Nasrallah, Hamas’ın müzakere heyetinin başkanı Hayya ile görüştü

Hizbullah medyası tarafından servis edilen fotoğrafta, Nasrallah ve Hayya görülüyor
Hizbullah medyası tarafından servis edilen fotoğrafta, Nasrallah ve Hayya görülüyor
TT

Nasrallah, Hamas’ın müzakere heyetinin başkanı Hayya ile görüştü

Hizbullah medyası tarafından servis edilen fotoğrafta, Nasrallah ve Hayya görülüyor
Hizbullah medyası tarafından servis edilen fotoğrafta, Nasrallah ve Hayya görülüyor

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, dün Hamas Gazze Yönetimi Başkan Yardımcısı ve Kahire’deki müzakere heyetinin başkanı Halil el-Hayya başkanlığındaki bir heyetle görüştü.

Hizbullah, toplantıda Gazze Şeridi, Batı Şeria ve çok sayıda destek cephesinde saha düzeyindeki son koşullar ve gelişmelerin gözden geçirildiğini duyurdu.

Açıklamada, “Gazze’ye yönelik saldırının durdurulması ve Filistin davası ve halkına hizmet edecek direniş koşullarının sağlanması amacıyla devam eden müzakereler görüşüldü” denildi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Hamas kaynakları, toplantının hareket liderleri ile Lübnan’daki direniş arasında, Kahire müzakerelerine ilişkin en son veriler hakkında bilgi vermek amacıyla yapılan ‘tamamlayıcı istişareler’ çerçevesinde düzenlendiğini bildirdi.

Kaynaklar, bunun hareket tarafından müzakere yapmakla görevlendirilen Hayya’nın Lübnan’a ilk gelişi olmadığını bildirdi.

Hamas kaynakları, ateşkese varma önündeki engelin İsrail’in inatçılığı, uzlaşmadan kaçması ve zaman kazanma çabası olduğunu vurguladı.

Yalnızca tam ateşkes isteyen Hamas heyeti, Kahire’ye giderek önerilerini sundu.

İsrail içinde ateşkes isteyenlerle, savaşı sürdürmek isteyenler arasında çekişme olduğu için İsrail heyeti Kahire’de yer almadı.

Aynı zamanda Hamas Siyasi Bürosu üyesi ve hareketin Arap ve İslami İlişkiler Ofisi’nin başkanı olan Halil Hayya, Gazze’de ateşkes için devam eden müzakerelerde Hamas heyetine başkanlık ediyor.

Nasrallah ve Hayya’nın görüşmesi, Katar Dışişleri Bakanlığı’nın ‘Gazze ile ilgili müzakere çabalarının devam ettiğini, ancak anlaşmaya varmaya yakın olunmadığını’ açıkladığı bir dönemde gerçekleşti.

Şarku’l Avsat’a görüş bildiren Şii muhalif, siyasi yazar Ali El-Emin, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı;

“Ateşkes konusunda, ABD-İsrail arasında anlaşmazlık bulunuyor. Hamas içinde bile bu ateşkesi istemeyen bir eğilim ile Ramazan ateşkesini önemli ve vazgeçilmez bir fırsat olarak gören bir eğilim arasında bölünme var. İran’ın bölgedeki hesapları ve çıkarları nedeniyle bu ateşkesin gerçekleşmemesi için baskı yaptığı görülüyor. Hayya ve Yahya Sinvar (Hamas’ın Gazze lideri) ekibi ateşkes istemiyor, İsmail Heniyye (Hamas Siyasi Büro Başkanı) ekibi ise bunun için baskı yapıyor.”

Emin, Hizbullah’ın Gazze ve Hamas’ı desteklemekte oynadığı rol hakkında ise şunları söyledi;

“Hizbullah’ın askeri ve güvenlik düzeyinde sağladığı desteğin Gazze’deki acının hafifletilmesine katkı sağladığı söylenemez. Önemli olan tek şey, İran’ın harekete belirli düzeyde finansal ve bilgi desteği sağlamasıdır.”

Filistinli araştırmacı Hişam Debsi ise Hayya’nın ‘Sinvar’ın güvendiği adamlardan biri’ olduğunu söyleyerek, “Önceki ateşkesin sağlanmasında temel bir rol oynadı” dedi.

İran’ın Gazze’deki savaş meselesiyle ilgili çelişkili davranışına dikkat çeken Debsi, konuya ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı;

“Suriye ve Irak gibi bedelim yüksek olduğu yerlerde silahlarını çekip operasyonları durduruyor, bedelin daha düşük olduğu Gazze ve Lübnan gibi diğer cephelerde ise savaşmaya devam ediyor. İran bugün ABD’den teklif aldığı bir aşamada ateşkes istemiyor ve gelen bilgilere göre Hamas’a Ramazan ayında Gazze, Batı Şeria ve Kudüs’te ateşkesin tırmanmasını tavsiye etti.”

İsrail, Ocak ayı başlarında Hizbullah’ın kalesi Beyrut’un güney banliyösünde, Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri’yi öldürdü.

O zaman, Hamas’ın Lübnan’ı siyasi eylem için başlangıç ​​noktası olarak almaya başladığı açıkça ortaya çıktı.

Hamas’ın Lübnan’daki güvenlik ve askeri anlamdaki varlığı, Suriye krizi ve hareketin Suriye rejimiyle yaşadığı büyük anlaşmazlığın ardından daha da arttı.

Hareketin siyasi liderleri, Doha ile Türkiye’ye giderken, güvenlik ve askeri personel de Lübnan’da, özellikle de ülkenin güneyindeki Sidon bölgesinde ve bazı kamplarda konuşlandı.

Ancak esas olarak, Hizbullah’ın kalesi olan Beyrut’un güney banliyölerinin onlar için güvenli bir sığınak olduğu düşünülüyor.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.