Lübnan'a cumhurbaşkanı seçmek için son şans... Aksi halde böyle bir ihtimal kalmayacak

Beşli Komite temsilcileri Gazze'de ateşkes gerçekleşeceği beklentisiyle tatillerine başladı.

Beyrut'taki Katar Büyükelçiliği’nde Beşli Komite temsilcilerinin toplantısından (Katar Büyükelçiliği)
Beyrut'taki Katar Büyükelçiliği’nde Beşli Komite temsilcilerinin toplantısından (Katar Büyükelçiliği)
TT

Lübnan'a cumhurbaşkanı seçmek için son şans... Aksi halde böyle bir ihtimal kalmayacak

Beyrut'taki Katar Büyükelçiliği’nde Beşli Komite temsilcilerinin toplantısından (Katar Büyükelçiliği)
Beyrut'taki Katar Büyükelçiliği’nde Beşli Komite temsilcilerinin toplantısından (Katar Büyükelçiliği)

Hizbullah'ın Gazze ve Güney Lübnan cephelerini cumhurbaşkanı seçimine bağlamamayı kabul etmesi, Beşli Komite’nin cumhurbaşkanlığı yetkisini çıkmazdan kurtarmak için sarf ettiği çabaları yakından takip eden kaynaklara göre, cumhurbaşkanının seçilmesi için siyasi olarak yolun açık olduğu anlamına gelmiyor. Aksine Hizbullah, Marada Hareketi lideri eski milletvekili Süleyman Franciye’yi cumhurbaşkanlığı için desteklemekte ısrar ettiği ve bunun başarılmasını engellediği suçlamasını ortadan kaldırmak istiyor. Ortadoğu'daki durumun yeniden düzenlenmesi ve bunun üzerine inşa edilebilmesi, temasların olgunlaşmasına yol açarsa, Hizbullah, çözümde müttefiki olan İran'a bir koltuk ayırmak isteyecektir. Hizbullah, özellikle de Mesud Pezeşkiyan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra uluslararası topluma reformist bir yüzle görünmek istiyor. Pezeşkiyan’ın seçilmesi selefi İbrahim Reisi'nin aksine İran'ın dış ilişkilerinin düzeltilmesine katkıda bulunmakla bağlantılı. Bu da Pezeşkiyan’ın cumhurbaşkanlığına ulaşmasının iyi düşünülmüş olduğu anlamına geliyor.

Beşli Komite temsilcileri tatilde

Kaynaklar, Beşli Komite temsilcilerinin cumhurbaşkanı seçimini kolaylaştırma misyonlarının yani cumhurbaşkanlığı boşluğunun uzamasını durdurmak için üzerine inşa edebilecekleri bir atılım yaratmak adına başlattıkları girişimlerin, çoğu parlamenter bloğun orta noktada buluşma isteksizliği ile çarpıştığına işaret etti. Kaynaklar, bu parlamenter blokların, özellikle de üçüncü başkanlık seçeneğinin diğer seçeneklerden daha önde olduğuna ve ülkenin bilinmeze doğru yuvarlanmasını önleyecek bir başkanlık çözümü üzerinde anlaşmaya varmak için bir temel teşkil ettiğine ikna oldukları için vaziyetin böyle olduğunu kaydetti.

Aynı kaynaklar, milletvekillerinin Beşli Komite’nin çabalarına karşılık vermemesinin, Gazze ve Güney Lübnan cephelerinde ateşkes sağlanmasını beklerken Beşli Komite temsilcilerinin çoğunu yaz tatillerini geçirmek üzere ülkelerine gitmeye iteceğini düşünüyor. Beşli Komite üyesi Suudi Arabistan Büyükelçisi Velid Buhari'nin önümüzdeki saatlerde Beyrut'tan Riyad'a gitmeye hazırlandığı ve Beşli Komite’nin Lübnan dosyasıyla ilgilenen üst düzey Suudi yetkililerle görüşeceği bilgisi geldi. Kaynaklar, Buhari’nin, Lübnan’da cumhurbaşkanı seçilmesinin önündeki tıkanıklığı göz önünde bulundurarak seçimleri halen içinde bulunduğu kısır döngüden çıkarıp ilerleme sağlayacak bir pencere açmak için yaptığı temasların sonucunu istişare edeceği doğrulandı.

Kaynaklar, dahili şartların cumhurbaşkanının seçilmesini kolaylaştırmak lehine değişmesi halinde Beşli Komite’nin her an yeniden harekete geçmeye hazır olduğunu bildirdi. Beşli Komite kendisine önümüzdeki ayın başına kadar uzanan bir tatil verdi ve bunun, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yönelik Amerikan baskısının ve Hamas hareketi liderliğine yönelik Mısır ve Katar baskısının sonuçlarını test etmek için yeterli olduğuna inanıyor. Bu baskılar sonucunda Gazze cephesinde bir ateşkese varmak için Hizbullah’ın Güney Lübnan'a çekilmesi gerekiyor.

Netanyahu'nun ABD ziyaretinin sonuçları bekleniyor

Kaynaklar, Gazze cephesindeki ateşkesin, Gazze Şeridi’ne sükunetin geri dönmesinden bir gün sonra siyasi sahnenin doğasını okumak için ilk varış noktasını oluştursa da ikinci varış noktasının ilkinden daha az önemli olmadığını ekledi. Öyle ki ikinci varış noktası Netanyahu'nun bu ayın 24'ünde Washington'a yapacağı ziyaret sırasında gerçekleştireceği görüşmelerle ilgili.

Kaynaklar, cumhurbaşkanı seçiminin, Lübnan'ın genel durumu üzerindeki etkileri ve yansımaları nedeniyle bu iki istasyondan soyutlanamayacağını vurguluyor. Çünkü bu istasyonlar Gazze'deki ateşkesin güney Lübnan'a uzaması ve İsrail'in kuzey cephesindeki durumu sakinleştirmek için müzakerelere girmeye ne kadar hazır olduğu ile ilgili. Buradan Netanyahu'nun parti ekibinden bazı üyelerin açıkladığının aksine, yerleşimcilerin eski ikamet yerlerine dönmeleri bir anlaşmaya varılmasıyla bağlantılı olmadığı sürece sükunetin otomatik olarak güneye yayılmayacağı anlaşılıyor.

Diğer bir deyişle, Batılı diplomatik kaynakların Şarku’l Avsat’a söylediği gibi İsrail, Gazze'deki ateşkesin, Güney Lübnan'a uzanmasını kabul etmek istemiyor. Çünkü Hizbullah, 8 Ekim’de İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgaline karşı Hamas'ı destekleyerek atışmaya dahil oldu.

Tekrar gelmeyecek bir fırsat

Aynı kaynaklar, önümüzdeki ayın cumhurbaşkanı seçmek için tekrarlanamayacak bir fırsat olduğunu doğruladı. Çünkü önümüzdeki aydan sonra mevcut ABD Başkanı Joe Biden yönetimi görevden ayrılacak. Bu durum, Biden’ın mensubu olduğu Demokrat Parti'nin onun yerine başka bir adayın getirilmesine karar vermesi halinde söz konusu olacak. Aynı kaynaklar bu fırsatın kaçırılmasının Lübnan cumhurbaşkanı seçiminin ABD başkanlık seçimleri sonrasına ertelenmesine yol açacağına inanıyor. Bu da uluslararası ve Arap çabalarının Gazze cephesinde Lübnan'ın güneyine uzanan uzun vadeli bir ateşkese varmayı başarması durumunda söz konusu olacak.

Hochstein sabırsızlıkla bekliyor

Kaynaklar, şu anda Yunanistan'da bulunan ABD’li arabulucu Amos Hochstein'ın, 1701 sayılı Birleşmiş Milletler kararının uygulanmasına yönelik siyasi ve güvenlik koşullarını hazırlayarak güneydeki barışı pekiştirme çabalarına devam etmek üzere Beyrut'a gitmek için sabırsızlıkla beklediğini belirtti. Hochstein, Lübnan'ın egemenliğine tabi olduğu için geri almakta ısrar ettiği İsrail işgali altındaki noktalara çözüm bulunup iki ülke arasındaki kara sınırlarının belirlenmesi çağrısında bulundu.

Aynı kaynaklar Lübnan'ın, hükümet ve parlamento düzeyinde, savaşı genişletmesini önlemek ve Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmayı kontrol altında tutmak için İsrail'e uluslararası baskı yapılmasından memnun olduğunu ortaya koydu. Kaynaklar, Almanya'nın bu konuda Amerikan mandası altında bir rol oynadığını söyledi. Alman İstihbarat Direktör Yardımcısı ile Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım arasındaki iletişim sadece durumu yatıştırmakla sınırlı kalmadı. Bunun da ötesine geçerek iki ülke (İsrail-Lübnan) arasındaki sınırın her iki tarafında da istikrarı yeniden tesis edecek çözümün ana başlıkları ele alındı.



BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.


Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)

Irak parlamentosunda şu anda ‘en büyük blok’ konumundaki (Şii) Koordinasyon Çerçevesi güçleri, dokuz aday arasından yeni bir başbakan seçmeye hazırlanıyor.

Şii ittifakının genel sekreteri Abbas Radi dün yaptığı açıklamada, adayın Irak’ta kabul görmesi, uluslararası gerekliliklerle başa çıkma becerisine sahip olması ve devlet kaynaklarını partizan amaçlarla kullanmayacağına dair taahhütte bulunması gerektiğini vurguladı. Radi, güvenlik ve ekonomi alanlarında başbakanın görevlerine ilişkin ayrıntılı bir programın, gelecek hükümetin bir parçası olabilecek bir ekip tarafından hazırlanmasının ardından, en olası adayın özelliklerini belirleyecek bir toplantının yapılacağını da sözlerine ekledi.

Koordinasyon Çerçevesi, siyasi normlara uygun olarak cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve meclis başkanlığı makamlarına getirilecek isimlere karar vermek için Kürt ve Sünni güçlerle müzakereler yürütürken, adayları değerlendiren önde gelen siyasi şahsiyetlerden oluşan bir komisyon aracılığıyla faaliyet gösteriyor.

Radi, rekabetin tanınmış önde gelen isimler arasında yaşandığını söyledi.

Radi, Şarku’l Avsat’ın Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin yeni gündeminin bir parçası olarak milis grupların silahları sorununu ele almayı düşünüp düşünmediğine ilişkin sorusuna verdiği yanıtta, “Hükümet programı, yeni başbakan tarafından uygulanacak güvenlik reformlarını içerecek” ifadelerini kullandı.


Hamas: İsrail'in Refah tünellerinde mahsur kalanların peşine düşmesi Gazze Anlaşmasını ihlal ediyor

Cebaliye, Kuzey Gazze Şeridi, 25 Kasım 2025 (AFP)
Cebaliye, Kuzey Gazze Şeridi, 25 Kasım 2025 (AFP)
TT

Hamas: İsrail'in Refah tünellerinde mahsur kalanların peşine düşmesi Gazze Anlaşmasını ihlal ediyor

Cebaliye, Kuzey Gazze Şeridi, 25 Kasım 2025 (AFP)
Cebaliye, Kuzey Gazze Şeridi, 25 Kasım 2025 (AFP)

Hamas hareketi çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Refah tünellerinde mahsur kalanların peşine düşme, öldürme ve tutuklama konusundaki ısrarının Gazze ateşkes anlaşmasının açık bir ihlali olduğunu belirtti. Hamas yaptığı açıklamada, “İşgalin Refah tünellerinde mahsur kalan direnişçilerin peşine düşme, öldürme ve tutuklama yoluyla işlediği vahşi suç, Gazze ateşkes anlaşmasının açık bir ihlali ve bu anlaşmayı baltalama ve çökertme yönündeki devam eden girişimlerin kesin kanıtıdır” ifadelerini kullandı.

Hamas, savaşçılar ve evlerine dönüş sorununu çözmek için geçtiğimiz ay boyunca çeşitli siyasi liderler ve arabulucularla temaslarda bulunarak önemli çabalar sarf ettiğini belirtti ve “Ancak İşgal, öldürme, kovalama ve tutuklama söylemlerine öncelik vererek tüm bu çabaları engelledi” dedi.

 İsrail, bu ayın başlarında Teğmen Hadar Goldin'in naaşını teslim almasının ardından, tünellerden güvenle çıkabileceklerine dair verdiği sözü görmezden gelerek, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde tünellerde saklanan Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları'nın silahlı mensuplarının peşine düştü, onlara yönelik operasyonlarını yoğunlaştırdı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichai Adraee, Çarşamba sabahı ordu güçlerinin, Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde, bölgedeki bir tünelden çıktıklarına inanılan altı militanı hedef aldığını söyledi.

İsrail ordusu, hava kuvvetlerinin militanlara ateş açtığını belirtti. Daha sonra bölgede bir ceset bulunurken, yakınlardaki bir çatışmada üç silahlı adamın daha öldürüldüğünü, askerlerin ayrıca bir binada bulunan iki militanı tutukladığını açıkladı.

İsrail medyası, ateşkes anlaşmasına göre İsrail kontrolü altında olan Refah bölgesinde onlarca silahlı adamın bir yeraltı tüneline sığındığını bildirdi. Bu kişilere güvenli koridor sağlama taleplerine ilişkin müzakereler başarısızlıkla sonuçlandı.

İsrail Kamu Yayın Kurumu muhabirine göre, “Tutuklananlar, kendilerini yerinde sorguya çekmek üzere nakleden askerlere ateş açmadan Nahal Tugayı'na teslim oldular. Askerler sorguda Refah'ın doğusundaki el-Cüneyne semtinde devam eden operasyona yakın tünellerde ve bölgelerde kalan militan sayısı hakkında yeni bilgiler edinmeye çalıştılar.”

İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre, geçen hafta 20 militan etkisiz hale getirildi, 8 militan ise bölgeden kaçmaya çalışırken tutuklandı.

İsrail askeri kaynakları, bölgede yaklaşık 40 militan olduğunu tahmin ediyor. Bu sayı, son günlerde 60 ila 80’di. Kaynaklar, Refah'taki Doğu Bölgesi Taburu’nun komutanı veya yardımcısının da bu militanlar arasında olduğunu tahmin ediyor.

Artan baskı

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en güneyinde bulunan kentte son kalan tünellere yönelik operasyonlar başlatarak Hamas militanları üzerindeki baskısını artırmaya başladı. İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, bu savaşçılara güvenli geçiş sağlayacak her türlü çözümü reddederek sert bir tutum benimsemişti. Onları öldürmenin veya teslim olmaya zorlamanın önemini vurgulamıştı. Kuvvetlerine bu doğrultuda talimat vermiş ve yaklaşık iki hafta önce onların peşine düşüp yakalamak için askeri harekâtlarını yoğunlaştırmışlardı.

Hamas, arabulucularla koordinasyon halinde, savaşçılarının güvenli bir şekilde bölgeden çıkışını garanti eden bir çözüm karşılığında, 2014’teki savaşta esir alınan Teğmen Hadar Goldin'in naaşının iadesi konusunda mutabakata varmıştı.

sdfrgt
İsrailli Teğmen Hadar Goldin'in naaşı 2014'ten beri Hamas'ın elindeydi (İsrail medyası)

ABD, bu süreci tamamlamak için başta Türkiye olmak üzere arabulucularla çalıştı. Hamas, savaşçılarının güvenli bir şekilde çıkışı için çalışılacağına dair güvence aldıktan sonra naaşı teslim etti. Ancak Trump yönetiminin temsilcileri İsrail'i bu konuda ikna edemedi ve mesele çözümsüz kaldı.

Üst düzey bir Hamas heyeti, geçtiğimiz günlerde Mısır İstihbarat Şefi Hasan Reşad ile Refah tünellerindeki savaşçılar konusunu görüştü. Hamas heyeti, Mısır tarafının savaşçıların güvenli bir şekilde bölgeden çıkışı ve can güvenliklerinin sağlanması için tüm arabulucular ve taraflarla yoğun bir şekilde çalışmasını talep etti.

Hamas kaynakları, Şarkul Avsat'a, İsrail'in uzlaşmaz tutumu ve işgalcilerin herhangi bir çözümü reddetmesi nedeniyle sorunun çözümsüz kaldığını söyledi.

Devam eden ihlaller

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki ihlalleri de devam etti. Bir İsrail tankından ateşlenen top mermisi, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Magazi Mülteci Kampı’nın doğusunda odun toplayan bir Filistinliyi öldürdü. Bir Filistinli de, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusundaki Beni Süheyla beldesine düzenlenen bir İHA saldırısında hayatını kaybetti. Bir diğer Filistinli ise iki gün önce beldeye düzenlenen saldırıda aldığı yaralar nedeniyle hayatını kaybetti.

İsrail güçleri, Sarı Hat'ın doğusunda kontrolü altındaki bölgelerde ve Hamas kontrolündeki çevre bölgelerde Filistinlilerin evlerini ve altyapıyı büyük çapta yıkmaya devam ediyor. Bu bölgelerde hava saldırıları, topçu bombardımanı ve silahlı çatışmalar yaşanıyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı günlük raporunda, son 24 saatte (Salı öğleden sonra ile Çarşamba arasında) Gazze Şeridi'ndeki hastanelere iki yeni ölü ve sekiz yeni ulaşılan naaş olmak üzere 10 cenaze ulaştığını duyurdu. Böylece ateşkesten bu yana toplam ölü sayısı 347'ye (Çarşamba günkü yeni kayıplar hariç), yaralı sayısı 889’a ulaştı. Savaş sırasında ve daha önceki dönemlerde düzenlenen hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin 596'sının cenazesine ulaşıldı.

7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise 170.965 yaralıyla birlikte 69.785'e yükseldi.

Bakanlık ayrıca, İsrail tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi aracılığıyla teslim edilen 15 Filistinlinin naaşının teslim alındığını duyurdu. Böylece teslim alınan toplam naaş sayısı 345'e ulaştı ve bunlardan 99'unun kimliği belirlendi. Bakanlık, ekiplerinin naaşları, muayene, kaydetme ve ailelerine teslim hazırlıkları kapsamında, yerleşik tıbbi prosedür ve protokollere göre incelemeye devam ettiğini belirtti.

Son cenazeleri teslim etme operasyonu, Hamas ile İsrail arasında gerçekleşen ve İsrail'in bir başka rehinenin cenazesini teslim aldığı bir takasın bir parçasıydı. Böylece Gazze Şeridi'nde biri İsrailli bir işçiye, diğeri ise Taylandlı bir işçiye ait iki cenaze kaldı.