Hamas, İsrail'e meydan okuyan bir mesajla Heniyye'nin yerine Sinvar'ı seçti

Tel Aviv, Hamas hiyerarşisinin tepesine 'en tehlikeli adamın' getirilmesini takip ediyor

Yahya Sinvar (AFP)
Yahya Sinvar (AFP)
TT

Hamas, İsrail'e meydan okuyan bir mesajla Heniyye'nin yerine Sinvar'ı seçti

Yahya Sinvar (AFP)
Yahya Sinvar (AFP)

Hamas Hareketi, İsrail tarafından İran'ın başkenti Tahran'da öldürülen İsmail Heniyye'nin yerine Gazze Şeridi'ndeki lideri Yahya Sinvar'ın Hamas Siyasi Büro Başkanı olarak seçildiğini duyurdu.

Hamas Hareketi tarafından dün akşam yazılı olarak yapılan kısa açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“İslami Direniş Hareketi Hamas, şehit lider İsmail Heniyye'nin yerine, hareketin Siyasi Büro Başkanlığına Komutan Yahya Sinvar'ı seçtiğini ilan ediyor.”

İsrail tarafından Gazze Şeridi'nde kuşatma altında tutulan ve peşine düşülen Sinvar'ın, Hamas Siyasi Büro Başkanı olarak seçilmesi İsrail için sürpriz oldu. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Bu İsrail'e bir meydan okuma mesajıdır. Eğer onu tehlikeli, eli kanlı, terörist ve öldürülmesi gereken biri olarak görüyorlarsa, işte kendi elleriyle öldürdükleri esnek diplomat şehit Heniyye'nin yerine şimdi Sinvar geçiyor” dediler. Hamas içindeki istişareler hakkında bilgi sahibi olan bir kaynak, meseleyi Gazze’nin çözdüğünü belirterek, “Bu hem İsrail'e hem de İsrail dışındakilere bir meydan okuma mesajıdır. Mevcut aşamada pusula Sinvar ve Gazze'dir” şeklinde konuştu.

Yahya Sinvar Hamas'ın yeni lideri oldu (AFP)Yahya Sinvar Hamas'ın yeni lideri oldu (AFP)

Karar Filistinlileri şaşırttı

Karar Filistinlileri şaşırtırken Sinvar'ın Hamas Siyasi Büro Başkanlığına seçildiği haberi İsrail'in gündemine bomba gibi düştü. İsrail basını, Heniyye’nin yerine ‘en tehlikeli adamın’ seçildiğini ve sonrasında Gazze'den nasıl roketler atıldığını yazdı. Yedioth Ahronoth gazetesi yazarı, İsrailli analist Avi Issacharoff, “Hamas kendisine liderlik etmesi için en tehlikeli adamı seçti. İsmail Heniyye'nin öldürülmesinin ardından 7 Ekim katliamının faillerinden biri olan Sinvar, resmen örgütün en güçlü adamı haline geldi. Hamas’ın 50 üyeli Şura Konseyi'nin kararı Sinvar'a duyulan güvenin ve Hamas'ın Gazze Şeridi'nde iktidarda kalmasını sağlamanın bir ifadesiydi” değerlendirmesinde bulundu.

Gazze, geçtiğimiz birkaç yıl içinde Hamas içinde önemli bir güç olarak ortaya çıktı. İran ve Lübnan’daki Hizbullah Hareketi’ne yakın olan Sinvar tarafından temsil edilen askeri hareketi ön plana çıkardı. Hamas, Gazze Şeridi'nde şimdiye kadarki en kötü durumunu yaşarken, güç Gazze'nin elinde kalmaya devam etti.

Halid Meşal (Reuters)Halid Meşal (Reuters)

Meşal görevi reddetti

Heniyye'nin öldürülmesinden sonra yerine geçmesi beklenen isimler arasında Halid Meşal, Musa Ebu Merzuk, Halil el-Hayya ve Ebu Ömer Hasan gibi isimler öne çıktı. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, istişarelerde bölge ile ilişkilerin de dikkate alındığını söylediler. Kaynaklara göre Meşal görevi reddetti. Sinvar ise şu an İsrail'in en çok aradığı adamı ve 7 Ekim'de mevcut savaşın başlamasından bu yana Sinvar’ın peşinde.



ABD'nin silahların kontrolüne ilişkin belgesine karşı Hizbullah'tan farklı bir Lübnan pozisyonuna doğru eğilim

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut'a yaptığı son ziyaret sırasında (EPA)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut'a yaptığı son ziyaret sırasında (EPA)
TT

ABD'nin silahların kontrolüne ilişkin belgesine karşı Hizbullah'tan farklı bir Lübnan pozisyonuna doğru eğilim

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut'a yaptığı son ziyaret sırasında (EPA)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut'a yaptığı son ziyaret sırasında (EPA)

Hizbullah, Lübnan’da silahların yalnızca resmi güvenlik kurumlarının elinde bulunmasına yönelik yerel ve uluslararası taleplere karşı ‘varoluşsal tehdit’ kartını öne sürdü. Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım dün akşam yaptığı konuşmada, ‘ulusal güvenlik stratejisinin’ tartışılmasına başlanmadan önce bu tehdidin ortadan kaldırılması şartını koştu. Bu durum, Lübnan devleti ile Hizbullah arasında bir ‘farklılaşmaya’ işaret ediyor. Zira devlet, ABD’li arabulucu Tom Barrack’ın önerisini ‘olumlu şekilde ele alacakken’ Hizbullah farklı bir tutum sergiliyor.

Kasım’ın son açıklaması, silahlarını teslim etme mekanizmalarının tartışılmasına karşılık daha önce öne sürdüğü şartlara eklenen yeni bir koşul olarak görülüyor. Bu şartların başında ise, İsrail’in ateşkes anlaşmasındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi koşuluyla Hizbullah’ın silah konusunu görüşmeye hazır olacağı yönündeki talep geliyor. Her ne kadar Lübnan’daki resmi çevreler, Hizbullah’ın bu dosyada ‘esnek davrandığını’ ve ‘ağır silahlarını (nokta atışlı füzeler ve insansız hava araçları) teslim etmeye hazır olduğunu’ ifade etse de, konuya yakın kaynaklara göre Hizbullah, İsrail’in önceden bazı adımlar atmasını şart koşuyor.

Hizbullah, ABD'nin İsrail'e son savaştan bu yana Lübnan içinde işgal ettiği beş noktadan çekilmesi, elindeki 16 kişiyi serbest bırakması, Lübnan topraklarına yönelik ihlal ve saldırıları durdurması ve son savaşta yıkılan yerleri yeniden inşa etme görevine başlaması için baskı yapmasını talep ediyor.

ABD elçisi yeniden geliyor

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın, Lübnanlı yetkililer tarafından geçtiğimiz pazartesi günü Beyrut'taki ABD Büyükelçiliği'nden teslim alınan ve Lübnan'dan önümüzdeki aralık ayında sona erecek bir süre içerisinde silahların geri çekilmesi için ‘net’ bir takvim taahhüt etmesini talep eden ABD belgesine resmi bir yanıt almak üzere üçüncü bir ziyaret için yakında Beyrut'a gelmesi bekleniyor. Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam'ın temsilcilerinden oluşan komite, Lübnan'ın iki hafta önce Beyrut'ta ABD elçisine verdiği bir belgeye ilişkin gözlemleri içeren belgeyi inceliyor. Başbakan Selam'ın bu hafta Meclis Başkanı Berri ile bir araya gelerek Lübnan'ın vereceği yanıtın ayrıntılarını görüşmesi bekleniyor.

Hükümetin esnekliği

Lübnan makamları, Amerikan taleplerini içeren belgeye karşı esnek bir tutum sergiliyor. Bununla beraber Amerikan heyetiyle yürütülen temaslara aşina kaynakların Şarku’l Avsat’a aktardığına göre Lübnan makamları, Washington’un talep ettiği şekilde Karz-ı Hasen Vakfı ile ilgili tedbirleri artırmak, mali ve idari reformları uygulamak gibi kendisine düşen görevleri de yerine getiriyor. Hizbullah ise silah meselesinde daha katı bir tutum sergiliyor.

Kaynaklar, ABD'nin yanıtını incelemekle görevlendirilen komitenin görevinde önemli ilerleme kaydettiğini belirterek, Lübnan devletinin Amerikan anlaşmasına olumlu yaklaşacağını ve hükümetin silahlanmada tekelleşmeyi aşamalı olarak uygulama sözü vereceğini ifade etti. Kaynaklara göre Lübnan'ın resmi yanıtı Hizbullah'ın taleplerindeki sert tutumundan farklı olacak. Kaynaklar, Hizbullah'ın garantiler talep ettiğini ve Kasım'ın açıklamalarının da gösterdiği gibi son zamanlarda tutumunu sertleştirdiğini belirtti.

Varoluşsal tehdit

Kasım dün akşam yaptığı konuşmada, “Hizbullah, Emel Hareketi, direniş ve Lübnan'ın bağımsızlığını isteyen ve Lübnan'ın Lübnanlılar için nihai bir vatan olduğuna inanan egemen bir hat olarak bizler, direnişe, çevresine ve bir bütün olarak Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz” ifadesini kullandı.

Görsel kaldırıldı.Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım dün akşam yaptığı konuşmada (Hizbullah medyası)

Kasım, “Lübnan'ın karşı karşıya olduğu üç gerçek tehlike var: güney sınırında İsrail, doğu sınırında DEAŞ ve Lübnan'ı kontrol etmeye, üzerinde vesayet kurmaya çalışan ve Lübnan'ın hareket ve yaşama kabiliyetini yok etmek isteyen Amerikan zorbalığı” dedi.

Kasım, Lübnanlılara hitaben şunları söyledi: “Sözümüz bir olsun ve öncelik için çalışalım. Tehlikeyi ortadan kaldırdıktan sonra savunma stratejisini ve ulusal güvenlik stratejisini tartışmaya hazırız. Sizi İsrail'e iyilik yapmamaya çağırıyorum. Çatışma halinde ABD hedeflerine ulaşamaz.”

Hizbullah silahlarına sarılıyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi kaynaklarının Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamaya göre Kasım'ın son tutumu ‘silahlarına sarılma meydanından henüz ayrılmadığı, yani halen aynı noktada olduğu’ şeklinde değerlendiriliyor. “Bu tutum görünüşte çevresine yönelik ve üstü kapalı tavizler mi içeriyor?” diye soran kaynak, başkanlar (Avn, Berri ve Selam) tarafından dile getirilen bazı hususların işlerin kolay olduğuna işaret ettiğini hatırlattı.

Görsel kaldırıldı.Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile yaptığı görüşme sırasında (Reuters)

Kaynaklar, “Şu ana kadar görünen o ki, Hizbullah silah bırakmamakta ısrar ediyor. Hizbullah'ın maksimum yapabileceği şey Litani Nehri’nin güneyinden çekilmek. Savunma stratejisi diye bir şey yok. Ondan istenen, silahlarını teslim etmesi” ifadelerini kullandı. Kaynaklar, ‘Hizbullah'ın şimdiye kadar, varoluşsal tehditler konusunda aynı söylemleri sürdürdüğünü, hâlbuki bu silahlar ve destek savaşı aracılığıyla Lübnan’a varoluşsal bir tehdit teşkil edenin bizzat kendisi olduğunu ve silahları yüzünden savaşları ülkeye çektiğini’ ifade etti.

Kaynaklar, Hizbullah’ın yetkilileri aracılığıyla yaptığı açıklamalarda ‘ABD’ye İsrail sınırını korumaya hazır olduklarını, bunu da Litani’nin güneyinden tamamen çekilerek ve silah meselesini Litani’nin kuzeyinde hükümetle müzakere ederek yapabileceklerini anlatmak istediklerine’ dikkat çekti. Kaynaklar, ‘bu durumun ABD tarafından reddedildiğini, Washington’ın hamle karşılığında hamle ilkesine bağlı kaldığını, yani İsrail’in aşamalı olarak çekilmesi, esirlerin serbest bırakılması ve hedef almayı durdurması karşılığında devletin de Hizbullah’ın askerî yapısını dağıtarak egemenliğini tesis etmesini istediğini’ vurguladı.

Lübnan Kuvvetleri Partisi’ne yakın kaynaklar, ‘Hizbullah’ın artık bu yönde bir adım atmazsa hem kendisini hem de tüm Lübnan halkını yeni bir savaşa sürükleyeceğinin farkında olduğunu, eylül ayında önceki ABD temsilcisi Amos Hochstein’ın sunduğu fırsatı değerlendirmediğinde savaşla karşılaştığını ve şimdi Tom Barrack’ın sunduğu fırsatı değerlendirmemesi halinde Lübnan’ı tehlikeye atacağını bildiğini’ ifade etti. Kaynaklar, Lübnan’ın yeni şiddet sahnelerine sürüklenmemesi konusunda uyardı.