İsrail, Batı'nın iki devletli çözüm baskısına direniyor

Borrell, Batı Şeria'nın patlamanın eşiğinde olduğunu, en-Nasır kompleksinin askeri kışlaya dönüştüğünü vurguladı.

Filistinliler dün, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Deyr el-Belah'ta İsrail saldırısında yıkılan bir evin enkazı altında hayatta kalanlar için arama çalışmaları yürüttü. (EPA)
Filistinliler dün, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Deyr el-Belah'ta İsrail saldırısında yıkılan bir evin enkazı altında hayatta kalanlar için arama çalışmaları yürüttü. (EPA)
TT

İsrail, Batı'nın iki devletli çözüm baskısına direniyor

Filistinliler dün, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Deyr el-Belah'ta İsrail saldırısında yıkılan bir evin enkazı altında hayatta kalanlar için arama çalışmaları yürüttü. (EPA)
Filistinliler dün, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Deyr el-Belah'ta İsrail saldırısında yıkılan bir evin enkazı altında hayatta kalanlar için arama çalışmaları yürüttü. (EPA)

İsrail, iki devletli çözümü Filistinlilerle 75 yıldır devam eden ve Gazze'deki savaşa yol açan anlaşmazlığı çözmenin tek yolu olarak kabul etmesi yönündeki birçok uluslararası baskıya rağmen dün akşam tutumundaki ısrarını yineledi. Tel Aviv yönetimi, Filistin devletinin tek taraflı tanınmasına karşı olduğunu vurguladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Hükümetin kararı, İsrail'in Filistinlilerle kalıcı bir çözüme ilişkin açık uluslararası emirleri reddettiğini, böyle bir düzenlemeye ancak iki taraf arasında önkoşul olmaksızın doğrudan müzakere yoluyla ulaşılabileceğini açıkça ortaya koyuyor.”

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Münih Güvenlik Konferansı'na (MSC) katılımı sırasında, İsrail'in güvenliğini garanti altına alacak bir Filistin devletinin kurulması yönünde ilerlemenin acil gerekli olduğunu vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Münih'te üç gün süren diplomasi trafiğinde, ABD’li ve Avrupalıların İsrail'e Filistin devletiyle ilgili müzakereleri kabul etmesi yönünde artan baskısına tanık olundu. Batı ülkeleri, Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly'nin İsrail'in tutumunu anlatırken kullandığı ifadeye göre uyum sağlayabilecekleri bir ortakları olmadığı sonucuna vardılar.

Diğer yandan Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell dün yaptığı açıklamada, Batı Şeria'daki durumun, İsrail ile Filistinliler arasında barışı tesis edecek sürdürülebilir bir çözüme ulaşmanın önünde büyük bir engel teşkil ettiğini söyledi. MSC’de yaptığı açıklamada, “Batı Şeria kaynıyor. Daha büyük bir patlamanın eşiğinde olabiliriz” dedi.

Gazze'de Filistin Kızılayı medya sorumlusu olan Nebal Fersah, İsrail güçlerinin Han Yunus'taki en-Nasır Tıp Kompleksi'ni askeri kışlaya dönüştürdüğünü söyledi.

Fersah, Arap Dünyası Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada İsrail güçlerinin tüm sağlık personelini gözaltına aldığını, kelepçelediğini ve darp ettiğini, ardından 70 kişiyi tutukladığını kaydetti.



Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
TT

Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süuveyda vilayetinde bir hafta içinde 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının ardından, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şara bugün Suriyelilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Suriye devleti ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri korumaya kararlıdır ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya devam edecektir. Hiç kimse hesap vermekten kaçamayacak. İşlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyoruz... Adaletin sağlanmasının ve hukukun herkese uygulanmasının önemini vurguluyoruz.”

“Süveyda vilayetindeki son olaylar tehlikeli bir hal aldı” diyen Suriye Cumhurbaşkanı, “Suriye devleti durumu yatıştırmak için müdahale etmeseydi gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar kontrolden çıkacaktı” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre eş-Şara bugün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Suriye devleti zor duruma rağmen durumu sakinleştirmeyi başardı. Ancak İsrail'in müdahalesi, güneyin ve Şam'daki hükümet kurumlarının bariz bir şekilde bombalanması sonucunda ülkeyi istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya itti. Bu olaylar sonucunda ABD’li ve Arap arabulucular durumu yatıştırmak amacıyla devreye girdiler.”

Eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bazı bölgeleri terk ederken, Süveyda'daki silahlı gruplar Bedevilere ve ailelerine karşı intikam saldırıları düzenlemeye başladı. İnsan hakları ihlallerinin eşlik ettiği bu intikam saldırıları, diğer kabilelerin Suveyda'daki Bedeviler üzerindeki kuşatmayı kırmak için bölgeye akın etmesine neden oldu.”

Eş-Şara, “Devlet, Suriye'nin kurtuluşundan sonra Süveyda'nın yanında durdu ve onu desteklemeye hevesliydi. Ancak bazı kişiler şehri ve ulusal istikrardaki rolünü kötüye kullandı. İçerideki bazı tarafların Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda dış destek aracı olarak kullanması Suriyelilerin çıkarlarına hizmet etmiyor, aksine krizi daha da kötüleştiriyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı, “İster Süveyda'nın içinden ister dışından olsun, işlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyor, adaleti sağlamanın ve hukuku uygulamanın önemini vurguluyoruz. Bu hassas noktada, aklın ve bilgeliğin sesinin galip gelmesine ve akıllı ve sağduyulu olanın önünün açılmasına ihtiyaç vardır. Gerçekler Suriye'nin bölünme, ayrılık ya da mezhepsel kışkırtma projeleri için bir deneme alanı olmadığını doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

Eş-Şara, “Suriye devletinin gücü, halkının bütünlüğünden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin gücünden ve ulusal çıkarlarının birbirine bağlılığından kaynaklanmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.