Irak Dışişleri Bakanı Hüseyin Şarku'l Avsat'a konuştu: Çatışmanın genişlemesine ilişkin endişeler halen yüksek

İran'ın, ülkesinin topraklarını İsrail'i hedef almak için kullanmayacağını açıkça taahhüt ettiğini söyledi

TT

Irak Dışişleri Bakanı Hüseyin Şarku'l Avsat'a konuştu: Çatışmanın genişlemesine ilişkin endişeler halen yüksek

Şarku’l Avsat'a konuşan Irak Dışişleri Bakanı Dr. Fuad Hüseyin, İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nin Filistin ve Lübnan halklarını desteklemek için düzenlendiğini söyledi. (Fotoğraf: Beşir Salih)
Şarku’l Avsat'a konuşan Irak Dışişleri Bakanı Dr. Fuad Hüseyin, İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nin Filistin ve Lübnan halklarını desteklemek için düzenlendiğini söyledi. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Dr. Fuad Hüseyin, Gazze Şeridi ve Lübnan'da devam eden savaş nedeniyle bölgedeki çatışmaların yayılma riskinin halen yüksek olduğunu belirterek, bu durumun başka bölgelerde başka savaşlara yol açabileceği, bunun da bölge ve dünyada güvenlik ve barışı tehdit ettiği uyarısında bulundu.

Hüseyin, bugün (Pazartesi) Riyad'da başlayacak İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi öncesinde Şarku'l Avsat'a bir röportaj verdi. Bölgenin içinden geçtiği tehlikeli ve hassas koşullar nedeniyle zirvenin toplanmasının gerekli olduğunu belirten Hüseyin, Suudi Arabistan'a bu zirveye öncülük ettiği, yönettiği ve sponsor olduğu için teşekkür etti. Hüseyin ayrıca, İran'ın, ülkesinin topraklarını İsrail'i hedef almak için kullanmayacağını açıkça taahhüt ettiğini söyledi.

Hüseyin, zirve öncesinde yapılan bakanlar toplantısında liderlere sunulacak bir dizi kararın ele alındığını; Filistin ve Lübnan halklarına desteğin sürdürülmesi, savaşın durdurulması için çalışılması ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının vurgulandığını açıkladı.

Bölgedeki gerilimlerle ilgili olarak Irak Dışişleri Bakanı, Bağdat'ın Irak'taki duruma yönelik herhangi bir taraftan gelebilecek herhangi bir tehdidi ciddiye aldığını vurgulayarak, “Netanyahu hükümeti ile İran tarafı arasında açık bir çatışma ve anlaşmazlık var” dedi.

Hüseyin, “Silahlar, füzeler ve insansız hava araçlarıyla (İHA) saldırılar ve karşı saldırılar var (...). Irak savaş coğrafyasında yer alıyor ve İran'a yönelik saldırı ve karşı saldırıların devam etmesi, Irak topraklarının ve hava sahasının savaş bölgelerine girebileceği anlamına geliyor. Bu nedenle bu konuda uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Hüseyin, İran tarafıyla çeşitli düzeylerde görüşmelerin ve iletişimin devam ettiğini vurgulayarak, İranlıların Irak topraklarından İsrail'e herhangi bir saldırı yapılmayacağını açıkça teyit ettiklerini kaydetti.

Tehlikeli koşullarda zirve

Irak Dışişleri Bakanı, Riyad'daki İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nin, Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkına ve Lübnan halkına karşı devam eden savaşın ışığında hassas ve tehlikeli bir zamanda yapıldığını söyledi.

Bir dizi Arap ve İslam ülkesi gibi Irak'ın da ateşkes için baskı yapmak üzere başta Netanyahu hükümetiyle güçlü bağları olan başkentler olmak üzere çeşitli başkentlerle iletişim kurma çabalarına odaklandığını belirten Hüseyin şu ifadeleri kullandı: “Irak'ın ve diğer ülkelerin çabaları henüz ateşkes sağlanmasına ve insani yardımların artırılmasına imkân sağlayamadı. Bu nedenle zirvenin düzenlenmesi bu durumu ve yeni gelişmelerle nasıl başa çıkılacağını incelemek için önemli.”

xcdvf
Şarku’l Avsat'a konuşan Irak Dışişleri Bakanı Dr. Fuad Hüseyin, İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nin Filistin ve Lübnan halklarını desteklemek için düzenlendiğini söyledi. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Hüseyin, Bağdat'ın önümüzdeki mayıs ayında Arap liderlerini ağırlayacak Arap Birliği zirvesi için tüm hızıyla çalıştığını belirterek, yaklaşan zirvenin içeriğini görüşmek üzere Arap ülkeleriyle iletişim ve altyapı hazırlıkları yapıldığını kaydetti.

Bakanlar toplantısı

Dr. Fuad Hüseyin dün (Pazar) Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nin hazırlık toplantısında tanık olunan Filistin ve Lübnan halklarıyla dayanışma atmosferinin yanı sıra iki halka karşı sürdürülen savaşın kınandığı ve kınanmaya devam edildiği atmosfere atıfta bulundu. Zirvede, Filistin ve Lübnan halklarına desteğin sürdürülmesi, savaşın durdurulması için çalışılması, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkına ulaşılması, Filistin devletinin tanınmasının talep edilmesi ve Filistin devletinin Birleşmiş Milletler'e (BM) tam üyeliğinin sağlanması başta olmak üzere bir dizi kararın görüşüleceğini kaydetti.

Hüseyin, ister ticari, ekonomik ve yatırım ilişkilerinin güçlendirilmesinde sürekli iş birliği düzeyinde olsun, ister Arap Birliği, BM, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve diğerlerinde tam koordinasyon olsun, Irak-Suudi Arabistan ilişkilerini her alanda ‘mükemmel’ olarak nitelendirdi.

Genişleyen çatışma

Bölgede çatışmaların genişlemesine ilişkin endişelerin halen yüksek olduğunu belirten Hüseyin, “Korkular halen büyük. Gazze savaşı başladığında ve bu kadar uzun sürdüğünde, devamının başka bir savaşa yol açabileceğini vurgulamıştık. Gazze Şeridi'ndeki savaş Lübnan'daki savaşın doğmasına yol açtı. Şimdi Gazze ve Lübnan'daki savaş bu haliyle devam ederse başka bölgelerde başka savaşlara yol açacak ve savaşın kapsamını genişletecek” şeklinde konuştu.

cdvf
Irak Dışişleri Bakanı Dr. Fuad Hüseyin (Fotoğraf: Beşir Salih)

Hüseyin sözlerini şöyle sürdürdü: “Savaşın kapsamını genişletmenin bölgede ve dünyada güvenlik ve istikrarı tehdit etmek anlamına geldiğini düşünüyorum. Bu nedenle Gazze Şeridi ve Lübnan'da savaşı durdurmak ve ateşkes sağlamak için bölgesel ve uluslararası düzeyde ortak ve dayanışmacı bir eyleme ihtiyacımız var. Savaşın farklı yönlere doğru genişlemesi yönünde açık bir tehdit söz konusu.”

Dr. Fuad Hüseyin, Bağdat'ın Irak'taki duruma yönelik herhangi bir taraftan gelebilecek herhangi bir tehdidi ciddiye aldığını vurgulayarak şunları söyledi: “Irak'ın aldığı sinyaller sadece diplomatik değil; açık medya sinyalleri de var. Bu nedenle Irak'taki duruma yönelik herhangi bir taraftan gelen tehdidi ciddiye alıyoruz. Netanyahu hükümeti ile İran tarafı arasında açık bir çatışma ve anlaşmazlık var.”

Hüseyin, “Silahlar, füzeler ve insansız hava araçlarıyla (İHA) saldırılar ve karşı saldırılar var (...). Irak savaş coğrafyasında yer alıyor ve İran'a yönelik saldırı ve karşı saldırıların devam etmesi, Irak topraklarının ve hava sahasının savaş bölgelerine girebileceği anlamına geliyor. Bu nedenle bu konuda uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Hüseyin, Irak hükümetinin önceliğinin ‘herhangi bir saldırıyı Irak'tan uzak tutmak ve Irak'ı beklenen savaş durumundan uzak tutmak olduğunu, bu nedenle Irak'a yönelik herhangi bir saldırıyı ve savaşı Irak topraklarından ve hava sahasından uzak tutmak için çeşitli başkentlerle konuşup iletişim kurduklarını’ açıkladı.

İran'dan ‘İsrail'in Irak'tan hedef alınmayacağına’ dair güvence

Hüseyin, “İran tarafıyla iletişim ve toplantılar, başbakan, cumhurbaşkanı, dışişleri bakanı olarak ben ya da Irak tarafının diğer temsilcileri olsun, diplomatik kanallar aracılığıyla çeşitli düzeylerde devam ediyor ve görüşmeler sürüyor” dedi.

df fd
Irak Dışişleri Bakanı Dr. Fuad Hüseyin (Davos Forumu internet sitesi)

Hüseyin, “İran'ın İsrail varlığına saldırmak için Irak topraklarını kullanmaya çalıştığı iddiaları gündeme geldiğinde İran'ın tutumu gayet netti. İran tarafı bunu tamamen reddetti ve Irak topraklarından herhangi bir saldırı yapılmayacağı konusunda taahhüt verdi” diye konuştu.

Uluslararası Koalisyon birliklerinin geri çekilmesi anlaşmaları devam edecek

Irak Dışişleri Bakanı, ABD güçlerinin Irak'tan çekilmesi konusunda yeni ABD yönetiminin tutumunda bir değişiklik olup olmayacağına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta Bağdat'ın ‘Uluslararası Koalisyon güçleri konusunda mevcut yönetimle müzakerelerde bulunduğunu ve ABD tarafıyla askeri ve güvenlik alanında ikili ilişkiler kurduğunu’ vurguladı. Hüseyin, “Bu anlayışlar devam edecek ve Amerikan tarafıyla görüşmeye devam edeceğiz. Uluslararası Koalisyon güçlerinin Irak'tan çekilmesi için iki taraf arasında görüşülmüş ve belirlenmiş farklı süreler var. Eğer bir takvim ve önceden belirlenmiş hususlar varsa, bu konudaki diyaloğun devamı yeni yönetimle birlikte bir gerçeklik olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Sistani’nin açıklaması

Hüseyin, Iraklı Şii din adamı Ali es-Sistani'nin silahların devletle sınırlandırılmasına ilişkin son açıklamasının açık ve önemli olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Açıklama açık ve devletin güçlendirilmesi ve silahların devletin elinde olması gerektiğini gösteriyor ki bu da Irak toplumunda hassas bir konu. Bu aynı zamanda Irak anayasasında yer alan savaş ve barış konusunun sadece yasal çerçevelerle, yani yasama ve yürütme organları, parlamento ve Irak hükümetiyle ilgili olduğu anlamına geliyor. Bu nedenle hükümet açıklamanın içeriğine bağlı kalınması çağrısında bulundu ve açıklamayı güçlü bir şekilde memnuniyetle karşıladı.”



Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
TT

Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)

Sudan'ın batısında bulunan Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki sivillerin durumu, gıda, su ve tıbbi tedaviye erişimin giderek zorlaşmasıyla daha da kötüleşiyor. Açlık ve devam eden çatışmalar, Nisan 2024'ten bu yana şehirde mahsur kalan on binlerce insanın kaderini tehdit ediyor. Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) her geçen gün kötüleşen insani durumun ortasında, gıda maddelerinin şehre girdiği tüm geçitleri ve yolları kapatıyor; temel gıda maddeleri ve yakıt tedarik etme girişimlerini engelliyor.

El-Faşir'deki kaynaklar, HDK’nin her gün pazarları ve hayati tesisleri ağır topçu ateşine tutması nedeniyle büyük marketlerin kapılarını kapatmasının ardından sivillerin büyük zorluklarla gıda temin ettiğini söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Siviller, mısır unu, şeker, yağ ve sabun gibi temel gıda maddelerini satın almak için meskûn mahallelerdeki küçük marketlere güveniyor” dedi.

Devam eden kuşatmanın bir sonucu olarak, bölge sakinlerinin alım gücü azaldı ve yüksek fiyatlar nedeniyle az miktarda yiyecek bile alamaz hale geldiler.

Bir bölge sakini, banka yoluyla ödeme yapıldığında fiyatların iki katına çıktığını, nakit ödeme yapıldığında ise fiyatların düştüğünü ve çok sayıda bölge sakininin yüksek fiyatlar nedeniyle el-Faşir'den kaçtığını belirtti. Birçok sebze ve meyve türü bir yılı aşkın süredir şehrin pazarlarında bulunmuyor.

Gıda kaçakçılığı

Bazı kent sakinlerine göre, el-Faşir'e mal ve eşya sokmanın tek yolu eşek ve deve gibi hayvanları kullanarak kaçakçılık yapmak, ancak bu da riskli. Çünkü HDK militanları tarafından durduruluyorlar ve çoğu zaman mallara el konuluyor.

VFGHY
Sudanlılar savaştan kaçmak için Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’in eteklerinde bulunan Ebu Şuk Mülteci Kampı’na sığınıyor. (AP)

Şehir sakinlerinin çoğunluğu, günde darı unu ve mısırdan yapılan tek bir ana öğünle yetiniyor ve ellerinde başka bir şey olmayabiliyor.

Geleneksel yeraltı kuyularından yeterli miktarda içme suyu temin edilse de, bir varilin fiyatının 8 bin Sudan cüneyhini aşması vatandaşların sıkıntılarını artırıyor.

Günde bir öğün ücretsiz yemek sağlayan aşevlerine bağımlı hale gelen ailelerin sayısı her geçen gün artıyor; bazen bu yemekler ihtiyaç sahibi ailelerin sayısına yetmiyor. El-Faşir'deki bazı vatandaşlar, kuşatma altında bulunan kentteki insani durumun özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılar için ciddi bir zorluk derecesine ulaştığını, yetersiz beslenme nedeniyle zayıf vücutlarının bunu kanıtladığını bildirdi.

Yerlerinden edilen insanlar HDK ve müttefikleri tarafından öldürmeye varan ciddi ihlallere maruz kaldıkları için el-Faşir'den kaçmak da güvenli değil. Bölge sakinleri, kuşatmanın devam etmesi ve el-Faşir'e insani erişimin açılmaması halinde, sonbahar mevsimine girilmesi ve vatandaşların tarım yapamaması nedeniyle durumun daha da kötüleşeceğinden korkuyor.

Saha durumu

El-Faşir'deki geniş alanlar, son birkaç gün içinde siviller arasında onlarca ölüm ve yaralanmaya neden olan, bazıları konutları hedef alan yoğun topçu bombardımanına ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarına tanık oluyor.

Yerel kaynaklar, ordunun geçtiğimiz aylarda HDK tarafından el-Faşir'e düzenlenen onlarca saldırıyı püskürtmeyi başardığını bildirdi. El-Faşir sakinleri, Birleşmiş Milletler (BM) ve yardım kuruluşlarının insani yardımın ihtiyaç sahibi sivillere ulaşmasına izin vermesi için HDK üzerinde daha fazla baskı kurmasını bekliyor.

Yerel bir gönüllü grubu olan el-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu, çatışmaların ortasında kalan on binlerce masum insanın çektiği acılara son vermek için orduyu şehir üzerindeki kuşatmayı kaldırmaya çağırıyor.

CDFG
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki Hızlı Destek Kuvvetleri mensupları (Arşiv - Telegram)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan kısa bir süre önce BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in talebi üzerine kentte bir hafta süreyle insani ateşkes yapılmasını kabul etti, ancak HDK bu konuda kendileriyle herhangi bir temas kurulmadığını belirtti.

HDK'ye göre el-Faşir kentinde şu anda siviller bulunmuyor; kentte bulunanlar ordu ve müttefik silahlı gruplara mensup savaşçılar.

Geçtiğimiz haziran ayında BM Güvenlik Konseyi, bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatma altında tutulan ve ordunun geniş ve yoğun nüfuslu Darfur bölgesindeki son kalesi olan el-Faşir üzerindeki kuşatmanın kaldırılması için bir karar almıştı.