybolan muhaliflerin kayıp çocuklarıyla ilgili dosyada yer alan diğer sanıkların tutuklandığını duyurdu. Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü, sanıklara yönelik tutuklama emrinin, çocukların aileleri ve yakınlarının kişisel iddiaları ve açılan davalar üzerine Şam Savcılığı tarafından çıkarıldığını bildirdi.

Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü Samir el-Kirbi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi'ni yöneten Nada el-Gabra ve Lema es-Savaf ile Şam'daki el-Mubarrah Yetim Sponsorluk Derneği'ni yöneten Rana Muvaffak el-Baba'nın, ‘Şam Cumhuriyet Savcılığı tarafından çıkarılan bir tutuklama emrine göre, kaybolan çocukların dosyasının saklanmasına karışan diğer sanıklarla birlikte tutuklandığını’ belirtti.

El-Kirbi bu önlemin, önceki dönemlerde mahkûmların çocuklarının kaybolmasıyla ilgili davalara karıştıkları yönündeki suçlamaların arka planında geldiğini söyledi. El-Kirbi, “Resmi ve sivil makamların yanı sıra konuyla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olan herkesi, bu çocukların akıbetini aydınlatmak ve haklarını güvence altına almak için soruşturma komitesiyle iş birliği yapmaya çağırıyoruz” dedi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, çocukların dosyasıyla ilgili bir dizi kişi tutuklandı ve bu kişiler, ‘çocukların akıbetiyle ilgili olası suiistimal ve ihlallere karıştıklarından şüphelenildiği için resmi soruşturma altına alındı.’ Söz konusu adımlar, Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı’nın 2025 tarihli ve 1806 sayılı kararı uyarınca, bu dosyayı araştırmak ve çocukların akıbetini takip etmek üzere özel bir komite oluşturulmasını takiben atıldı.

3 bin 700 çocuk yetimhanelere yerleştirildi

İnsan hakları örgütleri ve medya raporları, eski rejime muhalif mahkûmların Şam'daki yetimhanelere veya çocuk esirgeme kurumlarına yönlendirilen 3 bin 700 çocuğu olduğunu gösteriyor. Esed'in devrilmesi ve kaçışından sonra yayınlanan gizli Suriye istihbarat belgelerine göre, yaklaşık 400 çocuk tutukluluk yılları boyunca muhaliflerin ailelerinden ayrılarak Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi, Daru’r Rahme Yetimhanesi ve Çocuk Köyleri de dahil olmak üzere dört yetimhaneye yerleştirildi.

 Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi bir televizyon röportajında, eski rejimin yıkılmasından önce 2015-2024 yılları arasında 27 çocuğun kendisiyle birlikte yetimhanede kaldığını ve güvenlik güçlerinin bu çocukları gizli notlarla şube mahzenlerinden yetimhaneye gönderdiğini itiraf etti. Güvenlik güçleri bu çocukları gizli emirlerle yetimhaneye gönderiyor, isimlerini değiştiriyor ve Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı'ndan yazılı onay almadıkça kimsenin onları ziyaret etmesine izin vermiyordu.

Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)

Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi Müdürü Meys Acib bir televizyon kanalında yayınlanan açıklamalarında, kompleksin geçmişte özel durumları olan çocukları kabul ettiğini ve devrik Devlet Başkanı’nın eşi Esma Esed'in bu çocukların dosyalarını bizzat takip ettiğini itiraf etti. Öte yandan SOS Çocuk Köyleri yetkilileri de 2014-2018 yılları arasında resmî belge ve kayıtları olmayan 139 çocuğu kabul ettiğini ve bunların çoğunu Esed'in yetkililerine iade ettiğini ve o dönemde bakanlıktan bu tür vakaların gönderilmemesini istediğini kabul etti.

Samir el-Kirbi, çocukların akıbetinin belirlenmesi ve halen hayatta olup olmadıkları ya da toplu mezarlara gömülüp gömülmedikleri konusunda, bu çocuklar için özel toplu mezarların varlığının söz konusu olmadığını vurguladı. El-Kirbi, “Bugüne kadar yaptığımız dikkatli araştırma ve incelemeler sonucunda çocuklar için toplu mezarların varlığına rastlamadık, ancak bu çocukların yetimhanelere ve çocuk derneklerine yönlendirildiğini kanıtlayan belge ve kanıtlara sahibiz. Kayıp Çocuklar Komitesi, gerçeği ortaya çıkarmak ve çocukların ailelerine ve yakınlarına adalet sağlamak amacıyla bu dosyaları ilgili bakanlıklarla paylaşıyor” ifadelerini kullandı.

 Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Mart 2011'den bu yana Suriye'de Esed rejimi tarafından en az 23 bin çocuğun öldürüldüğünü, bunlardan 190'ının işkence altında hayatını kaybettiğini ve 5 bin 200 çocuğun da zorla kaybedildiğini belgeledi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Hind Kabavat tarafından kurulan Kayıp Çocuklar Komitesi'nde Adalet, İçişleri ve Vakıflar bakanlıklarından birer temsilci ile devrik rejim döneminde kaybolan kişiler ve mahkûmlar konusunda çalışan sivil derneklerin başkanları yer alıyor.