Hizbullah İsrail'in Kuzey Kolordusunu füzelerle vurduğunu duyurdu

Lübnan'dan atılan füze sonucu İsrail'in kuzeyinden dumanlar yükseliyor (EPA)
Lübnan'dan atılan füze sonucu İsrail'in kuzeyinden dumanlar yükseliyor (EPA)
TT

Hizbullah İsrail'in Kuzey Kolordusunu füzelerle vurduğunu duyurdu

Lübnan'dan atılan füze sonucu İsrail'in kuzeyinden dumanlar yükseliyor (EPA)
Lübnan'dan atılan füze sonucu İsrail'in kuzeyinden dumanlar yükseliyor (EPA)

Lübnan Hizbullahı bugün (Cumartesi) İsrail Kuzey Kolordusu'nun Amiad'daki yedek karargahını onlarca Katyuşa füzesi ile vurduğunu duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın DPA'dan aktardığına göre Hizbullah'tan yapılan açıklamada, bunun “İsrail'in güneydeki köylere ve güvenli evlere, özellikle de el-Ahmediye kasabasına yönelik saldırılarına yanıt olarak” gerçekleştirildiği belirtildi.

Hizbullah yaptığı ayrı bir açıklamada da Ruveysat el-Alem bölgesindeki bir Merkava tankını güdümlü füzeyle hedef aldığını, tankı doğrudan vurarak imha ettiğini ve ateşe verdiğini açıkladı.

Hizbullah dün gece (Cuma) bir savaşçısının yasını tutarken ölü sayısı 469'a çıktı.

Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgeleri, İsrail'in Gazze'ye savaş ilan ettiği 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında karşılıklı ateşe sahne oluyor.



Filistin'in Başkenti Suriye'de... Dava'nın Kurbanı

Kampın içindeki yıkım Gazze'deki savaş sahnelerini andırıyor (Şarku'l Avsat)
Kampın içindeki yıkım Gazze'deki savaş sahnelerini andırıyor (Şarku'l Avsat)
TT

Filistin'in Başkenti Suriye'de... Dava'nın Kurbanı

Kampın içindeki yıkım Gazze'deki savaş sahnelerini andırıyor (Şarku'l Avsat)
Kampın içindeki yıkım Gazze'deki savaş sahnelerini andırıyor (Şarku'l Avsat)

1957 yılında Şam'ın eteklerinde kurulan ve “Suriye'nin Filistin başkenti” olarak tanımlanan Yermuk, bir zamanlar büyük bir ticari pazardı. Yaklaşık 1,5 milyon Suriyeli, Filistinli ve bazı Iraklılara ev sahipliği yapıyordu, ancak UNRWA'nın tahminlerine göre kampta şu anda sadece yaklaşık 8.000 kişi yaşıyor.

Şarku'l-Avsat gezdiği kampta, Gazze'dekine benzer bir yıkımla karşılaştı.

Bölge sakinleri, akıbetlerini, kayıp yakınlarının akıbetini, evlerinin akıbetini ve bir sonraki yaşanacak aşamada genel durumlarını bilmedikleri için tam bir ihmalden muzdaripler. Ancak onlar için en zor olan şey, sanki bir anda eski rejimin, silahlı grupların, devrimin ve kurtuluşun yetimleri olmuşlar gibi, hiçbir sosyal hizmet veya siyasi otorite olmaksızın, kaybolup kaderlerine terk edildiklerine dair tekrarlanan şikayetleri.