Mısır: Refah Sınır Kapısı’nda açılan ateş sonucu öldürülen asker toprağa verildi

Dün (pazartesi) Refah Sınır Kapısı’nda açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Mısırlı askerin tabutunu taşıyan vatandaşlar. (EPA)
Dün (pazartesi) Refah Sınır Kapısı’nda açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Mısırlı askerin tabutunu taşıyan vatandaşlar. (EPA)
TT

Mısır: Refah Sınır Kapısı’nda açılan ateş sonucu öldürülen asker toprağa verildi

Dün (pazartesi) Refah Sınır Kapısı’nda açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Mısırlı askerin tabutunu taşıyan vatandaşlar. (EPA)
Dün (pazartesi) Refah Sınır Kapısı’nda açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Mısırlı askerin tabutunu taşıyan vatandaşlar. (EPA)

El-Feyyum vilayetindeki Mısırlılar bugün (salı), Refah Sınır Kapısı’nda meydana gelen çatışmada öldürülen bir askerin cenazesinin yasını tuttu.

Mısır Ordu Sözcüsü dün (pazartesi) yaptığı açıklamada, ‘Refah Sınır Kapısı bölgesinde meydana gelen çatışmada bir güvenlik personelinin şehit olduğunu’ belirterek, “Mısır ordusu yetkili makamlar aracılığıyla olayı soruşturuyor” dedi.

Gsgg
Dün (pazartesi) Refah Sınır Kapısı’nda açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Mısırlı askerin yakınları el-Feyyum vilayetindeki cenaze törenine katıldı. (EPA)

Haber ajansları, Mısırlı asker Abdullah Ramazan Hacı'nın cenaze töreninden fotoğraflar yayınladı. Askerin kimliği henüz resmi olarak açıklanmadı.

Ffgg
Dün (pazartesi) Refah Sınır Kapısı’nda açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Mısırlı askerin yakınları el-Feyyum'daki cenaze töreninde gözyaşı döktü. (EPA)

Fotoğraflarda cenaze namazının bir bölümü görülüyor ve askerin bazı yakınları ağlayarak yas tutuyor. Cenaze törenine Mısır'ın başkenti Kahire'nin yaklaşık 100 kilometre güneybatısında yer alan el-Feyyum vilayeti sakinleri katıldı.

Bu sabah gerçekleşen cenaze töreninden paylaşılan videolarda, tabutu taşıyanların ‘La ilahe illallah’ (Allah'tan başka ilah yoktur) sloganları attığı duyuldu.

Mısırlı sosyal medya kullanıcıları, asker Abdullah Ramazan'ın ölüm ilanını paylaşırken, Mısır'ın el-Feyyum vilayetinde yaşayan bazı kişiler de yerel gruplar aracılığıyla ‘görev şehidi’ olarak nitelendirdikleri askerin fotoğrafının yer aldığı bir ölüm ilanı yayınladı.

Bir güvenlik kaynağı dün Mısır'ın Kahire el-İhbariyye televizyonuna yaptığı açıklamada, Refah olayıyla ilgili ön soruşturmaların İsrail güçleri ile Filistinli savaşçılar arasında bir çatışma yaşandığını gösterdiğini belirtti. Kaynak, “Ön soruşturmalar birkaç yönden ateş açıldığını ve Mısır güvenlik unsurlarının koruyucu önlemler alarak ateşin kaynağına müdahale ettiğini gösteriyor” ifadesini kullandı.

Ddafafa
Dün (pazartesi) Refah Sınır Kapısı’nda açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Mısırlı askerin tabutunu taşıyan vatandaşlar. (EPA)

Kaynak, Mısır'ın ‘sınırda görev yapan güvenlik personelinin güvenlik ve emniyetinin tehlikeye atılmaması konusunda uyarıda bulunduğunu’ ve İsrail'i Philadelphia Koridoru’ndaki askeri operasyonlarının yansımaları konusunda uyardığını belirterek, uluslararası topluma ‘Gazze sınırındaki gergin güvenlik durumu karşısında sorumluluklarını üstlenme’ çağrısında bulundu.

Sddd
Dün (pazartesi) Refah Sınır Kapısı’nda açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Mısırlı askerin cenazesi havadan görüntülendi. (EPA)

Kanal daha sonra resmi bir güvenlik kaynağının, İsrail'in Philadelphia Koridoru’na yönelik saldırısının ‘kontrol edilmesi zor ve tırmanması muhtemel saha ve psikolojik koşullar yarattığını’ söylediğini aktardı. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre kaynak, “Fitne, kışkırtma ve ajitasyon çağrısı yapanların planlarının farkındayız. Ulusal sorumluluklarımız her türlü düşüncenin üzerindedir” ifadelerini kullandı.

Ssdd
Dün (pazartesi) Refah Sınır Kapısı’nda açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Mısırlı askerin cenaze töreninden (EPA)

İsrail bu ayın başlarında Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafının kontrolünü ele geçirirken, bölgedeki askeri saldırılarını yoğunlaştırdı ve Mısır'ın eleştirilerine hedef oldu.

Mısır ile İsrail 1979 yılında bir barış anlaşması imzaladı. İki ülke, Mısır'ın Sina Yarımadası ve Gazze Şeridi arasındaki sınırla ilgili güvenlik konularında yakın iş birliği içinde oldu. İsrail, Hamas'ın 2007'de bölgenin kontrolünü ele geçirmesinden bu yana Gazze Şeridi'ne abluka uygularken Mısır da sınırdaki önlemleri sıkılaştırdı.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.