Şarku’l Avsat’ın Hamas içinden ve Hamas'a yakın birçok kaynaktan edindiği güvenilir bilgiler, İsrail’in Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar’ı geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehrinin Tel Sultan Mahallesi’nde İsrail ordusu tarafından düzenlenen rutin bir askeri operasyon sırasında ‘tesadüfen’ öldürüldüğü çatışmadan önce, en az beş kez onu yakalamaya çok yaklaştığını gösterdi.
Kaynaklar, Sinvar’ın ve Gazze Şeridi'nde bir yıldan fazla süren savaş sırasında ona eşlik edenlerin hareketliliğine dair detayları paylaştılar. Sinvar'ın kardeşinin ailesine, kendisine eşlik eden yeğeni İbrahim Muhammed Sinvar'ın öldürülmesinin ayrıntıları ve gömüleceği yerle ilgili bir mektup gönderdiği, ancak mektubun Yahya Sinvar'ın öldürülmesinden iki gün sonra aileye ulaştığı ortaya çıktı.
Han Yunus operasyonu
İsrail ordusunun bu yılın ocak ayında Han Yunus'ta gerçekleştirdiği askeri operasyon sırasında Sinvar'ın tünellerden birinde saklandığı tahmin ediliyordu.
Han Yunus'taki bazı tünellere giren İsrail askerleri, tünellere yerleştirilmiş kameralardan Sinvar'ın 7 Ekim 2023 tarihindeki saldırıya birkaç saat kala ailesiyle birlikte bu tünellerden birinde dolaştığını ve elinde bazı eşyaları taşıdığını gösteren kayıtlar buldular.
Ancak İsrail, Han Yunus’taki tünellerin üstünde olduğu gibi içinde de Sinvar'a ulaşmayı başaramadı. Şarku’l Avsat’a konuşan güvenilir kaynaklara göre Sinvar, askeri operasyon yerin altında ve üstünde genişledikçe devam eden takip nedeniyle eşi ve çocukları için kendisinden uzakta güvenli bir yer bulmak zorunda kaldı.
Yahya Sinvar (Reuters)
Kaynaklar, Sinvar'ın eşi ve çocuklarının iyi olduğunu ve kendisinden en az ayda bir ya da bir buçuk ayda bir mektup aldıklarını belirttiler.
Han Yunus'taki askeri operasyon yoğunlaştıkça, Sinvar’ın burada kalmakta ısrar ettiğini söyleyen kaynaklar, “Savaşın başından beri zaman zaman güvenli evlerde ya da tünellerde buluştuğu kardeşi Muhammed'den ve Kassam'ın Han Yunus Tugayı Komutanı Rafi Salame’den birkaç kez ayrı düştü. Selame, geçtiğimiz temmuz ayında kendisini ve (İzzettin el-Kassam Tugayları Komutanı) Muhammed ed-Dayf’ı hedef alan bir saldırıda öldürüldü” diye anlattılar.
Kaynaklar, bu dört ismin her zaman birlikte olmadığını, zaman zaman bir araya geldiklerini, birlikte saatler ya da günler geçirdikten sonra sahadaki duruma göre ayrıldıklarını aktardılar.
Kaynaklar, İsrail güçlerinin Sinvar'ın Han Yunus'taki G Blok'ta içinde bulunduğu evin onlarca metre uzağında, yanında saklanmasına yardım eden tek bir kişiyle, korumasıyla yalnız olduğu anlara ilişkin çok az kişinin bildiği sırlardan birini açıklığa kavuşturdular.
Kaynaklara göre Sinvar silahlıydı ve İsrail askerlerinin, bulunduğu eve olası bir saldırısına ve eve yaklaşmaları halinde onlarla çatışmaya hazırdı. Ancak Hamas savaşçılarının işgalci İsrail askerleriyle sokak çatışmalarına girmek için aralardaki duvarları yıkarak bir evden diğerine geçmesi, evin içindeki Sinvar'ı ifşa etti.
Sinvar'ın hemen evden çıkarıldığını, Hamas savaşçılarının komşu evlerde açtığı gediklerden geçirildiğini, ardından diğer evden kardeşi Muhammed ve Barafa Salame ile buluştuğu üçüncü bir yere taşındığını belirten kaynaklar, Sinvar’ın daha sonra bulunduğu yerden yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki güvenli bir eve nakledildiğini söylediler. Kaynaklara göre Sinvar, diğer evden üçüncü bir yere nakledilmeden önce kardeşi Muhammed ve Barafa Salame ile buluştu. Ancak İsrail ordusunun askeri operasyonu Nasır Tıp Kompleksi'nin onlarca metre yakınlarına kadar genişleyince üçü birbirinden ayrıldı.
İsrail güçleri tarafından yayınlanan bir videodan alınan ve Yahya Sinvar'ın öldürülmeden birkaç dakika önce bir koltukta yaralı halde otururken görüldüğü kare (İsrail ordusu - AP)
Sinvar'ın geçtiğimiz şubat ayında kardeşinin, Salame’nin ve Hamas savaşçılarının baskısıyla Han Yunus'tan Refah'a gitmeye zorlandığını aktaran kaynaklar, o sırada İsrail güçlerinin Han Yunus'un kontrolünü neredeyse tamamen ele geçirmiş olduklarını ve fiili bir kuşatma uyguladıklarını, ancak Sinvar’ın yer altında tünellerde hem de yerin üstünde hareket ederek güvenli bir şekilde Refah'a geçtiğini belirttiler.
Yeğeni yanından hiç ayrılmadı
Kaynaklar, savaş boyunca Yahya Sinvar'ın yanından hiç ayrılmayan kişinin, İzzettin el-Kassam Tugayları’nın üst düzey komutanlarından biri olan kardeşi Muhammed'in oğlu İbrahim Muhammed Sinvar olduğunu aktardılar. Kaynaklara göre Yahya ve Muhammed, en büyük oğullarına aynı ismi vermişlerdi.
Kaynaklar, İbrahim Muhammed Sinvar'ın geçtiğimiz ağustos ayında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehrinde amcasına eşlik ederken işgalci İsrail askerlerinin hareketliliğine ilişkin bilgi toplamak amacıyla tünellerden birinden çıktığı sırada İsrail tarafından düzenlenen bir baskında öldürüldüğünü açıkladılar.
Sinvar'ın kardeşinin ailesine İbrahim'in öldürülmesinin ayrıntılarını açıklayan bir mektup gönderdiğini belirten kaynaklar, ailenin bu mektubu Sinvar’ın ölümünden iki gün sonra alabildiğini, yani mektubun ulaşmasının iki aydan fazla sürdüğünü söylediler.
Kardeşi Muhammed Sinvar'ın ailesine en büyük oğullarının ölüm haberinin Yahya Sinvar’ın ölümünden iki gün sonra ulaşması, Hamas'ın Siyasi Büro Başkanı’nın İsrail'in peşine düşmesi ve arkasında İsrail'i kolayca kendisine ulaştırabilecek bir boşluk bırakmamak için sıkı önlemler almasından ötürü ne denli zorlu ve karmaşık güvenlik koşulları altında olduğunu gösterdi. Bu aynı zamanda onun ‘tesadüfen’ öldürüldüğü görüntüyü de açıklıyor.
Hamas'ın Gazze'deki lideri Yahya Sinvar ve eski Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin 2017 tarihli fotoğrafı (Reuters)
Sinvar'ın Refah'ta olması ve rehinelerin öldürülmesi
Yahya Sinvar'ın birkaç ay boyunca Refah'ta kaldığını ve çeşitli bölgelere seyahat ettiğini ortaya koyan kaynaklara göre Sinvar, geçtiğimiz mayıs ayı sonlarından bu yana batı bölgelerinde, bazen yerin altında tünellerde bazen de yerin üstünde evlerde kaldı.
Kaynaklar, Sinvar’ın kardeşi Muhammed'in yanı sıra Muhammed ed-Dayf ve Rafi Salame’den ayrı kaldığı süre boyunca onlarla zaman zaman yazılı mesajlaştığını, ancak bunu periyodik olarak ve özel güvenlik yöntemleri kullanarak yaptığını söylediler. Kaynaklar, aynı durumun Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki ya da dışındaki liderleriyle ve özellikle de ateşkes ve esir takası konularında önerilen herhangi bir anlaşmayla ilgili olarak arabulucularla kurduğu iletişim için de geçerli olduğunu vurguladılar.
Kaynaklar, Sinvar'ın Refah'taki bazı tünellerde bulunduğunu, İsrailli altı esirin öldürüldüğü tünelin de bunlardan biri olduğunu ve geçtiğimiz eylül ayı sonlarında İsrail askerlerinin kendisine yaklaşmalarının ardından onları öldürme kararı almış olabileceğini söylediler.
Son üç gün boyunca hiç yemek yemediler
Sinvar ve arkadaşlarının ölmeden önce, özellikle son üç gün boyunca hiç yemek yemediklerini ve ellerinde çok az miktarda yiyecek kaldığını aktaran kaynaklar, İsrail güçleriyle çatışmaya hazırlandıklarını ve bundan dolayı hasar görmüş birkaç komşu binaya konuşlanıp, bu binaların aralarında hareket ettiklerini kaydettiler.
Sinvar'ın ölümünden bir gün sonra öldürülen Kassam Tugayları'nın Tel El Sultan Taburu komutanı Mahmud Hamdan’ın olaydan önceki son on beş gün boyunca onu bölgeden çıkarmak ve güvenli bir bölgeye ulaştırmak için bazı girişimleri olduğunu söyleyen kaynaklar, ancak bölgedeki askeri operasyonların yoğunluğu nedeniyle bu girişimlerin başarısızlıkla sonuçlandığını aktardılar.
İşgalci İsrail güçlerinin, 3 kez yer üstünde ve 2 kez yer altında olmak üzere en az 5 kez Sinvar'ın bulunduğu yere yaklaştıklarını belirten kaynaklar, Sinvar’ın her seferinde çatışmalara katılmakta ısrar etmesine rağmen farklı koşullardan dolayı başka bölgelere nakledildiğini ve çatışmalardan uzaklaştırılmadan önce de bunu birkaç kez yaptığını ifade ettiler.
Hamaslı kaynaklara, Sinvar’ın öldürüldüğü yerin Philadelphia (Salahaddin) Ekseni’nden yüzlerce metre uzakta olması nedeniyle, son ana kadar Refah'ta bulunmasının eksendeki durumu takip etmeyi istemesiyle ilgili olup olmadığı sorulduğunda, kaynaklar bunu reddetti. Ancak Hamas’a yakın kaynaklar, bunun aslında Sinvar’ın İsrail'in Philadelphia Ekseni’nden kademeli olarak çekilmesini kabul etme olasılığını ve bunun bir yandan esir takası anlaşması süreci, diğer yandan da sahadaki gerçeklik üzerindeki etkisini değerlendirdiği bir planın parçası olabileceğini belirttiler.
Hamas ve Muhammed ed-Dayf’in akıbeti
Öte yandan Hamas, cumartesi günü bir basın açıklaması yayınlayarak İzzettin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf'ın akıbetiyle ilgili haberleri yalanladı. Şarku’l Avsat cumartesi günü, Hamas’ın Dayf'ın İsrail tarafından temmuz ayında Han Yunus'a düzenlenen hava saldırısında öldürüldüğüne dair yeni işaretlerin olduğunu haberleştirmişti. Haberde, Hamas yetkililerinin, Dayf'ın hayatta olduğunu tekrarlamaya devam ettiği, buna karşın İsrailli üst düzey yetkililer tarafından yapılan açıklamalarda Dayf’ı öldürdüklerini vurguladıkları belirtiliyordu.
Gazze'deki güvenilir kaynaklar Şarku'l Avsat'a, İsrail'in Gazze Şeridi'nde bir yıl süren savaş boyunca Hamas Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar'ı ortadan kaldırmak için düzenlediği ve geçen ay Refah'taki Tel es-Sultan mahallesinde rutin bir askeri operasyon sırasında ‘tesadüfen’ ölümüyle sonuçlanan operasyonların ayrıntılarını açıkladı.
Hamas içinden ve Hamas'a yakın birçok kaynak Sinvar'ın ailesine, kendisine eşlik eden yeğeni İbrahim Muhammed Sinvar'ın öldürülmesinin ayrıntıları ve gömüleceği yerle ilgili bir mesaj gönderdiğini, ancak mesajın Yahya Sinvar'ın öldürülmesinden iki gün sonra ulaştığını söyledi.
Kaynaklar, Hamas Siyasi Büro Başkanı’nın ve ona eşlik edenlerin Gazze Şeridi'nde bir yılı aşkın süredir devam eden savaş sırasındaki hareketlerinin ayrıntılı bir resmini çizerek İsrail'in Sinvar'ı en az beş kez yakalamaya çok yaklaştığını belirttiler.