BM'den İsrail'in Gazze'de yardım bekleyenlere yönelik saldırısına tepki

BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, Gazze'de İsrail güçlerinin yardım bekleyenleri hedef almasına tepki gösterdi.

AA
AA
TT

BM'den İsrail'in Gazze'de yardım bekleyenlere yönelik saldırısına tepki

AA
AA

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, Gazze'de İsrail güçlerinin yardım bekleyenleri hedef almasına tepki göstererek, "İnsanlar, ailelerini sağ tutmaya çalışırken ölmemeli. Bu olayların devam etmesine izin veremeyiz." açıklamasında bulundu.

Griffiths, X sosyal medya hesabından, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'ndeki Kuveyt Kavşağı'nda insani yardım bekleyenlere ateş açarak 20 kişiyi öldürmesi ve en az 155 kişiyi yaralamasına ilişkin paylaşım yaptı.

Gazze'de yardım beklerken 20 kişinin öldürüldüğüne, 155 kişinin yaralandığına ilişkin haberlerin şoke edici olduğunu belirten Griffiths, "Bu olayların devam etmesine izin veremeyiz." uyarısında bulundu.

Griffiths, "İnsanlar, ailelerini sağ tutmaya çalışırken ölmemeli." ifadesini kullandı.

Gazze'de yardım dağıtımının güvenli, onurlu ve öngörülebilir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Griffiths, bunun aksinin vicdana aykırı olduğuna dikkati çekti.

Griffiiths, "Savaşın sonlandırılması gerekiyor." mesajını verdi.

BM: Refah'a yönelik kara operasyonunun Gazze halkı için feci sonuçları olur

Birleşmiş Milletler (BM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Gazze'nin güneyindeki Refah'a saldırı planını onaylamasına ilişkin, "Refah'a yönelik kara operasyonunun Gazze halkı ve insani yardım operasyonları için feci sonuçları olur." uyarısında bulundu.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun onayına ilişkin haberleri gördüklerini aktaran Dujarric, bunun, son derece endişe verici olduğunu söyledi.

Dujarric, "Refah'a yönelik kara operasyonunun Gazze halkı ve insani yardım operasyonları için feci sonuçları olur." ifadesini kullanarak bunun engellenmesini umduklarını dile getirdi.

İsrail Başbakanlık Basın Ofisi, Netanyahu'nun İsrail ordusunun Gazze'nin güneyindeki Refah'a saldırı planını onayladığını duyurmuştu.

Yapılan açıklamada, "Ordu, operasyona ve (sivil) nüfusu tahliye etmeye hazırlanıyor." ifadesi kullanılmıştı.

Refah'a saldırı onayı, ABD ve Mısır dahil uluslararası toplumun, yaklaşık 1,5 milyon yerinden edilmiş Filistinlinin barındığı Refah'a girilmemesi yönündeki uyarılarına rağmen geldi.

Hamas, dün yaptığı açıklamada, İsrail ile ateşkes ve esir değişimi mutabakatına ilişkin teklifi Katar ve Mısır'daki arabuluculara ilettiklerini duyurmuştu.

İsrail Başbakanlık Basın Ofisinden yapılan açıklamada ise Hamas'ın son teklifindeki taleplerinin "akıl dışı" olduğu savunulmuştu.



İki taraf arasındaki gerginliğin ardından Kürt heyeti Şam'da yetkililerle bir araya geldi

Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)
Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)
TT

İki taraf arasındaki gerginliğin ardından Kürt heyeti Şam'da yetkililerle bir araya geldi

Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)
Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (KDSÖY) ve Suriye hükümeti temsilcileri, taraflar arasında devam eden müzakereleri tamamlamak üzere Şam'da bir toplantı düzenledi. Müzakereler hakkında bilgi sahibi bir kaynak bugün AFP’ye verdiği demeçte, söz konusu adımın hükümetin Paris'te yapılması planlanan toplantıları boykot etme kararının ardından geldiğini belirtti.

Toplantı, KDSÖY’nin cuma günü Haseke vilayetinde, mezhepsel şiddet olaylarından etkilenen Dürzi ve Alevi azınlıkların temsilcilerini ilk kez bir araya getiren, benzeri görülmemiş geniş kapsamlı bir toplantı düzenlemesinin ardından gerçekleşti. Toplantı katılımcıları, kapanış bildirisinde ‘adem-i merkeziyetçi bir devletin kurulmasını’ öngören bir anayasa talep etti.

Şam, toplantıyı ‘diyalog sürecini baltalayan bir adım’ olarak eleştirdi ve Washington ile birlikte taraflar arasında arabuluculuk çabalarını yöneten Paris'te ‘planlanan tüm toplantıları’ boykot edeceğini açıkladı.

Adını açıklamak istemeyen kaynak, toplantının ‘Suriye hükümetinin talebi üzerine pazartesi akşamı’ KDSÖY’nin önde gelen yetkilisi İlham Ahmed ile Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani arasında yapıldığını söyledi. Kaynak, görüşmelerin ‘uygulama takvimi belirtilmeden, uygun bir adem-i merkeziyetçilik formülü bulmaya odaklandığını’ belirtti.

Aynı kaynağa göre, görüşmelerin amacı ‘Suriye-Suriye komiteleri aracılığıyla ve uluslararası gözetim altında müzakere sürecinin devamını’ vurgulamaktı. Her iki taraf da ‘askeri bir seçeneğe yer olmadığı’ konusunda hemfikirdi.

Suriye hükümetinden bir kaynak, Ahmed ile Şeybani arasında bir görüşme yapıldığını doğruladı, ancak başka ayrıntı vermedi.

Suriye ve Fransa dışişleri bakanları ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi, geçen ayın sonunda Paris'te yaptıkları görüşmenin ardından bu ayın ortasında Paris'te bir araya gelmeyi planlıyordu. Bu görüşme, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi'nin 10 Mart'ta ABD'nin himayesinde imzaladıkları ikili anlaşmanın maddelerini uygulamak amacıyla yapılacaktı.

Ancak Suriye hükümeti cumartesi günü, Şam'ın devam eden müzakere çabalarına ‘darbe’ olarak nitelendirdiği genişletilmiş özerk yönetim konferansının ardından Paris'te planlanan hiçbir toplantıya katılmayacağını açıkladı.

Konferans, pratikte, iktidarın yönelimlerine ve yönetim vizyonuna muhalif birçok Suriye bileşeninin temsilcilerini bir araya getiren ilk toplantı oldu.

Abdi'nin geçen ay bir televizyon röportajında açıkladığı gibi, Paris toplantısında, iç güvenlik güçleriyle birlikte yaklaşık 100 bin kişiden oluşan güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı bünyesine dahil edilmesi mekanizması ele alınacaktı.

Şera ile Abdi arasında imzalanan anlaşmanın en önemli maddesi, ‘Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin yönetimi altında birleştirilmesini’ öngörüyordu.

Birçok müzakere oturumu düzenlenmesine rağmen herhangi bir ilerleme kaydedilmedi.

KDSÖY, anayasal bildirinin ardından, çeşitliliği yansıtmadığını ve merkeziyetçiliğin uygulanmasında ısrar ettiğini söylediği hükümetin kurulmasını eleştirdi. Şam ise adem-i merkeziyetçiliği kesinlikle reddediyor.