Mısır Kızıldeniz'deki gerilimin tırmanmasıyla ilgili endişelerini İran'a iletti

Şukri ve Abdullahiyan bölgesel krizler hakkında görüştü

Husi medyası, Kızıldeniz'de Husi füzesi tarafından vurulan Rubimar gemisinin battığını gösteren bir fotoğraf yayınladı (EPA)
Husi medyası, Kızıldeniz'de Husi füzesi tarafından vurulan Rubimar gemisinin battığını gösteren bir fotoğraf yayınladı (EPA)
TT

Mısır Kızıldeniz'deki gerilimin tırmanmasıyla ilgili endişelerini İran'a iletti

Husi medyası, Kızıldeniz'de Husi füzesi tarafından vurulan Rubimar gemisinin battığını gösteren bir fotoğraf yayınladı (EPA)
Husi medyası, Kızıldeniz'de Husi füzesi tarafından vurulan Rubimar gemisinin battığını gösteren bir fotoğraf yayınladı (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan’a, iki ülke arasındaki olası yakınlaşma yoluna değinilen dün gerçekleşen görüşmeler sırasında “Mısır'ın güney Kızıldeniz bölgesindeki askeri gerilimlerin artmasından duyduğu derin endişeyi” iletti.

İki bakan, İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen İnsan Hakları Konseyi üst düzey toplantılarının oturum aralarında bir araya geldi ve ‘ikili ilişkilerin gidişatı’ ile Gazze krizindeki gelişmeleri ele aldı.
Son zamanlarda, her iki taraftan üst düzey yetkililer arasında, özellikle de Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah es-Sisi ve İranlı mevkidaşı İbrahim Reisi arasında bir dizi resmi Mısır-İran toplantısı gerçekleşti.

Şukri, İranlı mevkidaşına, bölgedeki krizlerin karmaşıklığının ‘bölgedeki tüm halkların istikrar durumuna gölge düşürdüğünü’ vurguladı.

Şukri, Mısır'ın, Kızıldeniz'in güneyindeki gerilimin yayılmasıyla ilgili derin endişesini dile getirdikten sonra, bunun, en önemli uluslararası koridorlardan birinde (Mısır Süveyş Kanalı) ‘uluslararası denizcilik trafiğine yönelik benzeri görülmemiş bir tehdit’ ile sonuçlandığını açıkladı. Mısır Dışişleri Bakanlığı'na göre bu, “Mısır dahil olmak üzere çok sayıda ülkenin çıkarlarına doğrudan zarar verilmesine yol açtı. Bölgedeki tüm ülkelerin istikrar ve barışı desteklemek için iş birliği yapması gerekiyor.”

Husilerin Kızıldeniz'deki ticari gemileri hedef alması, Süveyş Kanalı'nda büyük kayıplara neden oldu.
Mısır Devlet Başkanı, bu ay kanalın yıllık yaklaşık 10 milyar dolar tutarındaki gelirinin “yüzde 40 ile 50 arasında” düştüğü tahmininde bulundu.



İsrail ordusu Gazze'de sağlık görevlilerinin öldürülmesinde ‘mesleki hatalar ve emir ihlalleri’ olduğunu kabul etti

İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze'de sağlık görevlilerinin öldürülmesinde ‘mesleki hatalar ve emir ihlalleri’ olduğunu kabul etti

İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde 15 sağlık görevlisi ve kurtarma görevlisinin öldürüldüğü olayı “tam olarak rapor etmediğini” kabul etti ve olaydan sorumlu subayın görevden alındığını duyurdu.

Ordu tarafından yayınlanan soruşturma özetinde şöyle denildi: “Yapılan incelemede çeşitli mesleki hatalar, emir ihlalleri ve olayın tam olarak rapor edilmediği tespit edilmiştir.” “Golani Keşif Taburu komutan yardımcısı, saha komutanı olarak sorumluluğu ve olay sonrası değerlendirme oturumu sırasında eksik ve yanlış bir rapor sunması nedeniyle görevinden alınacaktır.”

On beş Filistinli öldürüldü, bunlardan altısının daha sonra Hamas ‘teröristleri’ olduğu tespit edildi” dedi ve ekledi: “İsrail ordusu olaya karışmayan sivillere verilen zarardan dolayı üzüntü duymaktadır.

İsrail başlangıçta sağlık görevlilerinin araçlarının askerler tarafından ateş altına alındıklarında acil durum işaretleri taşımadıklarını iddia etmiş, ancak daha sonra bu iddiasını geri çekmiştir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bir sağlık görevlisinin cep telefonundan elde edilen video, İsrail'in ateş açılmasına ilişkin ilk açıklamasıyla çelişti.

Askeri soruşturma, tabur komutan yardımcısının “gece görüş mesafesinin düşük olması nedeniyle” ambulansların Hamas militanlarına ait olduğunu düşündüğü sonucuna vardı. Olaydan elde edilen görüntülerde ambulansların ışıklarının yanıp söndüğü görülüyor.

15 sağlık görevlisi ve yardım çalışanı 23 Mart'ta vurularak öldürüldü ve BM ve Filistin Kızılayı yetkililerinin bir hafta sonra cesetlerini bulduğu sığ bir mezara gömüldü.