Curf es-Sahr baskını… İsrail'e karşı misillemeyi önlemek için bir İHA fabrikası kullanılamaz hale getirildi

Iraklı yetkili: Saldırının yapıldığı bölgede son birkaç gündür olağandışı hareketlilik yaşanıyordu

Şubat 2024'te Bağdat'ta ABD hava saldırılarında ölen Halk Seferberlik Güçleri mensuplarının cenazelerini taşıyan ambulanslar (DPA)
Şubat 2024'te Bağdat'ta ABD hava saldırılarında ölen Halk Seferberlik Güçleri mensuplarının cenazelerini taşıyan ambulanslar (DPA)
TT

Curf es-Sahr baskını… İsrail'e karşı misillemeyi önlemek için bir İHA fabrikası kullanılamaz hale getirildi

Şubat 2024'te Bağdat'ta ABD hava saldırılarında ölen Halk Seferberlik Güçleri mensuplarının cenazelerini taşıyan ambulanslar (DPA)
Şubat 2024'te Bağdat'ta ABD hava saldırılarında ölen Halk Seferberlik Güçleri mensuplarının cenazelerini taşıyan ambulanslar (DPA)

Iraklı bir güvenlik yetkilisi, hava saldırılarının Bağdat'ın güneyindeki Curf es-Sahr kasabasındaki 3 tesisi hedef aldığını, bunlardan birinde yüksek verimli insansız hava araçları (İHA) geliştirmeye yönelik bir fabrika ve test merkezinin bulunduğunu söyledi. Siyasi kaynaklar ise saldırının ‘İsrail'e karşılık vermesi beklenen en tehlikeli ateş kaynaklarından birini etkisiz hale getirmek için’ düzenlendiğini doğruladı.

İsrail'in düzenlediği bir diğer hava saldırısında Hizbullah'ın en üst düzey saha komutanı Fuad Şükür öldürülürken, Hamas da Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye'nin Tahran'da düzenlenen bir saldırıda korumalarından biriyle birlikte öldürüldüğünü duyurdu.

İHA geliştirme merkezi

Iraklı yetkili Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, dün (salı) akşam başlatılan ve kaynağı henüz belirlenemeyen hava saldırılarının Curf es-Sahr'da silahlı gruplara ait üç tesisi imha ettiğini, bunlardan birinin uzun süredir Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) için çalışan İranlı mühendislere ev sahipliği yapan İHA geliştirme merkezi olduğunu söyledi.

Curf es-Sahr kasabası, Ketaib Hizbullah, en-Nuceba Hareketi ve Ketaib Seyyid eş-Şuheda tarafından yönetilen kampları barındırıyor. Söz konusu kampların hepsi de Hizbullah ve DMO üyelerine ev sahipliği yapıyor.

Iraklı yetkili dünkü hava saldırılarının Ketaib Hizbullah mevzilerine odaklandığını ifade etti.

Irak polisi yaptığı kısa açıklamada, ‘Bağdat'ın güneyinde Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) tarafından kullanılan bir üsse düzenlenen saldırıda dört Haşdi Şabi mensubunun öldüğünü ve dördünün de yaralandığını’ belirtirken, tıbbi ve saha kaynakları ölenlerin sayısını yedi olarak verdi ancak milliyetlerini açıklamadı.

csdfvgrt
Halk Seferberlik Güçleri’ne yakın platformlar tarafından yayınlanan ve Şubat 2024'te en-Nuceba Hareketi milislerine yönelik saldırının gerçekleştiği yerde yanmış bir aracı gösteren fotoğraf (Telegram)

Adının açıklanmaması koşuluyla konuşan yetkili, saldırıdan önce bölgede günlerdir ekipman giriş çıkışı ve geçit törenleri düzenleyen teknik kişilerin faaliyetleri de dahil olmak üzere olağandışı bir hareketlilik yaşandığını kaydetti.

İsrail'e karşı tehlikeli bir ateş kaynağını etkisiz hale getirmek

İktidardaki Şii Koordinasyon Çerçevesi içindeki siyasi kaynaklar, saldırının amacının ‘Fuat Şükür ve İsmail Heniyye suikastlarına karşılık olarak İran'ın İsrail'e karşı kullanabileceği en tehlikeli ateş kaynaklarından birini etkisiz hale getirmek’ olduğunu öne sürdü. Yetkili, “Elimdeki veriler saldırının stratejik bir saldırı İHA’sı stoğunu yok ettiğini gösteriyor” dedi.

Saldırıyı İsrail'in gerçekleştirdiğine ya da Amerikalılarla koordinasyon içinde yapıldığına inanma eğiliminde olduğunu ifade eden yetkili, “Bu fabrika, grupların saldırıları için önemli. Çünkü burada üretilen İHA’lar son derece etkilidir ve bölgedeki önemli hedeflere karşı saldırı ateşiyle hızlı bir şekilde karşılık vermek için kullanılır. Bu fabrikanın yetenekleri 2018 yılından bu yana biriken teknik çalışmaların sonucudur” ifadelerini kullandı.

csfbe
En-Nuceba Hareketi lideri Ekrem el-Kabi, 17 Temmuz 2024 tarihinde bir saldırı İHA’sının parçalarını birleştirmeye çalışırken. (En-Nuceba Hareketi medyası)

17 Temmuz 2024'te Irak İslami Direnişi medyası, ‘Eilat'taki hayati bir hedefe’ fırlatıldığını iddia ettiği İHA’nın fırlatılış videosunu yayınladı. Videoda, en-Nuceba Hareketi lideri Ekrem el-Kabi, saldırıdan önce bir İHA’nın parçalarını birleştiriyormuş gibi yaparken görülüyordu.

Iraklı kaynaklar videonun kaydedildiği sırada el-Kabi'nin İHA konusunda uzman bir grup teknisyenle birlikte Curf es-Sahr bölgesinde bulunduğunu öne sürüyor.

Iraklı yetkili, “Muhtemelen İranlı mühendisler saldırı sırasında bölgede bulunuyordu” dedi.

Ketaib Hizbullah, ‘ABD güçlerinin hava saldırısını gerçekleştirmek için Kuveyt'teki Ali es-Salim Üssü’nü İHA’lar için bir fırlatma rampası olarak kullandığını’ iddia etti. Ancak Iraklı yetkili bu iddiayı reddederek ‘Irak güvenlik güçlerinin hava saldırısının kaynağından tam olarak emin olmadığını’ vurguladı.

Iraklı yetkililer geçen yılın kasım ayında Şarku’l Avsat'a, ‘ABD tarafından üstlenilmeyen ve İsrail tarafından gerçekleştirilmiş olabilecek hava saldırıları’ hakkında konuşmuşlardı.

Reuters'in ABD'li yetkililerden aktardığına göre ABD Irak'ta Babil vilayetinde kendini savunmak amacıyla bir saldırı gerçekleştirdi.

Irak pozisyonları

Irak Silahlı Kuvvetler Başkomutanlığı Sözcüsü Yahya Resul yaptığı açıklamada, Uluslararası Koalisyon güçlerinin Babil vilayetinin kuzeyinde güvenlik güçlerine ait mevzileri hedef alarak ‘iğrenç bir suç ve bariz bir saldırganlık’ işlediğini söyledi.

Sözcü, saldırıların ‘Irak ve Suriye'de DEAŞ ile mücadeleye yönelik ortak güvenlik çalışmalarının tüm çabalarını, mekanizmalarını ve bağlamlarını önemli ölçüde zayıflatacak tehlikeli ve hesapsız ihlaller’ olduğunu belirtti.

Ketaib Hizbullah, Irak hükümetine ‘ABD güçlerinin ve Uluslararası Koalisyon’un varlığına son vermek için çok çalışması’ çağrısında bulundu ve parlamenterleri ‘Amerikalıların ülkeden çıkması için net bir duruş sergilemeye’ davet etti.

Diğer yandan Şii Koordinasyon Çerçevesi liderleri, Curf es-Sahr'a yapılan saldırıyı ve İsmail Heniyye ile Fuad Şükür'ün öldürülmesini kınayan bir dizi açıklama yayınladı.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.