Libya: Trablus Hükümeti, hangi milis grupları başketten çıkarmayı planlıyor?

Ebu Selim’deki katliam milislerin tasfiyesinin mümkün olup olmayacağına dair soruların ortasında hükümeti bu kararı almaya zorladı

Başbakan Dibeybe’nin Tugay 444 komutanı Hamza ile Trablus’ta gerçekleştirdiği eski bir görüşme (Ulusal Birlik Hükümeti)
Başbakan Dibeybe’nin Tugay 444 komutanı Hamza ile Trablus’ta gerçekleştirdiği eski bir görüşme (Ulusal Birlik Hükümeti)
TT

Libya: Trablus Hükümeti, hangi milis grupları başketten çıkarmayı planlıyor?

Başbakan Dibeybe’nin Tugay 444 komutanı Hamza ile Trablus’ta gerçekleştirdiği eski bir görüşme (Ulusal Birlik Hükümeti)
Başbakan Dibeybe’nin Tugay 444 komutanı Hamza ile Trablus’ta gerçekleştirdiği eski bir görüşme (Ulusal Birlik Hükümeti)

Geçen hafta Libya’nın başkenti Trablus’un Ebu Selim ilçesinde yaşanan katliam, Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) yetkililerini milisleri kentten çıkartarak karargahlarına ve kışlalarına geri göndermeye zorladı. Bu, daha önce Birleşmiş Milletler’in (BM) ülkedeki eski temsilcisi Dr. Gassan Selame tarafından gerçekleştirilen bir girişimdi. Ancak o dönemde birkaç nedenden dolayı başarısız olmuştu.

UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, düzenlediği basın toplantısında “Bir aydan fazla süren istişare ve görüşmelerin ardından güvenlik güçleriyle önümüzdeki dönemde başkentin tamamen boşaltılması konusunda anlaşmaya varıldı” dedi. Trablisi, bunun Ramazan ayının bitiminden sonra gerçekleşmesi beklendiğini ifade etti.

 

Dibeybe hükümetinin İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi (Basın toplantısında çekilmiş bir videodan bir görüntü)
Dibeybe hükümetinin İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi (Basın toplantısında çekilmiş bir videodan bir görüntü)

Libyalılar, geçen pazar günü başkent Trablus’un güneyinde yer alan Ebu Selim ilçesinde meydana gelen ve gizemli bir şekilde 10 kişinin öldürüldüğü korkunç bir suçla güne başladı. İçişleri Bakanı, suçla ilgili doğrudan soruşturma başlattığını açıklarken, kurbanların ailelerine de bu olaya karıştığı kanıtlanan herkesten hesap sorma sözü verdi. Katliam, başkentteki milislerin sahadaki nüfuzlarını genişletmek için aralarında yaşanan çatışmanın tırmandığını ortaya çıkardı.

Güvenlik personeli güvenliği sağlamak için Trablus sokaklarında dolaşıyor (Şarku’l Avsat)
Güvenlik personeli güvenliği sağlamak için Trablus sokaklarında dolaşıyor (Şarku’l Avsat)

Trabelsi, ‘güvenlik birimleri’ olarak tanımladığı 7 milis güçten bahsederken, geçtiğimiz günlerde bunların Trablus’tan çıkarılması konusunda anlaşmaya varıldığını söyledi. Resmi makamlar, genellikle silahlı oluşumlardan ‘güvenlik birimleri’ olarak söz ediyor. Bu birimler ise şunlardan oluşuyor; Özel Caydırıcı Güç, Genel Güvenlik Gücü, Adli Polis, İstikrarı Destekleme Birimi, Tugay 444, Tugay 111 ve Müdürlük Destek Gücü.

Trabelsi’nin bahsettiği Caydırıcı Güç’ün başında Selefi yönelimli Abdurrauf Kara bulunuyor. Caydırıcı Güç, Trablus’taki uluslararası havaalanını da içeren Mitiga kompleksinde bulunuyor. Başta eski İstihbarat Müdürü Abdullah es-Senussi olmak üzere devrik Devlet Başkanı Muammer Kaddafi rejiminin sembol isimlerinin tutulduğu bir hapishaneyi denetliyor.

Kara, Başbakan Abdulhamid Dibeybe ile iyi bir ilişkiye sahip. Gücü çok sayıda ve teçhizata sahip olup, 17 Şubat Devrimi’ni takip eden yıllarda resmi polisin yerini aldı. Ancak aynı zamanda eleştirilere maruz kaldı.

Trablus’un milislerden boşaltılması kararının kabul boyutuna ilişkin olarak ise Bakan, bu grupların tüm liderlerinin ‘tahliye planına yönelik anlayışlarını ve desteklerini’ ifade ettiklerini söylerken, “Trablus’tan çekilmenin tamamlanmasının ardından tüm şehirler, bu milis grupların yaydığı gösterilerden, oluşumlardan ve kapılardan boşaltılacak” dedi. Trabelsi, “Bu plan kimseye yönelik değil” derken, ülkenin batısındaki eski bir güvenlik yetkilisi de bu anlaşmanın uygulanmasının mümkün olmadığını savundu. ve yetkili Trabelsi’nin silahlı grupların Trablus’taki gücü karşısında başarısız olacağını ifade etti.

Güvenlik yetkilisi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Trablus hükümetinin bu oluşumlara yönelik büyük mali operasyonlarına rağmen en önemli şey, onları Trablus’tan çıkarmak değil, onları parçalayıp tümüyle silahsızlandırmaktır” ifadelerini kullandı. Yetkili, “Geçmişte olduğu gibi silahlı çatışma çıkması durumunda çok sayıda milis Trablus’a getiriliyor” dedi.  

Trabelsi ayrıca, Caydırıcı Güç’ün yanı sıra Ocak 2021’de hükümet kararıyla kurulan ve ‘Ganiva’ olarak bilinen Abdulgani el-Kikli tarafından yönetilen İstikrarı Destekleme Birimi’nden de bahsetti. Kikli, Trablus’taki en etkili milis liderlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), daha önce yaptığı açıklamada, Kikli’nin, ‘uluslararası hukukun kapsadığı suçların uzun geçmişine ve komutası altındaki milisler tarafından işlenen ve yeterince belgelenen diğer ciddi insan hakları ihlallerine rağmen’ söz konusu görevi üstlendiğini belirtmişti.  

Örgüt, daha önce 19 Nisan 2022’de Kikli ve eski yardımcısı Lütfi el-Harari hakkında aldığı tebligatları Libya yetkililerine göndererek, onları görevlerinden alma çağrısında bulundu. Af Ögütü ayrıca, “Soruşturmalar tamamlanıncaya kadar başka ihlallerde bulunabilir, soruşturmalara müdahale edebilir veya dokunulmazlıktan yararlanabilirler” açıklaması yaptı.  

Uluslararası Af Örgütü’nün açıklamasına göre Trablus’taki İçişleri Bakanlığı temsilcileri, İstikrarı Destekleme Birimi üyelerinin ‘mülteci ve göçmenleri denizde durdurup onları birimin kontrolü altındaki gözaltı merkezlerine götürdüklerini’ duyurdu.

İçişleri Bakanlığı’nın değindiği Trablus’tan çıkarma kararı, 2019 yılında kurulan ve Trablus Askeri Bölgesi’ne bağlı olan Tugayı 444’ü de kapsıyor. Tugayın komutanı Mahmud Hamza, Dibeybe ile iyi ilişkilere sahip.  

Trablus, daha önce 2023 yılının Ağustos ayının ortasında, Hamza’nın güçleri ile Kara’nın güçleri arasında kanlı çatışmalara tanık olmuştu. Hamza’nın Caydırıcı Güç tarafından gözaltına alınması üzerine başkentte yaşanan çatışmalarda çok sayıda kişi hayatını kaybetmişti. Daha sonra Dibeybe, Hamza’nın serbest bırakılması için müdahalede bulunmuş ve iki silahlı oluşum arasında uzlaşma sağlanmıştı.

Dibeybe’nin albay rütbesinden tuğgeneralliğe terfi ettirilmesini emrettiği Hamza, polis teşkilatında teğmendi ve sözcü olarak Caydırıcı Güç’e katıldı. Bu durumu ise Caydırıcı Güç’ten ayrılıp Tugayı 444’ün başına geçmesinin ardından Mitiga’da kendi liderliğinde ‘20-20’ adlı bir taburun kurulması izledi.

BM’nin Libya Misyonu UNIFIL, silahlı oluşumların Trablus’tan çıkarılması için daha önce çaba göstermiş ve Gassan Selame döneminde bunların bir kısmını tasfiye etmeyi başarmıştı. Ancak çok geçmeden yeni çatışmalarla ve Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’nun Trablus’ta başlattığı savaşla bu oluşumlar da geri döndü. O dönemlerde Selama, Trablus’taki milislerin, Fayez es-Serrac liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) çalışmalarını ‘baltaladığını’ dile getirdi.

Öte yandan Trabelsi, Abdusselam Zubi liderliğindeki Tugay 111’den de bahsetti. Tugay 111, Dibeybe’nin ‘batı ve güneybatı bölgelerini savunmak için’ oluşturduğu ortak güvenlik ve askeri odanın temel direklerinden biri olarak biliniyor. Bu birim, Tugay 111’in yanı sıra Tugay 444 ve 166. Koruma ve Muhafız Taburu da dahil olmak üzere 22 silahlı oluşumdan oluşuyor.

Tugayın güçleri, Hadba bölgesi mahalleleri, havaalanı yolu, es-Savani ve Trablus Uluslararası Havalimanı civarında konuşlandırılmış durumda. Üyeleri, Misrata şehrinden geliyor. Söz konusu tugay, 301. Piyade Taburu ve Halbus Tugayı olarak da biliniyordu.

Yasadışı göçle mücadelede aktif olan ‘Müdürlük Destek Birimi’nin bazı üyeleri (Şarku’l Avsat)
Yasadışı göçle mücadelede aktif olan ‘Müdürlük Destek Birimi’nin bazı üyeleri (Şarku’l Avsat)

Trablisi’nin bahsettiği Adli Polis Teşkilatı ise Dibeybe hükümetinde Adalet Bakanlığı’na bağlı ve başkanlığını Usame Encim üstleniyor. El-Cedide ve Ayn Zara da dahil olmak üzere bazı hapishanelerin korunması ve güvenliğinin sağlanması konusunda uzmanlaşmıştır. Adalet Bakanlığı’na bağlı olmasına rağmen Caydırıcı Güç ile güçlü bir ittifak içinde olan örgüt, Ağustos 2023’te Trablus’ta yaşanan çatışmalarda Tugay 444’e karşı Caydırıcı Güç’ün yanında savaştı.

Son olarak yasadışı göçle mücadele konusunda faaliyet gösteren Müdürlük Destek Gücü ve 2018’den Kasım 2022’ye kadar uzanan dönemde, İçişleri Bakanlığı’na atanmadan önce liderliğini bizzat Trabelsi’nin üstlendiği Genel Güvenlik ve Güvenlik Merkezleri Birimi geliyor. Daha sona Dibeybe’nin Trabelsi’yi İçişleri Bakanı olarak atamasıyla, gücün başına kardeşi Abdullah Trabelsi geçti.  



İsrail Kerem Şalom sınır kapısını süresiz olarak kapattı

Kerem Şalom geçiş noktasındaki yardım konvoyları (Reuters)
Kerem Şalom geçiş noktasındaki yardım konvoyları (Reuters)
TT

İsrail Kerem Şalom sınır kapısını süresiz olarak kapattı

Kerem Şalom geçiş noktasındaki yardım konvoyları (Reuters)
Kerem Şalom geçiş noktasındaki yardım konvoyları (Reuters)

Arap Dünyası Haber Ajansı’nın (AWP) haberine göre resmi bir Mısır güvenlik kaynağı bugün (Pazar) İsrail tarafının Mısırlı yetkililere, Filistinli gruplar tarafından hedef alınmasının ardından Kerem Şalom (Kerm Ebu Salim) sınır kapısının kapatıldığını ve yardım kamyonlarının kapıdan Gazze Şeridi'ne girişinin süresiz olarak durdurulduğu konusunda bilgi verdiğini söyledi.

Kaynak AWP’ye "İsrail tarafıyla yaptığımız temasların ardından, bugün Filistinli gruplar tarafından bombalanan Kerem Şalom geçiş noktasındaki çalışmaların süresiz olarak durdurulduğu yönünde bilgilendirildik" açıklamasında bulundu.

Kaynak, "Çalışmaların yeniden başlayacağı tarih konusunda bize bilgi verilmedi, geçidin trafiğe açıldığı bilgisi alınır alınmaz tırlar gönderilecek" dedi.

Hamas hareketinin silahlı kanadı el Kassam Tugayları, Refah şehrinin doğusundaki Kerem Şalom askeri üssünde bulunan İsrail ordusuna ait komuta karargahına füze saldırısı düzenlediğini duyurdu. İsrail ordusu, yaklaşık 10 İsraillinin yaralanmasına neden olan saldırıya tepki olarak Gazze'de birçok bölgeyi bombaladığını duyurdu.


Mısır: İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes müzakerelerinde olumlu ilerleme

İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (Reuters)
İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (Reuters)
TT

Mısır: İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes müzakerelerinde olumlu ilerleme

İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (Reuters)
İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (Reuters)

El-Kahire el-İhbariyye televizyon kanalı bugün (Pazar), Hamas ile İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması ve esir takası için yürütülen müzakerelerde ‘olumlu’ ilerleme kaydedildiğini ve Mısır güvenlik heyetinin tüm taraflarla istişarelerini sürdürdüğünü bildirdi.

Kanal, üst düzey bir kaynağın anlaşmanın şartları hakkında medyada yayınlananların ‘yanlış’ olduğunu söylediğini aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Arap Dünyası Haber Ajansı'ndan (AWP) aktardığına göre kaynak, yerinden edilmiş Filistinlilerin güney Gazze Şeridi'nden kuzeye geri dönmesinin “anlaşmanın şartları arasında yer aldığını” açıkladı.

Diğer yandan bir Hamas kaynağı günün erken saatlerinde CBS News'e yaptığı açıklamada, Gazze'de ateşkes sağlanması için dün (Cumartesi) Kahire'de yapılan görüşmelerde ilerleme kaydedilmediğini söyledi.


Filistin yanlısı gösterilerin devam ettiği ABD üniversitelerinde öğrenciler gözaltına alınıyor

Çevik kuvvet polisi, Charlottesville'deki Virginia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı bir göstericiyi gözaltına aldı. (AP)
Çevik kuvvet polisi, Charlottesville'deki Virginia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı bir göstericiyi gözaltına aldı. (AP)
TT

Filistin yanlısı gösterilerin devam ettiği ABD üniversitelerinde öğrenciler gözaltına alınıyor

Çevik kuvvet polisi, Charlottesville'deki Virginia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı bir göstericiyi gözaltına aldı. (AP)
Çevik kuvvet polisi, Charlottesville'deki Virginia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı bir göstericiyi gözaltına aldı. (AP)

ABD polisi, Filistinlileri destekleyen en az 25 protestocuyu gözaltına aldı ve Virginia Üniversitesi'ndeki bir çadır kampını kaldırdı. Virginia Üniversitesi tarafından yapılan açıklamada, diğer ABD üniversitelerinin mezuniyet törenleri sırasında daha fazla protesto ve huzursuzluğa hazırlandığı belirtildi.

Charlottesville'deki Virginia Üniversitesi, Cumartesi sabahına kadar protestolar büyük ölçüde barışçıl olmasına rağmen bir kez daha gerginliğe tanık oldu. Reuters haber ajansına göre, bir videoda çevik kuvvet teçhizatı giyen polis memurlarının göstericilerin kampına girdiği, bazı göstericileri kelepçelediği ve kimyasal sprey gibi görünen bir şey kullandığı görüldü.

xscdvfb
Filistin yanlısı göstericiler Charlottesville'deki Virginia Üniversitesi kampüsünde çevik kuvvet polisinin önünde duruyor. (AP)

ABD'nin dört bir yanındaki öğrenciler, Gazze Şeridi'nde aylardır süren savaşı protesto etmek ve İsrail'i destekleyen Başkan Joe Biden'dan orada akan kanı durdurmak için daha fazlasını yapmasını talep etmek için onlarca kampüste toplanıyor. Ayrıca üniversitelerine, İsrail hükümetini destekleyen şirketlerden ellerini çekmeleri çağrısında bulunuyorlar.

Virginia Üniversitesi tarafından yapılan basın açıklamasında, protestocuların Cuma akşamı çadır kurarak ve hoparlör kullanarak bir dizi kuralı ihlal ettiği ifade edildi.

Virginia Üniversitesi Rektörü Jim Ryan bir mektupla, yetkililerin ‘üniversite ile bağlantısı olmayan’ ve ‘bazı güvenlik endişeleri’ yaratan kişilerin kampüsteki protestoculara katıldığını öğrendiklerini bildirdi.

Gözaltına alınanlar arasında kaç Virginia Üniversitesi öğrencisinin bulunduğu henüz belli değil.

Kendilerine ‘Virginia Üniversitesi Gazze Oturma Kampı’ adını veren bir grup, üniversitenin polis çağırma kararını bir Instagram paylaşımıyla kınadı.

Chicago polisinin X üzerinden yaptığı açıklamaya göre, dün (Cumartesi) Sanat Enstitüsü önünde düzenlenen bir gösteride, enstitünün kampüsü yasadışı olarak işgal ettiklerini söyleyerek protestocuları dağıtmak üzere polis çağırmasının ardından onlarca kişi izinsiz giriş suçundan gözaltına alındı.

University of Michigan graduates walk out during the ceremony with Palestinian flags in solidarity with the Palestinian people. pic.twitter.com/xHk4Rhsx6t

— PALESTINE ONLINE 🇵🇸 (@OnlinePalEng) May 5, 2024

 

Diğer üniversitelerde ise yaşanan arbedeler gözaltılara dönüşmedi. Ann Arbor'daki Filistin yanlısı protestocular Michigan Üniversitesi'ndeki mezuniyet töreninin başlamasını engelledi.

Sosyal medyada dolaşan görüntülerde, geleneksel Filistin kefiyesi giyen, mezuniyet kepi takan ve Filistin bayrakları sallayan onlarca öğrenci, binlerce kişi olduğu tahmin edilen kalabalığın tezahüratları ve yuhalamaları arasında Michigan Stadyumu'nun orta koridorunda yürürken görüldü.

Üniversite Sözcüsü Colleen Mastony'e göre tören devam etti ve kampüs polisi protestoculara stadyumun arka tarafına kadar eşlik etti. Ancak herhangi bir gözaltı yapılmadı.

Mastony yaptığı açıklamada, “Michigan Üniversitesi'nin mezuniyet törenlerinde onlarca yıldır bu tür barışçıl protestolar düzenleniyor. Üniversitemiz konuşma ve ifade özgürlüğünü destekliyor. Üniversite öğrencileri bugünkü mezuniyet töreninin bir gurur ve zafer anı olmasından memnuniyet duyuyor” ifadelerini kullandı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşına ilişkin tepkiler son iki hafta içinde ABD kampüslerinde farklı bir noktaya geldi ve bazen şiddete dönüştü.

New York'taki Columbia Üniversitesi de dahil olmak üzere pek çok üniversite protestoları kontrol altına almak için polis çağırdı.

Polis şimdiye kadar ülke çapındaki üniversitelerde iki binden fazla protestocuyu gözaltına aldı.

Michigan Üniversitesi, mezuniyet törenleri için güvenlik protokollerini değiştiren birkaç üniversiteden biri.

Üniversite yönetimi geçtiğimiz hafta Reuters'a yaptığı açıklamada, gönüllü personelini, misafirleri kampüs içinde yerlerine yönlendirmek gibi olağan görevlerinden farklı olarak, aksaklıkları nasıl yatıştıracakları konusunda eğittiğini bildirdi.

Savaş karşıtı protestolar İsrail'in, 7 Ekim'de Hamas'ın düzenlediği ve bin 200 kişinin ölümüne yol açtığını söylediği saldırının ardından Gazze Şeridi'ne başlattığı saldırıya yanıt niteliği taşıyor. Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkililerine göre İsrail söz konusu saldırıya karşılık 34 binden fazla kişiyi öldürdü ve Gazze Şeridi’ni yerle bir etti.


Hamas yetkilisi: Ateşkes görüşmeleri sona erdi ve heyetimiz Kahire'den Doha'ya gidecek

İsrail bombardımanı sonucu Gazze'deki yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail bombardımanı sonucu Gazze'deki yıkımdan bir kare (Reuters)
TT

Hamas yetkilisi: Ateşkes görüşmeleri sona erdi ve heyetimiz Kahire'den Doha'ya gidecek

İsrail bombardımanı sonucu Gazze'deki yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail bombardımanı sonucu Gazze'deki yıkımdan bir kare (Reuters)

Bir Hamas yetkilisi Fransız Haber Ajansı AFP’ye bugün yaptığı açıklamada, Mısır'ın başkenti Kahire’de Gazze'deki ateşkesle ilgili toplantının sona erdiğini ve Hamas heyetinin Doha'ya doğru yola çıkacağını ifade etti.

Hamas yetkilisi, isminin açıklanmaması kaydıyla şunları söyledi: “Mısır İstihbarat Bakanı ile görüşme sona erdi ve Hamas heyeti Doha'ya doğru yola çıkacak. İstişareleri tamamlamak içim”


Sudani'nin Washington ile yaptığı silah anlaşmaları Irak parlamentosunun masasında

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, hizmet ve mühendislik ekibi toplantısına başkanlık ediyor. (Irak Başbakanlık Ofisi)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, hizmet ve mühendislik ekibi toplantısına başkanlık ediyor. (Irak Başbakanlık Ofisi)
TT

Sudani'nin Washington ile yaptığı silah anlaşmaları Irak parlamentosunun masasında

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, hizmet ve mühendislik ekibi toplantısına başkanlık ediyor. (Irak Başbakanlık Ofisi)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, hizmet ve mühendislik ekibi toplantısına başkanlık ediyor. (Irak Başbakanlık Ofisi)

Irak Meclisi Güvenlik ve Savunma Komisyonu, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'nin geçen ay Washington'a yaptığı ziyaret sırasında imzaladığı silah anlaşmalarıyla ilgili bir soruşturma yürütme niyetinde olduğunu açıkladı.

Sudani Washington ziyareti sırasında, ABD ile aralarında helikopter ve tankların da bulunduğu onlarca sözleşme ve mutabakat zaptı imzaladı. Bağdat ve Washington, silahlanma, danışmanlık ve Irak güvenlik teşkilatıyla ilgili diğer teknik konular da dahil olmak üzere birçok alanı kapsayan 2008 Stratejik Çerçeve Anlaşması'nı yeniden yürürlüğe koyma konusunda anlaştı.

Irak Meclisi Güvenlik ve Savunma Komisyonu üyesi Muhammed er-Rumeysi, komisyonun Savunma Bakanlığı'ndaki silahlanma dosyası ve Irak'ın savaş uçakları, zırhlı araçlar ve tankların yanı sıra Irak ordusunu silahlandırmak için silah ve mühimmat satın almak üzere imzaladığı sözleşmeler hakkında ‘soruşturma açma’ niyetinde olduğunu açıkladı.

Irak parlamentosu, eski Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi'nin görevden alınmasının ardından altı aydır boş olan Meclis Başkanlığı koltuğuna yeni bir meclis başkanının seçilmesi konusunda anlaşmaya varılamaması nedeniyle felç olmuş durumda. Gözlemcilere göre parlamento komisyonları üst düzey Iraklı yetkilileri ağırlayamıyor ya da sorgulayamıyor. Bu da Meclis Başkanı’nın yokluğunda soruşturma açılması ihtimalini zayıflatıyor.

Rumeysi, komisyonun “önümüzdeki dönemde Savunma Bakanı, Sözleşmeler ve Silahlanma Müdürü ve Savunma Bakanlığı'nın ileri düzey personelini ağırlayarak F-16 savaş uçakları konusu da dahil olmak üzere Irak ordusunun silahlandırılması için yakın zamanda imzalanan sözleşmeleri görüşeceğini” söyledi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

Irak Hükümet Sözcüsü Basim el-Avvadi, Sudani'nin Beyaz Saray'da ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesinin ardından Irak'ın 41 uçak alımını öngören bir silah anlaşması imzaladığını duyurdu. Ayrıca, Abrams tankları ve diğer silahlanma alanları için de anlaşmaya varıldığını bildirdi.

Güvenlik Medya Hücresi Başkanı Tümgeneral Tahsin el-Hafaci, Başbakan'ın Washington ziyareti sırasında Irak'ın, Irak ordusunun yeteneklerini arttırmak için 21 helikopter satın almak üzere sözleşme imzaladığını söyledi. Ayrıca, ülkesinin 12 adet Bell 412 çok amaçlı helikopter ve dokuz adet Bell 407 helikopter satın almak üzere sözleşme imzaladığını duyurdu.

Hafaci, “Bu sözleşmelerde yeni bir ödeme mekanizması benimsendi. Zira Irak ve ABD daha önce ‘FMS’ mekanizmasına dayanıyordu, bu da tam tutarın ödenmesi anlamına geliyordu. Ancak Başbakan’ın ziyareti sırasında Washington, silahlanma alanında ilk kez ‘esnek ödeme’ mekanizmasını benimsedi, bu da uçağın değerini ödemek için taksitler halinde ödeme anlamına geliyor” ifadelerini kullandı. Hafaci, ABD'nin Irak'a eğitim için 15 adet Bell 505 ve yardım için beş adet Bell 412 sağladığını belirtti. Hafaci ayrıca, helikopterlerin “birlikleri ve kara kuvvetlerini desteklemenin yanı sıra keşif alanındaki çalışmalarından dolayı öneminden övgüyle söz ederken, Bell 505'lerin eğitim sistemini destekleyeceğini ve ordunun hava kuvvetlerine büyük bir ivme ve motivasyon kazandıracağını” ifade etti.


Lübnan: İsrail'in Nebatiye'de bir eve düzenlediği saldırıda 3 kişi hayatını kaybetti

 İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Tayr Harfa köyüne düzenlediği hava saldırısı sonucu dumanlar yükseliyor. (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Tayr Harfa köyüne düzenlediği hava saldırısı sonucu dumanlar yükseliyor. (AFP)
TT

Lübnan: İsrail'in Nebatiye'de bir eve düzenlediği saldırıda 3 kişi hayatını kaybetti

 İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Tayr Harfa köyüne düzenlediği hava saldırısı sonucu dumanlar yükseliyor. (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Tayr Harfa köyüne düzenlediği hava saldırısı sonucu dumanlar yükseliyor. (AFP)

Lübnan medyası, İsrail savaş uçaklarının Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye vilayetine bağlı Meys el-Cebel kasabasında bir eve düzenlediği saldırıda üç kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı’ndan (NNA) aktardığı habere göre, İsrail saldırısında aralarında kasabadaki bir sivil savunma çalışanının da bulunduğu çok sayıda sivilin yaralandığı kaydedildi.

İsrail ordusu bu sabah (pazar) erken saatlerde Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail'in kuzeyinde sirenlerin çaldığını duyurdu.

İsrail savaş uçakları dün gece (cumartesi) ve bugün güney Lübnan'ın batı kesimindeki en-Nakura ve Alma eş-Şaab kasabalarının dış mahalleleri ile el-Lebune, el-Alam ve Balat dağlarına saldırdı.

NNA’ya göre söz konusu saldırı, en-Nakura ve Alma eş-Şaab kasabalarının çevresine yoğun topçu ateşiyle aynı zamana denk geldi. İsrail savaş uçakları Sur bölgesindeki köyler ve deniz kıyısı üzerinde uçtu.

İsrail keşif uçakları, dün gece boyunca ve bu sabaha kadar batı ve orta kesimlerdeki köyler üzerinde uçtu ve Mavi Hat'a bitişik sınır köyleri üzerinde işaret fişekleri attı.

İsrail güçleri, orta kesimdeki Ramiye ve Ayta eş-Şaab kasabalarının bitişiğindeki ormanlara ağır makineli tüfeklerle ateş açtı.

Bir tarafta İsrail ordusu, diğer tarafta Hizbullah ve Lübnan'daki silahlı Filistinli gruplar arasında 7 Ekim'de Gazze Şeridi'ne yönelik İsrail savaşının başlamasından bu yana neredeyse her gün sınır ötesi bombardıman yaşanıyor.


Uluslararası Sergiler Bürosu: Suudi Arabistan’ın Expo 2030 hedefleri küresel bir meydan okuma

Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Genel Sekreteri Dimitri Kerkentzes, Riyad ziyareti sırasında Şarku'l Avsat’a konuştu. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Genel Sekreteri Dimitri Kerkentzes, Riyad ziyareti sırasında Şarku'l Avsat’a konuştu. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
TT

Uluslararası Sergiler Bürosu: Suudi Arabistan’ın Expo 2030 hedefleri küresel bir meydan okuma

Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Genel Sekreteri Dimitri Kerkentzes, Riyad ziyareti sırasında Şarku'l Avsat’a konuştu. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Genel Sekreteri Dimitri Kerkentzes, Riyad ziyareti sırasında Şarku'l Avsat’a konuştu. (Fotoğraf: Turki el-Akili)

Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Genel Sekreteri Dimitri Kerkentzes’e göre Suudi Arabistan'ın Riyad Expo 2030 hedefleri, teknoloji ve inovasyon açısından küresel bir meydan okuma oluşturdu. Kerkentzes, ‘Expo planlarını Suudi Arabistan ve BIE'nin arzuladığı gerçekliğe’ dönüştürmek için Riyad'da hazırlıkların başladığını açıkladı.

Şarku'l Avsat’a özel açıklamalarda bulunan Kerkentzes, 28 Kasım'da BIE Genel Kurulu'nda yapılan oylamada Suudi başkentinin Expo 2030'a ev sahipliği yapmak üzere tarihi bir zafer kazanmasından 24 saat sonra Paris'ten Riyad'a giden ve bir sonraki aşamaya hazırlanan Suudi ekiplere duyduğu hayranlığı dile getirdi.

BIE Genel Sekreteri, Expo'nun Vizyon 2030 yılına denk gelmesi nedeniyle Suudi Arabistan’ın rönesansında önemli bir rol oynamasını beklediğini ifade etti.

“Tüm dünya ülkelerinin daha iyi bir gelecek için çalışmak üzere bir araya geldiği rekabetçi olmayan bir etkinlik olan Expo aracılığıyla Suudi Arabistan ve tüm bölge ile birlikte çalışmaya devam etmemiz gerekiyor” diyen Kerkentzes, Riyad'a her geldiğinde yeni bir gelişme gördüğünü belirtti.

Kerkentzes Çarşamba günü, geçtiğimiz Kasım ayında Expo 2030'a ev sahipliği yapma hakkını kazanmasından bu yana Riyad'a ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Dört gün süren ziyaret sırasında Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Kerkentzes ile Suudi Arabistan'ın Riyad Expo 2030'a ev sahipliği yapmak üzere yaptığı hazırlıkları görüştü. Kerkentzes ayrıca, bir dizi üst düzey Suudi yetkiliyle teknik toplantılarda bir araya gelerek Expo 2030 planları üzerine konuştu.


Siyasi ve özel hesaplar yapılırken Hamas neden şimdi ateşkes istiyor?

Refah'ta İsrail bombardımanını sonrası meydana gelen hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
Refah'ta İsrail bombardımanını sonrası meydana gelen hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
TT

Siyasi ve özel hesaplar yapılırken Hamas neden şimdi ateşkes istiyor?

Refah'ta İsrail bombardımanını sonrası meydana gelen hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
Refah'ta İsrail bombardımanını sonrası meydana gelen hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)

İsrail ile Hamas Hareketi arasındaki müzakerelerde haftalar süren çıkmazın ardından bu kez hem İsrail hem de Hamas'ın verdiği tavizlerle tünelin ucunda bir ışık belirdi. Mısır’ın başkenti Kahire’deki müzakereler dün yeniden başlarken Hamas'ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Hamas Hareketi’nin görüşmelere olumlu bir ruhla devam edeceğini vurguladı.

xdfvbtr
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehrine düzenlediği saldırıların ardından yükselen dumanlar (AFP)

Heniyye'nin İstanbul ziyareti sırasında diğer Filistinli gruplarla yapılan toplantılarda ilk kez açık bir şekilde gerçekleşen temasların ardından gelişen bu tutumdan Hamas Hareketi’nin bu kez ‘ulusal bir şemsiye’ altında olmasını istediği daha ciddi bir anlaşmaya varmak istediği anlaşılıyor. Ancak bu olumlu dönüşüm, “Bu gerçek mi? Neden şimdi?” gibi Hamas'ın tutumundaki değişikliklerle ilgili bazı soru işaretlerinin ortaya çıkmasına neden oldu.

Değişikliklerin teyit edilmesi

Hamas'a yakın haber ajansları son dakikada söylem değişikliğine giderken, İstanbul’daki toplantılara katılan İslami Cihad Hareketi ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) liderleriyle yapılan röportajları yayınladılar. Direniş güçlerinin sahadaki duruşu ve kararlılığının yanı sıra Gazzelilerin taleplerine ulaşmak için sürdürülen müzakerelerine övgüde bulundular.

cdfb
Gazze’de Filistinli grupların liderlerinin katıldığı bir toplantıya katılan İsmail Heniyye ve Yahya Sinvar (Arşiv - AFP)

Söz konusu yayın organlarından bazılarına göre FHKC’nin siyasi bürosunun bir üyesi, İsrail'in 7 Ekim saldırısından bu yana peşinde olduğu Gazze Şeridi'ndeki Hamas liderinin son toplantılarında Filistinli grupların siyasi liderleriyle temas kurduğunu söyledi. Yakında bir anlaşmaya varılacağına işaret eden medya organları, bunun İslami Cihad Hareketi ve FHKC gibi diğer grupların da katıldığı bir anlaşma olduğunu duyurmaya başladılar.

Anlaşmanın tanıtımı

Şarku’l Avsat’a konuşan Hamas içindeki kaynaklar, yakında bir anlamaya varılmasının beklendiğini söylediler. Hamas'a yakınlığıyla bilinen analistler de anlaşmayı desteklemeye başladılar. Bu analistlerden biri olan ve Sinvar'a yakınlığıyla bilinen İyad İbrahim el-Kara, perşembe günü sosyal medya hesabından, “Yedi aydır devam eden savaşın ve Netanyahu'nun bir anlaşmaya varma konusundaki uzlaşmazlığının ardından, bir tür ateşkese gitmeye daha yakın olabiliriz. Ancak çatışmalar dursa da savaş durmadı” diye yazdı. Kara, dün sabah yaptığı bir başka paylaşımda ise “Belirleyici saatler.. Şimdi top katleden ve yok eden işgalci israil’in sahasında. Ya Mısır kartını kabul edecek ya da savaşı uzatmaya devam edecek” dedi.

csdvr
İsrail iç istihbaratı Şin-Bet, İsrail Başbakanı Netanyahu’ya Gazze’deki Hamas lideri Yahya Sinvar’a suikast için 6 plan sundu (AP)

Peki Hamas neden şimdi değişti? İsrail'in Gazze'de 211 gün süren yıkıcı savaşının ardından Hamas'ın geçici de olsa bir ateşkes için daha da çaresiz hale geldiği açık. İsrail'in Gazze'de 211 gün süren yıkıcı savaşının ardından Hamas'ın istediği ‘zafere’ ulaşmak için geçici de olsa bir ateşkes konusunda umduğundan daha da çaresiz hale geldiği ortada.

Değişimin nedenleri

Hamas'ın gösterdiği esnekliğin aslında birkaç nedeni vardı. Bunlardan ilki, 2007 yılından beri Gazze Şeridi'ni kontrol eden Hamas’ın kendini her zamankinden daha yorgun hissetmeye başlamasıydı. Bu yüzden arabuluculardan ve ABD'den alacağı garantilerin İsrail'i savaşı tamamen durdurmaya ikna etmede başarılı olacağı umuduyla geçici de olsa bir ateşkese varılmasına ihtiyaç duyuyor.

İsrail, savaş sayesinde Hamas’ın ve askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları’nın sahip olduğu birçok imkanı yok etti. Bundan dolayı Hamas’ın içinde siyasi ve askeri düzeylerde ateşkes konusunda daha esnek davranılması gerektiği konusunda bir görüş birliği oluştu. İkinci neden, Hamas'ın yaşadığı derin mali kriz. Hükümet çalışanlarına sadece 200 dolar, örgütsel çalışanlarına 250 dolar ve Kassam Tugayları üyelerine 300 dolar gibi sınırlı mali ödemeler yapabiliyor.

Kassam Tugayları'nın üyelerinin bir mola verdirmelerini, yeniden organize olmalarını ve yeniden konuşlanmalarını sağlamak ve kayıp ve hasar durumlarını değerlendirmek istenmesi ise dile getirilmeyen bir başka neden.

sdfvrgb
Gazze Şeridi’nde İsrail ve Hamas arasında 6 ayı aşkın bir süredir devam eden savaşın ardından büyük bir kıtlık baş gösterdi (AP)

Bir diğer nedense Hamas’ın, devam eden bombardımanlar altında bazıları ölen, geriye kalanların ise can güvenliği için birçok kaynağa ihtiyaç duyulan İsrailli rehinelerin yükünden kurtulmak istemesi. Hamas, savaşı sona erdirecek ve daha fazla sayıda Filistinli mahkûmun serbest bırakılmasını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için en önemli koz olan İsrailli rehineleri kaybetme riskini almak istemiyor.

Daha da önemlisi, Hamas İsrail ordusunun dokunamadığı tek Kassam Tugayları birliğinin güvenliğini tehlikeye atacağı için Refah’a kara saldırısının gerçekleşmesini istemiyor. Bununla birlikte İsrail ordusunun Refah'a girmesi yaşanması beklenen katliamların yanı sıra Hamas liderlerine ve İsrailli rehinelere ulaşması anlamına da gelebilir.

Refah’a kara saldırısı

Hamas, İsrail’in Refah’a kara saldırısını ateşkesin şartlarından biri olarak öne sürüyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan siyasi analist Mustafa İbrahim, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“Her iki tarafın da Mısır’ın son ateşkes önerisini kabul etmesinin nedeninin acil insani meseleler olduğu açık. Bununla birlikte ister Hamas ister İsrail tarafından olsun, tutumlardaki bu değişikliğin ardında kesinlikle siyasi hesaplar var. Zira Hamas karşı karşıya olduğu durum karşısında Katar’ın kendisine açtığı kucağı ve Gazze Şeridi'nin önemli bir komşusu olan Mısır'ı ve liderlerinin Gazze Şeridi'ne gidip gelmek için Mısır topraklarından geçiş kolaylığını kaybetmek istemiyor.”

İbrahim, sözlerine şöyle devam etti:

Hamas bunu yaparken de bazı konularda tarafsız da olsa kendisinden yana olan bazı önemli faktörleri kaybetti. Buna karşın İsrail, Binyamin Netanyahu hükümeti sürekli eleştirilirken ve Washington, Refah'ta Gazze Şeridi sakinlerinin acılarını arttırabilecek herhangi bir askeri operasyona karşı çıkarken ABD'nin desteğini daha fazla kaybetmek istemiyor.


Sudan ordusu HDK’nın kaynaklarını kesmek için Hartum'un kuzeyindeki operasyonlarını yoğunlaştırdı

Şemseddin Kebbaşi (sağda), Abdulaziz el-Hilu (solda) ve Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda bir araya geldiler (SUNA)
Şemseddin Kebbaşi (sağda), Abdulaziz el-Hilu (solda) ve Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda bir araya geldiler (SUNA)
TT

Sudan ordusu HDK’nın kaynaklarını kesmek için Hartum'un kuzeyindeki operasyonlarını yoğunlaştırdı

Şemseddin Kebbaşi (sağda), Abdulaziz el-Hilu (solda) ve Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda bir araya geldiler (SUNA)
Şemseddin Kebbaşi (sağda), Abdulaziz el-Hilu (solda) ve Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda bir araya geldiler (SUNA)

Sudan ordusundan dün yapılan açıklamada, Hızlı Destek Kuvvvetleri’ne (HDK) giden malzemeleri engellemek için başkent Hartum'un kuzeyindeki el-Kedro Askeri Bölgesi’nde operasyonların yoğunlaştırıldığı bildirildi.

Sudan’daki çeşitli sıcak çatışma cephelerindeki askeri çatışmalar eskisi kadar yoğun değilse de savaşan taraflar yakında yaşanması beklenen çatışmalara hazırlık amacıyla daha önce eşi ve benzeri görülmemiş oranda askeri takviyelere devam ediyorlar. Ancak bazı analistler, bu durumu daha çok müzakere yoluna dönülmeden önce ilan edilmemiş bir ateşkes olarak görüyorlar.

Sudan ordusunun açıklamasında Hartum’un kuzeyinde ‘HDK’ya ait yakıt tankerleri ve askeri araçların imha edildiği ve araçların içindeki herkesin öldürdüğü’ bildirildi.

Sudan ordusu ve ordunun yanında yer alan gruplar, aylardır ülkenin orta kesimlerinde bulunan el-Cezire ilini kontrol eden HDK'nın savunmasını aşmak için çeşitli eksenlerden karşı saldırılar düzenlemeye çalışsalar da fazla ilerleme kaydedemediler.

sdwvrevfe
Geçtiğimiz mart ayında Hartum'da devriye gezen Sudan ordusuna ait askeri bir araç (Reuters)

Yerel kaynaklar ve aktivistlere göre Sudan ordusu ve silahlı hareketlerden oluşan ortak güçler, el-Cezire ilinin doğu girişinde yer alan eş-Şebbaraka beldesi yakınlarındaki el-Fav ekseninde iki gün boyunca HDK ile çatıştı. Ancak HDK, onları püskürtmeyi başardı.

El-Cezire ilinin yönetim şehri Vadi Medeni'nin doğu girişine doğrudan açılan Hantub Köprüsü'ne yaklaşık 40 kilometre mesafede yer alan küçük beldenin ordu tarafından ele geçirilmesi Vadi Medeni’nin geri alınması görevini kolaylaştıracak.

Sudan ordusu sözcüsü Nebil Abdullah, geçtiğimiz hafta, ordu güçlerinin tüm eksenlerde ilerleme kaydettiğini belirtirken, muharebelerin ilerleyişi hakkında daha fazla detay vermekten kaçındı.

El-Cezire ilindeki çatışmalar

Sudan ordusu komutanları, aylardır el-Cezire ilini geri almak için plan yapıyorlar. Bunun için HDK’yı üç taraftan kuşatmak için silahlı hareketlerin üyeleri ve ‘mobilize’ sivil gönüllüler de dahil olmak üzere büyük güçleri seferber ettiler.

Askeri operasyonların yapıldığı bölgenin yakınlarındaki beldelerin sakinleri, Sudan ordusunun bir süredir bölgeye sızmak amacıyla ani baskınlar düzenleyerek sahada askeri olarak ilerleme kaydetmeye çalıştığını, ancak HDK tarafından hızla püskürtüldüğünü ve il dışındaki ilk mevzilerine geri dönmek zorunda kaldığını söylediler.

Aynı kaynaklara göre HDK, Fav bölgesinde kendisine karşı olası tüm saldırılara karşılık verebilecek şekilde ana yol üzerinde ve çevresin savunma yapmaya devam etmesi ordu güçlerinin bu bölgelere derinlemesine girmesini engelliyor.

El-Faşir bölgesin sakinlik hakim

Öte yandan Kuzey Darfur ilinin yönetim şehri el-Faşir’deki kaynaklar, ordu ile HDK arasındaki çatışmaların durmasına rağmen şehrin diken üstünde olduğunu söylediler. Şarku’l Avsat’a konuşan bölge sakinlerinden el-Fazıl İbrahim, son üç gündür büyük bir çatışma yaşanmadığını söyledi. Bölgede sakin bir havanın hakim olduğunu belirten İbrahim, “Ancak şehir sakinleri arasında her an bir çatışma çıkabileceği korkusuyla diken üstünde yaşıyorlar” dedi.

rgnymu
Kuzey Darfur'un yönetim şehri el-Faşir’de daha önce yaşanan çatışmalar sırasında alevler içinde kalan bir pazar yeri (AFP)

Herkesin bir yandan ordunun ve silahlı hareketlerin askeri yığınağını, diğer yandan HDK'nın kenti üç taraftan kuşatmasını ‘büyük bir endişeyle’ izlediğini söyleyen İbrahim, el-Faşir'de herhangi bir askeri çatışmanın binlerce sivilin ölümüne yol açabileceğini söyledi.

Sosyal medya platformlarında HDK'ya yakınlığıyla bilinen hesaplar, uluslararası ve bölgesel taraflarca çatışmaların insani yansımalarıyla ilgili yapılan tüm uyarılara rağmen, Arap kabilelerinden binlerce HDK savaşçısının Kuzey Darfur'a geldiğini ve her an şehre saldırabileceklerini bildirdiler.

Kebbaşi Juba'da

Diğer taraftan Geçici Egemenlik Konseyi üyesi ve Sudan Ordusu Başkomutan Vekili Orgeneral Şemseddin Kebbaşi, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) Lideri Abdulaziz el-Hilu ile savaştan etkilenenlere insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak üzere anlaştığını bildirdi.

Geçici Egemenlik Konseyi’nden yapılan açıklamada, Güney Sudan'ın başkenti Juba’da yapılan bir toplantıda tarafların Sudan’da ‘hükümetin kontrolündeki ve SPLM-N’nin kontrolündeki bölgelerde insani yardımların derhal ulaştırılmasını kolaylaştırma’ konusunda uzlaştıkları belirtildi.

xsdvbfer
Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit cuma günü Juba'da Kebbaşi’yi kabul etti (SUNA)

Açıklamaya göre toplantıda Sudan krizi ele alınırken taraflar insani yardım dosyasına yönelik çözümler ve krize siyasi çözüm konusunda görüş alışverişinde bulundu. Açıklamada ayrıca insani yardımların nasıl ulaştırılacağına dair bir belgenin onaylanması için bir hafta içinde heyetler arasında bir toplantı yapılması konusunda anlaşmaya varıldığı aktarıldı.

Öte yandan Orgeneral Şemseddin Kebbaşi, cuma günü Juba'ya gelerek Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. Sudan Geçici Egemenlik Konseyi'nden yapılan açıklamaya göre görüşmede Sudan'da barışın tesisi ve insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması konuları ele alındı.


Irak’ta Meclis Başkanlığı’na ilişkin anlaşmaya yönelik işaretler

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani Şubat ayında Kerkük'te siyasi parti liderleriyle bir araya geldi. (Irak hükümet medya ofisi)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani Şubat ayında Kerkük'te siyasi parti liderleriyle bir araya geldi. (Irak hükümet medya ofisi)
TT

Irak’ta Meclis Başkanlığı’na ilişkin anlaşmaya yönelik işaretler

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani Şubat ayında Kerkük'te siyasi parti liderleriyle bir araya geldi. (Irak hükümet medya ofisi)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani Şubat ayında Kerkük'te siyasi parti liderleriyle bir araya geldi. (Irak hükümet medya ofisi)

Iraklı kaynaklar Sünni ve Şii partilerin Meclis Başkanlığı konusundaki anlaşmazlığı çözmeye yakın olduklarını bildirdi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar “siyasi güçlerin aylarca süren anlaşmazlıkların ardından parlamentonun iç tüzüğünü değiştirerek başkanlık için aday gösterme sürecini yeniden başlatma konusunda anlaştıklarını” söyledi. Kaynaklar ayrıca, “Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin, Sünniler ve Kürtlerle sakinleşme eğiliminde olduğuna, çünkü bunların yaklaşan yasama seçimlerinde potansiyel müttefikler olduğuna” dikkat çekti.

Kaynaklar, Tekaddum dışındaki Sünni güçlerin Koordinasyon Çerçevesi'nin üzerinde anlaştığı bir aday sunamadığını, bunun da Halbusi'nin partisinin ve muhtemel adayının şansını güçlendirdiğini açıkladı.

Geçtiğimiz hafta Tekaddum siyasi süreçten çekilme tehdidinde bulundu.

Kerkük'te ise yerel seçimlerden altı ay sonra yeni vali konusunda bir anlaşmaya varıldığına dair işaretler ortaya çıktı. Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar, Kürt ve Arap güçlerin valinin ikişer yıllığına dönüşümlü olarak atanması konusunda anlaşmaya yakın olduklarını bildirdi.

Bir kaynak, “Türkmenler makamı paylaşmak için üçlü bir formül önerdikten sonra muhtemelen yarıştan çekilecekler. Ancak il meclisinde sadece iki sandalyeleri var ve bu da onların makama ortak olmaları için yeterli değil” ifadelerini kullandı.