İsrail'in Refah operasyonunun yansımalarıyla baş etmede Mısır'ın ‘diplomatik’ alternatifleri

Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçan Filistinliler er-Reşid Yolu boyunca yürüyor. (AP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçan Filistinliler er-Reşid Yolu boyunca yürüyor. (AP)
TT

İsrail'in Refah operasyonunun yansımalarıyla baş etmede Mısır'ın ‘diplomatik’ alternatifleri

Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçan Filistinliler er-Reşid Yolu boyunca yürüyor. (AP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçan Filistinliler er-Reşid Yolu boyunca yürüyor. (AP)

İsrail'in, Filistin'in Refah kentine yönelik beklenen askeri operasyonla ilgili tehditlerinin devam ettiği bir dönemde Mısırlı diplomatlar, milletvekilleri ve askeri personel, Refah'a herhangi bir operasyon yapılması halinde Kahire'nin önündeki alternatiflerden söz etti. Mısır'ın ‘Refah'ın işgal edilme tehlikesi’ konusunda uyarıları sürerken, uluslararası korkular ‘daha ​​fazla sivil kaybı’ yaşanması yönünde.

Refah, altı ayı aşkın süredir devam eden savaş nedeniyle Gazze Şeridi'nin diğer bölgelerinden kaçan yaklaşık bir buçuk milyon yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapıyor. İsrail medyasına göre İsrail ordusu, perşembe günü iki taraf arasında yapılan koordinasyon toplantısında ABD ordusuna ‘Refah'ta olası bir kara operasyonuna hazırlık olarak Gazze'de bir insani yardım koridorunu harekete geçirme’ planını sundu. İsrail medyası, Tel Aviv'deki yetkililerin ‘Refah operasyonuna karar verildiğini’ ve Gazze sakinleri için insani yardım koridoru oluşturulacağını teyit ettiklerini aktardı.

Mısır Dışişleri Konseyi Başkanı ve eski Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed el-Arabi, “İsrail'in Refah'ta askeri operasyon gerçekleştirme konusunda güçlü bir niyeti var” dedi. El-Arabi, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu operasyonun ‘tam kapsamlı bir işgal şeklinde değil, seçici operasyonlar şeklinde olabileceğini’ belirtti. El-Arabi ayrıca, ‘ABD de dahil olmak üzere dünyanın tüm ülkelerinden İsrail'e, yeni sivil kayıplardan kaçınmak için yaklaşan Refah operasyonuyla ilgili baskı olduğunu’ belirtti.

Han Yunus'ta yıkılan binaların enkazı arasında yürüyen Filistinliler (EPA)

Refah'ın işgal edilmesi halinde Mısır'ın önündeki alternatifler hakkında konuşan el-Arabi, “Mısır'ın seçenekleri, İsrail üzerinde baskı kurmak için diplomatik olacaktır” dedi. El-Arabi, Gazze'deki savaşın başlamasından bu yana Mısır ile İsrail arasında kalıcı temaslar olduğu için ‘ikili düzeyde iletişimle’ başlayan dört eylem düzeyi olduğuna dikkat çekti. İkinci seviye, ‘Mısır'ın bölgesel düzeyde diplomatik seferberlik yoluyla İsrail üzerinde daha fazla baskı kurmasını’ içeriyor. Üçüncüsü, ‘askeri operasyona karşı uluslararası pozisyonları harekete geçirmek’, dördüncüsü ise ‘sürecin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne taşınması.’ El-Arabi, “Mısır'ın tüm hamlelerinin İsrail'in kaba kuvvetini engellemek için diplomatik olduğunu” ifade etti.

Mısır Temsilciler Meclisi İnsan Hakları Komitesi Başkanı Milletvekili Tarık Rıdvan da el-Arabi'nin söylediklerinin dışına çıkmadı. Rıdvan, “İsrail'in Refah'ta operasyon düzenleyeceğini duyurmasının altında bazı amaçlar var. Bu noktada Mısır'ın atacağı adım bölgesel ve uluslararası düzeyde harekete geçerek İsrail tarafına baskı uygulamak olacaktır. Çünkü bu operasyon bölgedeki durumu daha da alevlendirecek ve gerginliği arttıracaktır” değerlendirmesinde bulundu. Rıdvan Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte “Gazze'deki askeri operasyonların durdurulmasını isteyen BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde, İsrail'in Gazze'de sivillere karşı yeni suçlar işleyerek askeri hedeflerinde çok ileri gitmesi halinde uluslararası tepkiler olacaktır” ifadesini kullandı.

İsrail’in Han Yunus'taki askeri operasyonunun ardından yıkılan evlerin enkazı arasından geçen Filistinliler (EPA)

Mısır, Filistinlilerin Gazze içinde ya da dışında her türlü yerinden edilmesini reddediyor. Gazze'ye yönelik savaşın başlangıcından beri Mısır, ‘Filistinlilerin yerlerinden edilmesi planının Filistin davasının tasfiyesine yol açacak bir kırmızı çizgi olduğunu’ ifade etti. Mısır'ın BM Daimî Temsilcisi Usame Abdulhak, BM Güvenlik Konseyi'nde perşembe akşamı yaptığı konuşmada, “Kahire, İsrail'in Filistin'in Refah bölgesine yönelik herhangi bir askeri operasyonunu reddettiğini vurgulamakta ve İsrail'in Ortadoğu'da bölgesel bir tırmanışı ateşleme ve yeni savaş cepheleri açma çabalarını reddetmektedir” dedi.

Bu bağlamda Mısırlı askeri uzman Tümgeneral Muhammed Kaşkuş, ‘Refah'ta askeri operasyon gerçekleştirmenin İsrail tarafı için bir ölüm kalım meselesi olduğunu’ ifade etti. Kaşkuş ayrıca, ‘İsrail'in bu operasyonu gerçekleştirmemesi halinde, savaşta hiçbir şey elde etmemiş gibi olacağını ve Hamas'ı ortadan kaldırmak, esirleri kurtarmak için başından beri belirttiği hedeflerine ulaşamadığından askeri ve siyasi bir yenilgi alacağını’ söyledi.

Kaşkuş, Refah'ın işgali durumunda Mısır'ın alternatifleriyle ilgili olarak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Mısır'ın seçenekleri, İsrail'in kararı üzerinde çok önemli bir ağırlığı ve etkisi olan ABD yönetimi başta olmak üzere, bu operasyona karşı uluslararası seferberliğin diplomatik çerçevesi içinde yer alıyor. Bu nedenle Mısır öncelikle operasyonu engellemeye ve eğer gerçekleşirse, sivilleri korumak için operasyon sırasında kırmızı çizgiler belirlemeye çalışıyor.”

Kaşkuş, Mısır'ın “Gazze'de çatışmaların devam etmesini ve kayıpların sürmesini istemediğini” söyledi. Kaşkuş ayrıca, “Mısır'ın aradığı stratejik diplomatik çözüm, bu noktada savaşı sona erdirmek, İsrailli esirler meselesini çözmek ve iki devletli bir çözüm ilan ederek çatışmaya kapsamlı bir çözüm geliştirmektir” dedi. ‘İsrail tarafı da dahil olmak üzere her iki taraf için de zor olacak Refah operasyonunun uygulanmasına ilişkin birçok korku olduğunu, çünkü operasyonun İsrailli esirlerin öldürülmesine yol açabileceğini’ belirten Kaşkuş, ‘Refah'ta askeri bir operasyon gerçekleştirmek için ABD şartlarından biri olan sivil kayıplardan kaçınmanın büyük zorluk taşıdığını, bu nedenle İsrail'in sivil kayıpları en aza indirmek için cerrahi bir operasyon uygulamak zorunda kalacağını’ ifade etti.

Refah Sınır Kapısı’ndan geçen bir Mısır yardım tırı (Mısır Kızılayı)

Mısır, ABD ve Katar ile birlikte, Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas hareketi arasında ‘esir değişiminin’ gerçekleştirileceği ateşkes konusunda anlaşmaya varmayı amaçlayan dolaylı müzakerelerde arabulucu rolünü oynuyor. Mısır her zaman ‘Gazze'de ateşkes, insani yardıma tam erişim, Filistin sorununa iki devletli kapsamlı bir çözüm ve bağımsız bir Filistin devletinin ilan edilmesi’ çağrısında bulunuyor.

Kaşkuş, “Mısır'ın tutumu, Gazze'deki savaşın başından beri net. Mısır, Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesini ve topraklarına el konulmasını reddetmekte ve bunu değişmez kırmızı çizgilerinden biri olarak görmektedir. Aynı zamanda, saldırının başlangıcından bugüne kadar Gazze Şeridi'ne yapılan yardımların yaklaşık yüzde 70'ini sağlayarak insani yardım düzeyinde önemli bir rol oynamaktadır” ifadelerini kullandı.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.