İsrail alarma geçti... Savaşın ortasında üçüncü Yom Kippur

İsrail Ordusu Gazze ve Lübnan cephelerinde saldırılarını sürdürüyor, ancak "kapsamlı bir anlaşma" sağlamak için pozisyonunun iyi olduğuna inanıyor

Filistinliler bugün (Cumartesi) Gazze Şehri'nin kuzeyindeki bölgelerden sürüldü (AFP)
Filistinliler bugün (Cumartesi) Gazze Şehri'nin kuzeyindeki bölgelerden sürüldü (AFP)
TT

İsrail alarma geçti... Savaşın ortasında üçüncü Yom Kippur

Filistinliler bugün (Cumartesi) Gazze Şehri'nin kuzeyindeki bölgelerden sürüldü (AFP)
Filistinliler bugün (Cumartesi) Gazze Şehri'nin kuzeyindeki bölgelerden sürüldü (AFP)

İsrailliler Yom Kippur'u (''Kefaret Günü'', Yahudilerin en önemli dini bayramı) kutlarken, İsrail ordusu alarm durumunu yükselterek, Gazze Şeridi ve Lübnan da dahil olmak üzere tüm cephelerde savaşmaya devam etme sözü verdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Lübnan ve Gazze'deki çatışmaların sona erdirilmesi için görünüşte ulaşılamaz koşullar öne sürerken, İsrail ordusu bu iki cephede elde ettiği askeri başarıları boşa çıkarmayacak kapsamlı bir anlaşmaya varmak için iyi bir konumda olduğuna inanıyor.

İsrail ordusu ve güvenlik güçleri cuma akşamı başlayan ve bu akşama kadar devam edecek olan bayram dönemi için yüksek alarm durumu ilan etti.

İsrail Kanal 13, güney (Gazze Şeridi) ve kuzeydeki (Lübnan) savaş alanlarına ilave olarak, bayram dönemi boyunca ve 7 Ekim 2023 olaylarının (Hamas'ın Gazze zarfına saldırısı) yıldönümü devam ederken birçok saldırı ihbarı olduğunu belirtti.

Yom Kippur tatili sırasında Kudüs'teki iki Yahudi (Reuters)Yom Kippur tatili sırasında Kudüs'teki iki Yahudi (Reuters)

Savunma planının bir parçası olarak ordu Lübnan ve Gazze'deki saldırılarını sürdürüp Batı Şeria'daki varlığını güçlendirirken, polis de binlerce subay, sınır muhafız askeri ve gönüllüyü Yahudilerin ibadet yerleri, dinlenme yerleri, parklar, yüzme plajları ve ana yollar dahil olmak üzere İsrail'in çeşitli bölgelerine konuşlandırdı.

Bayram öncesinde İsrail Genelkurmay Başkanı tüm cephelerde savaşmaya devam etme sözü verdi. Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, ister Lübnan sınırında ister Gazze Şeridi'nde olsun, bölge sakinlerinin güvenli bir şekilde bölgelerine dönebilmeleri sağlanana kadar askeri operasyonların devam edeceğini söyledi.

Halevi açıklamasında, “Şu anda sahada çalışan yedi ekibimiz var: Gazze Şeridi'nin güneyinde, merkezinde ve kuzeyinde olmak üzere 3, kuzeyde ise 4 ekip görev yapıyor. Düşmana karşı çalışmaya devam ediyoruz ve nüfusu sadece şimdi değil gelecekte de güvenli bir şekilde geri döndürebileceğimizden emin olana kadar durmayacağız” ifadelerini kullandı.

Halevi, ordunun taarruzunun aynı zamanda İsrail sakinlerinin “tatillerini geçirebilmelerini ve burada uzun yıllar boyunca güvenli ve emniyetli bir şekilde yaşayabilmelerini” sağlamaya yardımcı olduğunu belirtti.

 İsrail'in cuma gecesi Cibaliye Kampı’na düzenlediği saldırının ardından ailesinden hayatta kalan tek kişi Ali Assaf (ortada), (AFP)İsrail'in cuma gecesi Cibaliye Kampı’na düzenlediği saldırının ardından ailesinden hayatta kalan tek kişi Ali Assaf (ortada), (AFP)

İsrail 51 yıldır ilk kez Yahudi takviminin en kutsal günü olan Yom Kippur'u ateş altında kutluyor. Lübnan'dan İsrail'e saldırılar olurken, sınırda ve Gazze Şeridi'nde çatışmalar devam ediyor ve İsrail içinde şu ana kadar herhangi bir saldırı olmadı.

İsrail, Yom Kippur'a ilk kez 1948'de İsrail'in kuruluşunu takip eden Arap-İsrail savaşında, 1973'te Mısır ordusunun İsrail'e saldırdığı dönemde ve bugün savaşla girdi.

İsrail bugün felç durumuna girdi ve hayat neredeyse durdu. Havalimanları ve geçitler kapatılırken, medyanın yanı sıra ulaşım da durduruldu; İç Cephe Komutanlığı radyo istasyonlarındaki sessiz dalga yardımıyla, PC'de Alert ve cep telefonlarındaki Ev Cephe Komutanlığı uygulaması aracılığıyla uyarıları ve talimatları etkinleştirmeye devam etti.

İsrail, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki saldırılarını genişleterek daha fazla Gazzeliyi öldürdü ve on binlerce Filistinliyi ateş altında kaçmaya zorladı.

Ordu, Gazze Şeridi'ndeki saldırılarını sürdürürken, Filistin Başkanlığı ABD yönetimini, “İsrail işgalinin Gazze Şeridi ve Kudüs dahil Batı Şeria'da Filistin halkına karşı sürdürdüğü imha savaşından sorumlu tuttu; bu savaşın en sonuncusu işgal güçleri tarafından Gazze Şeridi'nin kuzeyinin tamamen kuşatılması ve izole edilmesi, ayrıca günlerdir Cibaliye ve kampına, ondan önce Tulkerim ve kampı ile diğer Filistin şehirlerine, köylerine ve kamplarına yönelik saldırıları devam etti.”

Beyrut'ta dün İsrail baskını sonrası oluşan yıkım (Reuters)Beyrut'ta dün İsrail baskını sonrası oluşan yıkım (Reuters)

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, “ABD yönetiminin işgale verdiği sürekli siyasi, mali ve askeri desteğin, işgalin halkımıza ve topraklarımıza yönelik saldırganlığını sürdürmesine ve uluslararası topluma karşı duran ve işgalin işlediği suçlardan sorumlu tutulmasını engelleyen önyargılı ABD desteğine güvenerek, uluslararası meşruiyet ve uluslararası hukukun tüm kararlarına meydan okumasına neden olduğunu” vurguladı.

Rudeyne, “ABD yönetiminin, stratejik müttefiki olan İsrail’i işgal ve saldırganlığını durdurmaya, uluslararası meşruiyet kararlarına ve uluslararası mahkemelerin kararlarına uymaya zorlaması ve bölgeyi ateşe veren ve sonuçlarına kimsenin katlanamayacağı kapsamlı bir patlamaya sürükleyen acımasız suçlarını sürdürmesine destek vermemesi gerekmektedir” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, bölgedeki tüm sorunların tek çözümünün İsrail işgalinin sona erdirilmesi ve Filistin, Arap ve uluslararası meşruiyete uygun bir Filistin devletinin kurulması olduğunu belirtti.

Çatışmaların devam etmesine ve genişlemesine, Lübnan ve Gazze'deki çatışmaları sona erdirecek yakın vadeli bir ufuk olmamasına rağmen, İsrail ordu liderliği, Yahudi devletinin çıkarına olacak iyi bir anlaşma için zamanın olgunlaştığına inanıyor.

İsrailliler Başbakan Binyamin Netanyahu'nun savaşı sona erdirmek gibi bir planı ya da niyeti olmadığına inanıyor ama ordu öyle düşünüyor.

Haaretz gazetesinin askeri analisti Amos Harel, Başbakan Netanyahu'nun kibrinin, Gazze veya Lübnan'daki savaşı sona erdirmek için makul bir senaryoya sahip olduğunu göstermediği uyarısında bulundu.

Bugün Yom Kippur nedeniyle Kudüs'te sokaklar ıssız (Reuters)Bugün Yom Kippur nedeniyle Kudüs'te sokaklar ıssız (Reuters)

İsrail, “Gazze'de Hamas liderlerinin teslim olmasını ve sürgüne gönderilmesini, Lübnan'da ise Hizbullah'ın Litani Nehri'nin kuzeyine çekilmesini talep ediyor ve bu hala gerçekleşmekten çok uzak. Bu durum savaşı devam ettirecek ve bizi en yakıcı mesele olan kaçırılanlar meselesinde çözümsüz bırakacaktır.”

Netanyahu'nun tutumunun aksine, Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth'tan aktardığına göre ordu komutanlığı kaynakları, “İsrail şu anda genel olarak Şii eksenine karşı stratejik bir noktada. İran'ın iki kolunu kesmiş durumda; Hamas ve Hizbullah. Şimdi iyi bir anlaşma yapmanın tam zamanı” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynaklar ayrıca “Anlaşma, Rıdvan güçlerinin uzaklaştırılmasını, (Hizbullah'ın) silahlanmasının önlenmesini ve kaçırılanların iadesi için bir anlaşmaya varılmasını içermelidir.”



Ukrayna’nın ATACMS füzelerini kullanması Moskova ve Washington arasında doğrudan bir savaşın başlaması korkularını artırdı

ABD Başkanı Joe Biden ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy 25 Eylül'de New York'ta bir araya geldiler (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy 25 Eylül'de New York'ta bir araya geldiler (AFP)
TT

Ukrayna’nın ATACMS füzelerini kullanması Moskova ve Washington arasında doğrudan bir savaşın başlaması korkularını artırdı

ABD Başkanı Joe Biden ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy 25 Eylül'de New York'ta bir araya geldiler (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy 25 Eylül'de New York'ta bir araya geldiler (AFP)

Con Coughlin

ABD Başkanı Joe Biden'ın, Kiev'e, Amerikan menşeli balistik füzeleri Rusya topraklarında kullanma izni verme kararı, görev süresinin son günlerinde savaşın büyük ölçüde tırmanacağına dair korkuları arttırdı.

Bazı eleştirmenler, özellikle Ukrayna'dakiler, bu kararın çok geç verildiğini ve Ukrayna'nın savaş çabalarının seyri üzerinde gerçek bir etki yaratmaya yetmediğini savunuyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy birkaç aydır ABD ve diğer müttefiklerinden, İngiltere yapımı Storm Shadow gibi uzun menzilli füzelerini, Kırım gibi işgal altında bulunan Ukrayna topraklarındaki Rus mevzilerini vurmakla sınırlamak yerine, Rusya topraklarında kullanmasına izin vermelerini istiyordu.

ABD ordusu bu füzelerin fırlatılması için kullanılan uydu ve istihbarat sistemlerinin çoğunu kontrol ettiğinden, Ukraynalılar Washington'dan doğrudan izin almadan bu füzeleri kullanmakta büyük güçlük çekiyor.

Biden yönetimi daha önce bu silahların Rusya içindeki hedeflere karşı kullanılmasına izin verme konusunda isteksiz davranmış ve bunun Kremlin tarafından büyük bir tırmanmaya yol açacağından korkmuştu. Biden'ın Ukraynalıların uzun menzilli füzeleri Rusya’nın derinliklerini hedef almak için kullanmasına izin verme konusunda aldığı gecikmiş karar, Biden yönetiminin politikasında önemli bir değişiklik olsa da savaşın bu son aşamasında ne kadar etkili olacağına dair soru işaretleri ortaya çıktı.

Biden yönetimi daha önce uzun menzilli füzelerin Rusya topraklarındaki hedeflere karşı kullanılmasına izin verme konusunda isteksiz davranmış ve bunun Kremlin tarafından savaşta büyük bir tırmanışın gerekçesi olarak kullanılmasına yol açacağından korkmuştu.

Ukraynalılar, Beyaz Saray uzun menzilli füzelerin kullanılmasına izin vermeden önce Donald Trump'ın gelecek yıl başkanlık görevini devralmasıyla başlaması beklenen olası ateşkes görüşmelerine hazırlık olarak, Rusya'nın Ukrayna'nın doğusunda daha fazla toprak işgal etme girişimlerine karşı topraklarını savunmak için mücadele ettiler.

ABD’nin seçilmiş Başkanı Trump’ın göreve geldikten sonra uzun süredir devam eden savaşı ‘24 saat içinde sona erdireceğini’ söyleyerek övünmesi, her iki tarafı da barış için gelecekte olası bir müzakere sürecine girmeden önce savaş alanında mümkün olduğunca fazla üstünlük elde etme çabasına itti.

Rusya, Ukrayna'nın doğusunda daha fazla toprak işgal etmeye yoğunlaştırırken, Ukrayna ordusu, yaz boyunca Kursk bölgesinin güneyinde ele geçirdiği Rus topraklarını korumaya çalıştı. Çünkü burası gelecekteki herhangi olası barış müzakeresi sürecinde önemli bir koz olabilir.

Ancak Rusya ordusu, Kursk'ta Ukrayna'nın eline geçirdiği bölgeyi geri almaya çalışıyor. Bu çerçevede kısa süre önce Rusya’yı desteklemek üzere Kuzey Kore’den 10 bin asker getirildi.

Kuzey Korelilerin savaş sahasına inmeleri, Rusya’nın savaş çabalarında büyük bir tırmanış anlamına geliyor. Biden yönetimini, Ukraynalıların MGM-140 Ordu Taktik Füze Sistemi (ATACMS) gibi uzun menzilli Amerikan yapımı füzeleri kullanmalarına izin verme konusunda daha önce sergilediği çekimser tutumu tersine çevirmeye ittiğine inanılan nedenlerden biri de bu.

Ukraynalıların bu silahları, Rusların büyük bir karşı saldırı planladığı söylenen Kursk'ta ele geçirdikleri bölgeyi kontrol altında tutmak için kullanmak istedikleri bildiriliyor.

Washington'dan gelen haberlere göre Biden’ın Ukrayna’ya füzeleri Rusya topraklarına karşı kullanma izni vermesinin ardından, Rusya’ya ait yüzlerce askeri üs ve tesis Ukrayna ordusunun vuruş menziline girdi.

Başkanlık görevinden 20 Ocak'ta ayrılacak olan Biden'ın Kiev'e başlangıçta ATACMS füzelerini Rusya'nın batısındaki Kursk bölgesinde bulunan Rus ve Kuzey Kore güçlerini vurmak için kullanabileceğini söylediği biliniyor.

Bu silahların Ukrayna'nın bocalayan savaş çabaları için ne kadar önemli olduğu, Ukrayna'nın Washington'ın izniyle Rusya'nın Bryansk şehrindeki Ukrayna sınırına yaklaşık 75 mil uzaklıkta bulunan Karaçev şehrindeki bir mühimmat deposunu altı adet ATACMS füzesiyle vurmasının ardından daha iyi anlaşıldı.

Biden'ın Ukrayna'ya Rusya içindeki hedefleri vurmak için füze kullanma izni vermesinin ardından yüzlerce Rus askeri tesisi ve üssü saldırı menziline girdi.

Elbette bu silahların kullanılması Ukrayna’daki savaşta büyük bir tırmanışın olması riskini artırıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in uzun menzilli füzelerin kullanıldığı bir saldırıya karşılık olarak nükleer saldırı yetkisi veren kararnameyi imzaladığının ortaya çıkmasının ardından, Moskova’nın ATACMS füzeleriyle gerçekleştirilen Ukrayna’nın son saldırısına ‘uygun ve somut’ bir misillemede bulunma sözü vermesi de bu tırmanış riskini güçlendiriyor.

Her ne kadar Rus yetkililer resmi nükleer doktrininde değişiklik yapılması kararının birkaç haftadır müzakere edilmekte olduğunu doğrulamış olsalar da Kremlin'in politika değişikliğini teyit etmesi, Biden yönetiminin Ukrayna'nın Rusya'ya Amerikan yapımı uzun menzilli füzeleri Rusya topraklarına karşı kullanmasına izin verme kararına bir yanıt gibi görünüyor.

Putin’in imzaladığı kararnameye göre Rusya, silahlı insansız hava araçları (SİHA) ya da füzeler gibi gelişmiş silahlarla yapılan bir saldırıya nükleer silahlarla karşılık verebilir. Moskova ayrıca, İngiltere ve ABD gibi nükleer silahlara sahip müttefikleri tarafından desteklendiği takdirde, Ukrayna gibi nükleer silahlara sahip olmayan bir devlete karşı da nükleer silah kullanabilir.

Kremlin sözcülerinden biri tarafından yapılan açıklamada, ‘İlkelerimizi mevcut duruma göre ayarlamak gerekliydi” ifadeleri kullanıldı. Sözcü güncellemeyi, uluslararası düzeyde incelenmesi gereken ‘çok önemli bir belge’ olarak tanımladı.

Biden'ın ATACMS kullanımına yetki verme kararının yeni Başkan Trump yönetimini etkileyecek olması dikkate değer. Şarku’l Avsat’ın Majalla'dan aktardığı analize göre seçilmiş Başkan Trump, göreve geldikten sonra başlıca önceliğinin ‘Ukrayna'daki savaşı tırmandırmak değil, sona erdirmek olacağını’ belirtmesi önemli.

Ukrayna meselesi, Trump ve Biden'ın bir sonraki yönetimin geçiş planlarını görüşmek üzere geçtiğimiz hafta Beyaz Saray'da bir araya geldiklerinde görüşülen başlıca konulardan biriydi. ABD basınında yer alan haberlere göre yakında Beyaz Saray’dan ayrılacak olan Başkan Biden, Ukrayna'yı desteklemenin ABD'nin çıkarına olduğunu açıkça ifade etti.

Biden, Trump’a Vladimir Putin ve yeniden canlanan Rusya'nın savaş alanında başarı elde etmesine izin vermenin, Washington'ı Avrupa'da daha geniş çaplı bir kara savaşına sürükleyebileceğini söyledi.

Trump, seçim kampanyası sırasında bu argümanları reddetmiş olsa da göreve geldikten sonra diğer seçenekleri değerlendirmeye istekli olduğuna dair birtakım göstergeler var.

Ancak öyle ya da böyle tüm göstergeler, Ukrayna'daki çatışmanın, sadece Kiev ve Moskova için değil, tüm dünya için yansımaları olabilecek yeni ve daha kanlı bir aşamaya girmek üzere olduğunu gösteriyor.

*Bu analiz Şarku'l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.