İsrail ordusu Gazze Şeridi'nde baba-oğul iki esirin öldürüldüğünü doğruladı

Çatışmaların durdurulması ve esirlerin serbest bırakılması için görüşmeler sürüyor

İsrailli esir Hamza ez-Zeyadne'nin cenaze töreni sırasında yakınları ve arkadaşları (AFP)
İsrailli esir Hamza ez-Zeyadne'nin cenaze töreni sırasında yakınları ve arkadaşları (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze Şeridi'nde baba-oğul iki esirin öldürüldüğünü doğruladı

İsrailli esir Hamza ez-Zeyadne'nin cenaze töreni sırasında yakınları ve arkadaşları (AFP)
İsrailli esir Hamza ez-Zeyadne'nin cenaze töreni sırasında yakınları ve arkadaşları (AFP)

İsrail dün Gazze Şeridi'nde bulunan esir kalıntılarının, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kenti yakınlarında bir yeraltı tünelinde cesedi bulunan esir Yusuf ez-Zeyadne'nin oğlu Hamza ez-Zeyadne'ye ait olduğunu doğruladı.

İsrail güçleri dün Gazze Şeridi'ni bombalamaya devam etti. Filistinli sağlık görevlileri, Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda meydana gelen bir olayı takip eden Kahire merkezli Alghad TV muhabiri de dâhil olmak üzere en az 15 kişinin öldüğünü bildirdi.

İsrail ordusu saldırılarla ilgili henüz bir açıklama yapmadı. Ancak daha önce yaptığı açıklamada, adli tıp incelemelerinin ölen kişinin Hamas liderliğindeki savaşçılar tarafından babası ve iki kardeşiyle birlikte esir alınan İsrailli Bedevi Hamza ez-Zeyadne olduğunu gösterdiğini belirtmişti.

Ordu bu hafta başında, Yusuf ez-Zeyadne'nin cesedinin Hamas ya da başka bir Filistinli gruba ait silahlı muhafızların cesetlerinin yanında bulunduğunu ve Hamza'nın da öldürüldüğüne dair belirtiler olduğunu açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre Hamas'tan herhangi bir açıklama gelmedi. Ancak örgütün silahlı kanadı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki esirlerin çoğunun İsrail'in yoğun saldırıları nedeniyle şu anda kayıp olduğunu söyledi.

Haaretz gazetesi, ordunun Hamza ve Yusuf'un bir operasyon sırasında öldürüldüğünden şüphelendiğini, çünkü cesetlerinin militanların cesetlerinin yanında bulunduğunu aktardı. Bir ordu sözcüsü bu hafta yaptığı açıklamada, Yusuf ez-Zeyadne'nin ölümünün yakın zamanda gerçekleşmiş gibi görünmediğini belirtti.

Ordu esirlerin neden öldürüldüğü konusunda yorum yapmaktan kaçındı.

Savaşı sona erdirme çabaları

Bu arada arabulucular Katar, ABD ve Mısır, ABD Başkanı seçilen Donald Trump 20 Ocak'ta göreve başlamadan önce Gazze Şeridi'ndeki çatışmaları durduracak ve kalan esirleri serbest bırakacak bir anlaşmaya varmak için çaba sarf ediyor.

ABD'nin yeni başkanı Donald Trump (Reuters)ABD'nin yeni başkanı Donald Trump (Reuters)

Esirlerin çoğunun ailelerini temsil eden Esir ve Kayıp Aileleri Forumu, İsrail hükümetine Hamas ile bir anlaşma yapması ve yakınlarını geri getirmesi çağrısını yineleyerek, daha önce bir anlaşma yapılmış olsaydı Yusuf ve Hamza'nın kurtarılabileceğini belirtti.

Ateşkes görüşmeleri iki temel konu nedeniyle bir yıldır çıkmaza girmiş durumda. Hamas, İsrail'in savaşı sona erdirmeyi ve tüm güçlerini Gazze Şeridi'nden çekmeyi kabul etmesi halinde kalan esirleri serbest bırakacağını söylerken, İsrail, Hamas ortadan kaldırılmadan ve tüm esirler serbest bırakılmadan savaşı sona erdirmeyeceğinde ısrar ediyor.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ABD Başkanı seçilen Donald Trump göreve başlayana kadar esirlerin serbest bırakılması konusunda bir anlaşmaya varılamaması halinde, İsrail ordusuna ‘Gazze Şeridi'nde Hamas'ı tamamen yenilgiye uğratacak’ bir plan hazırlama talimatı verdiğini açıkladı.

 İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (Reuters)İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (Reuters)

Bu planın İsrail ordusunun mevcut operasyonlarından ne ölçüde farklı olabileceği belirsiz.

İsrail Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Katz'ın üst düzey ordu komutanlarına şunları söylediği belirtildi: “Esirler tünellerde kalmaya devam ederken ve yoğun acılar içinde hayatlarını tehlikeye atarken, Gazze Şeridi'nde Hamas'a karşı bir yıpratma savaşına girmemeliyiz.”

İsrail istatistiklerine göre, Hamas liderliğindeki savaşçıların 7 Ekim 2023'te sınıra yakın yerleşimlere saldırarak bin 200 kişiyi öldürmesi ve 250'den fazla kişiyi esir almasının ardından İsrail Gazze Şeridi'ne yönelik harekâtını başlattı.

Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkilileri, o tarihten bu yana İsrail'in Hamas'a yönelik saldırılarında 46 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini belirtti.

Yardım kuruluşları, İsrail harekâtının Gazze Şeridi'nin büyük bir bölümünün yıkılmasına yol açtığını ve bölge sakinlerinin İsrail operasyonları nedeniyle ciddi gıda ve ilaç sıkıntısı çektiğini söylüyor.



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.