Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Mansur, "soykırım yapan" İsrail'in BM üyeliğini sorguladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Mansur, "soykırım yapan" İsrail'in BM üyeliğini sorguladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, "Sömürgeleştiren ve soykırım yapan taraf tam üye olabilirken, uluslararası hukuk ve kalıcı barışa sadık taraf neden üye olamıyor?" dedi.

BM Genel Kurulu'nda, Rusya ve Çin'in ABD'nin Gazze konusunda 22 Mart'ta oylamaya sunduğu karar tasarısının vetoları ele alındı.

Burada bir konuşma yapan Mansur, "İsrail'i silahlandırmaya son verin. Tekrar söylüyorum. İsrail'i silahlandırmaya son verin. İsrail'e silah ve mühimmat sağlayan ülkeler çocuklarımız, kadınlarımız ve sivillerimizin öldürülmesine yol açıyorsunuz." dedi.

Süren adaletsizlikle barışın mümkün olmayacağına işaret eden Mansur, "İsrail'in dokunulmazlığını kaldırırsanız, barışın mümkün olacağını göreceksiniz." diye konuştu.

Mansur, "Sömürgeleştiren ve soykırım yapan taraf tam üye olabilirken, uluslararası hukuk ve kalıcı barışa sadık taraf neden üye olamıyor?" sorusunu yönelterek, BM Şartı ve uluslararası hukuk uyarınca Filistin'in BM'ye üye olması gerektiğini dile getirdi.

- "Gazze'de akan kanı durdurun"

BM 78. Genel Kurul Başkanı Dennis Francis ise BM Güvenlik Konseyi'nin "önemli ve hassas" konularda tek bir sesle konuşamamasını eleştirdi.

Gazze'de ölüm ve yıkımın 6. ayında üye ülkeler arasında bölünmüşlüklerin devam ettiğine işaret eden Francis, "Tüm nüfuzu olan ülkelere Gazze'de akan kanı durdurmaları için ellerinden gelen her şeyi yapmaları çağrısında bulunuyorum." dedi.

Francis, Gazze'de açlık artarken ve bu nedenle çocuklar ölürken İsrail'in acilen insani yardımı artırma ve engelsiz erişimini sağlama yükümlülüğü olduğunu vurguladı.

-" 21. yüzyılda çocuklar açlıktan ölüyor"

Türkiye'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Aslı Güven ise son 6 ayda Gazze'de sivillere karşı korkunç suçlara tanıklık edildiğini belirterek, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan can kaybının 32 bini geçtiğine dikkati çekti.

"Bombalardan kurtulanlar, yerinden edilme, açlık ve hastalıkla boğuşuyor." diyen Güven, Gazze halkının kasıtlı olarak temel ihtiyaçlardan yoksun bırakıldığını dile getirdi.

Güven, "21. yüzyılda çocuklar açlıktan ölüyor." vurgusunda bulunarak, yardım konvoylarının hedef alındığını, hastanelere baskın düzenlediğini anımsattı.

Söz konusu korkunç insani trajedi karşısında taleplerin açık olduğuna işaret eden Güven, öncelikle acil ve kalıcı ateşkes sağlanması çağrısında bulundu.

Engelsiz, yeterli ve güvenli bir şekilde insani yardım dağıtımının sağlanmak zorunda olduğunun altını çizen Güven, bunun uluslararası hukukun temel ilkesi olduğunu söyledi.

Bu çerçevede Gazze'ye yeni giriş noktalarının acilen açılması gerektiğini ifade eden Güven, kara yolundan yardımın en hızlı ve etkili seçenek olduğunu belirtti.

Güven, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) kilit önemine dikkati çekerek, "Ajans, kasıtlı siyasi ve fiziksel saldırı altında. Uluslararası toplum, Ajansın uygun şekilde fonlanmasını sağlamalı." mesajını verdi.

Zorla yerinden etmenin sonlandırılması gerektiğini vurgulayan Güven, aynı zamanda güvenli dönüş için gerekli koşulların sağlanması gerektiğini dile getirdi.

Güven, Türkiye'nin güçlü bir şekilde Refah'a yönelik kara saldırısına karşı çıktığını da kaydederek, iki devletli çözümün tüm çabaların parçası olması gerektiğinin altını çizdi.

Filistin'in BM'nin tam üyesi olması ve uluslararası toplumun eşit üyesi olarak muamele görmesi gerektiğini aktaran Güven, bunun Filistin halkının bağımsızlık, egemenlik ve devlete sahip olma taleplerine; kapsamlı ve kalıcı barışa imkan sağlayabileceğini söyledi.

- "ABD tasarısı Filistinlilerin öldürülmesine devam edilmesine yetki verecekti"

Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polyanskiy ise "Rusya ve Çin, veto ederek Gazze'de çatışmayı sonlandırmanın aksine İsrail'e insanlık dışı operasyonlarını sürdürmeye yeşil ışık yakan ABD karar tasarısının kabul edilmesini önledi." değerlendirmesinde bulundu.

ABD'nin karar tasarısının ateşkes bile talep etmediğini ifade eden Polyanskiy, "Esasen Filistinlilerin öldürülmesine devam edilmesi için yetki verecekti." dedi.

Polyanskiy, Rusya'nın vetosu sayesinde 25 Mart'ta Gazze'de ateşkes talep edilen çok daha kapsamlı bir kararın kabul edildiğini kaydetti.

- "Çin sorumluluğunu yerine getirdi"

Çin'in BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dai Bing de ABD'nin karar tasarısının uluslararası toplumun beklentilerini karşılamadığını, ülkesinin bu nedenle veto kullandığını söyledi.

Dai, "Eğer kabul edilseydi, Gazze'de ölümlerin devamını desteklemek anlamına gelecekti." dedi.

Ülkesinin sorumluluk üstlendiğini savunan Dai, böyle ciddi sonuçları olacak bir tasarının kabul edilmesini engellediklerini ifade etti.



Arap ve İslam ülkelerinin ortak bildirisinde, Netanyahu'nun Büyük İsrail’e ilişkin açıklamaları kınandı

Kudüs şehrinin genel görünümü (Reuters)
Kudüs şehrinin genel görünümü (Reuters)
TT

Arap ve İslam ülkelerinin ortak bildirisinde, Netanyahu'nun Büyük İsrail’e ilişkin açıklamaları kınandı

Kudüs şehrinin genel görünümü (Reuters)
Kudüs şehrinin genel görünümü (Reuters)

31 Arap ve İslam ülkesinin dışişleri bakanları ile Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) genel sekreterleri, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Büyük İsrail ile ilgili açıklamalarını kınayan ortak bir bildiri yayınladı.

Ortak bildiride, Netanyahu'nun açıklamalarının Arap ulusal güvenliği, devletlerin egemenliği, bölgesel ve uluslararası güvenlik ve barış için doğrudan bir tehdit oluşturduğu, uluslararası hukuk kurallarını ve uluslararası ilişkilerin temellerini ciddi şekilde ihlal ettiği belirtildi.

Bildiride, Arap ve İslam devletlerinin uluslararası hukuka saygı göstererek barışı güçlendirecek tüm önlemleri alacağı vurgulandı.

(facebook gönderisi)(facebook gönderisi)

Aşırı sağcı İsrailli bakan Bezalel Smotrich'in ‘E1’ bölgesindeki yerleşim planını onaylamasının en sert ifadelerle kınandığı bildiride, Smotrich'in Filistin devletinin kurulmasını reddeden ‘aşırı ırkçı’ açıklamaları da kınandı.

Bildiride şu ifadeler yer aldı: “İsrail'in işgal altındaki Filistin toprakları üzerinde egemenliği yoktur. Yerleşim planını ve İsrail'in tüm yasadışı uygulamalarını kesin olarak reddediyoruz. Filistin topraklarını ilhak etmeyi amaçlayan İsrail'in niyet ve politikalarının tehlikesine karşı uyarıyoruz.”

Bildiri, İsrail'in ideolojik ve ırkçı hayallere dayanmasının çatışmayı alevlendirdiğini; bölgesel ve uluslararası güvenliği tehdit ettiğini vurguladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)

Bildirinin devamında, “İsrail'in saldırılarını, soykırımı ve etnik temizliği kınıyor ve Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanmasını talep ediyoruz. Uluslararası topluma, İsrail'e saldırıları durdurması ve Gazze Şeridi'nden çekilmesi için baskı kurmasını ve yeniden inşa sürecinin başlaması için hazırlık yapmasını talep ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

Bildiride, Filistin devletinin, Arap ve uluslararası destekle, Batı Şeria'da olduğu gibi Gazze Şeridi'nde de yönetim sorumluluklarını üstlenmesi gerektiği vurgulandı.

Bildiriye imza atan ülkeler şunlar: Suudi Arabistan, Cezayir, Bahreyn, Bangladeş, Çad, Komorlar Birliği, Cibuti, Mısır, Gambiya, Endonezya, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Libya, Maldivler, Moritanya, Fas, Nijerya, Umman, Pakistan, Filistin, Katar, Senegal, Sierra Leone, Somali, Sudan, Suriye, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Yemen.