HTŞ'nin hamleleri Suriye'nin kuzeyinde askeri gelişmelerin habercisi mi?

Elit güçler, nüfuz alanlarını genişletmek amacıyla uluslararası otoyolun kontrolünü ele geçirmek için hazırlanıyor

HTŞ haftalardır üyelerini eğitiyor ve hazırlıyor (Independent Arabia)
HTŞ haftalardır üyelerini eğitiyor ve hazırlıyor (Independent Arabia)
TT

HTŞ'nin hamleleri Suriye'nin kuzeyinde askeri gelişmelerin habercisi mi?

HTŞ haftalardır üyelerini eğitiyor ve hazırlıyor (Independent Arabia)
HTŞ haftalardır üyelerini eğitiyor ve hazırlıyor (Independent Arabia)

Mustafa Rüstem

Suriye'nin kuzeybatısındaki katı muhalif gruplar, başta Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesi olmak üzere ufuktaki gelişmelerin ardından zaman kazanmak ve sahada daha fazla karta sahip olmak için hızlı hareket ediyor. Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ), her an yeniden patlak vermeye hazır olan sıcak bölgede nüfuz alanını genişletmek amacıyla elit güçlerini saldırgan bir kara savaşını simüle eden projeler ve eğitimler gerçekleştirmek üzere konuşlandırdı.

HTŞ haftalardır özel kuvvetler, iletişim ve insansız hava aracı komutanlığı başta olmak üzere tüm birlik ve tugaylardaki unsurlarını eğitiyor ve hazırlıyor.

fvbfrg
SOHR: HTŞ, rejim güçlerine karşı askeri operasyona hazırlanıyor (Independent Arabia)

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), HTŞ'nin Şam rejimi güçlerine karşı bir askeri operasyona hazırlandığını bildirdi. SOHR’un aktardığına göre HTŞ, M5 adıyla bilinen Şam-Halep yoluna ulaşmak ve İdlib'in güneyi ile Hama'nın kuzeyindeki köyler için daha fazla koruma sağlamak amacıyla Halep ve İdlib kırsalındaki köy ve kasabalara saldırma olasılığıyla birlikte Suriye ordusunun kontrolündeki mevzilere karşı hızlı bir şekilde savaşa hazırlanmak için birtakım önlemler aldı.

Yaklaşan çatışmanın ayak sesleri

HTŞ, Suriye’de 2013 yılında başlayan iç silahlı çatışmaların zirveye ulaştığı 2017 yılının ocak ayında kuruldu. O tarihten bu yana Suriye topraklarında savaşan radikal bir grup olan HTŞ, başta eski adı Nusra Cephesi olan Şam’ın Fethi Cephesi (ŞFC) olmak üzere Ensaruddin, Ceyşu’l-Sunne, Liva el-Hak ve Nureddin Zengi Hareketi gibi çeşitli silahlı grupların birleşmesiyle oluşturuldu.

HTŞ’nin yeni tatbikatı, geleneksel ve periyodik tatbikatlardan farklı olarak kapsamlı ve dikkat çekici hazırlıklara işaret ediyor. Suriye'deki gözlemciler bu durumu, düzenli güçlerle yüz yüze savaşlarda deneyimli bir grup için yaklaşan bir savaşın habercisi olarak görüyor. HTŞ, 2019 yılında İdlib'in güneyi ve Hama'nın kuzey kırsalını kaybettikten sonra Suriye ordusunun Özel Kuvvetler ile yürüttüğü askeri operasyonun ardından toparlanmaya çalışıyor.

cf dfcf
Suriye gözlemciler, HTŞ'nin hamlelerini yaklaşan bir savaşın habercisi olarak görüyor (Independent Arabia)

İnsan hakları savunucusu Rıfat es-Seyyid Omer, HTŞ’nin eğitim tatbikatının önemli olmadığını düşünüyor. Bunun, Türkiye'ye Şam'la normalleşmesinin o kadar kolay olmayacağına dair siyasi mesajlar vermek için yapılan bir gövde gösterisinden ibaret oluğuna inanan Omer, “Dahası, ideolojisi El Kaide'ye kadar uzanan HTŞ'nin son yıllarda radikal imajından farklı bir imaj ortaya koyamaması ve Avrupa çevrelerine ılımlı olduğu imajını verememesinin yanı sıra, ABD tarafından terörist bir örgüt olarak sınıflandırılması da başarısızlığını artırdı” ifadelerini kullandı.

Nüfuz bölgelerinin değiştirilmesi

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre Omer, savaş cephelerindeki temas hatlarında yıllardır sağlanan istikrarın ardından HTŞ'nin nüfuz bölgelerini değiştiremeyeceğine, ilerleme kaydedemeyeceğine ve hatta Halep’in ekonomik ve sanayi başkenti olması ve savaş sırasında fabrikaların yıkılmasına rağmen ekonomik sektörü desteklemede hala önemli bir rol oynaması nedeniyle üyelerinin ülkenin kuzeyindeki Halep ile Şam arasındaki Hama, Humus ve kırsalından geçen yaklaşık 350 kilometrelik uluslararası karayolunu kapatma emellerinin tavan yapamayacağına inanıyor. Suriye’de ekonominin ve sanayinin kalbinin attığı şehir olan Halep, savaş sırasında fabrikaların yıkılmasına rağmen ekonomik sektörün desteklenmesinde hala önemli bir rol oynuyor. Öte yandan Moskova böyle bir gelişmeye hiçbir şekilde izin vermez. Çünkü Moskova, Ankara ile yaptığı görüşmelerle M4 adıyla bilinen Halep-Lazkiye otoyolunu açmaya çalışıyor ve gerilla savaşına dayalı bir çatışma beklenmiyor. HTŞ’nin en güçlü elit birlikleri olan Kızıl Tugaylar’ın, özellikle cephe gerisinde yıldırım operasyonları yürüttükleri ve hedeflerine ulaşabildikleri için böyle bir çatışmada yer alması ve savaşın patlak vermesi halinde askeri mevzilerini güçlendirmek için özellikle İdlib'in güney kırsalındaki Serakib boşluğundan söz konusu otoyolun kenarlarına ilerlemesi bekleniyor.

SOHR, 2024 yılının başlarından ağustos sonuna kadar Putin-Erdoğan bölgesindeki kara saldırıları, keskin nişancı, çatışmalar ve kamikaze insansız hava araçları (İHA) gibi 300 ayrı saldırıda 340 askeri personel ve sivilin öldüğünü bildirdi. Söz konusu operasyonlarda aralarında bir Türk askerinin de bulunduğu 129'dan fazla askeri personelin yanı sıra aralarında dört kadın ve 23 çocuğun da bulunduğu 155 sivil de yaralandı.

HTŞ, 2019 yılında kurulan ve Ulusal Kurtuluş Cephesi ve Ceyşu’l-İzze ile paylaştığı Fetih’ul-Mubin Operasyon Odası adı altında katı muhalif gruplarla birlikte sahada kazanımlar elde etmeye çalışıyor.

Halk protestoları

İdlib, halk protestolarına sahne oldu. Bir yıldan uzun bir süre önce HTŞ'nin kontrolü altındaki bölgelerde yüzlerce gösterici, zaman zaman yenilenen fiili yönetim politikasına karşı öfkeli gösterilere katılarak tutukluların serbest bırakılmasını ve HTŞ'nin politikalarının değiştirilmesini istedi. Hatta HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Cevlani'nin (daha önce El Kaide'nin Suriye ve Irak'taki kolu Nusra Cephesi'nin emiriydi) özellikle bölge sakinleri tarafından katı olarak tanımlanan kararlarının ardından yönetimden uzaklaştırılmasını talep ettiler.

vfebf
HTŞ sahada kazanımlar elde etmeye çalışıyor (Independent Arabia)

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir protestocu, özellikle kıyafet yönetmeliğine uyulmasını ve sigara, nargile, eğlence düzenleme ve kamuya açık yerlerde karma olarak bir arada bulunma yasaklarını içeren ve bu tür kamusal davranışlara yönelik hapis cezalarını ağırlaştıran Genel Ahlak Yasası'nın yürürlüğe girmesinden sonra özgürlüklere yönelik artan kısıtlamalara dikkati çekerek “Bu geniş kısıtlamalar, halk arasındaki gerilimi arttırdı ve nihayetinde örgüte karşı protesto gösterilerinin düzenlenmesine yol açtı. Bu da savaşan güçlerin neden sahadaki askeri başarıya dikkat çekmeye çalıştığını açıklıyor” ifadelerini kullandı.

Suriye'nin kuzeybatı bölgeleri, özellikle Şam'ın Ankara ile ilişkileri düzeltmek için müzakere masasına oturmadan önce sahada daha fazla kontrol elde etmek ve hareketliliği yoğunlaştırmak amacıyla ülkenin kuzeyine düzenlediği ve bazı bölgeleri geri aldığı 2019 yılındaki askeri operasyona benzer bir operasyona hazırlandığına dair haberlerin ardından tedirgin. HTŞ, bu yeni eğitim tatbikatını, Suriye ordusunun askeri operasyonunu önleyici saldırılarla püskürtme hazırlıkları çerçevesinde gerçekleştiriyor.



Lübnan'da 21 günlük ‘geçici ateşkes’ için ABD-Avrupa-Arap ortak çağrısı

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşma sırasında (Reuters)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşma sırasında (Reuters)
TT

Lübnan'da 21 günlük ‘geçici ateşkes’ için ABD-Avrupa-Arap ortak çağrısı

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşma sırasında (Reuters)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşma sırasında (Reuters)

ABD, Avrupa Birliği (AB) ve bir dizi Batılı ve Arap ülkesi dün (Çarşamba), İsrail ile Hizbullah arasında devam eden çatışmanın bölgeyi tam ölçekli savaşa sürükleme tehdidinde bulunduğu Lübnan'da ‘geçici ateşkes’ için ortak bir çağrı yayınladı.

ABD Başkanı Joe Biden ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yaptıkları ortak açıklamada, “Diplomasiye başarı şansı vermek ve sınırın ötesinde daha fazla gerilimi önlemek amacıyla son günlerde geçici ateşkes için ortak bir çağrı üzerinde birlikte çalıştık. Müzakere ettiğimiz açıklama şu anda ABD, Avustralya, Kanada, AB, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar tarafından destekleniyor” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin dünkü acil oturumunda Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, İsrail ile Hizbullah arasındaki mevcut çatışmanın topyekûn bir savaşa dönüşmesini önlemek amacıyla Lübnan'da 21 günlük ateşkes sağlanması için ABD ile ortak bir öneri sundu.

Ülkesinin talebi üzerine düzenlenen oturumda konuşan Barrot, “Son günlerde ABD'li ortaklarımızla birlikte müzakerelere olanak sağlamak üzere 21 günlük geçici bir ateşkes üzerinde çalıştık” dedi. Barrot, bu öneri ‘açıklandığında ve tarafların bunu kabul edeceğine güvendiklerini’ belirtti.

Barrot, tüm tarafların çatışmaya barışçıl bir çözüm bulma konusunda ‘kararlı’ olmaları halinde İsrail ile Hizbullah arasında topyekûn bir savaşın ‘kaçınılmaz olmadığını’ vurguladı. “Bugün Lübnan'daki durum geri dönüşü olmayan bir noktaya ulaşma tehdidi taşıyor” uyarısında bulunan Barrot, “Hizbullah ve İsrail arasında bugün yaşanan gerilim, bölgeyi sonuçları öngörülemeyen topyekûn bir çatışmaya sürükleme tehdidi taşıyor” dedi. Lübnan'ın mevcut gerginliğin öncesinden bu yana siyasi ve ekonomik kriz nedeniyle ‘büyük bir kırılganlık’ içinde olduğunu hatırlatan Fransız Bakan, ‘şayet bir savaş patlak verirse, Lübnan’ın bundan kurtulamayacağı’ uyarısında bulundu.

Hizbullah ile İsrail arasındaki mevcut durum, İran destekli militan grubun Yahudi devletine yönelik saldırılarını durdurmak için İsrail ile Gazze Şeridi'ndeki Hamas arasında devam eden savaşa son verilmesini talep etmesi ve İsrail'in de Hizbullah'a yönelik saldırılarını durdurmak için sınırlarından çekilmesini istemesiyle çıkmaza girmiş görünüyor. Fransız Bakan BM Güvenlik Konseyi'ne yaptığı açıklamada, “Diplomatik bir çözüm empoze etmek ve şiddet döngüsünü kırmak için New York'ta birçok liderin bulunmasından faydalanalım” dedi. Fransız-Amerikan girişimi, New York'taki BM Genel Kurulu çerçevesinde yapılan yoğun görüşmelerin ve ABD Başkanı Joe Biden ile Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron arasındaki ikili görüşmenin ardından geldi.

Beyaz Saray, Biden'ın New York'ta Macron ile ‘İsrail ve Hizbullah arasında ateşkes sağlanması ve daha geniş çaplı bir savaşın önlenmesi çabalarını görüşmek üzere’ bir araya geldiğini duyurdu. Görüşme, Biden'ın Ortadoğu'da ‘topyekûn bir savaşın mümkün olduğu’ uyarısında bulunmasının ardından gerçekleşirken, Macron ‘İsrail'i Lübnan'da gerilimi düşürmeye ve Hizbullah'ı da ateşi kesmeye’ çağırdı.

Fransa Cumhurbaşkanı BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada, “İsrail'i Lübnan'daki bu gerilimi durdurmaya, Hizbullah'ı da İsrail'e roket atmayı kesmeye çağırıyoruz. Ayrıca Hizbullah'a imkan sağlayan herkesi durmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı. Macron konuşmasında, ‘Lübnan'da savaş olamayacağını’ vurguladı.

Bu uyarılar, İsrail ordusunun dün İsrail topraklarını bombalama sıklığını arttıran Hizbullah'ı vurmak için Lübnan'a olası bir kara saldırısına hazırlandığını duyurmasıyla aynı zamana denk geldi. İsrail hava savunma sistemleri dün Hizbullah'ın Tel Aviv'e doğru fırlattığı bir balistik füzeyi önledi. İki taraf arasındaki çatışmanın yaklaşık bir yıl önce başlamasından bu yana bir ilk yaşandı. Zira İran destekli Hizbullah daha önce İsrail’i hiç balistik füzeyle vurmamıştı.

BM Güvenlik Konseyi oturumunun başında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail ve Hizbullah arasındaki mevcut gerilimin ‘Lübnan'da cehennemin kapılarını açtığını’ söyledi ve ‘geçici bir ateşkese ulaşmak için diplomatik çabaların yoğunlaştığını’ vurguladı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi toplantı başlamadan önce Ortadoğu'nun ‘tam bir felaketin eşiğinde’ olduğu uyarısında bulunarak, ülkesinin Lübnan'ı ‘her şekilde’ destekleyeceğini vurguladı. İsrail'in BM Daimî Temsilcisi Danny Danon, İsrail’in Lübnan ile kuzey sınırını güvence altına almak için diplomatik kanalları tercih ettiğini, ancak diplomasinin Hizbullah ile bir anlaşmaya varamaması halinde ‘mevcut tüm araçları’ kullanacağını söyledi.