Hoşyar Zebari: İran ve ABD, Irak'ta en büyük stratejik hatayı desteklediler

Şarku'l Avsat'a konuşan Zebari, Irak’ta silahlı grupların başbakanlardan ‘daha güçlü bir nüfuza ve etkiye sahip olduklarını’ söyledi

Hoşyar Zebari Şarku'l Avsat'a röportaj verirken
Hoşyar Zebari Şarku'l Avsat'a röportaj verirken
TT

Hoşyar Zebari: İran ve ABD, Irak'ta en büyük stratejik hatayı desteklediler

Hoşyar Zebari Şarku'l Avsat'a röportaj verirken
Hoşyar Zebari Şarku'l Avsat'a röportaj verirken

Irak eski Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, İyad Allavi'nin Irak'taki çeşitli kesimlerin temsilcilerinin yer aldığı partisinin ‘parlak ve net bir parlamento ve seçim başarısı yakalamasına’ rağmen ABD ve İran’ın 2010 seçimlerinden sonra eski Başbakan Nuri el-Maliki'ye verdikleri desteğin ‘Irak’taki en büyük stratejik hata’ olduğunu söyledi.

Zebari, Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda sözlerini şöyle sürdürdü:

“Göreve gelen tüm başbakanlar, silahların sadece devletin kontrolünde olması gerektiği meselesini gündeme getirdiler. Fakat şimdiye kadar bunu yapamadılar ya da yapmak istemediler. Çünkü silahlı gruplar, onlardan daha güçlü yeteneklere, nüfuza ve etkiye sahip.”

Zebari, ülkedeki silahlı grupların etkisi ve nüfuzunu ‘Irak sahnesindeki bir bozulmuşluk’ olarak nitelendirdi.

Öte yandan ABD’nin Haşdi Şabi (Halk Seferberlik) Güçleri'nin ABD çıkarlarına yönelik saldırılarına karşı verdiği son yanıtın ‘caydırıcılığının olduğu ve çıkarlarının hedef alınması halinde geri adım atmayacağını kanıtladığını’ düşünen Zebari, tarafların gerginliğin tırmanmasını istemediklerini söylemelerine rağmen ‘bunun gibi düzensiz savaşlarda hatalar yapılabileceği ve her an sürprizlerin yaşanabileceği’ uyarısında bulundu.

Irak’ın eski lideri Saddam Hüseyin'in infazının şeklinin ve zamanlamasının ‘son derece utanç verici’ olduğunun altını çizen Zebari, Saddam Hüseyin’in yargılandığı tüm suçlara rağmen ona yönelik bu korkunç tutumun ona hak etmediği bir statü kazandırdığını ve ondan ‘böylesi çirkin bir şekilde intikam almanın asil bir davranış olmadığını’ vurguladı.

Irak'taki Sünnilerin kendilerini dışlanmış ve evlerinde yerlerinden edilmiş hissetmeye başladıklarını ifade eden Zebari, ülkede yüz milyarlarca doları bulan yolsuzluk vakalarının yaşandığını ve bu paranın bir kısmının ‘bölgesel savaşları ve çatışmaları finanse etmek’ için kullanıldığını söyledi.



AB, Suriye'ye yönelik tüm yaptırımları kaldırmayı kabul etti

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas (EPA)
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas (EPA)
TT

AB, Suriye'ye yönelik tüm yaptırımları kaldırmayı kabul etti

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas (EPA)
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas (EPA)

AFP'ye konuşan diplomatlara göre Avrupa Birliği (AB) ülkeleri bugün, yıkıcı çatışmaların ve Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından Şam'ın toparlanmasına destek olmak amacıyla Suriye'ye uygulanan tüm ekonomik yaptırımların kaldırılmasına yeşil ışık yaktı.

Kaynaklar, AB’nin 27 üye ülkesinin büyükelçilerinin konuyla ilgili bir ön anlaşmaya vardığını ve bu anlaşmanın bugün ilerleyen saatlerde dışişleri bakanları tarafından resmen açıklanmasının beklendiğini söyledi.

AB'nin kararı, ABD Başkanı Donald Trump'ın geçen hafta Washington'un Suriye'ye yönelik yaptırımlarını kaldıracağını açıklamasının ardından geldi.

Suriye’nin yeni yöneticileri, Beşşar Esed rejiminin muhaliflere yönelik baskısı sonucu başlayan çatışmaların ardından uygulanan sert uluslararası yaptırımların hafifletilmesini talep ediyor.

AB diplomatları anlaşmanın Suriye bankalarının küresel sistemden izolasyonunu sona erdireceğini ve merkez bankasının varlıklarının dondurulmasına son vereceğini söyledi.

Ancak diplomatlar, AB’nin Alevi azınlığa yönelik ölümcül saldırıların ardından etnik gerilimleri körüklemekten sorumlu olanlara yeni bireysel yaptırımlar uygulamayı planladığını belirtti.

Esed rejimini hedef alan ve sivilleri bastırmak için kullanılabilecek silah ya da teçhizat satışını yasaklayan diğer tedbirler de sürdürülecek.

AB'nin bu son hamlesi, şubat ayında Suriye'nin kilit ekonomik sektörlerine yönelik bazı yaptırımları askıya alan ilk adımın ardından geldi.

Yetkililer, Suriye'nin yeni liderlerinin azınlık haklarına saygı gösterme ve demokrasiye doğru ilerleme sözlerini tutmamaları halinde bu tedbirlerin yeniden uygulanabileceğini ifade etti.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas yaptığı açıklamada, Brüksel'de bugün bir araya gelecek olan dışişleri bakanlarının Suriye'ye yönelik ekonomik yaptırımların kaldırılması konusunda bir anlaşmaya varabileceklerini umduğunu söyledi. Kallas, “Açıkçası Suriye'nin daha istikrarlı bir ülke haline gelmesi için Suriye halkına iş ve geçim kaynağı sağlamak istiyoruz” dedi.