Mısır'ın kısa bir süre önce duyurduğu Ras el-Hikme Anlaşmasının yansımaları, Mısırlıların başlıca endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Anlaşmanın ‘karaborsa doları’ ve Mısır piyasalarındaki emtia fiyatları üzerindeki yansımalarıyla ilgili endişeler sürerken, bazı iyimser çevreler ise ‘dolar karaborsasının çökeceğini’ söylüyor ve fiyatlarda önemli bir düşüşün olmasını bekliyor. Buna karşın Mısır hükümetinin anlaşma çerçevesinde karaborsadaki dolar akışıyla mücadelede atacağı sonraki adımlara ilişkin soru işaretlerinin gündemde olduğu bir dönemde meseleye şüpheyle yaklaşan çevreler, anlaşmanın piyasalar üzerinde herhangi bir etkisi olmayacağını düşünüyor.
Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), cuma günü Mısır'ın kuzeybatısında yer alan Ras el-Hikme bölgesinin geliştirilmesi için bir anlaşma imzaladı. Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli, imzaların atılmasının ardından düzenlediği basın toplantısında, “Mısır’ın yatırım yasaları çerçevesinde imzalanan Ras el-Hekme Anlaşması, iki ay içinde 35 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırımı içerecek” ifadelerini kullandı.
Anlaşma, ayrıntıları ve piyasalar üzerindeki etkisine ilişkin soru işaretleri arasında, cumartesi günü Mısır'da sosyal medya sitelerinin trendlerinde ve arama motorlarında en çok arananlar listesinin başında yer aldı. Bu ilgiye, özellikle resmi piyasalar ile karaborsa arasında Mısır para biriminin dolara karşı döviz kurundaki tutarsızlığı sonrasında ülkenin birkaç aydır tanık olduğu yüksek fiyat dalgası yol açtı. Bankalarda doların resmi piyasa fiyatı 30,9 Mısır lirasında sabitlenirken, son dönemde karaborsada dolar 70 liranın üzerindeki rakamlardan alıcı bulabiliyor.
‘Dev anlaşma’ diye anılan Ras el-Hikme Anlaşmasıyla ilgili haberler hızla yayılırken, dün Mısır basınında ‘karaborsada doların lira karşısında fiyatının yaklaşık 64 liradan 52 liraya düştüğü’ haberleri yer aldı.
Mısırlı iş insanı ve ekonomist Hassan Heikal, anlaşmayı ‘önceliklerin yeniden değerlendirilmesi ve devletin ekonomideki rolü hakkında ciddi bir konuşmayla ilişkilendirilmesi gereken yeni bir başlangıç fırsatı’ olarak değerlendirdi. Dün X platformundaki hesabından yaptığı uzun paylaşımında, anlaşmanın kamuya ihaleye açılmaması da dahil olmak üzere sık sorulan bazı soruları yanıtladı. Heikal, ‘bu paranın bir miktarının bir geliştirici ya da yatırımcı tarafından bir anda ödenmesinin mümkün olmadığını’ söyledi. Mısırlı iş insanı, ekonomik çözümün başlamasının, anlaşmanın büyüklüğü nedeniyle sistem üzerinde büyük bir olumlu şok etkisi yaratması gerektirdiğini de sözlerine ekledi.
BAE’li iş insanı Khalaf Ahmad Al Habtoor da X hesabından yaptığı paylaşımda anlaşmayı överek, “Bu Mısır tarihinin en büyük projesi... Mısır çok önemli bir ülke ve Arap dünyasının direği. Hepimiz zor günlerde ona destek olmalıyız. BAE bu adımı, Mısır ekonomisini güçlendirmek ve canlandırmak amacıyla doğru zamanda attı. Bu girişim, Mısır ekonomisini rayına oturtmak için altın bir fırsat. Özel sektörü büyük ölçüde canlandıracağına ve harekete geçireceğine şüphe yok. Birçok iş fırsatının sağlanmasına katkıda bulunacak. Çeşitli ekonomik alanları yeniden canlandıracak” yazdı.
Öte yandan Mısırlı medyatik isim Dalia Abouomar, Mısır devletini sanayileşmeye odaklanmaya, üreticilerin sorunlarını çözmeye, işlerinin önündeki ‘engelleri’ kaldırmaya ve içinde bulunduğumuz yılı sanayileşme yılı haline getirmeye çağırdı. Abouomar, dün X hesabından yaptığı paylaşımda, “Üretim, bir cankurtaran simididir” dedi.
Mısırlı iş insanı Naguib Sawiris, anlaşmanın gayrimenkul piyasası üzerinde değil de endüstri ve tarım alanında etkili olmasını ümit eden bir vatandaşın gönderisini alıntılayarak, ‘bunun önemli olmadığını’ vurguladı. Sawiris, X'teki hesabından, “Önemli olan döviz girişi, krizin çözülmesi, döviz piyasasının istikrara kavuşması ve iş imkanları sağlanması” yazdı.
Diğer taraftan bazı sosyal medya kullanıcıları da dev anlaşmanın Mısır piyasaları üzerindeki etkisine dikkati çekti. Roza_msr adlı bir sosyal medya kullanıcısı, X hesabından Mısır’daki fiyatlarla ilgili yorum yaparak, ‘dolar karaborsasının çökmesine rağmen fiyatlarda herhangi bir düşüş yaşanmadığını’ söylerken, ‘piyasada şeker bulmanın zorluğundan’ şikayet etti.
EmaarW adlı bir başka sosyal medya kullanıcısı ise X hesabından anlaşmayı ve ‘dolar kurundaki düşüşü’ kutlayanlarla ilgili bir yorumda bulunarak, önce bu gelişmenin ‘pratik olarak sokak üzerindeki’ etkisine ve gıda emtia fiyatlarına nasıl yansıyacağının gözlemlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı da Ras el-Hikme Anlaşmasının karaborsa doları üzerindeki etkisine ilişkin görüşlerini paylaşarak etkileşime girdi. Bu etkileşim sonucunda ‘#İnhiyar_es-Suk_es-Sevda’ (dolar karaborsası çöktü) etiketi, dün sosyal medya platformlarındaki trendlerin zirvesinde yer aldı.
Sosyal medyada dev anlaşmayla ilgili tartışma devam ederken Fatima Ali ve nişanlısı Hüseyin Mahmud, (Kahire'nin doğusunda yer alan) Heliopolis semtindeki bir ticaret merkezinde kafaları karışmış haldeydi. Evlerini döşemek için ihtiyaç duydukları ev eşyalarını şimdi mi almaları yoksa fiyatların düşmesini mi beklemeleri gerektiği konusunda kararsızlardı.
Özel bir şirkette çalışan 20 yaşındaki Fatima Ali, Şarku'l Avsat'a, “Herkes fiyatların düşeceğinden bahsediyor ama sahada durum farklı ve fiyatlar her geçen gün daha fazla artıyor. Kafam karışıktı, karar veremez haldeyim” diye konuştu. Ancak arkadaşları Fatima Ali’ye ‘Mısır'da hiçbir şeyin garantisi olmadığını’ söyleyerek, beklememesini tavsiye etti.
Mısırlı ekonomist Dr. İzzeddin Hassaneyn, ‘Ras el-Hikme Anlaşmasının piyasalarda fiyatların düşmesine neden olacağına’ inanmıyor. Şarku'l Avsat'a konuşan Dr. Hassaneyn, “Fiyatlarda bir düşüş olmayacak ve olsa bile bu önemli bir düşüş olmayacak. Çünkü tüccarların çoğu, satın aldıkları malları liranın dolar karşısındaki değeri nedeniyle yüksek fiyatlardan satıyor. Anlaşmanın şu an fiyatlar üzerinde önemli bir etkisi olmayacak. Fakat belki diğer ekonomik faktörlerin sabit kalması ve karaborsa ile döviz kurunun kontrol altına alınmasıyla bir yıl sonra yansımaları ortaya çıkabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Hassaneyn, anlaşmanın imzalanmasına ve ülkeye beklenen dolar girişine ilişkin söylentilere rağmen Mısır piyasasında son birkaç gündür bazı emtia fiyatlarında artış yaşandığına dikkati çekti.
Ancak Mısırlı ekonomi uzmanı Dr. Midhat Nafi, Şarku'l Avsat'a yaptığı değerlendirmede, diğer faktörlerin devam etmesi ihtimaliyle birlikte doların kaçışında herhangi bir düzenlemeye gidilmesinin piyasalarda rahatlama sağlayacağını söyledi. Nafi, Mısır'daki enflasyonun büyük bir bölümünün dolar kurundan kaynaklandığını, bu yüzden de herhangi bir iyileşmenin emtia fiyatlarına düşüş olarak yansıyabileceğini belirtti. Nafi, tüccarların önümüzdeki dönemde piyasa beklentilerine bağlı olarak fiyatları artırma esnekliğinin, fiyatları düşürme esnekliğinden daha fazla olduğunun altını çizdi.
Mısır Merkez Bankası verileri, akaryakıt ve değişken fiyatlı bazı gıda ürünlerini hariç tutan çekirdek enflasyon oranının, aralık ayındaki yüzde 34,2 seviyesinden geçtiğimiz ocak ayında yıllık bazda yüzde 29'a düştüğünü gösterdi. Fakat bu gerileme, Mısırlıların yüksek fiyatlarla ilgili şikayetlerini dindirmedi.
Herkes dev anlaşmanın döviz kuruna etkisini bekliyor. Ekonomist Dr. Hassaneyn, anlaşmanın Mısır Merkez Bankası’nda bir toparlanma yaratacağını, limanlarda biriken mallarla ilgili krizi çözmek için kullanılabilecek dolar likiditesini sağlayacağını ve böylece piyasalardaki emtia arzını artırıp üretim ihtiyacını karşılayacağını söyledi. Bu tür önlemlerin piyasada şok etkisi yaratarak karaborsada dolara olan talebin azalmasını sağlayacağını belirten Dr. Hassaneyn, böylece serbest piyasada dolar kurunun resmi kura yaklaşacağını vurguladı.
Dr. Hassaneyn, anlaşma sayesinde Mısır'a girecek dolar akışının, karaborsadan dolar toplamak için resmi döviz kurunun canlandırılması ve Mısırlıların yurt dışındaki paralarını ülkeye geri getirmesi gibi çeşitli önlemler alınmasını gerektirdiğini ifade etti. Ayrıca, 2016 yılında olduğu gibi, geçici bir süre için de olsa vatandaşlara döviz yatırma ve bankalara döviz bozdurma olanağı sağlanması önerisinde bulundu.
Öte yandan anlaşmanın bir ekonomi projesi olarak ele alınması ve bu projeden faydalanmak için çeşitli önlemlerin hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan ekonomi uzmanı Dr. Nafi, “Anlaşmanın sağlayacağı dolar likiditesinin nasıl kullanılacağı, bu likiditenin projelere harcanıp harcanmayacağı, hükümetin kemer sıkma önlemleri alıp almayacağı ve para kontrol politikası uygulayıp uygulamayacağını bilmek önemli” dedi.
Dr. Nafi, anlaşmanın para kontrol politikaları, büyük projelere yapılan harcamaların ve ithalatın azaltılması ve lira için esnek bir sabit döviz kurunun benimsenmesiyle birlikte uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Dr. Nafi, bunun Mısırlıların yurtdışından ve başka yerlerden gelen havalelerinden ülkenin dolar gelirini artırmaya katkıda bulunacağını kaydetti.