Şarku'l-Avsat Rusya'nın Esed'in devrildiği gece öncesindeki gizli hamlelerini açıklıyor

Moskova, muhalefete direnmeme taahhüdü karşılığında eski başkana güvenli bir çıkış teklif etti

TT

Şarku'l-Avsat Rusya'nın Esed'in devrildiği gece öncesindeki gizli hamlelerini açıklıyor

Şarku'l-Avsat Rusya'nın Esed'in devrildiği gece öncesindeki gizli hamlelerini açıklıyor

"Başka seçenek yoktu. Cumhurbaşkanı Beşşar Esad, muhalefetle diyalog kapısını açacak ve (Saldırganlığı Caydırma) operasyonunun başlatılmasını öngörecek siyasi bir girişim başlatmak için hızlı bir karar vermek zorundaydı." Rusya'nın Suriye başkanlığına verdiği acil “tavsiyenin” özü buydu.

Saldırının başlamasının ardından “Moskova, zamanlaması, büyüklüğü ve hedefleri hakkında doğru bilgiye sahipti, artık çok geçti ve ülkenin çıkmaza sürüklenmemesi için Moskova'da güvenli bir çıkış düzenleme kararı hızla alındı. Rusya'nın karar alma çevrelerine yakın olan danışman Rami el-Şaer'e göre sonuçları felaket olabilecek yıkıcı bir mezhep savaşıydı.

El-Şaer, Şarku'l Avsat'a şunları söyledi: "Moskova'nın elindeki geniş çaplı bir saldırı hazırlığı konusundaki veriler, onu birden fazla eksene yönelik saldırının başlamasından 48 saat önce acil eyleme geçmeye sevk etti. Suriyeli yetkililer, silahlı gruplara ait güçlerin önce Halep'e, oradan da Suriye'nin diğer şehirlerine doğru ilerleyeceği konusunda bilgilendirildi."

El-Şaer'e göre “Türk ve İran taraflarıyla sıcak kanallar üzerinden acil temaslar gerçekleşti. Amaç süreci durdurmak ve siyasi diyalog başlatma yönünde ilerlemekti. Ancak kısa sürede Moskova, son kararın verildiğini ve grupların saldırıyı başlatmaktan geri adım atmayacaklarını” anladı.

Yaygın Halk desteği

Moskova’nın zor bir kararla karşı karşıya olduğunu ifade eden el Şaer, "Mevcut istihbarat verileri, meselenin sadece grupların saldırı hazırlık derecesiyle ilgili olmadığını, aynı zamanda bunu destekleyen geniş bir halk kitlesinin olduğunu gösterdiğini vurguladı." Bu verilere göre “geniş çaplı bir ilerleme olması durumunda, Suriyelilerin yaklaşık yüzde 80'i harekete güçlü bir şekilde destek verecekti.”

sxcdfergt
Esed'in devrilmesini kutlamak için Şam'daki Emevi Meydanı'nda elindeki çiçekle zafer işareti yapan Suriyeli kadın, (AFP)

Rus karar alma çevrelerine yakın danışman, Şarku'l Avsat'a, bu koşullar altında ve geniş yansımaları öngörme çabasıyla, “Rus-Türk-İran görüşmelerinin yıkıcı çatışmalardan kaçınma mekanizmalarına odaklandığını, Moskova'nın elindeki verilerin, Suriye ordusu içinde genel durum ve daha çok da subay ve askerlerin kötüleşen yaşam koşulları nedeniyle geniş bir hoşnutsuzluk halinin varlığını doğruladığını” söyledi.

Bu koşullar, Rusya'daki karar alma merkezini bir karar almaya sevk etti (öncelikle acımasız bir iç savaşa yol açabilecek geniş bir kötüye gidişi önleme amacıyla). Bu nedenle Esed ile doğrudan temas kuruldu ve kendisine 'tüm verilerin ülkenin büyük bir felakete doğru gittiğini gösterdiği, diyaloğa dayalı bir çözüm için acil girişim başlatma sürecinin hızlandırılması gerektiği' bildirildi.” Ancak Şaer’e göre “Esed, ne yazık ki olması gerektiği kadar hızlı yanıt vermedi.

El-Şaer, “Bu sırada muhalif güçler zaten Halep'e doğru ilerlemişti ve biz de halkın yaygın tepkisini takip ettik. Ordu birlikleri yavaş yavaş geri çekilmek zorunda kaldı, bu da önemli şehrin üzerindeki kontrolün sağlanmasını kolaylaştırdı” dedi.

Ordunun geri çekilmesi ve güvenli çıkış

El Şaer'in değerlendirmesine göre bu gelişme ve “Moskova'nın rejim ve müttefik güçlerin savunmasında beklediği” hızlı çöküşle birlikte korkular, saldırının komşu şehirlere kaydırılması ve Humus'un kontrol altına alınması hedefinin eylem önceliklerinin ilk sıralarına yerleştirilmesine odaklanıldı.

El Şaer, Moskova'nın bu aşamada Esed'den “orduya birliklerini geri çekmesini ve askeri bir çatışmaya girmemesini emretmesini istediğini” belirterek, bu talebin “Türk ve İran taraflarıyla koordine edildiğini” ifade etti.

El Şaer, İran'ın bu senaryoyu kabul etmesini “Suriye savunmasının zayıflığı ve katliama yol açacak ve rejimin direnemeyeceği bir çatışmayı ateşlememe gerekçesi” ile açıkladı.

Bu aşamada, özellikle Humus çevresindeki kordonun sıkılaştırılmasıyla işlerin rejimin kontrolünden çıktığı açıktı ve bu sırada Doha'da bakanlar düzeyinde Astana üçlü toplantısı için hazırlıklar hızlanıyordu” dedi. Bu aşamada Esed'le temasa geçilerek kendisi ve tüm aile fertleri için güvenli bir çıkış için garantisi verildi, direniş gösterilmemesinin önemi vurgulandı ve askeri kesimlere görevi bıraktığını açıklaması istendi.

xsdcfrgt
Halep’teki Suriye silahlı grupları (AP)

El Şaer, "Esed'in onayı teklifi aldıktan birkaç saat sonra geldi, ancak o saatler sahadaki gelişmelerle doluydu" dedi. Savunma Bakanı'nın orduya ve askeri teşkilatın güvenlik birimlerine direnmemeleri emrini verdiğini, subay ve askerlere evde kalmaları, askeri üniformalarını çıkarmaları ve sivil kıyafetlere geçmeleri talimatını verdiğini anlatarak şöyle devam etti:

Rejimin düşmesinden bir gece önce Doha'da yapılan görüşmelerde, Astana Grubu'nun ortaya çıkan yeni durumda Suriye'ye yardım etmek için oynayabileceği rol üzerinde duruldu.

El Şaer bu hamleler sayesinde, “Suriye'nin mezhepsel çatışmaya ve geniş çaplı bir iç savaşa sürüklenmesinin önlendiğini” söyledi.

“Moskova Suriye'yi ikinci kez kurtarıyor diyen el Şaer, bir önceki sefer militanlar kuşatma altındaki Şam'ın kapılarına dayandığında Rusya'nın acil müdahalesi olmasaydı, şehir yerle bir olacak ve en az bir milyon kişi çatışmalarda hayatını kaybedecekti” dedi.

“Astana Grubu“nun geliştirilmesine katkıda bulunduğu gerilimi azaltma ve çatışmaları durdurulması sisteminin, Suriye hükümeti ve muhalefetine, ciddi bir Suriye-Suriyeliler diyalog süreci ve Suriyelilerin isteklerini karşılayan yeni bir yönetim sistemine geçişi başlatmak için ‘kendi faktörlerini’ olgunlaştıracak zamanı vermeyi amaçladığını söyledi.

El Şaer, Suriye rejiminin siyasi çözüme giden gerçek bir yolu ciddi şekilde ele almadaki gecikmesini eleştirerek, "silahlı muhalefetin neden sabrının tükendiğini anladığını ve bu şekilde askerî harekât başlattığını gördüğünü" belirtti.

Sığınma hakkı verilmesi sürekli kalış anlamına gelmez

El Şaer, Moskova'nın Esed'e sığınma hakkı verme kararını “direnmeme talebine verdiği yanıtın bir parçası olarak gördüğünü ve muhaliflerin saldırısına karşı koymama talimatı verdiğini” söyledi. El Şaer, “Rusya için önemli olan, uzun süre devam edebilecek ve ülkenin altını oyabilecek yıkıcı bir çatışmanın önlenmiş olmasıdır” değerlendirmesinde bulundu. “Suriye'de meydana gelen değişiklikler ve istikrarlı bir duruma doğru kademeli geçişle birlikte Suriyelilerin bu kararın gerekçelerini anlayacağından eminiz” diyen El Şaer, ‘Esed'e sığınma hakkı verilmesinin Moskova'da kalacağı anlamına gelmediğini’ de kaydetti.

sdcefrgt
Suriye Cumhurbaşkanlığı'nın Facebook sayfasında 8 Temmuz 2022'de yayınlanan fotoğrafta Esed ve eşi Esma çocuklarıyla birlikte Halep'teki Emevi Camii'nin yanında yürürken görülüyor (AFP).

El Şaer, “Esed'le doğrudan bir kanal aracılığıyla temasa geçildi ve kendisiyle doğrudan kişisel bir görüşme yapıldı; bu görüşme sırasında kendisi ve ailesinin tüm üyeleri için güvenli çıkış garantileri verildi. Esed, Şam'dan Moskova'ya doğrudan bir uçuşla nakledildi” dedi.

Bu bağlamda El Şaer, Rusya'nın Viyana'daki uluslararası örgütler nezdindeki daimî temsilcisi Mihail Ulyanov'un iki gün önce yaptığı ve sığınma kararının “Washington'un aksine Rusya'nın müttefiklerini terk etmemesi” nedeniyle alındığını söylediği açıklamaları şiddetle eleştirdi. El Şaer, Rus diplomata atfedilen bu yorumun “sorumsuzca olduğunu ve karara yol açan durumdaki gerçeklerle ve gelişmelerle uyumlu olmadığını” söyledi.

El-Şaer, "Bu tedbir Esead'i zulümden korumak değil, daha ziyade Suriye'de kan dökülmesini durduracak acil ve gerekli bir ateşkesin düzenlenmesi çerçevesinde alındı" diyerek, Ulyanov'un "açıklamanın sorumluluğunu üstleneceğini" kaydetti ve Rusya'nın pozisyonunu ifade etmediğini” belirtti.



Ortagus Hizbullah'ın faaliyetleri hakkında bilgi aldı

Kuzey Komutanlığı Komutanı Rafi Milo, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ve ABD elçisi Morgan Ortagus'a Lübnan sınırındaki durum hakkında bilgi verdi (İsrail medyası)
Kuzey Komutanlığı Komutanı Rafi Milo, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ve ABD elçisi Morgan Ortagus'a Lübnan sınırındaki durum hakkında bilgi verdi (İsrail medyası)
TT

Ortagus Hizbullah'ın faaliyetleri hakkında bilgi aldı

Kuzey Komutanlığı Komutanı Rafi Milo, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ve ABD elçisi Morgan Ortagus'a Lübnan sınırındaki durum hakkında bilgi verdi (İsrail medyası)
Kuzey Komutanlığı Komutanı Rafi Milo, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ve ABD elçisi Morgan Ortagus'a Lübnan sınırındaki durum hakkında bilgi verdi (İsrail medyası)

ABD'nin Lübnan ve İsrail Özel Temsilcisi Morgan Ortagus, dün İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz eşliğinde Lübnan sınırında yaptığı turda, "Hizbullah'ın faaliyetlerini ve Lübnan'daki askeri altyapısını yeniden inşa etme girişimlerini" gözlemledi ve "İsrail ordusunun sınır bölgesindeki savunma ve saldırı çabaları" hakkında bilgi aldı.

Ortagus'un Tel Aviv ziyareti, ateşkes anlaşmasının uygulanmasını denetleyecek komitenin gelecek çarşamba günü yapılması planlanan toplantısına katılmak üzere bugün Beyrut'a varışının arifesinde gerçekleşti.

Tel Aviv, bu hafta Beyrut'a gelecek uluslararası elçilerle yapılacak "Mekanizma" komitesi toplantısını ve görüşmeleri, Hizbullah üyelerine yönelik suikast ve saldırıların yoğunluğunu artırarak bekliyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre geçtiğimiz perşembe gününden bu yana, bu suikastlar en az yedi Hizbullah üyesi de dahil olmak üzere 11 kişinin ölümüne yol açtı. İsrail, son 11 ayda 365'ten fazla Hizbullah mensubunun öldürüldüğünü belgeledi.


Mısır, ‘Gazze dosyasında’ arabuluculuğu güçlendirecek ve İsrail ile gerilimi azaltacak

Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
TT

Mısır, ‘Gazze dosyasında’ arabuluculuğu güçlendirecek ve İsrail ile gerilimi azaltacak

Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)

Birkaç Mısır kurumu, ilgili arabulucularla iş birliği içinde, Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanması için çeşitli kanallarda çabalarını yoğunlaştırıyor. Bu durum, üst düzey bir Mısırlı yetkilinin İsrail'e yaptığı nadir ziyaret, önümüzdeki ay yapılacak uluslararası yeniden inşa konferansı hazırlıkları ve Mısır'ın yakında Gazze Şeridi'ndeki uluslararası güçlere liderlik etme veya bu güçlere katılma olasılığıyla açıkça ortaya çıktı.

Mısır, Şarm eş-Şeyh'te müzakerelere ev sahipliği yaptı ve bu müzakereler sonucunda 9 Ekim'de ABD Başkanı Donald Trump'ın planı üzerinde bir anlaşma sağlandı; söz konusu anlaşma, Washington ve bölge ülkelerinin onayıyla ertesi gün yürürlüğe girdi. Ardından şehir, dünya liderlerinin katılımıyla imza törenine ev sahipliği yaptı; Mısır, Katar, Türkiye ve ABD anlaşmanın şartlarını imzaladı.

Gazze yeniden inşa konferansı

Anlaşmanın imzalanmasının ardından Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dünya liderlerini kasım ayında Mısır'ın çeşitli ülkeler ve dünya çapındaki kuruluşlarla birlikte düzenlediği Gazze'nin Yeniden İnşası Uluslararası Konferansı'na davet ettiğini duyurdu. Ardından Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati konferans hazırlıkları için temaslarda bulundu.

Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Tümgeneral Hasan Reşad'ın yaklaşık bir hafta önce İsrail'e yaptığı ziyaret, arabulucuların Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi istikrara kavuşturma çabalarının bir parçası olarak dikkat çekti. Bu ziyaret, iki yıl önce İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşının ardından ilişkilerde gerginliğin artması ve ‘olası bir askeri çatışma’ korkusunun doruğa ulaşmasının ardından üst düzey bir yetkilinin yaptığı ilk ziyaret oldu.

sdf
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir aşevinin önünde yemek almayı bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)

Ziyareti sırasında Reşad, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamaya göre ikili, ‘Mısır-İsrail ilişkileri, iki ülke arasındaki barışın güçlendirilmesi ve Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasının pekiştirilmesi’ konularını görüştü.

Mısırlı askeri uzman Tümgeneral Semir Ferec, Mısır'ın Gazze Şeridi'ndeki arabuluculuk sürecinin başlangıcından bu yana önemli bir rol oynadığını ve oynamaya devam edeceğini düşünüyor. Mısır'ın anlaşmayı benimsemesi ve onu desteklemek için ciddi çabalar göstermesi de bunu kanıtlıyor.

Gazze'deki güvenliğin kontrolü

İngiliz The Guardian gazetesinin birkaç gün önce diplomatik kaynaklara dayandırarak aktardığına göre, şu anda Avrupa ve ABD’nin desteğiyle Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne sunulmak üzere bir öneri hazırlanıyor. Bu öneri, Gazze’de güvenliği sağlamak üzere planlanan uluslararası bir istikrar gücüne geniş yetkiler verilmesini öngörüyor ve bu güce Mısır’ın liderlik etmesinin güçlü bir ihtimal olduğu belirtiliyor.

Trump’ın 20 maddeden oluşan planı, Gazze’ye derhal konuşlandırılacak ‘geçici bir uluslararası istikrar gücü’ kurulmasını öngörüyor. Bu güç, bölgedeki Filistin polis güçlerine eğitim ve destek sağlamaktan sorumlu olacak. Mısır da bu süreçte aktif bir rol oynamaktan geri kalmadı. Mısır Genel İstihbarat Servisi’nin öncülüğünde yürütülen görüşmelerin ardından Kahire’de toplanan Filistinli grupların toplantısı, ‘ateşkesin izlenmesi amacıyla kurulması planlanan geçici BM güçlerine ilişkin bir BM kararının çıkarılmasının önemine’ ve ‘tüm Filistinli güçler ve fraksiyonların ulusal bir strateji üzerinde uzlaşması için acil bir toplantı düzenlenmesi gerektiğine’ vurgu yaparak sona erdi.

Kahire ya da Filistinli gruplar bu acil toplantının tarihini henüz belirlemezken, İsrailli bir Savunma Bakanlığı yetkilisi, bir Mısır ekibinin birkaç mühendislik aracı eşliğinde Gazze Şeridi’ne girdiğini açıkladı. Bu ekibin, Gazze’de kalan 13 rehinenin naaşlarının yerini tespit etmeye yardımcı olmak amacıyla bölgede bulunduğu belirtildi. Söz konusu girişimin, İsrail’in siyasi liderliğinin onayıyla yürütüldüğü ifade edildi. Kahire el-İhbariyye televizyon kanalı da bu haberleri doğruladı.

Hamas, ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak şu ana kadar 15 rehinenin cesedini teslim etti, ancak 13 rehinenin naaşının daha iade edilmesi bekleniyor. Cesetlerin yerini tespit etmek için araç talep eden Hamas, ateşkes anlaşmasına ‘tam bağlılık’ gösterdiğini yineledi.

Ferec, Netanyahu'nun İsrail halkının dikkatini iç krizlerden uzaklaştırmak amacıyla Mısır ile gerginlik yaratanın İsrail olduğunu iddia etti ve Mısır'ın uluslararası güçlere katılımının Arap pozisyonu ve BM kararıyla bağlantılı olduğunu belirtti.

fr
Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi ve İsrail uzmanı Dr. Ahmed Fuad Enver, bu gelişmeleri, Mısır’ın ulusal güvenliğini gözeterek ve Filistin davasına dengeli bir şekilde destek vererek, İsrail’in çıkarabileceği herhangi bir engeli önlemeye yönelik dikkat çekici adımlarının bir parçası olarak değerlendiriyor.

Enver, Mısır’ın son adımının (Amerikan baskısı altında, İsrail’in onayıyla rehine cesetlerinin çıkarılmasına yardımcı olmak için harekete geçmesinin) Kahire’nin arabulucularla birlikte ateşkes anlaşmasının kalıcılığını sağlamaya çalıştığı anlamına geldiğini belirtti. Ayrıca, İsrail’in Kahire ile gerginliği azaltma eğiliminde olduğunu, özellikle Mısır İstihbarat Servisi Başkanı’nın gerçekleştirdiği önemli ziyaretten, Filistinli grupların Kahire’de ağırlanmasından ve yeniden inşa konferansının hazırlıklarından sonra bu yönelimin daha da belirginleştiğini ifade etti.

Mısır Dışişleri Bakanı Badr Abdulati ve Filistin Devlet Başkanı Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh dün bir telefon görüşmesi yaptılar ve bu görüşmede Filistin sahnesindeki son gelişmeleri ve Gazze Şeridi'nde yeniden inşa ve kalkınma konferansı için devam eden hazırlıkları ele aldılar.

Enver, Mısır'ın Kahire görüşmelerinde Filistin uzlaşma sürecini desteklemeye ve yeniden inşa sürecini ilerletmeye büyük önem verdiğini ve İsrail'in kaçamak tavırlarına rağmen Gazze'deki krizi sona erdirmeyi hedeflediğini düşünüyor.


Filistin Devlet Başkanı Abbas, Başkan Yardımcısı Şeyh'in yetkilerini güçlendirerek reformları derinleştirdi

Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini aramak için Mısırlı bir ekibin yürüttüğü kazıları inceleyen Filistinliler (AP)
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini aramak için Mısırlı bir ekibin yürüttüğü kazıları inceleyen Filistinliler (AP)
TT

Filistin Devlet Başkanı Abbas, Başkan Yardımcısı Şeyh'in yetkilerini güçlendirerek reformları derinleştirdi

Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini aramak için Mısırlı bir ekibin yürüttüğü kazıları inceleyen Filistinliler (AP)
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini aramak için Mısırlı bir ekibin yürüttüğü kazıları inceleyen Filistinliler (AP)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Ebu Mazen), Başkan Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh'in yetkilerini güçlendirerek Filistin Yönetimi'nin taahhüt ettiği reformları derinleştirdi. Abbas dün, Ulusal Yönetimin başkanlık koltuğu boşaldığında, Yasama Konseyi'nin bulunmaması halinde, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi Başkan Yardımcısı ve Filistin Devleti Başkan Yardımcısı'nın geçici olarak Filistin Yönetimi Devlet Başkanlığı görevini üstleneceğini belirten bir anayasal bildiri yayınladı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Ramallah'tan kaynaklar, bu kararın mevcut aşamanın hassasiyeti ve karmaşıklığının gölgesinde Filistin Yönetimi’ni atlatma girişimlerini önlemek için gerekli olduğunu söylediler.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘ABD tarafından kontrol edildiği’ yönündeki suçlamaları savuşturmak için dün yaptığı açıklamada, bu tür eleştirilerin ‘saçma iddialar’ olduğunu söyledi.

İsrail basınında yer alan haberlerde Netanyahu’nun, kaçırılanların cesetlerini aramak için Mısırlı bir ekibi Gazze'ye göndererek ABD’nin baskısına boyun eğdiğinin ortaya çıkmasından sonra Netanyahu’ya yönelik suçlamalar yoğunlaştı. Ekip, dün sarı hattın doğusundaki İsrail ordusunun konuşlu olduğu bölgede çalışmalarına başladı.

Diğer taraftan Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad dün, Suudi Arabistan, Norveç ve Avrupa Birliği'nin (AB) başkanlığını yaptığı İki Devletli Çözüm için Küresel İttifak Yüksek Düzeyli Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. Toplantının gündemi, Filistin Yönetimi'nin desteklenmesi, Gazze Şeridi’ne insani yardımların ulaştırılması, New York Deklarasyonu'nun uygulanması ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'de ateşkes planıydı.