İsrail Savunma Bakanı'ndan "ramazanla ilgili sorumsuz açıklamaların kontrolü kaybettirebileceği" uyarısı

İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, Filistinlilerin ramazanda Mescid-i Aksa'ya girişlerinin yasaklanması çağrısı yapmıştı

AA
AA
TT

İsrail Savunma Bakanı'ndan "ramazanla ilgili sorumsuz açıklamaların kontrolü kaybettirebileceği" uyarısı

AA
AA

İsrail Savunma Bakanı Yaov Gallant, Filistinlilerin ramazanda Mescid-i Aksa'ya girişinin yasaklanmasını isteyen aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'e işaretle "Sorumlular dahil herkes istediğini söylüyor ama bu sorumsuzluk." ifadesini kullandı.

Haaretz'in haberine göre, Gallant, ramazan ayı öncesinde merkez komutanlık karargahında güvenlik durum değerlendirme toplantısına katıldı.

İran, Hizbullah ve Hamas'ın "ramazan ayını 7 Ekim'in ikinci perdesine dönüştürmek ve bölgeyi kışkırtmak istediğini" savunan Gallant, bunun Hamas'ın "ana hedefi olduğunu ve bunu da Mescid-i Aksa ve Kudüs vurgusuyla yapmak istediğini" ileri sürdü.

Gallant, "Buna izin vermemeliyiz. Bunun için bölgenin sakinleştirilmesi gerekiyor. Bunun etrafındaki ilgiyi anlıyorum, burası bir demokrasi, dijital bir dünya. Savaşta sorumlular dahil isteyen istediğini söylüyor ama bu sorumsuzluk. Sonuç çok kısa zamanda potansiyel bir tansiyonun hızla tırmanması olacaktır. Yetkili olması gerekenlerin sorumsuz açıklamaları herkese kontrolü kaybettirebilir." ifadesini kullandı.

Gallant açıklamasında isim vermezken, aşırı sağcı Ben-Gvir, 18 Şubat'ta X hesabından yaptığı paylaşımda, Filistinlilerin ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya girişinin yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

İsrail Başbakanlığından 19 Şubat'ta yapılan açıklamada da Ben-Gvir'in talep ettiği "ramazanda Filistinlilerin Mescid-i Aksa'da ibadetlerinin kısıtlanması" kararının "güvenlik göz önüne alınarak dengeli biçimde alındığı" ifade edilmişti.

İsrail basınında çıkan haberlerde ise İsrail vatandaşı Filistinlilerden de belirli yaşın altındakilerin Mescid-i Aksa'ya girişinin yasaklanacağı belirtilmişti.

İsrail basınına göre, ordu ve İç Güvenlik Teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Başbakan Binyamin Netanyahu'ya "Filistinlilerin ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya girişlerinin kısıtlanması nedeniyle durumun kötüleşmesi halinde bunu durdurmanın zor olacağı uyarısı yapmaya" hazırlanıyor.

Şin-Bet'in, "İsrail güçlerinin Gazze ve Lübnan sınırında savaştığı ve konuşlandığı bir dönemde Batı Şeria'da güvenliğin kötüleşmesi durumunda bunu durdurabilmenin zorlaşacağı" görüşünü sunacağı belirtiliyor.

İsrail polisi, 7 Ekim 2023'ten bu yana cuma günleri başta olmak üzere Filistinlilerin Mescid-i Aksa'ya girişlerine kısıtlama getiriyor.

İsrail'in geçmişte Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri Filistin coğrafyasında tansiyonu yükseltmiş, 2021'in ramazan ayında Aksa'ya düzenlediği baskın İsrail içindeki şehirlerin yanı sıra işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da olayların çıkmasına yol açmıştı. Bölgedeki gerilim İsrail'in Gazze'ye 11 gün süren şiddetli saldırılarıyla son bulmuştu.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.