Türkiye ve İran ‘Halep operasyonu’ konusunda farklı düşünüyor, ancak SDG güçlerine karşı müttefikler

Astana Platformu Dışişleri Bakanları yakında toplanacak… El-Bahra BM kararlarının uygulanması çağrısında bulundu

Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanlarının Astana Platformu çerçevesindeki son toplantısı, geçtiğimiz eylül ayında New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında gerçekleşti. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanlarının Astana Platformu çerçevesindeki son toplantısı, geçtiğimiz eylül ayında New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında gerçekleşti. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye ve İran ‘Halep operasyonu’ konusunda farklı düşünüyor, ancak SDG güçlerine karşı müttefikler

Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanlarının Astana Platformu çerçevesindeki son toplantısı, geçtiğimiz eylül ayında New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında gerçekleşti. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanlarının Astana Platformu çerçevesindeki son toplantısı, geçtiğimiz eylül ayında New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında gerçekleşti. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Türkiye ve İran, Suriye'deki gelişmeler ve muhalif grupların Suriye'nin ikinci büyük kenti Halep'i ele geçirmesiyle sonuçlanan saldırılar konusunda görüş ayrılığına düştü. Diğer yandan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Hadi el-Bahra, Birleşmiş Milletler (BM) kararları doğrultusunda siyasi bir çözümün ülkedeki çatışmanın ‘tek uygulanabilir ve sürdürülebilir’ çözümü olduğunu vurguladı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) ve diğer muhalif grupların neden Suriye rejim güçlerine karşı harekete geçtiğine ilişkin yorumlarında söz konusu farklılığı dile getirdiler. Fidan bu gelişmeyi dış müdahale ile açıklamanın büyük bir hata olacağını savunurken, Arakçi son olayların ABD ve İsrail tarafından tetiklendiğinde ısrar etti.

İki bakan, Astana süreci çerçevesinde üç garantör ülkenin (Rusya, Türkiye ve İran) dışişleri bakanları düzeyinde Suriye'nin kuzeyindeki son olayları ele almak üzere acil bir toplantı yapılması konusunda mutabık kaldı.

cdv
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İranlı mevkidaşı Abbas Arakçi dün (Pazartesi) Ankara'da düzenledikleri ortak basın toplantısında (AFP)

Aynı zamanda Moskova, üçlü dışişleri bakanları toplantısı için Türkiye ve İran'la istişarede bulunduğunu duyurdu.

Türkiye: Dış müdahale yok

Dün (Pazartesi) Ankara'daki görüşmelerinin ardından Arakçi ile ortak bir basın toplantısı düzenleyen Fidan, Türkiye'nin Suriye'deki iç savaşın daha da şiddetlenmesini istemediğini vurgulayarak, “Suriye'deki olayları dış müdahalelerle açıklamaya çalışmak bu aşamada yanlıştır” dedi.

Fidan, muhalif grupların son hamlesini Suriye hükümetinin diyaloğu reddetmesine bağlayarak şunu söyledi: “Son gelişmeler bir kez daha Şam'ın kendi halkı ve muhalefetle uzlaşmaya varması gerektiğini gösteriyor.”

İranlı mevkidaşı ile Suriye'deki son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduğunu da sözlerine ekleyen Fidan, ‘Suriye'de olup bitenleri dış müdahale ile açıklamaya çalışmanın hata olacağını, dış müdahaleden bahsedenlerin Suriye'de olup bitenleri anlamadıklarını ya da anlamak istemediklerini’ vurguladı.

cdgrth
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dünkü (Pazartesi) basın toplantısı sırasında (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Fidan sözlerini şöyle sürdürdü: “Astana süreci ile Suriye'de taraflar arasında iletişim sağlanmasını amaçladık. 13 yılı aşkın süredir bu mesele çözülemedi. Muhalefetin meşru haklarının görmezden gelinmesi ve rejimin olumlu adım atmaması, Suriye'de savaşın yeniden alevlenmesine yol açtı. Türkiye bu olaylar patlak vermeden önce ilgili tüm tarafları uyardı ve gerekli bildirimleri yaptı.”

Ulusal diyalog şart

Fidan, “Gelişmeler, rejimin muhalefetle ulusal uzlaşıya varması gerektiğini bir kez daha göstermiştir ve Türkiye bu konuda her türlü katkıyı sağlamaya hazırdır” dedi.

Dışişleri Bakanı Fidan, “Astana sürecinin aşamalarında İran ile koordinasyon içinde olduk ve olmaya devam edeceğiz. Suriye'nin toprak bütünlüğünü her zaman destekledik ve bundan sonra da destekleyeceğiz. Açık ve net olarak vurgulamak istediğim bir husus daha var, o da Türkiye'nin şu anda yaşananları istismar etmeye çalışan hiç kimseye asla müsamaha göstermeyeceği ve ülkemize yönelik her türlü terör tehdidini kaynağında bertaraf edeceğimizdir” ifadelerini kullandı.

Türkiye ve İran'ın terörle mücadelede iş birliğini sürdüreceğini belirten Fidan, ortak düşman olan PKK ve onun Suriye'deki kolu YPG'ye karşı ortak bir mücadele yürütülmesi ve bunlara karşı net politika ve çabaların olması gerektiğini ifade etti.

Fidan, PKK’nın ve bölgedeki kollarının tasfiyesi konusunda Türkiye ve İran'ın tutumlarının aynı olduğunu ve bunun sahada gerçeğe dönüşmesi için daha fazla zaman kaybetmek istemediklerini vurguladı.

Fidan, İran ile bölgedeki çeşitli konularda ve Suriye'deki gelişmelerle ilgili olarak iş birliği ve istişareleri sürdürdüklerini söyledi.

Fidan, “İlgili kurumlarımız Suriye'deki gelişmeleri takip etmek için gece gündüz birlikte çalışıyor ve gelişmelere göre gerekli tedbirler alınıyor” dedi.

xscd
Halep Askeri Havaalanı’ndan dumanlar yükselirken Suriye ordusuna ait bir helikopterin enkazı (EPA)

Suriye'deki iç savaşın belli bir noktada durdurulduğunu ve bunun çok önemli bir başarı olduğunu kaydeden Fidan, Astana sürecinin garantör ülkeleri olan Türkiye, Rusya ve İran'ın son üç yılda istikrar aşamasına ulaşan bir çerçevenin oluşturulmasında hükümet ve muhalif gruplarla birlikte rol oynadığını ifade etti.

Fidan, “En son aşamada Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan dostluk elini en üst düzeyde uzatarak, bu sorunun diyalogla bir an önce çözülmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizdi. Çünkü ele alınan meseleler kontrolden çıkıyordu ve Suriye nüfusunun yarısı, yaklaşık 10 milyon insan yerlerinden edilmişti. Terör örgütleri ve bölgedeki durum meselenin yönetilmesini ve çözüme kavuşturulmasını daha da zorlaştırıyordu” şeklinde konuştu.

xytj
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İranlı mevkidaşı Abbas Arakçi dün (Pazartesi) Ankara'da görüşmelerde bulundu. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Fidan sözlerine şöyle devam etti: “Suriye konusunda bölgede İran ile yoğun bir iletişimimiz var ve pozisyonların net bir şekilde ifade edilmesinin önemli olduğuna inanıyoruz. Ayrıca Rusya ile Astana sürecimiz var. Suudi Arabistan, ABD ve Katar ile de temaslarımız oldu. Son olaylardan önce BM'yi Türkiye'nin perspektifinden bilgilerle bilgilendirdik ve bu çok önemliydi.”

Fidan, ülkesinin Suriye'de geçmişte yaşanan acı olayların tekrarlanmasını, sivillerin öldürülmesini, altyapının tahrip edilmesini ve insanların evlerinden edilmesini istemediğini, aksine mültecilerin ülkelerine dönmelerini istediğini vurguladı.

Fidan, “Terörizme karşı duruşumuz devam ediyor. Terörizm Suriye'de yaşananlardan faydalanarak yeni bir zemin kazanmamalı. Yapılması gereken Suriye rejimi ile muhalefet arasında diyalog kanalları açmaktır. İran ile bölgedeki çeşitli ülkelerin yapması gereken şey de bu yönde çalışmaktır” dedi.

Farklı İran yorumu

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Suriye'deki gelişmelerle ilgili ortak kaygıları ele aldıklarını ve farklılıklar ya da farklı görüşler olmasının normal olduğunu söyledi.

Arakçi, Türk mevkidaşıyla yaptığı görüşmeleri ‘hızlı, doğrudan, dostane, yapıcı ve verimli’ olarak tanımladı.

Arakçi, Türkiye Dışişleri Bakanı'nın Suriye'deki son olaylara İran'ın benimsediği dış müdahale perspektifinden bakmayı reddetmesinin tam aksine şunları söyledi: “Bize göre Suriye'deki terörist ve tekfirci grupların ABD ve İsrail ile açık bir koordinasyonu var. Bu gruplar dikkatleri İsrail'in Filistin ve Lübnan'da yaptıklarından başka yöne çekmeye çalışıyor ve bu nedenle Suriye'de güvensizlik ortamı yaratıyorlar.”

xcvfb
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dünkü (Pazartesi) basın toplantısı sırasında (AFP)

Arakçi, Suriye'nin kuzeyinde ‘tekfirci gruplar’ olarak adlandırdığı grupların yeniden canlanmasının ve özellikle Halep'e saldırmalarının endişe verici olduğunu ve Suriye'nin güvenlik ve istikrarı için bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Başta Suriye'nin komşuları olmak üzere bölgedeki tüm ülkelerin bu tehlikeli durumdan etkileneceğinden şüphe duymadığını ifade eden Arakçi, ‘Siyonist rejimin bölgedeki gerginliğin artmasındaki rolünü görmezden gelmenin büyük bir hata olacağını’ vurguladı.

Türk mevkidaşıyla Suriye'de istikrar ve güvenliğin sağlanmasının yollarını ve Suriyeli mültecilerin ülkelerine güvenli bir şekilde dönmelerini ele aldıklarını ifade eden Arakçi, Astana süreciyle elde edilen kazanımların korunması konusunda görüşlerinin örtüştüğünü ve Astana sürecinin bir sonraki toplantısının dışişleri bakanları düzeyinde yapılması ve bu sürecin çıkmaza girmesinin engellenmesi gerektiğine karar verdiklerini belirtti.

Şam'a destek

Arakçi, Suriye'yi istikrarsız bir ülke haline getirmenin bölgenin güvenliğine bir darbe olacağını ve Suriyeli sivillerin öldürülmesinin Suriye ekonomisine bir darbe vuracağını ifade etti.

Suriye'nin terör örgütleri için bir merkez olmaması gerektiğini ve Suriye'yi istikrarsız bir bölgeye dönüştürme projesinin Siyonist bir proje olduğunu ve hiç kimsenin Siyonistlerin buradaki rolünü göz ardı etmemesi gerektiğini ifade eden Arakçi, “İki kardeş ülke (Türkiye ve İran) olarak rolümüzü oynamamız ve Suriye'de güvenlik ve istikrarın sağlanması için hızlı ve etkili müdahalelerde bulunmamız gerekiyor” dedi.

Arakçi, İran'ın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Suriye hükümetine ve Suriye halkına tam destek vereceğini ve bölgenin istikrar ve güvenliği için Suriye rejimi ve ordusunun yanında yer almaya devam edeceğini vurguladı.

Arakçi, “İran, Türkiye, Irak, Suudi Arabistan, Mısır, Irak ve bölgedeki diğer ülkelerle temas ve istişarelerini sürdürmektedir. Bu bölgesel istişarelerin Suriye'deki durumun kötüleşmesini durdurmada önemli bir rol oynayacağından eminiz” ifadelerini kullandı.

xcd
Halep'teki ilerleyiş sırasında muhalif grupların üyeleri (EPA)

Türkiye ve İran Suriye krizinde karşıt taraflarda yer alıyor, Türkiye Suriyeli muhalifleri, İran ise Şam'ı destekliyor, ancak siyasi bir çözüme ulaşmak için Rusya ve Suriyeli taraflarla Astana sürecinde birlikte çalışıyorlar.

İran, HTŞ ve müttefik grupların ülkenin kuzeyinde başlattığı büyük saldırı karşısında Suriye ordusunu desteklemek üzere Suriye'de İranlı ‘askeri danışmanların’ varlığını sürdürme niyetinde olduğunu bildirdi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Arakçi'nin Ankara ziyaretine denk gelen basın toplantısında, “İranlı danışmanların varlığı yeni bir şey değil, geçmişte de vardı ve Suriye hükümetinin isteğine göre gelecekte de kesinlikle devam edecek” dedi.

Moskova ise Suriye'deki durumla ilgili olarak Türkiye ve İran ile yakın temas halinde olduğunu açıkladı ve Türkiye, İran ve Rusya dışişleri bakanlarının Suriye konusunda üçlü bir toplantı yapma olasılığını göz ardı etmedi.

Muhalifler ve siyasi çözüm

Hadi el-Bahra, BM kararları doğrultusunda siyasi bir çözümün ülkedeki çatışmanın ‘tek uygulanabilir ve sürdürülebilir’ çözümü olduğunu vurguladı.

Dün düzenlediği basın toplantısında “Siyasi bir çözüm için mümkün olan tüm araçları kullanma hakkına sahibiz” diyen el-Bahra, muhalefetin ‘siyasi hedefler olmaksızın askeri eylem’ peşinde olmadığını vurguladı.

sc
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Hadi el-Bahra dün (Pazartesi) İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında (Reuters)

El-Bahra, Suriye'nin kuzeybatısında birkaç gün önce silahlı gruplar tarafından başlatılan askeri operasyonun ‘hükümet siyasi geçişi sağlamak üzere tam bir siyasi sürece dahil olana kadar devam edeceğini’ açıkladı.

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu pazar günü yaptığı açıklamada, Türkiye yanlısı Suriyeli grupların Suriye'nin kuzeybatısında Kürt silahlı gruplara ve Suriye güçlerine karşı başlattığı yeni askeri operasyonu (Özgürlük Şafağı) desteklediğini bildirdi.

Suriye Geçici Hükümeti yaptığı açıklamada, ‘Esed güçleri ve PKK militanları tarafından gasp edilen bölgeleri kurtarmak’ amacıyla Özgürlük Şafağı Operasyonu'nu başlattığını duyurdu.



Suriye İçişleri Bakanı, bakanlığının planlarını açıkladı

Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab, bölgesel koordinasyon amacıyla resmi bir ziyarette bulunan AB Suriye Delegasyonu Başkanı Michael Unmacht'ı kabul etti. (SANA)
Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab, bölgesel koordinasyon amacıyla resmi bir ziyarette bulunan AB Suriye Delegasyonu Başkanı Michael Unmacht'ı kabul etti. (SANA)
TT

Suriye İçişleri Bakanı, bakanlığının planlarını açıkladı

Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab, bölgesel koordinasyon amacıyla resmi bir ziyarette bulunan AB Suriye Delegasyonu Başkanı Michael Unmacht'ı kabul etti. (SANA)
Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab, bölgesel koordinasyon amacıyla resmi bir ziyarette bulunan AB Suriye Delegasyonu Başkanı Michael Unmacht'ı kabul etti. (SANA)

Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab, 29 Mart'ta açıklanan yeni kabinede Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera tarafından İçişleri Bakanı olarak atanmasının ardından, bakanlıktaki önemli yetkililerle gerçekleştirdiği görüşmelerin sonunda yaptığı resmî açıklamada, önümüzdeki günlerde üzerinde çalışacağı temel fikir ve planları özetledi. Suriye tarihinde bir ilk olarak, hükümetin üst düzey bir güvenlik yetkilisi, bakanlığının çalışma programını kapsamlı bir şekilde açıklamak üzere kamuoyuna konuştu. Bakan, özellikle ülkedeki güvenlik ve idari işlerin yeniden yapılandırılması ve polis, soruşturma, cezaevleri, göç ve trafik dahil olmak üzere bakanlık kurumlarının modernizasyonu olmak üzere üzerinde çalışılan konuları, fikirleri ve gelecek planlarını sundu.

gty6h7u
Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab

Hattab, Suriyelilere ‘acı hatıralarla’ anılan cezaevlerinin, tutukluların toplumun üretken ve aktif üyeleri olabilmeleri için bir ‘rehabilitasyon’ merkezine dönüştürüleceği sözünü verdi. Yeni gözaltı merkezleri hazır olana kadar cezaevlerinin ‘geçici’ olarak rehabilite edilmesi için İnşaat Dairesi ile bir anlaşmaya varıldığını, bunun adaletin sağlanmasına katkıda bulunacağını ve tutukluların haklarına saygı gösterilmesini sağlayacağını kaydetti.

Cezai soruşturmaların geliştirilmesi

İdari yapı açısından Hattab, emniyet müdürlüğü ve polis merkezi yerine, her valiliğe bir bakanlık temsilcisi atanacağını ve valilikteki tüm şube ve ofislerin emniyetten sorumlu olacak bakanlık temsilcisine bağlı olacağını söyledi. Hattab ayrıca, kriminal laboratuvarları en son ekipman ve teknolojiyle donatarak kriminal soruşturma çalışmalarını ilerletmek ve ihtiyaçla orantılı olarak geliştirmek için bilimsel ve pratik bir çalışma hazırlamak üzere bir komitenin görevlendirildiğini ve komitenin birkaç gün önce çalışmalarına başladığını belirtti.

Hattab, Narkotikle Mücadele Dairesi'yle ilgili olarak, özellikle yeni yönetimin ‘Captagon fabrikasına dönüştürülmüş bir ülke’ devraldığı için, gerekli kadroları mezun etmek üzere uygun kurslar düzenledikten sonra, dairenin çalışmalarının geliştirilmesi ve ihtiyaç duyduğu ekipman ve insan kaynaklarını tartıştığını söyledi.

dfgthy
Suriye İçişleri Bakanlığı Göçmenlik ve Pasaport Dairesi (SANA)

Medeni durum veri tabanı ile ilgili olarak Hattab, vatandaşlara mümkün olduğunca hızlı şekilde hizmet sunmak için İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı ile koordineli olarak e-hizmet uygulamalarının yakında başlatılacağı sözünü verdi. Hattab ayrıca, bakanlığa gelen bilgi ve taleplerin işlenmesi için özel veriler hazırlandığına dikkat çekti.

Kameralar ve izleme cihazları

Modern bir trafik çalışma biçimine geçilmesi, akıllı kameralar ve hız izleme cihazlarının kullanılması, ihlallerin ve trafik kazalarının takip edilmesi ve Şam'daki trafik sıkışıklığına acil çözümlerin tartışılması kararlaştırıldı. Uzman komiteler şu anda önerileri inceliyor.

Göçmenlik ve Pasaport Departmanı’na gelince, İçişleri Bakanlığı’nın görevlendirdiği personel, Şam’ın kurtarıldığı ilk andan itibaren bu birimin çalışmalarını kesintisiz sürdürmeye odaklandı. 160 binden fazla pasaport verildi, binlerce işlem yapıldı, özellikle halkın çıkarları ve yaşam meseleleriyle bağlantısı göz önüne alındığında yönetimin geliştirilmesi için çalışmalar devam ediyor.

Şikayetlerin etkinleştirilmesi

Hattab, “Önümüzdeki 20 gün içerisinde, incelemecilerin erişimini kolaylaştırmak, gelen şikâyetleri almak ve yasal prosedürlere uygun şekilde işleme koymak amacıyla Şam şehir merkezinde Şikâyetler Birimi faaliyete geçirilecek” dedi. Benzer bir şubenin daha sonra Halep’te de açılması planlanıyor. Bölge sakinlerinin yükünü hafifletmek için, ilerleyen dönemlerde tüm illeri kapsayacak şekilde ek şubeler kurulması planlanıyor.

dfrgthy
Geçtiğimiz mart ayında Şam'daki Polis Koleji'nden mezun olan öğrencilerin mezuniyet töreninden (SANA)

Esad rejiminin kalıntıları konusuna da değinmeyi ihmal etmeyen Hattab, Suriye güvenlik güçlerinin bir grup eski rejim subayı tarafından hazırlanan darbe girişimini (Suriye kıyı kesimindeki rejim kalıntılarının 6 Mart darbe girişimi) bertaraf etmeyi başardığını söyledi. Hattab, “Güçlerimizin ve halkımızın çabaları sayesinde bu girişim tarihe karıştı” dedi. Hattab, bakanlığının daha sonra yetkili makamlarla koordinasyon içinde bilgileri güncellemeye ve Savunma Bakanlığı ile iş birliği içinde elde edilenleri gözden geçirmeye devam ettiğini söyledi.

Bakan ayrıca başta DEAŞ'la mücadele, sınır kontrolü, uyuşturucu ve organize suçların yayılmasının önlenmesi olmak üzere mevcut zorluklarla mücadele etmek için başta komşu ülkeler olmak üzere tüm ülkelerle daha fazla iş birliği ve koordinasyon içinde olunmasını umduğunu ifade etti.

Bu bağlamda Bakan Hattab, en son polis ve güvenlik bilimleri hakkında bilgi edinmek üzere bir dizi ülkeye uzman heyetlerin gönderileceğini, ayrıca güvenlik ve polis çalışmalarının geliştirilmesi ve gerekli kurslar hakkında görüşmek üzere çeşitli heyetlerin kabul edileceğini açıkladı.

xsdfrt
İçişleri Bakanı Enes Hattab, Suriye hükümetinin yeni bakanlık oluşumunu duyuran oturumda (SANA)

Enes Hasan Hattab İçişleri Bakanlığı görevini üstlenmeden önce Suriye Genel İstihbarat Servisi'nin başındaydı. 1987'de Şam kırsalındaki Ceyrud kentinde doğdu ve 2008'de Irak'a gitmeden önce Şam Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde öğrenciydi. 2011 yılında Suriye'ye döndü ve Esed rejimine muhalif silahlı gruplara katıldı. Genel komutan yardımcılığı, Şura Konseyi üyeliği ve Heyet’u Tahriru’ş-Şam'ın (HTŞ) güvenlik aygıtının başkanlığını yaptı. Hattab ayrıca HTŞ'nin istihbarat servisini ve Suriye'nin kuzeyindeki İdlib vilayetinde örgütün kamu güvenliği servisini kurdu.