Ürdün İhvanı’nın siyasi kolu tarihindeki en yüksek parlamento bloğuna sahip olarak siyasi oyunu altüst etti

Sonuçlar, muhalif İslamcı partinin baskısı altında çalışabilecek siyasi liderlerin olmasını gerektiriyor

Amman'da bir sandık merkezinin önünde güvenliği sağlayan Ürdün polisi (Reuters)
Amman'da bir sandık merkezinin önünde güvenliği sağlayan Ürdün polisi (Reuters)
TT

Ürdün İhvanı’nın siyasi kolu tarihindeki en yüksek parlamento bloğuna sahip olarak siyasi oyunu altüst etti

Amman'da bir sandık merkezinin önünde güvenliği sağlayan Ürdün polisi (Reuters)
Amman'da bir sandık merkezinin önünde güvenliği sağlayan Ürdün polisi (Reuters)

Ürdün'de salı günü yapılan yirminci dönem parlamento seçimlerinin dün açıklanan kesin sonuçlarına göre ülkede yasaklı olan Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın (İhvan-ı Müslimin) siyasi kanadı İslami Çalışma Cephesi'nin (İAF) seçim bölgelerinin bölünmesini öngören yeni seçim yasası temelinde parlamentodaki toplam 138 sandalyeden 31'ini kazanması resmi karar merkezlerinde endişeye yol açtı. Söz konusu yeni seçim yasası, Siyasi Sistemi Modernleştirme Komitesi üyelerinin ‘ulusal’ genel seçim bölgesinin sınırlarını yeniden belirleyen karma bir seçim sistemi üzerinde uzlaşmasının ardından partilere tahsis edilen genel seçim bölgesinin yanı sıra ülkedeki seçim bölgelerinin 18 yerel seçim bölgesine bölünmesini ve 41 sandalyenin partilere tahsis edilmesini içeriyordu.

Ürdün'de yeni parlamento seçimleri için oy verme süreci salı akşamı sona erdi. Bağımsız Seçim Komisyonu, nihai seçmen listelerinde kayıtlı 5,80 milyon seçmenden 1,63 milyonunun sandık başına gittiğini, genel oy kullanma oranının yüzde 32,25'in üzerinde gerçekleştiğini ve sandıkların yerel saatle 19.00'da kapandığını duyurdu.

dsv
Ürdün parlamentosunun içeriden görünümü (Ürdün Kraliyet Divanı)

Son seçimler, Gazze’deki savaş, İsrail’in Batı Şeria’daki operasyonları, İran destekli milisler ve Hizbullah'ın devam eden güvenlik tehdidinin, Suriye ile kuzey sınırı ve Irak ile doğu sınırındaki güvenlik riski oluşturan gelişmelerin ve ülke içindeki çeşitli zorluklar gölgesindeki karmaşık koşullarda gerçekleşti. Aynı döneme denk gelen tüm bu koşullar ve olaylar, ülkedeki ekonomik ve yaşam standartlarındaki düşüşle birlikte halkın ruh halini etkilerken hükümetin aldığı kararlara duyulan güven ve sandık başına gitme oranları üzerinde etkili oldu.

Oy verme sürecinin sona ermesiyle birlikte, iki yıl önce Kraliyet Divanı’nın direktifleriyle başlatılan ülkedeki siyasi sistemin modernizasyonu çalışmalarının sonuçlarının test edildiği parlamento seçimlerinin nihai sonuçları dün açıklandı. Ardından dün onaylanan sonuçlar, Siyasi Sistemi Modernleştirme Komitesi’nin çalışmalarının bir sonucu olan yasal çerçeveden gerçek hayata taşındı.

Katılım oranıyla ilgili karışıklık

Başkent Amman’ın üç seçim bölgesinde ve Zerka ve İrbid gibi yoğun nüfuslu şehirlerde seçimlere katılım oranının düşük olması, orta sınıfın seçimlere katılım oranlarındaki düğümün devam ettiğini, bunun yanında temsilci sayısı ve hizmet kotalarıyla birlikte halen seçimlere katılım ve parti üyeliği yükü olmamasından memnuniyet duyduklarını gösterdi.

sdv
Başkent Amman'daki parlamento seçimleri için oy kullanma merkezinde bir sandık görevlisiyle konuşan Ürdünlü bir kadın (Reuters)

Büyük şehirler ile kuzey ve güney illerindeki katılım oranları arasındaki farklılıklar, aşiretlerin seçimlere katılımlarının genel oy oranlarının yükseltilmesi denkleminin temelini oluşturduğu inancını pekiştirirken, aşiretler 38 partinin ortaya çıkmasını sağlayan yasal versiyonuyla Ürdün’deki siyasi partilerin üye sayısını artırmada destekleyici oldu. Bunlardan bazıları, iktidara yakın muhafazakâr hareketle bağlantılı liderlerin seçilmesiyle resmi destek sağlamakla suçlandı.

Resmi olarak desteklenen bu partiler, IAF’a karşı ağır ve önemli parti blokları oluşturma umutlarını hayal kırıklığına uğrattı. El-Misak, İrade, Tekaddum ve yeni kurulan diğer partiler, açık hükümet programlarına dayanan siyasi yönelimlere ilişkin değerlendirmeler temelinde kendi kendilerini üretmek yerine ülkenin siyasi karar merkezlerinin ürünü olmakla suçlandı.

csdvfb
Ürdün polisi yaşlı bir adamın parlamento seçimleri için Amman'daki bir sandık merkezine ulaşmasına yardım ederken (Reuters)

İslami Hareket Cephesi Partisi genel seçimlerde 17, yerel seçimlerde 11 sandalye kazanırken, eski Meclis Başkanı Ahmed Safadi'nin kurduğu El-Misak Partisi genel seçimlerde sadece 4, yerel seçimlerde ise 17 sandalye kazanabildi. İrade Partisi ise genel seçimlerde 3, yerel 16 sandalye, Takaddum Partisi genel seçimlerde 3 yerel seçimlerde 5, Ulusal İslami Parti genel seçimlerde 3, yerel seçimlerde 4 sandalye kazandı. Genel seçim bölgesindeki sandalyelerin geri kalanı barajı sadece bir ve iki sandalye ile aşan 8 parti arasında dağıldı. Barajı geçen partiler 18 yerel seçim bölgesine dağılan 97 sandalyenin 60'ını kazandı.

Hükümet muhalefete karşı

Şarku’l Avsat’a konuşan siyasi kaynaklara göre IAF'ın 31 sandalyelik sürpriz zaferi, karar merkezinin, daha yüksek ulusal çıkarlar çerçevesinde ve muhalefetin baskısı altında çalışabilecek siyasi liderlerin olması gerektiğini anlamalarını sağladı. Kaynaklar, kurulacak yeni hükümetin ülkedeki İslami hareketin siyasi muhalefetiyle mücadele edebilmesi gerektiğinin altını çizdiler.

xcd
Başkent Amman yakınlarında bulunan es-Salt şehrindeki bir sandık merkezinde oyunu kullandıktan sonra mürekkep lekeli parmağını gösteren Ürdünlü bir adam, 10 Eylül (AFP)

Aynı kaynaklar, karar merkezinin, Başbakan Bişer el-Hasavne’nin halefi için seçenekleri yeniden düşünme aşamasına girdiğini belirterek, başbakanlık için ekonomi alanından değil, siyaset sahnesinden bir ismin seçilmesinin düşünüldüğünü ifade ettiler. 

IAF’den kaynaklar, partinin yerel ve genel seçimlerde aday olma planlarının, resmi kurumların önlerine çıkaracağı tüm engellerle mücadeleye hazır olmaya yönelik yapıldığını, kadrolarını dar çevrelerle iletişim kuracak şekilde örgütlediklerini ve seçmenlerin çıkışını daha önceki seçim dönemlerinde izlenen planlara göre organize ettiğini vurguladılar.

x sd s
Salı günü başkent Amman yakınlarında bulunan es-Salt şehrindeki bir sandık merkezinde oy kullanmak için kayıt yaptıran bir Ürdünlü (AFP)

Partili kaynaklar, delegelerinin sayım odalarından zorla çıkarıldığını ve sayım işlemlerine ilişkin not alma haklarını kullanmalarının engellendiğini, öte yandan partinin seçmenlerin sandık merkezlerinde seçmenlere ve parti delegelerine dağıtılan sandıklara erişim planının uygulanmasına yönelik ‘büyük provokasyonları’ sineye çektiğini de eklediler.

Oransal ve sayısal deliller

Siyasi gözlemcilere göre son seçimlere katılım oranı, İsrail'in Gazze Şeridi'nde yürüttüğü barbarca savaşının yansımaları, Ürdünlülerin içinde bulunduğu zorlu ekonomik koşullar, birçok ticari ve turizm sektörünün faaliyetlerindeki düşüş ve Ürdün İstatistik İdaresi’ne göre işsizlik oranının bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 21,4'e yükselmesi çerçevesinde ikna edici oldu.

xxs
Amman'daki bir sandık merkezinde oy kullanan, parmakları mürekkep lekeli Ürdünlü iki kadın (EPA)

Toplam 5,80 milyon kayıtlı seçmen salı günü sandık başına gitti. Genel katılımın yüzde 29,9 olduğu 2020 seçimlerine kıyasla 590 bin yeni seçmenin eklendiği tahmin ediliyor.

Yurtdışındaki Ürdünlülerin oy kullanmasına henüz izin verilmezken, seçimler açık kısmi temsile göre yerel seçim bölgesi düzeyinde bir liste ve kapalı kısmi temsile göre genel seçim bölgesi düzeyinde bir liste olmak üzere iki liste için sandık başına gidilmesini öngören yeni bir seçim yasası kapsamında gerçekleşti.

İstatistiksel olarak, çeşitli yerel ve genel listeler için toplam aday sayısı bin 634'e ulaşırken, 172 yerel listede 937 aday, 25 genel listede ise 697 aday yer aldı.

Tüm gözler, yeni partilerin doğuşuna ve geleneksel partilerin rekabetine sahne olan bu seçimlerin sonucuna çevrilmiş durumda. Yeni parlamentonun yapısını temelden neyin değiştireceği konusunda farklı tahminler yürütülüyor. Yeni yasa Parti blokları ve ittifaklar şeklinde gerçekleşecek olan parti temsili açısından, parlamentodaki tüm sandalyelerin yüzde 30'unun siyasi partilere tahsis edilmesini zorunlu kılıyor. Bu oran 21’inci ve 22’nci dönem parlamento seçimlerinde katlanarak artacak.



Suriye'nin Suveyda vilayetinde çatışmalar devam ediyor

 Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)
Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)
TT

Suriye'nin Suveyda vilayetinde çatışmalar devam ediyor

 Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)
Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)

Suriyeli bir kaynak, Hikmet el-Hicri’ye bağlı güçlerin, Suveyda vilayetinin batı kırsalında yer alan kamu güvenlik birliklerine yönelik saldırılarını üçüncü gününde de sürdürdüğünü bildirdi.

Adının açıklanmasını istemeyen kaynak, Alman haber ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Kanun dışı gruplar ya da Hikmet el-Hicri’ye bağlı ‘Ulusal Muhafızlar’ adıyla bilinen unsurlar, dün akşam kamu güvenliği noktalarına saldırı düzenledi” dedi.

Kaynak, “Kanun dışı unsurlarla çıkan çatışmalarda kamu güvenliği personelinden yaralananlar oldu. Saldırganlar arasında ölü ve yaralılar bulundu, silahlı kişileri taşıyan bir araç imha edildi” ifadelerini kullandı.

Aynı kaynak, kamu güvenliği güçlerinin amacının bölgenin istikrarını sağlamak ve halkın geri dönüşünü kolaylaştırmak olduğunu vurgulayarak, “Ancak bu unsurların tekrar eden saldırıları ve roketli bombardımanı, sivillerin geri dönmesini engellediği gibi, zeytin hasadı yapan çiftçileri dahi hedef aldı” diye konuştu.

Dera’nın doğu kırsalındaki yerel bir kaynak, el-Hicri’ye bağlı silahlı unsurları taşıyan bir aracın roketle vurulduğunu, saldırıda çok sayıda kişinin öldüğünü ve yaralandığını, aracın ise tamamen tahrip olduğunu açıkladı.

Suveyda içinden gelen bilgilerde, vilayetin batı kırsalında kamu güvenliği güçlerine yönelik saldırıda en az 5 Dürzi militanın öldüğü, 10’dan fazla militanın da yaralandığı, kamu güvenliği personelinin öldürüldüğü iddiaların ise ‘el-Hicri’ye bağlı güçlerin moralini yükseltmeyi amaçlayan asılsız bilgiler’ olduğu belirtildi.

Suveyda Valisi Mustafa el-Bekkur, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, “Değerli Suveyda halkı, bugün bazı disiplinsiz silahlı grupların, Suveyda’nın batı ve kuzey kırsalında güvenlik ve istikrarı sarsma girişimiyle, çatışma çözme noktalarına ve iç güvenlik güçlerine saldırdığı bilgisini aldık. Bu eylemler, yalnızca kişisel çıkarlara ve kaos ile yağma eğilimine işaret ediyor; vilayetn değerleriyle ve halkının ahlakıyla bağdaşmıyor” ifadelerini kullandı.

Bekkur açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Sizi bu tür uygulamalara karşı durmaya, halkın güvenliğiyle oynayan ya da insanların kaderini istismar etmeye çalışan herkesi engellemeye çağırıyoruz. Güvenlik ve istikrar ortak sorumluluktur; toplumu korumak her onurlu bireyin görevidir. Çıkar peşinde koşanlara sesleniyorum: Yeter artık. Ülke sizin hayallerinizden büyüktür ve Suveyda halkı, yıkıcı projelerinize kanmayacak kadar basiretlidir.”

Suveyda Emniyet Müdürü Süleyman Abdulbaki de sosyal medya paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Çeteler ve milisler, üçüncü gününde de iç güvenlik güçlerinin bulunduğu noktaları hedef almaya devam ediyor… Vilayetteki iç güvenlik komutanlığından talimat net: Ateş geldiği yer tespit edilip görüntülendikten ve ihlal belgelenip doğrulandıktan sonra yalnızca kaynaklara karşılık verilecektir.”

Paylaşımında, sivillere ve ‘toprağını ve namusunu savunmayı amaç edinen şerefli gruplara’ seslenen Abdulbaki, “Güvenlik güçlerinin ihlal gerçekleştirdiği ya da sizi hedef aldığı yönündeki söylenti ve yalanlara kapılmayın. Bu haberler asılsızdır ve nerede çatışma yaşanırsa tamamen bilgimiz dahilindedir. İç güvenlik güçleri, sivillerin güvenliğini korumak, gerginliği artırmamak ve istikrarı sağlamak için çalışmaktadır. Suriye devleti dışında ne bizim ne de sizin için güvenlik ve istikrarın garantisi yoktur. Halkımıza defalarca söyledik: Kan, kanı çeker; fitne ise öldürmekten beterdir. Bizim elimiz her zaman onurlu insanlara açıktır” ifadelerini kullandı.

Suveyda’daki Ulusal Muhafızlar’a yakın sosyal medya sayfalarında yer alan paylaşımlarda, Suveyda’nın batı kırsalında şiddetli çatışmaların yaşandığı bildirildi. Paylaşımlara göre, geçici hükümete bağlı kamu güvenliği güçleri, insansız hava araçları (İHA), orta menzilli silahlar ve havan topları kullanarak el-Mecdel köyünü hedef aldı ve komşu köylere doğru yeni cepheler açmaya çalıştı. Bu durumun, el-Mecdel köyüne yönelik bir baskın girişimini hedefleyen tehlikeli bir tırmanış olduğu öne sürüldü.

Aynı kaynaklar, Ulusal Muhafızlar’ın bölgeye takviye gönderdiğini ve el-Mecdel çevresinde bir saatten fazla süren ateş noktalarına karşılık verdiğini aktardı.

Suriye hükümet güçlerinin Suveyda’nın batı ve kuzey kırsalında kontrolü elinde tuttuğu, yerel güçlerin ise Suveyda kent merkezi ile vilayetin güney ve doğu kırsalını denetiminde bulundurduğu belirtildi.


Gazze'deki Nasır Hastanesi, ateşkes anlaşması kapsamında 15 Filistinlinin cenazesinin teslim alındığını açıkladı

İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)
İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)
TT

Gazze'deki Nasır Hastanesi, ateşkes anlaşması kapsamında 15 Filistinlinin cenazesinin teslim alındığını açıkladı

İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)
İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)

Gazze Şeridi'ndeki Nasır Hastanesi, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail'den 15 Filistinlinin cenazesini aldığını duyurdu.

İsrail'in Gazze ateşkesi ve esir takası kapsamında serbest bıraktığı Filistinlilere Bureyc mülteci kampında cenaze töreni düzenlendi (AFP)İsrail'in Gazze ateşkesi ve esir takası kapsamında serbest bıraktığı Filistinlilere Bureyc mülteci kampında cenaze töreni düzenlendi (AFP)

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan hastane, yaptığı açıklamada, "Ceset değişim anlaşmasının 13. grubu kapsamında 15 Filistinli şehidin cenazesi Nasır Tıp Kompleksi'ne ulaştı. Teslim alınan cenaze sayısı 330'a ulaştı" ifadelerini kullandı.

İsrail, perşembe günü Gazze'de öldürülen bir rehinenin kalıntılarını teslim aldı ve bugün de on beş cesedi teslim etti.


İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
TT

İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).

İsrail'in açıklamaları ve eylemleri, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Batı Şeria'daki yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik ölümcül saldırılarını eleştirmesinin ardından, mevcut ABD yönetimi içinde nadir görülen bir tutuma ilişkin endişeleri ortaya koydu.

Rubio, bu saldırıların Başkan Donald Trump'ın Gazze savaşını sona erdirme planını baltalayabileceği korkusunu ifade ederken yumuşak bir dil kullansa da İsrail hükümet çevreleri bunları "endişe kaynağı olarak değerlendirdi ve yerleşimlere karşı sert bir tutuma dönüşmelerini önlemek için çaba gösterilmesi gerektiğini" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail'in 12. Kanalından aktardığına göre siyasi bir kaynak dün yaptığı açıklamada, "İsrail, Gazze'deki küçük ayrıntılara odaklanma yaklaşımından vazgeçmeli" ifadesini kullandı.

Yerleşimci saldırıları dün de devam etti. Yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Salfit'in batısında, Deyr İstiya ve Kafr Haris kasabaları arasında bulunan Hacı Hamida Camii'ne saldırdı. Caminin bazı kısımlarını ateşe verdiler ve duvarlarına ırkçı sloganlar yazdılar.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, caminin bulunduğu yeri araştırmak üzere asker gönderdiğini ancak herhangi bir şüpheliyi tespit edemediğini, "olayı İsrail polisi ve güvenlik güçlerine ilettiklerini" ifade etti.