BM Libya Özel Temsilcisİ Bathiliy: Ortak hükümet acil ihtiyaçhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/4854106-bm-libya-%C3%B6zel-temsilcisi%CC%87-bathiliy-ortak-h%C3%BCk%C3%BCmet-acil-ihtiya%C3%A7
BM Libya Özel Temsilcisİ Bathiliy: Ortak hükümet acil ihtiyaç
Dibeybe, hükümet üyeleriyle toplantıda (Ulusal Birlik Hükümeti)
Trablus merkezli Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, iktidarda kalma konusundaki kararlılığını yinelerken, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi ve BM Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdullah Bathiliy, ülkeyi ertelenen seçimlere götürecek yeni bir ortak hükümet üzerinde anlaşmaya varılmasının acil ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Dibeybe, (13 Şubat) yaptığı televizyon açıklamalarında görevinde kalacağını açıklayarak, önce anayasa konusunda referandum yapılması çağrısında bulundu. Dibeybe, anayasal kural üzerinde uzlaşmaya varılması ve ardından Libya’da seçim yapılması çabalarına dikkat çekti. Temsilciler Meclisi’nin yeni bir geçiş aşamasını içeren her türlü fikrini reddettiğini yineleyerek, hükümetinin Libya’daki son geçiş aşaması olması gerektiğine söz veren Dibeybe, “Bir sonraki seçimlerin yapılabilmesi için adil yasaların çıkarılması gerekiyor” dedi.
Temsilciler Meclisi ve Yüksek Konsey’i ‘mevcut pozisyonlarını sürdürmek istemekle’ suçlayarak, “Yasa çıkarmak istemiyorlar. İki meclisin kanunları onaylayarak yasama görevlerini tamamlamasını bekliyoruz” şeklinde konuştu. Libya’daki pek çok sorunun, savaşlara ve cinayetlere yol açan, 17 Şubat öncesi ve sonrasındaki anlaşmazlıklar döneminden kaynaklandığını belirten Dibeybe, “Ama bunların sonlanması gerekiyor. Bu nedenle Libya işlerinin yeniden düzenlenmesini içeren ‘Hayata Dönüş’ projesini başlattık ve ilk aşamasının süresi 3 yıl” ifadelerini kullandı.
Dibeybe, Libya’dan göç eden ve 20 milyar doları aştığını söylediği sermayenin güvenlik istikrarı sağlandıktan sonra Libya’ya dönmesi çağrısında bulunarak, maaşların vadesinin ötesinde ödenmesindeki gecikmeden dolayı Libya halkından özür diledi. Dibeybe ayrıca, “Nedenleri bizim kontrolümüz dışında” diyerek, bunu bir daha yapmayacağına yemin etti.
Aynı şekilde Dibeybe, bir televizyon röportajında, Libyalıları ikna ettikten sonra akaryakıt sübvansiyonlarının bu yılın ortasında veya sonunda kaldırılmasını beklediğini söyledi. Hükümetinin vatandaşların gelirini artırarak doğrudan yakıt sübvansiyonlarının telafisini sağlamak üzere olduğuna dikkati çeken Abdulhamid Dibeybe, Libyalıların değişiklikleri anlayabilmesi için desteğin kaldırılmasının gerçekçi bir girişe ihtiyacı olduğunu söyledi. Dibeybe, Libya halkının yüzde 40’ının yoksulluk sınırının altında yaşadığını yalanlarken, “Vatandaşların gelir düzeyinin iyileştirilmesi için çalışıyoruz. Bazı işlerde maaşlara yüzde 400 ve yüzde 500 civarında zam yapıldı” ifadelerini kullandı.
Bathiliy, Misrata’da güvenlik ve askeri liderlerle görüştü (BM misyonu)
Öte yandan UNSMIL Başkanı Abdullah Bathiliy, geçen pazartesi akşamı Japonya’nın Trablus büyükelçi adayı Izuru Shimura ile yaptığı görüşmede, Japonya’nın Güvenlik Konseyi’ndeki (BMGK) kararlı desteğini ve Libya Yaptırımlar Komitesi başkanlığını takdir ettiğini dile getirdi. Ayrıca Bathiliy, Libya’nın doğusundaki selden etkilenenlere BM kuruluşları aracılığıyla sağlanan yardımlara övgüde bulundu. Libya’da kalıcı barış ve istikrarı teşvik etmek için ortak bölgesel ve uluslararası çabaların önemini vurgulayan Bathiliy, devam eden krize yönelik çözümün, BM’nin kolaylaştırdığı bir süreç aracılığıyla Libyalıların kendilerinden gelmesi gerektiği konusunda hemfikir olduklarını belirtti.
BM Libya Misyonu’nun aktardığına göre Bathiliy, pazartesi akşamı Misrata’nın ileri gelenleri, güvenlik ve askeri liderlerinden oluşan bir heyetle bir araya geldi. Bathiliy, yaptığı açıklamada, tüm anlaşmazlık noktalarının ele alınması, ülkeyi seçimlere götürecek yeni bir birleşik hükümet üzerinde anlaşmaya varılması ve barış, istikrar ve refahın desteklenmesi amacıyla sorumlu bir siyasi çözüme acil ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Ayrıca Bathiliy, mevcut siyasi krizi çözmelerine yardımcı olmak için BM misyonunun tüm Libyalı tarafları dahil etme taahhüdüne dikkati çekti.
Zintan’daki Ulusal Uzlaşma Konferansı Hazırlık Komitesi toplantısı (Libya Başkanlık Konseyi)
Diğer taraftan Başkanlık Konseyi üyesi Abdullah el-Lafi, Hazırlık Komitesi üyeleri, siyasi sürece katılan tarafların temsilcileri ve ülkesinin Libya meselesiyle ilgili üst düzey komiteye başkanlık eden ve Afrika Birliği tarafından görevlendirilen Kongo Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Jean-Claude Gakosso’nun katılımıyla Ulusal Uzlaşma Hazırlık Komitesi’nin Zintan şehrinde beşinci olağan toplantısının başladığını duyurdu.
Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Yusuf el-Akuri, Başkan Akile Salih’in Suriye Halk Meclisi Başkanı Hammuda Sabbah’tan Suriye’yi ziyaret etmesi için resmi bir davet aldığını duyurdu.
Temsilciler Meclisi tarafından dağıtılan, heyetin Suriye Halk Meclisi Başkanı ile yaptığı görüşmeden bir fotoğraf (Temsilciler Meclisi)
Akuri, pazartesi akşamı İstikrar Hükümeti’ne Dışişleri Bakanı Abdulhadi el-Huveyc’in de katılımıyla Şam’da Sabbah ile yaptığı görüşmede, ‘iki ülke arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmenin ve iki taraf arasındaki parlamenter iş birliğini geliştirmenin yollarını’ ele aldıklarını belirtti. Akuri, Suriye Halk Meclisi Başkanı’nı Bingazi’yi ve Libya Parlamentosu’nun genel merkezini ziyaret etmeye davet ettiğini dile getirdi.
Öte yandan UBH İçişleri Bakanlığı, Sınır Muhafız Teşkilatı Başkanı Muhammed el-Marhani’nin Libya- Tunus sınırında yer alan güvenlik noktalarını ziyaret ettiğini açıkladı. Marhani’nin, Dhiba bölgesinden, Batın el-Cebel bölgesi üzerinden ve Ebu eş-Şul ve Meşhed Salih noktalarından geçerek el-Gazaya ve el-Maşkik noktalarına ulaştığı aktarıldı. Bakanlık ayrıca, Nalut sınır güvenlik sektörünün açıldığını açıkladı.
İsrail Gazze'den çıkış kısıtlamalarını hafifletirken Trump'ın planıyla ilişkili olup olmadığı merak ediliyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5145127-i%CC%87srail-gazzeden-%C3%A7%C4%B1k%C4%B1%C5%9F-k%C4%B1s%C4%B1tlamalar%C4%B1n%C4%B1-hafifletirken-trump%C4%B1n-plan%C4%B1yla-ili%C5%9Fkili
İsrail Gazze'den çıkış kısıtlamalarını hafifletirken Trump'ın planıyla ilişkili olup olmadığı merak ediliyor
Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze'ye yardım taşıyan bir kamyon (Reuters)
İsrailli yetkililer, Fransa'da akademik bir burs kazanan Ayed Eyyub’un ailesiyle birlikte Gazze'deki açlık ve savaştan kaçmasını bir yılı aşkın bir süre boyunca engelledi. Ancak İsrail'in sınırdaki kontrolünü beklenmedik bir şekilde gevşetmesinin ardından Ayed Eyyub nihayet geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nden ayrıldı.
Eyyub, eşi ve dört çocuğu, geçtiğimiz aylarda kısıtlamaların hafifletilmesinin ardından Gazze'yi terk eden yaklaşık bin Filistinli arasındaydı. Gazze'den ayrılan Gazzelilerle ve yabancı diplomatlarla yapılan görüşmelerde, bu kişilerin Gazze'den otobüslerle ayrıldıkları ve hava yoluyla Avrupa'ya ve başka yerlere gittikleri tespit edildi.
57 yaşında bir mühendis olan Eyyub, Gazze Şeridi'ndeki durumun dayanılmaz olduğunu söyledi. 2000'li yılların başında Fransa'ya taşındıktan sonra bir Fransız üniversitesinde yüksek lisans ve doktorasını tamamlayan Eyyub, geçtiğimiz nisan ayında Paris tarafından kabul edilen 115 Gazzeliden arasında yer alıyor.
Eyyub’un şimdi İsrail'den ayrılmak için yabancı bir hükümetten talepte bulunulması gerekiyor. Bu taleplerin sayısı halen nispeten az.
İsrail'in Gazze'deki insani durumla ilgili uluslararası tepkilerin arttığı bir dönemde neden daha fazla Filistinlinin Gazze'den ayrılmasına izin verdiği henüz bilinmiyor. Ancak kısıtlamaların hafifletilmesi, İsrail hükümetinin Gazzelilerin başka ülkelere yerleştirilmesini kolaylaştırma hedefiyle paralellik gösteriyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu için Filistinlilerin Gazze dışına toplu olarak yerleştirilmesinden bahsetmek, Hamas ile yeni bir ateşkese karşı çıkan ve orada Yahudi yerleşim birimlerini yeniden kurmak isteyen aşırı sağcı müttefiklerinin desteğini almasına yardımcı oluyor.
Gazze'den ‘gönüllü’ çıkış
İsrail İçişleri Bakanı Moshe Arbel, Gazzelilerin son günlerde Avrupa ülkelerine gitmesini, ‘Gazze Şeridi'nin yeniden inşasına olanak sağlamak için geçici ve gönüllü olarak boşaltılması girişimi’ olarak nitelendirdi. Arbel, bu sürecin ABD Başkanı Donald Trump'ın önerisinden ilham aldığını söyledi.
Arbel, 1 Nisan'da Gazze'den Almanya'ya giden bir uçağın kalkışını denetledikten sonra yaptığı açıklamada, “Başkan Trump'a bu önemli girişimi değerlendirdiği için teşekkür ediyorum. Birlikte, ortak çabalarımızla burayı bir cennete dönüştüreceğiz” ifadelerini kullandı.
İsrail'in Han Yunus’a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Arbel’in sözcüsü konuyla ilgili yorum talebine yanıt vermezken Eyyub’un ailesinin de bir parçası olduğu tahliyenin ardından Fransa Dışişleri Bakanlığı, Fransa'nın Gazzelilerin zorla yerlerinden edilmesine karşı olduğunu açıkladı. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, Trump'ın önerisinin ‘etnik temizlik’ anlamına gelebileceği uyarısında bulundu.
Arbel’in açıklamalarına rağmen Reuters'a konuşan beş İsrailli yetkili, kısıtlamaların hafifletilmesinin Trump'ın Gazze’ye ilişkin önerisine bir yanıt ya da böyle bir planın parçası olmadığını söyledi.
İsrailli bir yetkili, İsrail'in Gazze'nin nüfusunu azaltmaya çalışmadığını, ancak insanların güvenli bir yere ulaşmasına yardımcı olmak isteyen ülkelerden gelen ve artarak devam eden taleplere yanıt verdiğini söyledi.
Akıllarda yer eden bir tarih
Birçok Filistinli için Gazze’den ayrılma şansı, topraklarının ellerinden alınmasıyla ilgili tarihi anıları yeniden canlandırıyor. Eyyub ve kısa süre önce Gazze’den ayrılan diğerleri ayrılışlarının sadece geçici olduğunu söylediler.
ABD ve Arap ülkelerinden arabulucular savaşın sona ermesi için baskı yaparken, İsrail'in 2 Mart'ta altı haftalık kırılgan ateşkesi bozmasından bu yana Gazzeliler üzerindeki baskı, politikalarla daha da arttı.
İsrail'in Gazze’ye tüm yardım sevkiyatını iki aydır abluka altında tutması kıtlık ihtimalini arttırdı. Gazze'deki Sağlık Bakanlığına göre geçtiğimiz hafta 464 kişinin ölümüne neden olan bombardımanlar yeniden başlarken İsrail, pazar günü Gazze’ye karşı ‘yoğun’ bir kara saldırısı başlattı.
İsrail tarafından pazar günü yapılan açıklamada ablukanın hafifletileceği ve sınırlı yardımın girişine izin vereceğini söyledi.
Netanyahu, Trump'ın Gazze ile ilgili önerisini memnuniyetle karşılasa da büyük bir engele işaret etti. Salı günü Gazze savaş gazilerinden oluşan aşırı sağcı bir gruba hitap eden Netanyahu, “Bir sorunumuz var. Filistinlileri kabul edecek ülkelere ihtiyacımız var” dedi. Onlarca yıldır çok sayıda Filistinli mülteciye ev sahipliği yapan komşu ülkeler; Ürdün, Suriye ve Mısır daha fazla Gazzeliyi kabul etmek istemiyor.
Kısıtlamaların hafifletilme nedeni
Reuters kısıtlamaların hafifletilmesinin Gazze'den çıkışlar üzerindeki etkisi hakkında ayrıntılı bilgi almak için kısa süre önce Gazze'den ayrılan beş Gazzelinin yanı sıra dokuz yabancı diplomat ve yedi İsrailli yetkiliyle konuştu.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre yabancı diplomatlar, İsrail'in geçtiğimiz yılın sonlarında, Trump göreve gelip önerisini sunmadan önce, kısıtlamaları yakında hafifleteceği konusunda diğer ülkelerin hükümetlerini bilgilendirmeye başladığını söyledi. Diplomatlar basına konuşma yetkileri olmadığı için isimlerinin açıklanmasını istemediler.
Kısıtlamaların büyük bir kısmı yılın başlarında hafifletilmeye başladı. İlgili diplomatlar, İsrailli yetkililerin başka ülkelerin vatandaşlığına sahip Filistinlilerin, yakınlarının ve yabancı ülkelerden burs alanların başvurularını onaylamasının artık haftalar ya da aylar yerine günler aldığını söyledi. Aynı diplomatlar, ayrılmalarına izin verilenler arasında İsrail'in daha önce güvenlik gerekçesiyle ayrılmalarına izin vermediği Filistinlilerin de bulunduğunu sözlerine eklediler.
Ne İsrail Başbakanlık Ofisi, ne Savunma Bakanlığı ne de bakanlığın Filistinlilerle koordinasyon birimi olan Bölgelerdeki Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğünün (COGAT) kısıtlamaların son dönemde hafifletilmesinin kapsamı veya nedenine ilişkin sorulara yanıt verdi.
Gazzelilere herhangi bir yeniden yerleşim önerisine yanıt vermemeleri çağrısında bulunan Hamas, kısıtlamaların hafifletildiğine dair haberleri incelediğini belirtti.
Gazze'de nüfusun azaltılması
Filistin Merkezi İstatistik Bürosu'na (PCBS) göre Gazze'nin nüfusu savaş sırasında 160 bin azalarak yaklaşık 2,1 milyona geriledi. Bu sayıya İsrail’in saldırılarında ölen 53 binden fazla kişi dahil. Geriye kalanlar ise tedavi amaçlı acil durumlar nedeniyle ayrılmalarına izin verilenler de dahil olmak üzere yerinden edilen kişiler. Diğerleri ise Mısırlı arabulucuların da dahil olduğu sistemle yüklü bir ödeme yaparak ülkeyi terk edebildi.
Binlerce yabancı uyruklu kişi savaşın başında kaçtı, ancak İsrail'in geçtiğimiz yıl mayıs ayında Mısır ile Refah Sınır Kapısı’nın kontrolünü ele geçirmesi ve Gazze'nin sınırlarını neredeyse tamamen kapatmasının ardından çıkış için izin almak daha da zorlaştı.
İsrail hükümeti mart ayı sonlarında, üçüncü ülkelere yerleşmek isteyen Gazzelilere yardım edeceğini söylediği yeni bir birim kurdu. Birimin faaliyete geçip geçmediği ise henüz bilinmiyor.
Yeni kriterler kapsamında kaç kişinin ayrılabildiğini tam olarak tespit etmek de mümkün olmadı. Diplomatlardan üçü en az bin kişinin ayrılmış olduğunu tahmin ederken, diğerleri sadece uyruklarını teyit edebildiklerini ve bu sayının yüzlerle ifade edilebileceğini söyledi. İsrailli yetkililer sayılarla ilgili bir soruya yanıt vermekten kaçındı.
Tüm diplomatlar şimdiye kadar çoğunluğu Avrupa’dan olmak üzere 12’den fazla ülkenin Gazze'deki çifte vatandaşlarını çıkarmayı başardığını ve çıkışların çoğunun mart ayından bu yana gerçekleştiğini söyledi.
Filistinlilerin hareket özgürlüğünü savunan İsrail merkezli bir insan hakları kuruluşu olan Gisha, İsrail'in kısıtlamaları hafifletmesi hamlesinin ‘kısmi, tutarsız ve şeffaflıktan uzak’ olduğunu söyledi. Kuruluş, daha fazla insanın ayrılmasına izin verilmesi gerektiğini vurguladı.
Gisha Sözcüsü Shai Grundberg, 'taviz' gibi görünen hamlelerin aslında uluslararası baskı ve yasal işlemlere verilen seçici ve sınırlı yanıtlar olduğunu belirtti.
Gisha, Gazze'de kalan yabancı uyruklu, oturum veya öğrenci vizesine sahip ya da aile birleşimi vizeleri yahut benzer programlar aracılığıyla üçüncü bir ülkeye girmeye uygun binlerce Filistinli olduğunu tahmin ediyor.
“Bir gün geri döneceğiz”
Gazze nüfusunun sadece bir kısmı İsrail'in mevcut kriterlerini karşılayarak dışarıya çıkabiliyor. Bu kriterleri karşılayanlar için ise seçim yapmak hiç kolay değil.
Pek çok kişi topraklarını terk etmenin, İsrail Devleti'nin kurulmasıyla birlikte yüz binlerce Filistinlinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı 1948 yılındaki gibi yeni bir 'Nekbe'ye (büyük felaket) yol açacağından korkuyor. Nekbe sırasında evlerini terk etmek zorunda kalanların birçoğu haftalar içinde geri dönmeyi umduğu halde mülteci olarak hayatlarına devam ettiler.
Eyyub’un da aralarında bulunduğu kişilerden biri olan ve 21 yaşındaki kızı ile 18 yaşındaki oğluyla birlikte yola çıkan 53 yaşındaki dul bir kadın olan şair Dunya el-Emel İsmail, “Koşullar elverdiğinde, mümkün olan en kısa sürede Gazze'ye geri döneceğiz” dedi.
İsmail, araştırmacıların, sanatçıların ve ailelerinin çatışma bölgelerini terk etmelerine yardımcı olan aynı Fransız akademik programında yer aldı.
Yola çıkan yolcular tehlikeli bir yolculuk yaparken patlamamış füzeler ve mermilerle dolu Gazze Şeridi'nden geçiyorlar. Filistinlilerin hepsi şafak sökmeden önce kendilerini İsrail’in kontrolündeki bir sınır kapısına götürecek araçlara biniyor ve burada yabancı diplomatlarla görüşmeden önce İsrail’in güvenlik kontrollerinden geçiyorlar.
"Etin tadını unuttu"
İsrail, Gazze Şeridi’ne giden diplomatların sadece birer küçük çanta taşımalarına izin veriyor. Dört diplomat, Ürdün sınırına kadar İsrailli askerlerin eskortluğunda otobüslerle seyahat ettiklerini söyledi.
Gazze'deki gıda kıtlığı krizini bilen diplomatlar, yanlarında Gazze'den ayrılanlar için sandviç ve içecek getirdiklerini belirttiler. Diplomatlardan biri tavuk etiyle doldurulmuş sandviç yiyen bir Filistinlinin etin tadını unuttuğunu söylediğini aktardı.
Kısa süre önce Fransa'ya ulaşan gruptaki akademisyenlerden biri, diplomatlarla görüşmenin çölde gerçekleştiğini belirterek, “Çöldesiniz ve aniden bir buzdolabı beliriyor, açıyorsunuz ve aylardır mahrum kaldığınız her şey orada. Yemek yedim, ama Gazze'de geride bıraktığımız ve halen orada olan tüm insanlar için göğsüm sıkışarak ve acıyla” ifadelerini kullandı.
Hamas’ın misilleme yapabileceği korkusu
Bazı Filistinliler Hamas ve diğer silahlı grupların misilleme yapmasından korktukları için isimlerinin açıklanmasını istemedi.
Bazı diplomatlar, seyahat belgelerinin lojistik zorluklar yarattığını belirtti. Bazı belgeler savaş sırasında kaybolurken, diğerlerinin savaş başladığından beri doğan çocuklar için yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
Diplomatlar, söz konusu Filistinlilerden bazılarının Ramallah ya da Kahire'de Filistin Yönetimi tarafından verilen seyahat belgelerini taşımak zorunda olduğunu belirttiler. Havacılık verilerine ve İsrail İçişleri Bakanlığı'na göre, Ürdün'den ayrılmalarına yardımcı olan ülkelere giden uçuşlarla seyahat ediyorlar, ancak bazı uçuşlar İsrail'den yapılıyor.
Eyyub’un kız kardeşi, kız kardeşinin eşi ve oğulları savaşın başında İsrail’in düzenlediği bombardımanda öldüğü için acıları kalbinde ağır bir yük oluşturuyor.
İsrail’in verilerine göre 7 Ekim 2023'te Hamas öncülüğünde İsrail'in güneyindeki kasabalara düzenlenen ve yaklaşık bin 200 kişinin ölümüne ve 251 kişinin rehin alınmasına yol açan saldırının ardından İsrail, Gazze Şeridi’ne savaş açtı.
Eyyub’un mimar olan yeğeni kısa bir süre önce Fransa'da bir burs kazanmış, ancak geçtiğimiz perşembe günü İsrail’in düzenlediği hava saldırısında aldığı yaralar nedeniyle hayatını kaybetmişti. Bursu veren Fransız kurum, bir açıklama yayınlayarak yeğeni için başsağlığı diledi.
Eyyub'un kalbi, çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlamak için ayrılabilmenin verdiği rahatlama ile sevdiklerini geride bırakmanın verdiği ıstırap arasında gidip gelirken “Kız kardeşimi, onun çocuklarını ve kalbimdeki pek çok değerli insanı geride bıraktım. Bir anlığına mutluyken bir an sonra Gazze'de olanları hatırlayıp üzülüyorum” şeklinde konuştu.