Libya'daki silahlı oluşumlar, Temsilciler Meclisi'nin Cenevre Siyasi Anlaşması'nı askıya alma kararının ardından Başkanlık Konseyi ve Ulusal Birlik Hükümeti’ne destek vermekten vazgeçecek mi?

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe arasında gerçekleşen önceki bir görüşmeden (Libya Başkanlık Konseyi)
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe arasında gerçekleşen önceki bir görüşmeden (Libya Başkanlık Konseyi)
TT

Libya'daki silahlı oluşumlar, Temsilciler Meclisi'nin Cenevre Siyasi Anlaşması'nı askıya alma kararının ardından Başkanlık Konseyi ve Ulusal Birlik Hükümeti’ne destek vermekten vazgeçecek mi?

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe arasında gerçekleşen önceki bir görüşmeden (Libya Başkanlık Konseyi)
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe arasında gerçekleşen önceki bir görüşmeden (Libya Başkanlık Konseyi)

Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Başkanlık Konseyi ve Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) görevlerine son verme kararı, bunun batı bölgesindeki silahlı oluşumların konumunu nasıl etkileyeceği ve kararın onlara verilen desteğin kesilmesine yol açıp açmayacağı sorularını beraberinde getirdi.

Libya Silphium Araştırma ve Çalışma Vakfı Başkanı Cemal Şeluf, Dibeybe'nin özellikle başkent Trablus'ta bulunan ve çoğu meşruiyetini UBH ya da Başkanlık Konseyi'ne bağlılıktan alan büyük oluşumların desteğini kaybedeceği öngörüsünde bulundu.

Görsel kaldırıldı. Libya Temsilciler Meclisi'nin bir önceki oturumundan (TM)

TM Başkanı Akile Salih, Şubat 2021'de Cenevre'de yapılan Siyasi Diyalog Forumu toplantılarında, seçilmelerinden sonra Başkanlık Konseyi ve Dibeybe hükümetini iktidara getiren ön aşamanın sona ermesi hakkında konuştu.

Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada Şeluf, Salih'in, başkentin merkezileşmesine ve ülkenin zenginliği üzerindeki kontrolüne son verilmesi ve üç bölgeye bölünmesi gerektiği yönündeki açıklamalarından büyük rahatsızlık duymalarına rağmen, silahlı oluşumların liderlerinin ‘iflas etmiş bir adama yardım etmeyeceğine’ inanıyor.

Görsel kaldırıldı.Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih (Reuters)

Şeluf, “Parlamentonun Usame Hammad hükümetinin meşruiyetini onaylamasıyla birlikte, Dibeybe'nin geçen ay 179 milyar dinar olarak onaylanan ülkenin birleşik bütçesinden, özellikle de yaklaşık 40 milyar dinar olarak tahmin edilen kalkınma için üçüncü bölüm tahsisatlarından herhangi bir pay alıp almayacağı konusunda şüpheler ortaya çıktı” dedi. (Resmi piyasada 1 dolar 4,84 Libya dinarına tekabül ediyor).

Mart 2002'den bu yana Libya'da iki hükümet iktidar için yarışıyor: Birincisi, Libya'nın batısındaki Trablus merkezli UBH, ikincisi ise parlamento tarafından yetkilendirilen ve doğu bölgesini yöneten Libya İstikrar Hükümeti (LİH).

Şeluf, başkentteki oluşumların birçoğunun ‘limanlar ve havaalanları gibi bazı önemli bölgeleri kontrol etmeleri karşılığında para aldıklarını, bu nedenle de elemanlarını bir bedel ödemeden Dibeybe lehine kullanma konusunda isteksiz olduklarını’ düşünüyor.

Görsel kaldırıldı. Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Muhammed Takala (EPA)

Şeluf, Dibeybe'nin sadece ‘Devlet Yüksek Konseyi'nin (DYK) bazı üyelerinden, özellikle de Muhammed Takala'yı destekleyenlerden ve tabii ki görevden alınan Müftü Sadık el-Giryani'nin destekçilerinden siyasi destek alabileceği’ görüşünü dile getirdi.

Parlamentonun Cenevre Siyasi Anlaşması’nı askıya alma kararını açıklamasından ve Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu'nun (LUO) bu adımı memnuniyetle karşılamasından beri sosyal medya platformları, Libya krizinin taraflarının kendilerine bağlı silahlı güçlerle ‘açık ya da gizli’ toplantılar yapmasıyla meşgul.

Bu bağlamda, Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcıları Abdullah el-Lafi ve Musa el-Koni, batı bölgesindeki askeri ve güvenlik liderleriyle olağanüstü bir toplantı gerçekleştirdi. Dibeybe'nin başkentteki evinde, batı bölgesindeki bazı oluşumların komutanlarının da katıldığı ve UBH’nin bazı stratejik noktalar üzerindeki kontrolünü güçlendirmeye yönelik hamleyi koordine ettiğine inanılan bir toplantı daha yapıldığı bildirildi.

Görsel kaldırıldı.Halid el-Mişri (Şarku’l Avsat)

Şeluf'un görüşünün aksine Libyalı siyasi analist Muhammed Mahfuz, parlamentonun son kararlarının ‘siyasi görüşleri ve hatta batı bölgesindeki etkili güçleri bir dereceye kadar yeniden birleştirebileceğine’ inanıyor. Mahfuz, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘bazı milletvekillerinin yanı sıra şu anda DYK başkanlığı pozisyonunu tartışan Takala ve rakibi Halid el-Mişri de dahil olmak üzere siyasi figürlerin parlamentonun kararlarını reddetmekte hızlı davrandığını’ ifade etti.

Mahfuz, Salih'in TM’nin son oturumunda değindiği ‘zenginliğin üç bölge arasında dağıtılması’ konusuna gelince, bu çabanın ‘anayasal mevzuat gerektirdiğini ve mevcut iç bölünme ortamında bunun başarılmasının pek mümkün olmadığını’ vurguladı. Mahfuz, “Bu ayrıca, büyük Avrupa ülkelerinin Batı Libya'daki çıkarları göz önüne alındığında, gerçekleşmesi garanti olmayan uluslararası bir uzlaşı da gerektirecektir” değerlendirmesinde bulundu.

Mahfuz, Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir'in bütçeyi sadece Hammad hükümetine aktaracağı ihtimalini de dışlayarak şunları söyledi: “El-Kebir, sahip olduğu uluslararası desteğe rağmen batı bölgesindeki oluşumların düşmanlığını kazanmak istemiyor. Washington da Rus rakiplerine yakınlığıyla bilinen LUO tarafından desteklenen bir hükümete bütçe aktarmasına izin vermeyecektir.”

Diğer yandan DYK Üyesi Saad bin Şerade, parlamentonun kararlarının ‘sahadaki mevcut durumu çok fazla değiştirmeyeceğini, Dibeybe'nin muhaliflerinin yanı sıra kendi destekçilerini de elinde tutmaya devam edeceğini’ vurguladı.



Lübnan, 1701 sayılı karar ve ateşkes anlaşmasını ihlal eden İsrail'i geri çekilmeye zorlamak için BM Güvenlik Konseyi'ne başvuruyor

(soldan sağa) Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
(soldan sağa) Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan, 1701 sayılı karar ve ateşkes anlaşmasını ihlal eden İsrail'i geri çekilmeye zorlamak için BM Güvenlik Konseyi'ne başvuruyor

(soldan sağa) Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
(soldan sağa) Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam bugün İsrail'in tüm Lübnan topraklarından çekilmesi gerektiğini vurgulayarak, Lübnan ordusunun tüm görevlerini yerine getirmeye hazır olduğunu belirtti.

Üç lider Baabda Sarayı'ndaki görüşmelerinin ardından yaptıkları ortak açıklamada, “Toplantıda, İsrail tarafının ihlallerine devam ettiği bir dönemde Lübnan'ın 1701 sayılı karara istisnasız tam bağlılığı vurgulandı” ifadesini kullandı.

Ulusal egemenliğin ve bölge halkının korunması amacıyla Lübnan ordusunun rolünü ve tanınmış uluslararası sınırlarda görevlerini üstlenmeye hazır olduğunu vurgulayan liderler, ateşkes anlaşmasının 12’nci paragrafında anlaşmanın tam olarak uygulanmasının 60 günü aşmaması gerektiğinin açıkça vurgulandığını hatırlattı.

Ortak açıklamada, “İsrail'in taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle, İsrail'in ihlallerini ele almak ve onu uluslararası sınırlara çekilmeye zorlamak için 1701 sayılı kararı onaylayan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne başvurmaya karar verdik” denildi.

İsrail güçleri bugün şafak vakti güneydeki köy ve kasabalardan çekilirken sınırdaki beş stratejik noktada varlıklarını sürdürdü.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı’ndan (NNA) aktardığına göre İsrail güçleri, Yarun, Marun er-Ras, Blida, Meys el-Cebel, Hula, Markaba, el-Adise, Kafr Kila ve el-Vazzani'den çekilirken, ‘büyük yerleşimlerin’ karşısındaki beş sınır noktasında kaldı.

Kasım ayında varılan ateşkes uyarınca, Hizbullah ile bir yıldan fazla süren savaşın ardından İsrail güçlerine Güney Lübnan'dan çekilmeleri için 60 gün süre verilmişti.

Daha sonra bu süre 18 Şubat 2025'e kadar uzatıldı. Ancak İsrail ordusu bu tarihten sonra da kuvvetlerinin Lübnan'ın güneyindeki beş noktada süresiz olarak kalacağını açıkladı.