İsrail Lübnan'da 3 gazeteciyi öldürdü

TT

İsrail Lübnan'da 3 gazeteciyi öldürdü

İsrail saldırısının ardından Beyrut'un güney banliyösünden yoğun duman yükseliyor (Reuters)
İsrail saldırısının ardından Beyrut'un güney banliyösünden yoğun duman yükseliyor (Reuters)

Lübnan Ulusal Haber Ajansı (NNA), İsrail'in Lübnan'ın güneydoğusunda Suriye sınırı yakınlarında düzenlediği saldırıda üç gazetecinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Üç gazetecinin ‘Hasbaya'da kaldıkları binayı hedef alan düşmanca bir saldırıda’ öldürüldüğünü belirten NNA, ‘düşman savaş uçaklarının saat 3.30'da Lübnan-Suriye sınırına saldırdığını’ bildirdi. Şarku’l Avsat’ın İran yanlısı Al Mayadeen televizyonundan aktardığına göre hayatını kaybedenler, Al Mayadeen’de çalışan kameraman Gassan Neccar ve yayın mühendisi Muhammed Rıza ile Hizbullah'a bağlı el-Menar televizyonu için çalışan kameraman Visam Kasım’dı. Olay yerindeki gazeteciler saldırının doğrudan konutu hedef aldığını söyledi. Al Mayadeen Televizyonu Yönetim Kurulu Başkanı Gassan bin Ceddu kanalın X hesabından yaptığı açıklamada, “İşgalcilerin gazetecilerin kaldığı binayı hedef alması kasıtlıydı. Diğer Arap kanallarından da yaralılar var. İşgalci İsrail’i, Al Mayadeen ekibi de dahil olmak üzere gazetecilerin ekiplerini hedef aldığı bu savaş suçundan tamamen sorumlu tutuyoruz” ifadelerini kullandı. Saldırının ardından İsrail'den herhangi bir yorum gelmedi. Bu saldırı, İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerinde Al Mayadeen televizyonu tarafından kullanılan bir ofisi bombalamasından 24 saat sonra gerçekleşti. Lübnan Sağlık Bakanlığı söz konusu saldırıda bir kişinin öldüğünü ve aralarında bir çocuğun da bulunduğu beş kişinin de yaralandığını açıkladı.

Lübnan Enformasyon Bakanı, İsrail'in üç gazeteciyi öldürmesinin bir ‘savaş suçu’ olduğunu belirterek, İsrail saldırısını kınadı. Lübnanlı yetkililer, İsrail'in askeri harekatının 2 bin 500'den fazla insanın ölümüne ve bir milyondan fazla insanın yerinden edilmesine yol açarak insani bir krize neden olduğunu söylüyor.

Görsel kaldırıldı.
İsrail'in bugün (Cuma) erken saatlerde Lübnan'ın başkenti Beyrut’un güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AP)

Diğer yandan Lübnan ordusu, dün (Perşembe) Lübnan'ın güneyindeki Bint Cubeyl'e bağlı Yater köyünde yaralıları tahliye etmeye çalışırken İsrail'in düzenlediği saldırıda üç askerin öldüğünü bildirdi. İsrail ordusundan konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı. ABD, İsrail'in Gazze Şeridi ve Lübnan'daki saldırılarında sivil kayıpları önlemek ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) askerlerini ya da Lübnan ordusu birliklerini tehlikeye atmamak için adımlar atması gerektiğini belirtti. Hastaneleri ve okulları bombaladığı için eleştirilen İsrail, sivilleri kalkan olarak kullanmakla suçladığı Hamas militanlarını ve Hizbullah'ı özellikle hedef aldığını söylüyor. Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), 24 Ekim itibariyle yaptığı ön incelemelerin Gazze savaşının başlangıcından bu yana en az 128 gazeteci ve medya çalışanının öldürüldüğünü gösterdiğini ve bunun 1992'de veri toplamaya başladığından bu yana gazeteciler için en ölümcül dönem olduğunu bildirdi. CPJ, öldürülenlerin büyük çoğunluğunun Filistinli medya çalışanları olduğunu; 123 Filistinli, iki İsrailli ve üç Lübnanlının öldürüldüğünü söyledi. Lübnan'da bir yıldır devam eden çatışmalarda, aralarında görsel medya alanında uzmanlaşmış bir Reuters muhabirinin de bulunduğu en az beş gazeteci öldürüldü.

Ateşkes görüşmeleri

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İran destekli Hizbullah'a yönelik askeri operasyonunun üzerinden bir ay geçen İsrail'i Lübnan'daki harekâtını uzatmaması konusunda uyardı. Blinken Doha'da yaptığı açıklamada, “İsrail, Lübnan sınırında kendisine ve halkına yönelik tehditleri durdurmak için operasyonlar yürütürken, bunun İsrail harekâtının uzamasına yol açamayacağını ve açmaması gerektiğini çok açık bir şekilde ifade ettik” dedi.

Blinken, İran'a İsrail'e yönelik herhangi bir saldırının kendi çıkarlarını tehlikeye atacağı yönünde açık bir mesaj gönderilmesini umduğunu ifade etti. İsrail, Tahran'ın 1 Ekim'de kendisine fırlattığı füzelere karşılık verme sözü verdi. Katar ve ABD, ABD'li ve İsrailli müzakerecilerin Doha'da bir araya gelerek Gazze Şeridi'ndeki esirlerin serbest bırakılmasını da sağlayacak bir ateşkes anlaşması için görüşmelerin yeniden başlamasına hazırlanacağını bildirdi.



Mikati: Lübnan'da silahlar ordu ve devletin elinde olmalı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (Reuters)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (Reuters)
TT

Mikati: Lübnan'da silahlar ordu ve devletin elinde olmalı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (Reuters)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (Reuters)

Lübnan Başbakanı Necib Mikati bugün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Lübnan'da silahların ordu ve devletin elinde olması gerektiğini belirterek, uluslararası toplumu İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilimi sona erdirecek bir ateşkes için harekete geçmeye çağırdı.

Beyrut'a destek amacıyla Paris'te düzenlenen uluslararası konferansa katıldıktan sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Mikati, ‘Lübnan makamlarının Lübnan topraklarında konuşlanması ve silahların sadece Lübnan ordusu ve Lübnan devletinin elinde olması gerektiğini açıkça belirten anayasayı, Taif Anlaşması’nı ve bunun sonucunda ortaya çıkan ulusal mutabakatı tam olarak uygulamaya kararlı bir cumhurbaşkanının seçilmesi gerektiğini’ vurguladı.

Bugün erken saatlerde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Lübnan'da ateşkes çağrısında bulundu ve İran'ın Hizbullah'ı İsrail'le karşı karşıya getirmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Paris'in ev sahipliğinde düzenlenen ve çatışmalar nedeniyle yerlerinden edilenlere yardım için 500 milyon euro toplanmasını amaçlayan ‘Lübnan halkına ve egemenliğine destek konferansının’ açılışında konuşan Macron, “Fransa Lübnan'ı 100 milyon euro ile destekleyecek” dedi.

“Savaş mümkün olan en kısa sürede sona ermeli” diyen Macron, amacının ‘Lübnan'ın egemenliğini desteklemek’ ve ‘Lübnanlıların kendi kaderlerinin kontrolünü yeniden kazanmalarının yolunu açmak’ olduğunu söyledi.