Hamas'tan bir kaynak Şarku'l Avsat'a : Gazze'de ateşkes anlaşması çok yakındahttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5092805-hamastan-bir-kaynak-%C5%9Farkul-avsata-gazzede-ate%C5%9Fkes-anla%C5%9Fmas%C4%B1-%C3%A7ok-yak%C4%B1nda
Hamas'tan bir kaynak Şarku'l Avsat'a : Gazze'de ateşkes anlaşması çok yakında
Bu, Mahkumların teslim edilmesini, kadın ve çocukların kuzey Gazze Şeridi'ne geri dönmesini ve Refah geçişinin Otorite'ye verilmesini içeriyor... Tam bir geri çekilmeyi içermiyor
Hamas'tan bir kaynak Şarku'l Avsat'a : Gazze'de ateşkes anlaşması çok yakında
Hamas hareketinden bilgi sahibi bir kaynak Şarku'l Avsat'a, yeni bir sorun çıkmaması halinde Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının bu hafta sonunda imzalanmasının beklendiğini doğruladı.
Kaynak, "Davaların çoğu kapatıldı" dedi. "Anlaşma yakındır" Görüşmelerde en önemli konuların çözüme kavuşturulduğunu, bazı ayrıntıların ise görüşülmeye devam ettiğini belirtti.
Kaynağa göre anlaşma ilk aşamada ateşkesi ve İsrail ordusunun şehir merkezlerinden çekilmesini, ancak Gazze Şeridi'nden çekilmemesini, Netzarim ve Philadelphia eksenlerinde ise kısmen kalmasını içeriyor. Tüm kadın ve çocukların kuzey Gazze Şeridi'ne dönmesine izin verilecek ve daha sonraki ve kademeli bir aşamada erkekler, üzerinde anlaşmaya varılan bir mekanizmaya göre geri dönecek.
“Erkekleri de aşamaya dahil etmek için yoğun girişimler var ve müzakereler devam ediyor” dedi.
Hamas, 45 günden 60 güne kadar sürecek olan ilk aşamada, aralarında müebbet hapis cezasına çarptırılmış düzinelerce mahkûmun da bulunduğu belirsiz sayıda Filistinli mahkûm karşılığında, ölü ve diri 30 kadar İsrailli mahkûmu teslim edecek. Anlaşma Refah sınır kapısının Filistin Yönetimine devredilmesini de içeriyor, ancak bu hemen olmayacak ve Mısır'ın gözetiminde yapılacak düzenlemeler çerçevesinde gerçekleşecek.
Kaynağa göre Hamas, ilk aşamada savaşın durdurulması ve ordunun Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi koşullarından vazgeçerek büyük tavizler verdiğini düşünüyor, ancak hareketin anlaşmanın sonraki aşamalarında bu hedefe ulaşmak için garantiler aldığını vurguladı.
Kalan Hamas mahkumlarının teslimi ve savaşın durdurulması konularının ilk aşamada ele alınması bekleniyor.
İsrail ve Hamas dün önemli ilerlemeler kaydedildiğini teyit etti. Savunma Bakanı Yisrael Katz anlaşmanın “her zamankinden daha yakın” olduğunu, çünkü “geçmişte engel teşkil eden şeylerin” ortadan kalktığını söyledi.
Hamas bir açıklama yayınlayarak “bugün (Salı) Doha'da arabulucuların (Katarlı ve Mısırlı) himayesinde gerçekleşen ciddi ve olumlu görüşmeler çerçevesinde, işgalin yeni koşullar koymaktan vazgeçmesi halinde, ateşkes ve esir değişimi için bir anlaşmaya varmanın mümkün olduğunu” teyit etti.
Hamas, Lübnan Hizbullah'ının etkisiz hale getirilmesi, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin devrilmesi ve ABD'deki değişim başta olmak üzere Ortadoğu'da meydana gelen büyük değişikliklerin ardından siyasi ve askeri liderliğinin çoğunu kaybetmesi nedeniyle kendisini karmaşık bir durumda buldu.
Hareketin gerçeklerine vakıf olan diğer kaynaklar ise Hamas'ın kabul etmesi için çok konuda ve sayıda baskı altında bulduğunu, aksi takdirde bedelinin çok ağır olacağını söyledi.
Hamas da İsrail gibi ABD Başkanı Donald Trump gelecek ay göreve başlamadan önce bir anlaşmaya varmak istiyor. Hareketin pozisyonundaki değişimi açıklayan bir Arap diplomat Times of Israel'e, Hamas'ın şu ana kadarki en zayıf pozisyonunda olduğunu belirtti ve “onlara ne kadar uzun süre beklerlerse şartların o kadar kötü olacağını söyledik” ifadelerini kullandı.
Doğu Kudüs'teki Filistin mahallesi yıkım tehdidi altında: Bizi buradan sürmek istiyorlarhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5092811-do%C4%9Fu-kud%C3%BCsteki-filistin-mahallesi-y%C4%B1k%C4%B1m-tehdidi-alt%C4%B1nda-bizi-buradan-s%C3%BCrmek
Doğu Kudüs'teki Filistin mahallesi yıkım tehdidi altında: Bizi buradan sürmek istiyorlar
Doğu Kudüs'ün el-Bostan Mahallesi’nde İsrail güçleri tarafından yıkılan evlerinin kalıntılarını inceleyen Filistinli Ebu Diyab ailesinin üyeleri (AFP)
Fahri Ebu Diyab yere diz çöküp İsrailli Kudüs Belediyesi tarafından işgal altındaki Doğu Kudüs'ün el-Bostan Mahallesi’nde izinsiz inşa edildiği gerekçesiyle yıkılan evinin enkazından bir taş alarak “Bizi buradan sürmek istiyorlar” dedi.
ABD’liler 5 Kasım'da başkanlarını seçerken Kudüs Belediyesi'ne ait buldozerler mahallenin doğu kesiminde aralarında aktivist Ebu Diyab'ın ikinci kez yıkılan evinin de bulunduğu yedi evi yıktı.
Fransız Haber Ajansı AFP'ye konuşan Ebu Diyab, “İsrailliler buradaki varlığımıza son vermek ve bizi bölgeden sürmek istiyorlar. Bunun adı etnik temizliktir. Ama biz topraklarımızda, meyve bahçelerinde, çadırda ya da bir ağacın altında kalacağız” ifadelerini kullandı.
“Yeşil alanlar”
Yıkılan evler, Kudüs Belediyesi'nin hazırladığı ‘yasadışı yapılaşma sorununa çözüm getiren, mahalle sakinleri için uygun altyapı ve yeni kamu binaları inşa edilmesine olanak tanıyan ve bölgenin büyük bir kısmını mahalle halkının refahı için yeşil alan olarak asıl amacına geri döndüren’ plan çerçevesinde yıkım listesine alınan ve yaklaşık bin 500 Filistinlinin yaşadığı 115 konut arasında yer alıyor
Silvan semtinin merkezinde, Eski Şehir bölgesinin güneyinde bulunan el-Bostan Mahallesi’nin ağaçlar ve çitlerle kaplı sokaklarında duvar yazıları yer alıyor. Bu duvar yazılarından bazıları ‘Silvan'ın kurtarılması’ çağrısında bulunuyor.
İsrailli yerleşim karşıtı insanlar hakları örgütü Ir Amim, inşaat izni verilmeyen yeşil alanların ilan edilmesinin Doğu Kudüs'te ‘olağan’ bir durum olduğunu ve ‘Filistinlilerin konut inşa etmelerini engellerken topraklarının İsrail çıkarları için kullanılmasını sağlamayı’ amaçladığını belirtti. Bölge sakinlerinden Filistinliler, belediyenin mahalleyi, üzerinde yer alan Davut Şehri'ne ve mahallenin karşı tarafındaki Batn el-Hava Mahallesi’ndeki yerleşimci ileri karakollarına bağlamaya çalıştığını düşünüyor.
Silvan'daki yerleşim birimi inşaları 1980'li yıllarda başladı. Uluslararası toplum, İsrail'in 1967 yılından bu yana işgal altında tuttuğu ve 1980'de ilhak ettiği Kudüs'ün de dâhil olduğu bölgelerde yerleşim birimi inşalarını yasadışı kabul ediyor.
Yerleşimciler, Kral Davut'un 3 bin yıl önce şehrini burada inşa ettiği iddiasıyla bölgeyle İncil'de geçen bağları olduğunu söylüyorlar.
Silvan'da yaklaşık 50 bin Filistinlinin arasında yüzlerce yerleşimci yaşıyor. Evleri, çatılarındaki ve pencerelerindeki İsrail bayraklarından ve üzerlerine yerleştirilmiş güvenlik kameralarından tanınabiliyor.
Doğu Kudüs'teki Filistinliler konut sıkıntısı çekiyor. İsrailli belediye, inşaat izinlerini nüfus artışıyla orantısız olacak şekilde çok küçük oranlarda veriyor.
“Misilleme yapılması korkusu”
Ebu Diyab'ın evi ilk olarak geçtiğimiz şubat ayında yıkıldı, ancak Ebu Diyab evini yeniden inşa etti.
Ebu Diyab, üzüntü içinde “Bu sefer beni yordular” dedi. Eski evin 1950'lilerde inşa edildiğini belirten Ebu Diyab, “Ben burada doğdum, büyüdüm, evlendim ve çocuklarım oldu” ifadelerini kullandı.
Şu an evinin yıkıntılarının yanındaki bir karavanda yaşayan Ebu Diyab, “Karavanım bile yıkım tehdidi altında ve çocuklarım Silvan dışında bir ev kiraladı” diye konuştu.
Ebu Diyab, belediyenin Filistinlilere (kuzeydeki) Beyt Hanine Mahallesi’nde arazi teklif ettiğini, ancak onların bunu reddettiğini söyledi.
Ebu Diyab’ın evinin yakınlarında, Ömer er-Ruveydi oğluyla birlikte, belediyenin buldozerleri tarafından yıkılan evinin ve dört kardeşinin evlerinin enkazının yanında yaktıkları bir ateşin etrafında oturuyordu.
Yorgunluğu yüzünden okunan Ruveydi, “12'si çocuk olmak üzere yaklaşık 30 kişi evsiz kaldı” dedi.
Ruveeydi, söyle devam etti:
“2004 yılından beri mahkemelere gidiyoruz. On binlerce dolar ödedik, ama nafile.”
AFP, Kudüs Belediyesi’nden yıkım emri alan ailelerle iletişime geçmeye çalıştı. Ancak kendilerine misilleme yapılmasından korktuklarını belirterek bunu reddettiler.
Ir Amim, 7 Ekim 2023 tarihinde Gazze Şeridi'nde savaşın patlak vermesinden bu yana Doğu Kudüs'teki yıkılan ev sayısının daha önce görülmemiş seviyelere ulaştığını ve ocak ile kasım ayları arasında 154 evin yıkıldığını belirtiyor.
“Suç”
Buldozerler 13 Kasım günü, çoğu genç olmak üzere çeşitli yaşlardan bin 500 Filistinliye ev sahipliği yapan el-Bostan Derneği'ni, çatısındaki mahalle dayanışma çadırı ve bir apartman dairesiyle birlikte yıktı.
Dernek Başkanı Kuteybe Avde’ye göre dernek, üyelerine becerilerini ve yeteneklerini geliştirebilecekleri spor ve kültürel eğitim gibi birçok hizmet sunuyordu. Aynı zamanda diğer hizmetlerin yanı sıra 21'den fazla Fransız şehri ve belediyesi ile ortaklık kuran bir fırsatlar platformuydu.
Avde, derneğin ‘mahallede herhangi bir toplum hizmeti merkezi olmadığından güvenli bir sığınak ve kültürel bir çıkış noktası’ olduğunu söyledi.
Avde, bölge sakinleri tarafından 2009 yılında yerleşimlerin durdurulması talebiyle kurulan, 20 yıl boyunca diplomatik heyetleri ve kendileriyle dayanışmalarını ifade eden kuruluşların heyetlerini ağırlayan ve el-Bostan Mahallesi sakinlerinin, evlerinin yıkılmasına “hayır” dediği bir yer olan derneğin yıkılmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
El-Bostan Derneği Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onlar sadece bir binayı yıkmadılar, anılarımızı, hayallerimizi, uğruna yorulduklarımızı yıktılar. Bugün bile okuldan eve yürüyen çocuklar, faaliyetleri arasında ahşap bir tiyatro ve eğitici oyunlar bulunan derneğin kalıntılarının önünden geçiyor.”
Avde, burada yapılanın ‘bir savaş suçu’ ve ‘zorla yerinden edilme’ olduğunu vurguladı.
Derneğin yıkılmasının ardından, kuruluşun faaliyetlerini finanse eden Fransa, İsrail makamlarından bir açıklama talep etti.
Derneğin üyelerinden biri olan Kinda Berakat (15), derneğin yıkılmasıyla birlikte 'güvenli evini’ kaybettiğini söyledi.
Berakat, “Derneğin yıkılmasından sonra evimi de yıkabileceklerini hissettim. Çok ağladım” diye anlattı.
Arkadaşlarıyla birlikte el-Bostan Mahallesi’nin ara sokaklarında yürümeye devam eden Berakat, ‘yerleşimciler için Filistinlilerin sayısını azaltmak ve Silvan'ı Yahudi nüfusun yoğun olduğu bir yer’ yapmak istedikleri için derneğin yıkıldığına ikna olduğunu belirtti.
Evi yıkılan Ruveydi, “Evden çıkmayacağız. Silvan'dan çıkmayacağız. Silvan'ın dışında boğuluruz” şeklinde konuştu.