Türkiye’ye yakın SMO grupları ile SDG Münbiç'in dış mahallelerinde çatışıyor

ABD Ayn el-Arap ve Haseke’ye askeri takviye gönderirken Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, sınırda inceleme ve denetlemelerde bulundu

Münbiç'te konuşlu Türkiye’ye yakın SMO gruplarının üyeleri (AFP)
Münbiç'te konuşlu Türkiye’ye yakın SMO gruplarının üyeleri (AFP)
TT

Türkiye’ye yakın SMO grupları ile SDG Münbiç'in dış mahallelerinde çatışıyor

Münbiç'te konuşlu Türkiye’ye yakın SMO gruplarının üyeleri (AFP)
Münbiç'te konuşlu Türkiye’ye yakın SMO gruplarının üyeleri (AFP)

Suriye'nin kuzeyinde Halep'in doğu kırsalındaki Tişrin Barajı bölgesi ve Münbiç'in güneydoğusunda Türkiye’ye yakın Suriye Milli Ordusu (SMO) grupları ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında şiddetli çatışmalar devam ediyor. Öte yandan Türkiye, Fırat'ın doğusundaki Ayn el-Arap (Kobani), Rakka ve Haseke bölgelerine yönelik yoğun askeri müdahalelerini sürdürüyor.

Tüm bunlar olurken ABD liderliğindeki DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) Ayn el-Arap ve Haseke'ye takviye güç göndermeye devam etti. Bir diğer gelişmede Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu Suriye sınırında konuşlu birlikleri denetledi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Türk savaş uçaklarının Halep'in doğu kırsalındaki Münbiç'in güneydoğusunda yer alan Tişrin Barajı bölgesi ve Deyr Hafir beldesindeki SDG’ye ait mevzileri hedef aldığını bildirdi.

scdvfbgrthy
Münbiç'in güneydoğusuna düzenlen hava saldırıları sırasında yükselen duman (SOHR)

SDG tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’ye yakın SMO gruplarının Münbiç'in güneyindeki ve doğusundaki bazı köylere geniş çaplı bir saldırı başlattığı ve günlerdir Fırat Nehri üzerindeki Tişrin Barajı çevresini kontrol etmeye yönelik saldırıları püskürtmeyi başardıkları belirtildi.

Şiddetli çatışmalar

SMO grupları, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait 5 insansız hava aracının (İHA) desteğiyle şiddetli saldırılar başlattı. SMO, Münbiç'in güneyindeki ve doğusundaki el-Atşana, es-Saideyn, Hirbet Tuveyni, Şeyh Ubeyd el-Mustafa, Hirbet Zemale, el-Mustaha, Siryatil tepesi ve Aluş köylerine şiddetli saldırılar düzenledi.

SDG, ‘tüm saldırıları engellemeyi’ başardığını, çok sayıda SMO üyesinin öldürdüğünü ve askeri araçların imha edildiğini bildirdi.

Cumartesi günü meydana gelen bombardıman ve çatışmalar sonucunda SDG’nin 12 üyesi öldürüldü ve 8'i yaralandı. SOHR, SDG’nin 50 üyesinin öldürüldüğünü aktarırken SMO gruplarının cumayı cumartesiye bağlayan gece Türkiye'nin hava saldırıları ve bölgeye yönelik yoğun topçu bombardımanından faydalanarak Münbiç kırsalındaki bazı köylere saldırdıklarını kaydetti.

SDG'nin saldırganların ilerlemesini engellemek için mayın patlatarak karşılık verdiğini ve yeni hava saldırıları beklentisiyle bölgeye daha fazla takviye gönderdiğini açıkladı. Çatışmalar Hac Hüseyin, es-Saideyn, el-Atşana, Aluş ve el-Mustaha köylerinde yoğunlaşırken, bölge sakinleri çatışmaların tırmanmasından endişe ediyor.

SMO grupları ile SDG'ye bağlı Münbiç Askeri Konseyi güçleri arasında Tişrin Barajı çevresindeki köylerde çatışmalar devam ederken grupların geçtiğimiz aralık ayında Özgürlük Şafağı Operasyonu kapsamında Münbiç ve Tel Rıfat'ın kontrolünü ele geçirmesiyle değişen kontrol haritasında radikal bir değişiklik olmadı. Özgürlük Şafağı Operasyonu Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve Türkiye’ye yakın muhalif grupların geçtiğimiz kasım ayı sonlarında Şam'a doğru ilerlemesinin ardından başlatılmıştı.

vbgnhjuk
Münbiç’teki çatışmalarda öldürülen SDG üyeleri için Haseke'nin Kamışlı kentinde düzenlenen cenaze töreninden bir kare (Reuters)

Öte yandan Rakka’nın batısındaki Tabka kırsalında yer alan el-Carniye beldesindeki elektrik santraline art arda 3 hava saldırısı düzenledi. Saldırılar sonucunda santralde önemli maddi hasar meydana geldi.

Tabka kırsalındaki el-Hurriya beldesinde bulunan belediye binasına İHA ile düzenlenen saldırıda SDG'nin iç güvenlik güçlerinin (Asayiş) iki üyesi yaralandı.

Haseke'nin kuzeybatısındaki Ebu Rasin beldesi ve Tel Tamer kırsalı Türkiye’nin topçu birlikleri tarafından hedef alındı, ancak herhangi bir kayıp rapor edilmedi.

Cuma günü Ayn el-Arap kırsalındaki Şirin beldesinin güneyinde yer alan Bucak köyünde SDG'ye ait bir askeri mevzi İHA ile hedef alındı.

TSK ve SMO grupları ile SDG arasında gerilim devam ederken ABD ve DMUK güçleri, SDG’nin kontrolündeki bölgelere askeri takviye göndermeye devam etti.

ABD’den takviye güçler

Askeri araçlar, çimento blokları ve yakıt tankları taşıyan 20 tırdan oluşan bir ABD askeri konvoyu cumartesi günü Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarından el-Velid Sınır Kapısı üzerinden Suriye topraklarına girerek Haseke kırsalındaki Tel Baydar ve Kasrak üslerine doğru yola çıktı.

jukı8
ABD Ayn el-Arap'a takviye güç gönderdi (SOHR)

SOHR, ABD’nin Tel Baydar ve Kusrak'taki üslerinden Halep'in doğu kırsalındaki Ayn el-Arap'a 13 zırhlı araç, çok sayıda yakıt tankı ve askeri araçtan oluşan bir konvoy gönderdiğini ve burada bir askeri üssün inşasının tamamlandığını bildirdi.

Bir diğer gelişmede Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu dün, Kilis Çıldıroba'daki 6'ncı Kolordu ve Müşterek Özel Görev Kuvvet Komutanlığı Esas Komuta Yeri ile Şanlıurfa Akçakale'de konuşlu üs bölgesinde inceleme ve denetlemelerde bulundu.

Milli Savunma Bakanlığı'nın X hesabından dün yapılan açıklamaya göre Orgeneral Bayraktaroğlu sınırda ve Suriye ile Irak'ın kuzeyindeki operasyon bölgelerinde bulunan askeri birliklerin komutanlarıyla video konferans yoluyla bir toplantı yaptı. Gelişmeler hakkında bilgi alan Orgeneral Bayraktaroğlu, önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek operasyonlarla ilgili talimatlar verdi.

Suriye ile ticari faaliyetlerin artırılması

Suriye’deki askeri adımların yanı sıra Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Hatay'ın güneyinde bulunan Suriye ile Türkiye arasındaki Cilvegözü (Bab el-Heva) ve Yayladağı (Keseb) sınır kapıları ile Zeytindalı Gümrük Kapısı’nı ziyaret etti.

xs
Ticaret Bakanı Bolat cumartesi günü Suriye-Türkiye sınırındaki Cilvegözü Sınıf Kapısı’nda incelemelerde bulundu (Bolat’ın X hesabı)

Cilvegözü Sınır Kapısı’na ziyareti sırasında açıklamalarda bulunan Bakan Bolat, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye’deki yeni yönetimin kontrolü altında sınır kapısının Suriye üzerinden Ortadoğu ve Arap Körfezi'ne açılan önemli bir kapı olacağını söyledi.

Türkiye ile Suriye arasında sekiz sınır kapısı bulunduğunu ve bunlardan üçünün Hatay’da olduğunu belirten Bakan Bolat, “Türkiye ile Suriye arasındaki geçişleri, Ortadoğu'yu giden önemli kara yolunu işler hale getirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Türkiye'deki Suriyelilerin ülkelerine geri dönüşlerinin hızlandığını belirten Bakan Bolat, 9 Aralık'tan bu yana 27 bin 941’i Hatay'daki üç sınır kapısından olmak üzere 40 bin Suriyelinin tüm sınır kapılarından çıkış yaptığını söyledi.

Bakan Bolat açıklamasını şöyle sürdürdü:

 "Onurlu, güvenli, düzenli bu geri dönüşlerin hızlanması da yeni ihtiyaçları beraberinde getiriyor. Yolcu geçişleri için iyileştirme çalışmaları hızlanacak. Yayladağı ve Zeytindalı gümrük kapılarında da çok sayıda iyileştirmeler yapacağız; bunun için oluşturulan bütçeler gönderiliyor. Türkiye ile Suriye arasında geçiş noktalarında modernizasyon ve iyileştirme çalışmaları yapılacak. Cilvegözü Gümrük Kapısı, iç savaştan önce yeni modernize edilmişti. Yeni dönemde Türkiye ile Suriye arasında ticaret yatırımı, imar çalışmalarında çok büyük ulaşım trafiği olacak hazırlığımızı buna göre yapıyoruz. En öncelikli konularımız arasında Suriye ile ticaret, gümrük rejimi, yeni ticaret rejimi ve yatırımlar, müteahhitlik hizmetleri, yeniden imar gibi çalışmalar gündemimizin birinci sırasında yer alacak.”

dwfrgty6
Türkiye'deki Suriyeliler sınır kapılarından ülkelerine dönmeye devam ediyor (AP)

Diğer taraftan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha dün gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde Ukrayna’daki ve Suriye'deki son durumu ele aldılar.

Öte yandan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy perşembe günü Dışişleri Bakanı Sybiha ile Tarım Politikası ve Gıda Bakanı Vitaliy Koval’ın Suriye'ye yaptıkları ziyaretin ardından hazırladıkları rapor hakkında bilgi aldığını belirterek Suriye'de istikrarın sağlanmasına yönelik çabaları destekleyeceğini vurguladı.



Mısır muhalefetinde parlamento seçimlerine katılım çatlağı

Mısır parlamentosunda yapılan seçim yasasının görüşüldüğü oturumdan bir kare (Parlamento İşleri Bakanlığı)
Mısır parlamentosunda yapılan seçim yasasının görüşüldüğü oturumdan bir kare (Parlamento İşleri Bakanlığı)
TT

Mısır muhalefetinde parlamento seçimlerine katılım çatlağı

Mısır parlamentosunda yapılan seçim yasasının görüşüldüğü oturumdan bir kare (Parlamento İşleri Bakanlığı)
Mısır parlamentosunda yapılan seçim yasasının görüşüldüğü oturumdan bir kare (Parlamento İşleri Bakanlığı)

Mısır’da muhalefetteki partiler yaklaşan parlamento seçimlerine katılım konusunda bölünmüş durumda. Bazı partiler seçimlerin yapılacağı sistemi protesto etmek için seçimlerin boykot edilmesi çağrısında bulunurken bazıları kısmen de olsa katılmanın gerekli olduğunu düşünüyor. Üçüncü bir kesim ise seçimlerde tam anlamıyla rekabet etmenin yollarını arıyor.

Mısır anayasasına göre iki kademeli Mısır parlamentosunun üst kanadı Temsilciler Meclisi için seçimlerin parlamentonun görev süresinin bitiminden 60 gün önce yapılması gerekiyor. Bu da parlamentonun alt kanadı olan Halk Meclisi seçimlerinin ağustos ayında yapılacağı anlamına geliyor. Bunu kasım ayında yapılacak Temsilciler Meclisi seçimleri izleyecek.

Muhalefet partilerinin en büyük grubu olan ve pazartesi akşamı bir basın toplantısı düzenleyerek seçimlere ilişkin tutumunu açıklayan Sivil Demokratik Hareket, seçimlerin ‘mutlak liste’ ve bireysel sistemi birleştiren karma bir sistem altında gerçekleştirilecek olması karşısında dehşete düştüğünü ifade etti.

Basın toplantısı, 2020 yılında Vatan'ın Geleceği Partisi’nin sandalyelerin çoğunluğunu kazandığı mutlak liste sistemine yöneltilen ağır eleştirilere sahne olurken, Sivil Demokratik Hareket, içerideki farklı eğilimler nedeniyle seçimlere katılım gösterme ya da boykot etme arasında kaldığından seçimlere ilişkin nihai tutumunu açıklayamadı.

fyuı7
Sivil Demokratik Hareket liderlerinin Muhafazakar Parti genel merkezinde daha önce yaptıkları toplantıdan bir kare (Muhafazakar Parti)

Hareketin partilerinden Kerame Partisi'nin Onursal Başkanı Muhammed Sami, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada yaklaşan seçimlere katılmamayı tercih ettiğini söyledi. Sami, “Şahsen, seçimlerin mutlak liste ile yapılmasını ve ulusal diyalog sırasında orantılı liste ile yapılması yönünde dile getirdiğimiz taleplerin göz ardı edilmesini protesto etmek için seçimleri boykot etmeyi tercih ederim” ifadelerini kullandı.

Kapalı bir sistem olan mutlak liste sisteminde, seçim listesinin tüm üyeleri oyların yüzde 50'sinden fazlasını aldıkları takdirde kazanırken muhalefet, sandalyelerin katılımcıların aldıkları oy yüzdelerine göre bölünmesini istiyor.

Muhammed Sami, yaklaşan seçimlerin sonuçlarının önceden belirlendiğini ve Sivil Demokratik Hareket’in eşit şartlarda seçimlere katılmasını öngören siyasi hakkını kullanmasının engellendiğini söyledi.

Öte yandan Muhafazakar Parti önümüzdeki seçimlere katılmaktan yana. Muhafazakar Parti Sözcüsü Muhammed Türki’ye göre parti hala nasıl katılacağını tartışıyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Türki, “Boykot saygı duyulan bir tutumdur, ancak parti içinde bizler, özellikle de gençler, sadece sokakta olmak ve deneyim kazanmak için bile olsa her zaman katılımdan yanayız” ifadelerini kullandı.

İktidara yakın partilerle birlikte herhangi bir seçim listesine katılmayı düşünmediklerini belirten Türki, “Şu anki düşüncemiz, seçim bölgelerinin geniş bir şekilde bölünmesi ışığında, rekabetin zorluğuna rağmen bireysel sisteme katılmaktan yana” şeklinde konuştu.

ıkol
Muhafazakar Parti Genel Başkanı, Sivil Demokratik Hareket’in seçim yasasına ilişkin tutumunu açıklamak üzere düzenlediği basın toplantısı düzenledi (Sivil Demokratik Hareket)

Muhalefetteki Ulusal Demokrat Parti, Adalet Partisi, Reform ve Kalkınma Partisi birkaç gün önce, seçimlere bireysel sistem altında birlikte katılmak üzere bir seçim ittifakı kurduklarını açıkladılar.

Bireysel sistemi için Sivil Demokratik Hareket’e katılma seçeneğini göz ardı etmeyen Türki, ancak bu seçeneklerin parti içinde çalışıldığını ve nihai kararın henüz verilmediğini, Sivil Demokratik Hareket’in bir parçası olduklarını ve hareketin kararını temsil edeceklerini vurguladı.

Sivil Demokratik Hareket Sözcüsü Velid el-Ammari, hareket içindeki seçim komitesinin 31 Mayıs'a kadar partilerin tercihlerini ve seçimlere katılmaya hazır olanların isimleri değerlendireceğini söyledi. Seçimlere katılıp katılmama kararı hareketin seçimlere katılıp katılmayacağına bağlı olacak ve son parlamento seçimlerinde olduğu gibi her partiyi istediği gibi hareket etmekte serbest bırakma kararı verilebilir.

Aynı zamanda Düstur Partisi’nin de sözcüsü olan Ammari, partisi içinde, hem seçim sürecindeki usulsüzlükleri ortaya çıkarmanın bir yolu olarak seçimlere katılmayı destekleyenlerin hem de sonu baştan belli olan bir yarışa girmekten uzak durmayı tercih edenlerin olduğunu söyledi.

dfghyjukı
Mısır parlamentosunda seçim yasasının tartışıldığı oturumdan bir kare (Parlamento İşleri Bakanlığı)

Mevcut parlamentoda temsil edilen bazı muhalefet partileri, bireysel sisteme katılmanın yanı sıra, katılımlarını liste sistemini de kapsayacak şekilde genişletmeyi düşünüyor. Parlamentoda yedi milletvekili ile temsil edilen Ulusal Demokrat Parti Basın Ofisi Başkanı Muna Şemah, partinin liste sistemindeki pozisyonunu ve ittifak fırsatlarını değerlendirdiğini ve milletvekillerinin parlamentodaki performansıyla sokakta elde ettiği popülariteden faydalanmayı amaçladığını söyledi.

Ulusal Demokrat Parti, 2020 seçimlerine parlamentodaki çoğunluk partisi olan Vatan'ın Geleceği Partisi ile ittifak halinde ‘Mısır'ın iyiliği için’ listesiyle katıldı ve seçimleri kazandı. Bunun yanı sıra birkaç bağımsız sandalye için yarıştı, ancak bu sandalyelerde kazanım elde edemedi.

Şemah, yaklaşan seçimlerde önceki senaryonun tekrarlanması olasılığına dair “Tüm seçenekler parti içinde inceleniyor. Parti kararını toplu olarak verecek” dedi. Şemah, Vatan'ın Geleceği Partisi ya da yeni Ulusal Cephe Partisi gibi partilerden ortak listelerde yer almak için şimdiye kadar herhangi bir teklif almadıklarını da sözlerine ekledi.

Diğer muhalefet partilerine seçimlere katılmaları çağrısında bulunan Şemah, Adalet Partisi ve Reform ve Kalkınma Partisi ile kurulan seçim ittifakına diğer partilerin de katılımını beklediklerini ifade etti.

Açık sözlü muhalefet partilerinin yanı sıra Vefd ve Et-Tecemmu partileri gibi bir zamanlar geleneksel muhalefet olarak tanımlanan, ancak şimdi iktidara sadık partilerle daha fazla bütünleşen ve geçmiş seçimlerde Vatan'ın Geleceği Partisi’nin seçim listelerinde yarışan partiler de var.

Vefd Partisi, hem bireysel hem de mutlak liste sistemlerinde bir dizi aday gösterme niyetinde olduğunu açıkladı. Partiden yapılan açıklamada, bireysel sistem için aday listelerinin gözden geçirildiği belirtildi.