BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri: Gazze savaşı Ortadoğu’da daha geniş çatışmaları tetikleme potansiyeli olan bir ‘barut fıçısı’

Filistinliler, İsrail’in Gazze’deki bombardımanında yıkılan evlerin enkazı arasında yürüyor (AFP)
Filistinliler, İsrail’in Gazze’deki bombardımanında yıkılan evlerin enkazı arasında yürüyor (AFP)
TT

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri: Gazze savaşı Ortadoğu’da daha geniş çatışmaları tetikleme potansiyeli olan bir ‘barut fıçısı’

Filistinliler, İsrail’in Gazze’deki bombardımanında yıkılan evlerin enkazı arasında yürüyor (AFP)
Filistinliler, İsrail’in Gazze’deki bombardımanında yıkılan evlerin enkazı arasında yürüyor (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail ile Hamas arasındaki Gazze savaşının Ortadoğu’da daha geniş çatışmaları tetikleme potansiyeli olan bir ‘barut fıçısı’ olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Türk, bugün Cenevre’deki İnsan Hakları Konseyi önünde yaptığı konuşmada, “Bu barut fıçısındaki herhangi bir kıvılcımın çok daha geniş bir yangına yol açabileceğinden derin endişe duyuyorum. Bunun Ortadoğu’daki her ülke ve onun ötesindeki birçok ülke için sonuçları olacaktır” dedi.

Öte yandan, Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı tarafından bugün Facebook üzerinden yapılan açıklamada, İsrail’in saldırıları sonucu 7 Ekim’den bu yana can kaybının 30 bin 534’e, yaralıların ise 71 bin 920’ye yükseldiği ifade edildi.

Açıklamada, İsrail’in son 24 saat içinde Gazze Şeridi’ne yönelik gerçekleştirdiği ‘13 katliamda’ 124 kişinin öldüğü, 210 kişinin de yaralandığı bilgisi verildi.

Bakanlık, İsrail’in Gazze Şeridi’nde devam eden saldırısının 150. gününde, bazı kurbanların hala enkaz altında ve yollarda olduğunu, işgal güçlerinin, ambulans ve sivil savunma ekiplerinin onlara ulaşmasını engellediğini de bildirdi.

Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref El Kudra, Gazze Şeridi’nde yaklaşık 1 milyon bulaşıcı hastalık vakasının tespit edildiğini ve gerekli tıbbi imkanların mevcut olmadığını belirtti.

Kudra açıklamasında, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki savaştan bu yana Han Yunus ve Gazze’nin kuzeyindeki hastane müdürleri de dahil olmak üzere 364 sağlık personelinin öldürdüğünü, 269 kişiyi de gözaltına aldığını belirtti.

Bakanlık Sözcüsü, İsrail güçlerinin 155 sağlık kuruluşunu tahrip ettiğini, 32 hastane ve 53 sağlık merkezinin yanı sıra ve 126 ambulansı hedef alarak hizmet dışı bıraktığını da dile getirdi.

Kudra, Gazze’deki sağlık durumunun ‘çok feci ve tarif edilemez olduğu ve gerekli tıbbi yardımın olmayışı nedeniyle durumun giderek daha da kötüleştiği’ konusunda uyardı.

Sözcü, “Gazze’nin kuzeyindekiler, onlarca çocuk, kadın ve yaşlının hayatına mal olan içme suyu ve yiyecek kıtlığı nedeniyle küresel düzeydeki seviyeleri aşan bir kıtlık sonucu ölümle mücadele ediyor” dedi.

Kudra ayrıca, BM’ye sivilleri, kurumları ve sağlık ekiplerini korumak için uluslararası insani hukuku devreye sokma çağrısında bulundu.



Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
TT

Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)

Suriyeli bir yetkili, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye yaptığı ziyaret çerçevesinde İsrailli bir yetkiliyle görüştü. Şam'dan bilgi sahibi bir kaynağa göre, Esed rejiminin devrilmesinin ardından İsrail güçlerinin Suriye'nin güneyine girmesi konusunun ele alındığı görüşmeye eş-Şera katılmadı.

Şam'daki diplomatik bir kaynak dün, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan ziyareti çerçevesinde Bakü'de Suriyeli bir yetkili ile İsrailli bir yetkili arasında doğrudan bir görüşme gerçekleştiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre eş-Şera, Bakü'ye resmi bir ziyarette bulunarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Azerbaycan, Suriye'ye Türkiye üzerinden gaz ihraç etmeye başlayacağını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgi sahibi bir kaynak yaptığı açıklamada, Suriyeli bir yetkili ile ismi açıklanmayan İsrailli bir yetkili arasındaki görüşmeyi doğruladı, ancak Suriye Cumhurbaşkanı'nın bu görüşmeye katılmadığını söyledi.

Diplomatik kaynağa göre, görüşmelerde Suriye'deki yeni İsrail varlığı ele alındı. Bu, İsrail güçlerinin yedi aydan uzun bir süre önce Beşşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'nin güneyine sızdığı bölgeleri kapsıyor.

Şam resmi olarak doğrudan görüşmeler yapıldığını duyurmasa da, Tel Aviv'in geçen yılın sonunda Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'nin askeri cephaneliğine yüzlerce saldırı düzenlemesi ve ülkenin güneyine girmesinin ardından artan gerilimi kontrol altına almayı amaçladığını söylediği İsrail ile dolaylı görüşmeler yapıldığını kabul etti.

Şam, İsrail ile dolaylı müzakerelerin hedefini, çatışmaların durdurulması ve iki taraf arasındaki askerden arındırılmış bölgenin bir Birleşmiş Milletler (BM) gücü tarafından denetlenmesi açısından 1974 tarihli Ayrılma Anlaşması'na geri dönülmesine bağlıyor.

Bu ayın başlarında Suriye, anlaşmaya geri dönülmesi için Washington ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı.

Suriye devlet televizyonunun resmi bir kaynaktan aktardığına göre İsrail, Dışişleri Bakanı Gideon Saar tarafından yapılan açıklamalarda hem Suriye hem de Lübnan ile ilişkileri normalleştirmeye ilgi duyduğunu ifade etti. Ancak Şam, İsrail ile bir barış anlaşması imzalanması yönündeki açıklamaları ‘erken’ olarak nitelendirdi.

Geçtiğimiz pazartesi günü Lübnan'ı ziyaret eden ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ‘Suriye ile İsrail arasında diyaloğun başladığını’ ifade etti.

Eş-Şera mayıs ayında Riyad'a yaptığı ziyaret sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmüştü. Trump o dönemde eş-Şera'nın normalleşmeye açık olduğunu söylemiş ve gazetecilere eş-Şera'nın istikrar sağlandığında İbrahim Anlaşması'na katılmaya açık olduğunu belirtmişti.

Eş-Şera iktidara geldiğinden bu yana Suriye'nin komşularıyla bir gerginlik ya da çatışma istemediğini vurgulamış ve daha sonra uluslararası topluma İsrail'e saldırılarını durdurması için baskı yapması çağrısında bulunmuştu, zira iki taraf 1948'den bu yana resmi olarak savaş halinde.